Çoğu zaman
önemsemediğimiz yüz ağrılarının nedeni trigeminal nevralji olabilir. Acıbadem
Atakent Hastanesi Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Dr. Gülşah Öztürk, hastaların
ani başlayan bu ağrılarda yanlış tanı nedeniyle zaman kaybettiğini, hatta ağrı
nedeniyle dişlerin çekilmesi gibi gereksiz işlemlere maruz kalabildiğine işaret
ediyor.
Sadece göz çevresi, bazen burun düzeyi, bazen de çenemizde ya da tüm yüz de şiddetli çakmalar şeklinde yüz ağrısı deneyimlemiş olabiliriz. Çoğu zaman önemsemediğimiz bu durumun altında, nörolojik hastalıklardan, kulak, göz, diş sorunlarına kas iskelet sistemi rahatsızlıklarından, psikolojik nedenlere kadar pek çok etken bulunuyor. En sık görülen nedenlerinin başında ise nörolojik bir sorun olan trigeminal nevralji geliyor.
Yüzün hissiyatını sağlayan 3 başlı sinir trigeminal sinir
olarak tanımlanıyor ve bu sinirin his aldığı yüz bölgelerindeki ağrılı duruma
trigeminal nevralji deniyor. Acıbadem Atakent Hastanesi Beyin ve Sinir
Cerrahisi Uzmanı Operatör Dr. Gülşah Öztürk, ağrının, yüze hafif bir dokunmadan
tıraş olmaya, diş fırçalamadan burun silmeye kadar gündelik rutinlerle bile
tetiklenebileceğini söylüyor. Bununla birlikte sıcak ya da soğuk sıvı içme,
hafif bir rüzgara maruz kalma, makyaj yapma, gülme veya konuşma sırasında da
ağrı ortaya çıkabiliyor.
Trigeminal nevralji, sıklıkla diş ağrısı ile
karıştırılıyor. Bu nedenle geçmeyen diş ağrıları şeklinde uzun süre diş
tedavisi alıp fayda görmemiş hasta grupları da bulunuyor. Dolayısıyla diş
tedavisi sonrası dahi devam eden ağrılarda mutlaka nöroloji ya da beyin ve
sinir cerrahisi hekimine başvurulması öneriliyor.
Kadınlarda iki kat
daha sık
Yüzümüzdeki hissiyatı sağlayan trigeminal sinirin
herhangi bir nedenle tahriş olması sonucu trigeminal nevralji oluşuyor.
Sıklıkla bu tahribatın nedeni sağlam sinirin çevresindeki sağlam damarsal
yapılarla olan ilişkisinden kaynaklanıyor. Trigeminal nevraljinin diğer
sebepleri arasında ise o bölgede bulunun bir tümörün sinire basısı veya
multiple skleroz geliyor. Bazen göz çevresinde uçuk virüsü kaynaklı olan zona
hastalığı geçirenlerde, yüz travması, diş ya da çene tedavisi sırasında bu
sinirdeki herhangi bir hasar sonrasında da trigeminal nevralji ile
karşılaşılıyor.
Her ne kadar adı çok fazla duyulmamış bir sorunmuş gibi
görünse de, dünyada her yıl yaklaşık 150 bin yeni hasta trigeminal nevralji
tanısı alıyor. Ve bunların yüzde 90’ı 40 yaş üzerindeki kişilerde ortaya
çıkıyor. Kadınlarda erkeklere oranla 2 kat daha sık görülüyor.
Tedavi şeklini
hastanın durumu belirliyor
Görüldüğü gibi trigeminal nevralji tanı koyma açısından
ayrıntılı değerlendirilmesi gereken bir hastalık. Yurtdışında önemli
merkezlerce önerilen tanı koyma testi ile bu süreç daha sağlıklı bir şekilde
yönetilebiliyor. Ardından tanıya yardımcı olarak Beyin MR görüntülemesi
isteniyor. Doğru tanı sonrası ilaç ya da cerrahi tedavi kararı verilerek
tedaviye devam ettiklerini belirten Dr. Gülşah Öztürk, sözlerine şöyle devam
ediyor: “Tip 1 grup olarak ayırdığımız nevralji grubu ilaç tedavisine iyi yanıt
verirken bazı durumlarda ilaç yan etkisiyle karşılaşıldığında ya da uzun süre
ilaç kullanım sonrası fayda azaldığında cerrahi yöntemlerin düşünülmesi
gerekiyor. Cerrahi tedavi kapsamında, açık cerrahi, kapalı yakma işlemi, beyin
simülasyonu ve ışın tedavisinden hasta için en doğru olan uygulanıyor.” Her
hasta kendi içerisinde özelliklerine göre değerlendirilip bu seçeneklere karar
veriliyor.
Trigeminal nevralji tedavi seçeneklerinin hiçbiri
hastalığı tamamen ortadan kaldırmazken, yapılan tedavinin çeşidine göre iyi
olma hali süresi uzuyor. Dr. Gülşah Öztürk, ilaç tedavisinin ağrı olduğu sürece
ömür boyu devam edilmesi gerektiğini belirtiyor.
Siz hangi
gruptansınız?
Trigeminal nevraljiyi (TN) farklı sınıflandırma şekilleri
bulunuyor. Güncel olan sınıflandırmaya göre ani başlayan TN ilk olarak 2 büyük
gruba ayrılıyor:
Tip 1: Bu
grupta hiçbir sebep yokken aniden başlayan ağrı, çoğunlukla belli aralıklarla
tekrarlıyor. Elektrik çarpar ya da şimşek çakar tarzda hissedilen ağrı, sadece
dokunmakla bile tetiklenebiliyor. Hastanın ağrısız dönemleri de bulunuyor. Bu
grup genel olarak ilaç tedavisine yanıt veriyor.
Tip 2: Ani
başlayan ağrı çoğunlukla sızlama tarzında, künt ve yanıcı şekilde hissediliyor.
Bu hastaların ağrısız dönemi olmuyor ve temelde ilaç tedavisine yanıt
alınamıyor.
Trigeminal
nöropatik ağrı: Kaza sonucu yüz travması ile ya da diş ve ağız işlemleri
sırasında yanlışlıkla sinirin dallarına hasar verilmesi ve ya damar tıkanıklığı
sonrası trigeminal sistemde hasar gelişimi sonucu oluşan ağrılar bu grupta yer
alıyor.
Semptomatik:Multiple skleroz hastalığı olanlar, tümör, damar yumağı veya damarda baloncuk
nedeniyle ağrı ortaya çıkan kişiler bu grupta yer alıyor.
Postherpetik :Göz çevresinde zona geçirmiş hasta gruplarında görülebilen ağrı türünü
oluşturuyor.
Deaferantasyon
ağrı ( nestezi doloroza ): Yapılan yüz ağrısı tedavileri sonrası
gelişebilen ciddi ağrılar bu grup içinde yer alıyor.
Atipik yüz ağrısı:Vücudun birçok yerinde olan ağrı ile yüz ağrısı olan hastalar bu grup içinde
değerlerdiriliyor.
YORUMLAR