Başkent Üniversitesi Adana Hastanesi Radyoloji Bölümü Uzmanı Doç. Dr. Ayşin Purbager, her 8 kadından birisinin yaşam süresinde meme kanseri olduğunu, 30 kadından birisinin de bu nedenle hayatını kaybettiğine dikkat çekerek, meme kanserinin başlangıç evresinde yavaş büyüdüğünü, tümörün 1 cm olmasının 1-2 sene sürdüğünü kaydetti. Bu nedenle “erken tanı”nın meme kanserinden ölüm oranını azaltmak açısından çok önemli olduğunu vurgulayan Doç. Dr. Ayşin Purbager, “Erken tanıda amaç 1 cm’ den küçük, henüz elle muayenede hissedilemeyen tümörleri tespit etmektir. Bu yüzden 40 yaşından sonra yılda bir kez mamografi kontrolü önerilmektedir“ dedi.
TEŞHİS YÜZDE 85’LE SINIRLI
Meme kanserinin erken yakalanmasında kullanılan en önemli tanı yöntemi olan mamografinin, meme dokusunu sıkıştırarak iki pozisyon şeklinde filmlerinin alınması işlemi olduğunu anlatan Doç. Dr. Purbager, “Bu şekilde tüm meme dokusu sadece 2 boyutlu olarak değerlendirilebildiğinden, özellikle yoğun meme dokuları üst üste geldiğinde, kanserli doku alanı diğer dokular arasında gizlenebilir. Bu kısıtlılık nedeniyle mamografinin doğru tanı koyabilme oranı en iyi merkezlerde bile yüzde 85 sınırında kalmaktadır“ diye konuştu.
YANILTICI GÖRÜNTÜLERE İZİN YOK
Doç. Dr. Ayşin Purbager, son yıllarda geliştirilen dijital tomosentez cihazı ile 3-4 saniyelik işlem süresi içinde değişik açılardan 60-80 farklı görüntü alınarak meme dokusunun 3 boyutlu görülebildiğini söyledi. Purbager, işlemin kesitsel düzlemde inceleme yapma olanağı tanıması nedeniyle, dokuların üst üste gelerek oluşturduğu yalancı negatif ve yalancı pozitif görüntülerin yarattığı olumsuz sonuçları azalttığını ifade etti.
ADANA’DA İLK VE TEK
Adana’da ilk ve tek olarak Başkent Üniversitesi Adana Uygulama ve Araştırma Merkezi Meme Sağlığı Merkezi’nde uygulanan dijital meme tomosentez cihazının üstünlüklerini anlatan Doç.Dr. Ayşin Purbager şu bilgileri verdi:
"Meme dokusunun 3 boyutlu olarak kesitsel olarak taranmasını sağlayan dijital tomosentez, yoğun meme dokusunun üst üste gelerek kanserli dokuyu gizlemesini engeller. Tekrar filmlerin sayısını azaltır. Böylece gereksiz radyasyon alımını engellemiş olur. Doğru tanı koyma oranını yükselterek biyopsi ve ameliyat oranını azaltır. Mamografi çekilmesi sırasında gerekli olan kompresyon miktarını azaltarak hastanın tetkik sırasında daha az acı duymasını sağlar." (İHA)
YORUMLAR