Siyasetin demokratik olduğu zaman kıymet ifade ettiğini
dile getiren Ünal, “Siyasi partiler, milletin iradesini, yani her birimizin
iradesini sandıkta emanet olarak alıp devlet yönetim biçimine yansıtan
kurumlardır, örgütlerdir. O yüzden siyasi partiler kıymetlidir. Siyasi partiyi
kıymetli yapan nedir diye soracak olursanız, siyasi partiyi kıymetli yapan
milletin iradesinin taşıyıcısı olmasıdır. AK Parti siyasetinin temsilcileri
olan sizlerin yaptığı iş, büyük bir kıymete haizdir. Çünkü sizler bu milleti iradesinin
emanetini taşıyorsunuz. Aynı zamanda bu kongreler bir demokrasi şölenidir.
Siyaset demokratik olduğu zaman bir kıymet ifade eder. O yüzden bizde diyoruz
ki demokratik siyaset milleti iradesinin devlet yönetimine yansıtılması işidir
diyoruz. Peki, siyaseti bulaşık olarak gören, siyaseti kirli gören, siyasetçiyi
itibarsızlaştıran ve devleti siyasilerin değil devletçi vesayetçilerin
yönetmesini isteyenlerin bu davranışlarına, akıllarına şöyle bir bakalım. Şimdi
Cumhurbaşkanımızla ilgili vesayet aklıyla düşünenler şöyle diyorlar, partili
Cumhurbaşkanı olur mu? Siyasi partiler millet iradesinin temsilcisi ise, millet
iradesinin devlet yönetimine yansıtılması siyaset eliyle oluyorsa, TBMM’nin
duvarında ‘Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir’ yazıyorsa devletle ilgili
kararları alması gereken kimdir? Milletin seçtikleridir, milletin
temsilcileridir. Tabii ki devleti millet yönetecek, tabii ki devlet bir
milletin seçtiği Recep Tayyip Erdoğan yönetecek” dedi.
1960 ila 2002 arasında 42 yılda hükümetlerin ortalama
görev süresi 1.5 yıl olduğunu hatırlatan Ünal, konuşmasının devamında ise, “Ama
onların kafasında eski vesayet olduğu için, onların kafasında eski parlamenter
sistem olduğu için, onların kafasında vesayet üreten, yeri geldiğinde darbe
yapan, yeri geldiğinde orduyla, yeri geldiğinde yargıyla, hatta yeri geldiğinde
medyayla millet iradesini alaşağı etmeye alıştıkları için millet iradesinin
temsilcisi Recep Tayyip Erdoğan'ın ve AK Parti siyasetinin devleti
yönetmesinden rahatsızlar. Peki soruyoruz milletin seçtikleri yönetmeyecek bu
devleti kim yönetecek? Geçmişte olduğu gibi yargıyı genelkurmaya çağırıp,
yargıya talimat verenler, brifing verenler mi yönetecek? Beşli çetenin
yayınladığı gazete ilanlarıyla hükümet düşürenler mi yönetecek? Kardeşlerim bakın
1960 ila 2002 iki arasında 42 yılda kaç tane hükümet değiştirmişler biliyor
musunuz. 36 tane hükümet değiştirmişler. Nasıl değiştirmişler, kimisinin yargı
darbesiyle, kimisine ordu darbesiyle, kimisini medya darbesiyle alaşağı
etmişler. Ortalama görev süresi ne kadar biliyor musunuz? 1960 ila 2002
arasında 42 yılda hükümetlerin ortalama görev süresi 1.5 yıl. Size soruyorum
1.5 yıl görev yapan bir hükümet millete hizmet üretir mi? Peki bunların kavgası
Recep Tayyip Erdoğan'la mı hayır, bunların kavgası AK Parti ile mi hayır
bunların kavgası milletle, bunların kavgası burada milleti temsil edenler
sizlerle. Kavga Recep Tayyip Erdoğan'ın kavgası değil kavga bu aziz milletinin
kavgasıdır. Bunlar Recep Tayyip Erdoğan'la bu millet tercih ettik içip kavga
ediyorlar. O yüzden siyasete sahip çıkacağız kardeşlerim. O yüzden siyasetin
kıymetini bileceğiz. Şunu unutmayacağız bu devleti bu milletin iradesi
yönetecek bu devleti bu milletin seçtikleri yönetecek. Bu milleti yurtdışından
talimat alanlar değil” ifadelerine yer verdi.
YORUMLAR