Yeditepe Üniversitesi Hastanesi
Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Meral Sönmezoğlu havaların ısınmaya
başladığı bugünlerde kişilerin açık havada daha çok vakit geçirdiğini
hatırlatarak, özellikle kene ısırmaları, mantar ve mangal zehirlenmeleri
konusunda dikkat edilmesi gereken hususlar olduğunu belirtiyor.
Yeşil alanlardan, park ve
bahçelerden uzak durmadan keyifli bir gün geçirmek mümkün. Önemli olan tedbir
almak ve dikkatli olmak…
Mangal, keyfinizi kaçırmasın!
Prof. Dr. Meral Sönmezoğlu,
mangaldan kaynaklı karbonmonoksit zehirlenmelerinin de yine bu aylarda arttığını
belirtiyor, “Mangalı açık hava dışında başka bir yerde asla yapmamak lazım. İyi
yanmamış kömürden çıkan karbonmonoksit insan için oldukça zararlıdır” diyor. Renksiz
ve kokusuz bir gaz olan karbonmonoksit, soluma yoluyla vücuda girer,
akciğerlerden kana karışır ve dokulara ulaşarak zehirlenmeye yol açar.
Zehirlenme hızlı olur, ama sessiz bir ölüme sebebiyet verir” açıklamasında
bulunuyor.
Karbonmonoksit zehirlenmesinin
belirtilerini; baş dönmesi, baş ağrısı, mide bulantısı, baygınlık hissi, bilinç
bulanması ve en sonunda koma şeklinde sıralayan Sönmezoğlu, ilk belirtilerde
hızlıca bir doktora başvurulması gerekiyor diyor.
Mangal yaparken ayrıca odun
kömürü kullanılmasını öneren Sönmezoğlu, “Kömür kor haline gelinceye kadar
beklenmeli ve yiyecekler asla yakılmamalıdır. Dana eti yandığından mangal için
hiç uygun değildir. Mangalda tavuk ve balık tercih edilmelidir” uyarısında
bulunuyor.
Mantar Zehirlenmeleri Ölümcüldür
Açık havada en sık rastlanılan
zehirlenmelerden birinin mantar zehirlenmesi olduğunu belirten Sönmezoğlu, mantar
zehirlenmesinin diğer zehirlenmelere kıyasla oldukça tehlikeli olduğuna dikkat
çekiyor. “Pek çok zehirlenmede kişiler çok nadiren hayatlarını kaybederken,
mantar zehirlenmelerinde hastaların neredeyse tamamı hayatını kaybeder” diyen
Sönmezoğlu, doğal olarak yetişen mantarlarda zehirli ve zehirsizi ayırt etmenin
ciddi bir deneyim ve bilgi gerektiğini, dolayısıyla ormanlarda doğal olarak
yetişen mantarları değil kültür mantarlarını tüketmek gerektiğini önemle
belirtiyor.
Zehirli mantar yendikten 12
saat sonra şiddetli karın ağrısı, bulantı, kusma, bilinç kaybı ve bayılma
ortaya çıkar. Böyle bir durumda hiç vakit kaybetmeden hastaneye başvurmak
gereklidir. Ne kadar erken hastaneye gidilirse kurtulma şansı o kadar fazladır.
Her Kene Isırığı Virüs Bulaştırmaz
Geçtiğimiz yıllarda tam da bu
aylarda kene görülme sıklığı artmıştı ve bizlerde halkı uyarmaya başlamıştık
diyen Sönmezoğlu, “Halkın kene korkusuyla açık havadan, topraktan ve yeşil
alanlardan alıkonulmasına çok karşıyım. Açık havadan mahrum kalmadan korunma
amaçlı bazı konulara dikkat etmek yeterli” diyor.
Deriye yapışan kenenin
hissedilmediğini, bu nedenle yeşil alanlarda bulunduktan sonra vücudumuzda kene
taraması yapmamız gerektiğini belirten Sönmezoğlu, “Kene çoğunlukla kan
damarlarının yüzeye yakın olduğu kulak arkası, ense, kalça, koltuk altlar ve
kasıklardaki deriye yapışır” diyerek bu noktaları kontrol edin diyor.
Kene fark edildiğinde nasıl
çıkartılacağı bilinmiyorsa hemen doktora başvurmak gerekir. Paniğe gerek
yoktur. Her kene ısırığı ölüme yol açmaz çünkü her kene Kırım Kongo virüsü
taşımaz. Kene ısırdıktan sonra 14 gün ateş takibi yapmak gerekir; ateş 38’in
üzerine çıktığında mutlaka doktora başvurulmalıdır.
YORUMLAR