Medicana’dan "Adet düzensizliği ve ateş basması"...

Medicana'dan "Adet düzensizliği ve ateş basması" uyarısı

Medicana Bahçelievler Hastanesi Kadın Doğum Uzmanı Op. Dr. Leyla Ercan: "Adet düzensizliği ve ateş basması menopoz habercisi olabilir. Menopoz yaşı ortalaması ülkemizde 45-55 yaş arasıdır. Menopoz yaşını, genetik, doğurganlık, sigara içimi gibi faktörler etkiler"dedi.

16 Kasım 2019 - 01:39

Medicana Bahçelievler Hastanesi Kadın Doğum Uzmanı Op. Dr. Leyla Ercan, adet düzensizliği ve ateş basması menopoz habercisi olabiliceğine işaret ederek, "Menopoz yaşı ortalaması ülkemizde 45-55 yaş arasıdır. Menopoz yaşını, genetik,doğurganlık, sigara içimi gibi faktörler etkiler. Sigara içimi menopozda inme riskini de artırır." ifadelerini kullandı.

Medicana Bahçelievler Hastanesi'nden yapılan açıklamada görüşlerine yer verilen Ercan, menopozun, yumurtalıkların doğal yaşlanma, dış etkenler (kemoterapi-radyoterapi) veya cerrahi olarak çıkarılması gibi sebeplerle hormon üretimini durdurması ve adet kanamasının kalıcı olarak kesilmesi anlamına geldiğini kaydetti.

Ercan, menopoz tanısının son adetten itibaren 12 ay kanamanın olmaması ile konulacağını bilgisini vererek, "Menopoz yaşı ortalaması ülkemizde 45-55 yaş arasıdır. Menopoz yaşını, genetik , doğurganlık, sigara içimi gibi faktörler etkiler. Sigara içimi menopozda inme riskini de artırır. 40 yaş alında kanamaların kendiliğinden kalıcı olarak durmasına erken menopoz denir." ifadelerini kullandı.

Çoğu zaman menopozda adet kanamalarının hemen kesilmeyeceğini bildiren Ercan, şunları kaydetti:

"Östrojen ve progesteron hormonlarının üretimindeki düzensizlikler nedeniyle sık veya uzun aralıklarla az yada çok kanamaların olması gibi düzensizlikler, ateş basmaları, uykusuzluk gibi belirtiler olur ki bu döneme perimanpozal dönem- menopoza geçiş dönemi denir. Bu süre 40'lı yaşların sonlarına doğru başlar menopoza girinceye kadar 2-6 yıl sürebilir. Post menopozal dönem, son adet kanamasından 1 yıl geçtikten sonraki döneme denir. Bu dönemde lekelenme dahi olsa herhangi bir kanama belirtisi özel değerlendirme gerektirir. Kadın vücudu ilk adetten itibaren östrojen ve progesteron hormonun etkisi altına girer ve bu etki doğurganlık dönemi boyunca menopoza kadar devam eder." 

"Biyopsi yapılması gerekebilir" 

Ercan, adet düzensizliklerinin, menopoza geçiş döneminde üztrojen progesteron hormon yapımındaki dalgalanmalarla 3 haftadan sık yada 4-5 aya varan aralıklarla kanama düzensizliklerine yol açabiliceğini işaret ederek, "Ancak ne zaman olacağı belli olmayan aşırı anormal kanamalar ya da postmenopozal dönemde damla kadar bile olsa her kanama anormaldir ,iyi yada kötü huylu olabilecek bir ur habercisi olabilir, biyopsi yapılması gerekir. Uykusuzluk, uykuya dalamama, sık uyanmalar kalitesiz uyku gün içinde yorgunluğa yol açar. Genitoüriner sistemde yaşanan sıkıntılar, östrojen eksikliğine bağlı vajinal kuruluk, ağrılı ilişki, cinsel isteksizlikle sonuçlanabilir. İdrar torbasında aşırı aktiviteye bağlı sık idrara çıkma ve tutamama erken dönem belirtileridir. Dengeli beslenme, spor ,hobi edinme, c ve d vitamin desteği alma menopoz semtomlarinı hafifletir." ifadelerini kullandı.

Ercan, "Geç dönem belirtileri ise kemik yoğunluğunda azalma ve ona bağlı kolay oluşan kırıklar, kalp damar hastalıklarında artış, deri ve saçlarda incelme ve dokularda sarkma olarak görülebilir. Kemik yoğunluğunda azalmaya bağlı ,düşme ,çarpma gibi travmalarda kırık riskinde yükselmeye sebep olur." bilgisini paylaştı. 

"Menopoz tedavisi kişiye özel belirlenir" 

Ercan, menopoz şikayetleri doğal olarak beklenildiği yaşlarda başlaması durumunda, çoğunlukla sorunsuz ve rahat atlatılabileceğini aktardı.

Yumurtalıkların cerrahi olarak çıkarılması durumunda bu şikayetler daha şiddetli yaşanabileceğini kaydeden Ercan, "Menopoz bir hastalık olmadığı için tedavi de şart değildir. Önemli olan hormonal değişime vücudun verdiği tepkilerdir. Birçok kadın bu dönemi tedaviye ihtiyaç duymadan geçirir. Eğer şikayetler yaşam kalitesini bozacak kadar ağrı yaşanıyorsa mutlaka destek tedavisi gerekecektir. Menopoza yaklaşım kişiye özel, kişinin ihtiyacına ve belirtilere göre belirlenir." ifadelerlerini kullandı.

Ercan, hastalığın tedavi seçenekleri ise şöyle sıraladı:

"Hormon tedavisi (östrojen-progestron):özellikle ateş basmaları ve uykusuzluk gibi yaşam kalitesini sosyal hayatını etkileyen erken dönem belirtileri ve kemik yoğunluğunu korumak gibi geç dönem belirtileri için tercih edilen bir tedavidir. Başta rahim, meme kanseri, tromboz, inme gibi riskler için uygun hastalara uygun zamanda, uygun dozda ve uygun yolda verilebilir. Yani hormon tedavisi kişiye göre, ihtiyaca göre ayarlanır." (AA)

YORUMLAR

  • 0 Yorum
Henüz Yorum Eklenmemiştir.İlk yorum yapan siz olun..
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR x