1966 yılında kurulan ve 2016 yılı Temmuz ayında darbe
girişimine kalkışan FETÖ yapılanmasının gizliliği çözülmeye başlandı. Yapının
gizlenmek için nasıl yöntem kullandığı? Medyayı nasıl yönlendirdiği? Yurt dışı
server’leriyle açılan internet sitelerini dayanak göstererek haber yapmaları ve
örgüt içi ilişki yumağı gözler önüne serildi. Ayrıca yapının 17-25 Aralık
kumpasında AK Parti Kahramanmaraş Milletvekili Mahir Ünal’ında yapı tarafından
takibe alındığı, telefonu ile yaptığı görüşmelerin çözülerek metne döküldüğü
iddianamede yer aldı.
ÖRGÜT NE ZAMAN
KURULDU
İddianamede yer alan FETÖ örgütünün kurulmasına ise şöyle
yer verildi: “Temelleri 1966 yılında sözde örgüt lideri Fetullah Gülen
tarafından atılan FETÖ/PDY terör örgütünün doğrudan örgüt liderine bağlı tayin
heyeti, istişare kurulu, mollalar grubu ve meclis olarak adlandırılan birimler
tarafından sevk ve idare edildiği, mecliste alınan kararların meclis üyesi olan
örgüt mensuplarınca silsile yolu ile en alt birimlere kadar iletildiği, bu
talimatların ise hiyarerşi içerisinde yer alan dünya imamı, kıta imamları, ülke
imamları, bölge imamları, il imamları ve kurum imamları tarafından gizliliğe,
istihbarata ve sır saklamaya özen gösterilerek koşulsuz olarak yerine
getirildiği, bu suretle örgütlenmesi tamamlanmış olan, dini unsurları temel
alarak hareket ettiğini iddia eden örgütün, dini değerler değişmezken, zamana
ve şartlara göre kendisini değiştirmesi, ülkesi ve devleti ile barışık olması
beklenirken devleti kendisine hasım ve karşı cephe olarak görmesi, tüm
yapısıyla açık ve şeffaf olması gerekirken kod isimler, özel haberleşme
kanalları, kaynağı bilinmeyen paralar kullanması, yönetim kadrosunun
faaliyetlerini yurt dışından idare etmesi ve Türkiye’ye gelmekten ısrarla
imtina etmesi, hasımlarını saf dışı etmek için her türlü baskı, şantaj ve yasa
dışı faaliyeti kullanması, çeşitli yabancı misyon temsilcileriyle mahiyeti
bilinmeyen görüşmelerde bulunması, diğer terör örgütleriyle temas kurması ve
onlara destek sağlaması, casusluk faaliyetleri ve darbe girişimlerinde
bulunması bu örgütün 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu 1. maddesinde ifade
edilen Anayasada belirtilen Cumhuriyetin niteliklerini, siyasi, hukuki, sosyal,
laik, ekonomik düzeni değiştirmek, Devletin ve Cumhuriyetin varlığını tehlikeye
düşürmek, devlet otoritesini zaafa uğratmak veya yıkmak veya ele geçirmek,
devletin iç ve dış güvenliğini kamu düzenini veya genel sağlığı bozmak amacıyla
kurulmuş silahlı bir terör örgütü olduğunu ortaya koymaktadır”
BYLOCK PROGRAMI
KULLANIMI VE GİZLİ YAZILIMLAR
Örgütün özel haberleşme programının çalışma yapısı ise
CIA tarzında olduğu tespit edildi. Kahramanmaraşlı bazı FETÖ üyelerinde cep
telefonlarında yakalanan BYLOCK programının çalışma prensibinde isim, soy isim
ve e-posta istenmemesi nedeniyle tercih edildiği öğrenildi.
İddianameye yansıyan bylock programı kullanımı ve gizli
yazılımlar ise şöyle:
“Milli İstihbarat Teşkilatı Müsteşarlığının Ankara
Cumhuriyet Başsavcılığına göndermiş olduğu 09/12/2016 tarih ve
10.2.001.01.000.390.1960.249-2236/691-92452157 sayılı yazı ekinde gönderilen
ByLock uygulamasına ilişkin olarak hazırlanan teknik raporda özetle; ByLock
uygulamasının güçlü bir kripto sistemi ile internet bağlantısı üzerinden
iletişim sağlamak üzere gönderilen, her bir mesajın farklı bir kripto anahtarı
ile şifrelenerek iletilmesine dayanan bir tasarıma sahip olduğunun, bu
uygulamanın 2014 yılının başlarından 2016 yılının ilk aylarına kadar Google
Play'da kullanıma sunulduğunun, uygulamada kriptolu anlık mesajlaşma, kriptolu
sesli görüşme, grup mesajlaşmaları, dosya paylaşımı, e-posta iletim ve arkadaş
ekleme özelliklerinin mevcut olduğunun, böylelikle kullanıcıların örgütsel
mahiyetteki haberleşme ihtiyaçlarının başka herhangi bir haberleşme aracına
ihtiyaç duyulmadan gerçekleştirilmesinin hedeflendiğinin, gerçekleştirilen
haberleşmenin cihaz üzerinden belirli sürelerde manuel işleme gerek duymaksızın
otomatik olarak silindiğinin, böylelikle kullanıcıların cihazına olası bir adli
işlem neticesinde el konulması durumunda uygulamada yer alan kullanıcı
listesindeki diğer kullanıcılara ve uygulamadaki haberleşmelere ilişkin geçmiş
verilere erişimin engellenmesinin amaçlandığının, arkadaş ekleme işleminin,
anılan uygulamaya kayıt olurken kullanıcı tarafından belirlenen ve “Kullanıcı
Adı (Kodu/Rumuzu)” olarak isimlendirilen şahsa özel kodun girilmesi suretiyle
gerçekleştirildiğinin, uygulama üzerinden telefon numarası veya “ad soyad”
bilgileriyle arama yapılarak kullanıcı eklenmesine imkan bulunmadığının, iki
kullanıcının haberleşebilmesi için her iki tarafın çoğunlukla yüz yüze veya bir
aracı vasıtasıyla temin edilen kullanıcı kodlarını eklenmelerinin gerektiğinin,
bu şekilde haberleşmenin sadece oluşturulan hücre tipine uygun şekilde
gerçekleştirilmesinin amaçlandığının, ByLock’da, muadil veya yaygın mesajlaşma
uygulamalarında bulunan telefon rehberindeki kişilerin uygulamaya otomatik
olarak eklenmesi özelliğinin bulunmadığının, ByLock uygulamasını kullanan bir
şahsın uygulamayı telefonuna indirdiğinde, rehberindeki diğer şahısların
uygulamayı kullanıp kullanmadığını göremediğinin ve şahıslar ile doğrudan
iletişime geçemediğinin, bu uygulamanın Google Play ve Apple Appstore uygulama
marketlerinde yayından kaldırılmasının ardından uygulama kurulum dosyalarına
erişimin, APK indirme siteleri üzerinden devam ettiğinin, belirli bir tarihten
sonra uygulamanın Android Market veya Apple AppStore’dan indirilmesi yerine,
kullanıcıların cihazlarına başka bir örgüt mensubu tarafından flaş bellek,
bluetooth vb. vasıtalarla manuel olarak yüklendiğinin, bu uygulamanın 15 temmuz
darbe girişimi öncesinde ne Türk kamuoyu ne de yabancılar tarafından
bilinmediğinin/tanınmadığının, uygulamanın Litvanya'da sunucu kiralanmak suretiyle
kullanıma sunulduğunun ve kiralama bedellerinin "Paysera" adli
anonimlik sağlayan ödeme sistemi ile gerçekleştirilmesinin, bu girişimin
kurumsal ve ticari mahiyeti bulunmadığını gösterdiğinin, uygulamada kullanıcı
hesabı oluşturulması sırasında kişiye ait özel bir bilginin (telefon numarası, kimlik numarası, e-posta
adresi vb.) talep edilmemesinin, global ve ticari benzer uygulamalarda olduğu
şekilde kullanıcı hesabını doğrulamaya yönelik bir işleyişin (sms şifre
doğrulaması, eposta doğrulaması vb.) bulunmamasının esaslı sebebinin, kullanıcı
tespitininin zorlaştırılması olduğunun, bu programın global bir uygulama
maskesi altında münhasıran FETÖ/PDY terör örgütü mensuplarının kullanımına
sunulduğunun belirtildiği, 15.07.2016 günü FETÖ/PDY silahlı terör örgütü
mensuplarınca gerçekleştirilen ve başarısızlıkla sonuçlanan darbe girişimi
sonrası örgüt mensuplarına yönelik başlatılan soruşturmalar kapsamında itirafta
bulunan örgüt mensuplarının alınan ifadelerinde, örgüt üyelerinin haberleşme
gizliliğini sağlamak ve deşifre olmamak için kriptolu BYLOCK ve EAGLE programı
üzerinden haberleştiklerini beyan etmişlerdir”
EMNİYET BAŞARI İLE
GEÇTİ
Öte yandan Emniyet Genel Müdür Yardımcısı olan Servet
Yılmaz’ın Kahramanmaraş İl Emniyet Müdürü iken yaptığı ayrıca şu anki
Kahramanmaraş İl Emniyet Müdürü Doğan İnci’nin yaptığı başarılı operasyonlar
ile FETÖ yapılanması bitti.
EMNİYETÇİLERİN
İDDİNAMASE BEKLENİYOR
Öte yandan Kahramanmaraş’ta FETÖ’cü polislerin vatansever
polislere uyguladığı fişleme ve meslekten ihraca kadar giden sürecin ise adli
boyuta taşınacağı öğrenildi.
POLİSLERİ DEDİKODU
İLE BİTİRMEYE ÇALIŞTILAR
FETÖ Terör Örgütü yapısının en güçlü olduğu zamanda,
Kahramanmaraş Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü yapan
Muhterem Çakır’ın bizzat sözlü emri ile “Teknik takip büro amirliği” ekipleri
kendi meslektaşlarını dinlemiş. Dinlenilen bazı polislerin özel hayatlarındaki
kesitleri alınarak şantaj unsuru haline getirilmiştir. Ayrıca bu polisler,
dönemin Cinayet Büro Amiri A.K., tarafından yeri değiştirilmiştir. Yanı sıra bu
polislerin emniyet içinde bitirmek adına, dedikodu kampanyaları düzenlediği
iddia edildi.
3 POLİS MEMURUNUN
HAYATI KARARDI
Yapı gücünün zirve yaptığı dönemde çalışan 3 polis
memuru, FETÖ’cü olmadığı gerekçesiyle Hollywood filmlerini aratmayacak düzmece
bir rapor ile hayatları zindana döndü. 2011 yılının Kasım ayında istirahatli
olmalarına rağmen dönemin Büro Amiri olan bir Baş Komiser tarafından telefonla
aranan 3 polis memuru. Dumlupınar mahallesinde bir ikamet kurşunlama olayına
gönderildi.Daha sonra ekibin olay yerine 1 gün sonra gönderildiğini, kurşunlama
olayının ise tamamen düzmece olduğu tespit edildi. Teknik takip altına alınan
polis memurlarının hayatı ise bundan sonra karardı.
YERLERİ
DEĞİŞTİRİLDİ
Olayla ilgili ifade vermeye çağrılan polisler,
kendilerine yöneltilen suçları kabul etmemelerine rağmen “Teknik takip
raporlarınız var, olayı ya kabul edin ya da biz gereğini yaparız!” cümlesine
maruz kaldılar. Daha sonra 3 polis memurunun yeri değiştirildi. Olaydan iki ay
sonra ise KOM polislerinin düzenlediği fezleke ile sabah saat 05.00’dagözaltına
alındılar. 3 polis memuru kendilerine haksız bir dosya ile dava açılan hâkim,
savcı, müdür, müdür yardımcısı ve polislerden davacı olmak için ise
hazırlanıyor.
SÖZDE OPERASYON
Suçluları dinlemesi gerekirken FETÖ liderine hizmet eden
“Teknik Büro Amirliği” ekipleri başta olmak üzere, tüm KOM çalışanları sözde
göstermelik operasyonlar ile vatandaşa şirin, kendi meslektaşlarına ise “Size
istediğimizi yaparız” imajı veriyordu.
Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadelenin eski Müdürü
Muhterem Çakır’ın görev yaptığı dönemde başlayan FETÖ sempatizanlığı polisler
içinde yaygınlaşmış, Terör Örgütü mensuplarını ve FETÖ lideri Fetullah Gülen’i
iyi göstermek adına sözde büyük operasyon yapan polisler, diğer polislere de
böylelikle göz dağı veriyordu.O dönemde KOM’un başarısı diğer ille göre düşük
olduğu efsane operasyon sloganı ile yola çıkan KOM Polislerinin yalnızca 200 gr
ile 1 kilo civarında esrardan başka bir şey ele geçiremediği öne sürüldü.
AĞABEYİ GÖZALTINA
ALINDI
Kahramanmaraş KOM Müdürü iken fırtına gibi eserek
vatansever polisleri sürdürmeye çalışan Muhterem Çakır’ın vali olan ağabeyi
Nurullah Çakır’da FETÖ bağlantısı nedeniyle gözaltına alındı.3 Ağustos 2012
tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan valiler kararnamesi ile Rize Valisi olarak
atanan ve 23 Mayıs 2014 tarihindeki kararname ile Merkeze çekilen eski Vali
Nurullah Çakır hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca ’15 Temmuz’ darbe
girişimine ilişkin yürütülen soruşturma kapsamında gözaltı kararı verildi.
YORUMLAR