Maraş nüfusu yerinde sayıyor

ERKEK NÜFUSU DAHA FAZLA

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Türkiye nüfusu üzerine yaptığı araştırmanın verilerini yayımladı. TÜİK’in yayınladığı verilere göre 2015 yılında 1 milyon 096 bin 610 olan Maraş nüfusu, 16 bin 024 kişilik bir artışla, 2016 yılında 1 milyon 112 bin 634 oldu. 1 milyon 112 bin 634 kişilik Kahramanmaraş nüfusunun 565 bin 816’sını erkekler, 546 bin 818’ini ise kadınlar oluşturdu. İl ve ilçe merkezlerinde toplam nüfusa bakıldığında ise erkek nüfusunun, kadın nüfusundan 18 bin 998 daha fazla olduğu görüldü. Kahramanmaraş’ta 2014-2015 yılları arasındaki yıllık nüfus artış hızı binde 6,9 iken; 2015-2016 yılları arasında binde 14,5 oldu. Kahramanmaraş’ın 2016 yılı nüfus yoğunluğu ise yüzde 78 oranında gerçekleşti.

16 YILDA 110 BİN KİŞİ ARTTI

Kahramanmaraş nüfusu, 1 milyonun üzerine ilk defa 2000 yılında yapılan genel nüfus sayımında çıktı. Genel nüfus sayımına göre 1990 yılında 892 bin 952 kişi olan Kahramanmaraş nüfusu 2000 yılında yapılan genel nüfus sayımıyla 1 milyon 002 bin 384 kişi oldu. 7 yıl sonra yapılan genel nüfus sayımında Maraş nüfusu sadece 2 bin 030 kişi arttı. Türkiye’de genel nüfus sayımı 2007’den itibaren her yıl yapılmaya başlandı. 2007 yılında 1 milyon 004 bin 414 kişi olarak kayıtlara geçen Maraş nüfusu, 2008 yılında en çok artışını yaşadı. 24 bin 884 kişilik bir artış yaşayan Maraş nüfusu, 2008 yılında, 1 milyon 029 bin 298 kişiye ulaştı.

TÜİK’in yayınladığı Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi Sonuçlarına göre 2015 yılı içerisinde, Türkiye nüfusu, 31 Aralık 2016 tarihi itibarıyla 79 milyon 814 bin 871 kişi oldu.

Türkiye’de ikamet eden nüfus 2016 yılında, bir önceki yıla göre 1 milyon 73 bin 818 kişi arttı. Erkek nüfus 40 milyon 43 bin 650 kişi olurken, kadın nüfus 39 milyon 771 bin 221 kişi oldu. Buna göre toplam nüfusun yüzde 50,2’sini erkekler, yüzde 49,8’ini ise kadınlar oluşturdu. Yıllık nüfus artış hızı 2015 yılında binde 13,4 iken, 2016 yılında binde 13,5 oldu.

İl ve ilçe merkezlerinde ikamet edenlerin oranı 2015 yılında yüzde 92,1 iken, bu oran 2016 yılında yüzde 92,3’e yükseldi. Belde ve köylerde yaşayanların oranı ise yüzde 7,7 olarak gerçekleşti.

Türkiye nüfusunun yüzde 18,5’inin ikamet ettiği İstanbul, 14 milyon 804 bin 116 kişi ile en çok nüfusa sahip olan il oldu. Bunu sırasıyla 5 milyon 346 bin 518 kişi ile Ankara, 4 milyon 223 bin 545 kişi ile İzmir, 2 milyon 901 bin 396 kişi ile Bursa ve 2 milyon 328 bin 555 kişi ile Antalya takip etti. Tunceli ise 82 bin 193 kişi ile en az nüfusa sahip olan il oldu.

Ülkemizde 2015 yılında 31 olan ortanca yaş, 2016 yılında önceki yıla göre artış göstererek 31,4 oldu. Ortanca yaş erkeklerde 30,8 iken, kadınlarda 32 olarak gerçekleşti. Ortanca yaşın en yüksek olduğu iller sırasıyla 39,6 ile Sinop, 39,1 ile Balıkesir ve 38,8 ile Edirne oldu.  Ortanca yaşın en düşük olduğu iller ise sırasıyla 19,5 ile Şanlıurfa ve Şırnak, 20,5 ile Ağrı ve 20,8 ile Siirt oldu.

Ülkemizde 15-64 yaş grubunda bulunan (çalışma çağındaki) nüfusun oranı, 2016 yılında bir önceki yıla göre yüzde 1,6 artarak yüzde 68 olarak gerçekleşti. Çocuk yaş grubu olarak tanımlanan 0-14 yaş grubundaki nüfusun oranı ise yüzde 23,7’ye gerilerken, 65 ve daha yukarı yaştaki nüfusun oranı da yüzde 8,3’e yükseldi.

Nüfus yoğunluğu olarak ifade edilen “bir kilometrekareye düşen kişi sayısı”, Türkiye genelinde 2015 yılına göre 2 kişi artarak 104 kişi oldu. İstanbul, kilometrekareye düşen 2 849 kişi ile nüfus yoğunluğunun en yüksek olduğu ilimiz oldu. Bunu sırasıyla; 507 kişi ile Kocaeli, 352 kişi ile İzmir ve 290 kişi ile Gaziantep takip etti. Nüfus yoğunluğu en az olan il ise bir önceki yılda olduğu gibi, kilometrekareye düşen 11 kişi ile Tunceli oldu.

Yüzölçümü bakımından ilk sırada yer alan Konya’nın nüfus yoğunluğu 56, en küçük yüzölçümüne sahip Yalova’nın nüfus yoğunluğu ise 285 olarak gerçekleşti.

Yerleşim yeri nüfusları, İçişleri Bakanlığı Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü (NVİGM) tarafından güncellenen Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi (ADNKS)’nden alınan nüfusla birlikte, kurumsal yerlerde kalan nüfus dikkate alınarak hesaplanan veriler; kışla, cezaevi, huzurevi, üniversite öğrenci yurtları gibi kurumsal yerlerde kalanlar, uluslararası tanım gereği ikamet adreslerinin bulunduğu yerleşim yeri nüfusuna değil, kurumsal yerlerin bulunduğu yerleşim yeri nüfusuna dâhil edildi. (HABER: KENAN ONARAN)