TEMA Vakfı ise ülkemizin doğal varlıklarını ve insan
sağlığını hiçe sayan bu değişikliklerin kabul edilmemesini ve mevcut hali ile
zaten çevre ve insan sağlığını korumaktan çok uzak olan mevzuatın çevre ve
insan sağlığı lehine tekrar ele alınmasını talep ediyor.
Maden yasasında değişiklik yapılmasını teklif eden ve
Meclise sunulan ‘Elektrik Piyasası Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik
Yapılmasına Dair Kanun Teklifi’ için komisyon görüşmesi 13 Ekim Salı günü
yapılacak. Kanun teklifinin özellikle 3’üncü ve 5’inci maddelerinde önerilen
değişikliklere dikkat çeken TEMA Vakfı, mevcut hali ile çevre ve insan
sağlığını korumaktan çok uzak olan mevzuatın çevre ve insan sağlığı lehine
tekrar ele alınmasını talep ederken, yetkilileri bu konuda harekete geçmeye ve
sorumlu davranmaya davet ediyor.
Kanun teklifinin 3’üncü maddesinde önerilen değişiklik
ile maden ruhsatlarının uzatma (temdit) döneminde, denetlemeler ve izinler
tamamlanmadan maden işletmelerine 12 ay daha çalışma hakkı sunuluyor. Bu durum
uzatma öncesinde gerekli inceleme ve denetim süreçlerinin, tedbir
uygulamalarının ve cezai süreçlerin aksamasına neden olacağı gibi; durdurulması
ya da iptal edilmesi gereken bir ruhsatın ruhsat sahibine mevzuata aykırı bir
şekilde 12 ay daha faaliyetine devam etme imkânı verecek. Böylece çevre, toplum
sağlığı ve iş güvenliği gibi süreçlerdeki aksaklık ve eksiklikler, mevzuatla
uyumsuz işlem ve eylemler gibi nedenler ile durdurulması gereken ruhsatların 12
ay daha mevzuata aykırılıkları gidermeksizin çalışmasının önü açılarak çevre ve
insan sağlığı tehlike altına atılacak.
Taslakta yer alan 3’üncü maddenin gerekçesi, “izin
süreçleri ile ilgili işlemlerin uzamasından kaynaklanan ve üretimin aksamasına
neden olan denetim ve izin süreçlerinden kaynaklı sorunların giderilmesi”
olarak açıklanıyor. Ancak bu sorunlar, mevcut Maden Kanunu’nun 24’üncü
maddesinde yer alan ruhsat uzatma-başvurma döneminin daha erken bir tarihe alınmasını
sağlayacak düzenlemelerle ya da kamunun ilgili birimleri için bu süreçleri
hızlandırıcı mekanizmalar öngörülerek çevre ve insan sağlığı tehdit altına
alınmadan giderilebilir.
Teklifin 5’inci maddesi ise, madencilik faaliyetlerinde
ruhsat alanı dışına yapılan taşmaların Kanun’un Ek-15’inci maddesinde yer alan
cezai düzenlemelerden istisna tutulmasını öneriyor. Bu maddeyle ruhsat alanı
dışına taşılması durumunda taşmaların “tedbirsiz ve dikkatsiz faaliyetler
sonucu” olması halinde maddede yer alan cezai hükümlerin bu işletmeler hakkında
uygulanmaması öneriliyor. Öneri bu hali ile dikkatsizlik ve hata içeremeyecek
derece önemli olan madencilik faaliyetlerinde gerçekleştirilen ihlallere
meşruluk tanıyor ve madencilik faaliyetini gerçekleştiren kurum ve kuruluşların
sorumluluğunu yok sayıyor. Orman Genel Müdürlüğü 2019 Yılı Sayıştay Denetim
Raporu’nda, uygulamadaki cezai süreçlere rağmen mevcut madenlerin %72’sinde
sınır aşımı tespit edildiği ifade edilmişti. Yeni düzenleme ise sınır
aşımlarını teşvik edecek ve meşrulaştıracak bir zemin oluşturuyor.
Ülkemizin doğal varlıklarını ve insan sağlığını hiçe
sayan bu değişikliklerin kabul edilmemesini ve mevcut hali ile zaten çevre ve
insan sağlığını korumaktan çok uzak olan mevzuatın çevre ve insan sağlığı
lehine tekrar ele alınmasını talep ediyoruz. Yetkilileri bu sorumlulukla
harekete geçmeye davet ediyoruz.
YORUMLAR