Acıbadem Üniversitesi Meme Araştırma Enstitüsü Başkanı ve
Acıbadem Maslak Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Cihan Uras, son
yıllarda cerrahi tedavide meydana gelen gelişmeler sayesinde her meme
kanserinde memenin alınmasının gerekmediğini belirtirken, memenin tamamının
alınması gereken durumlarda ise hastanın kendi dokusundan doğal meme yapmanın
mümkün hale geldiğini, böylece estetik ve psikolojik sorunların da önüne
geçilebildiğini vurguluyor. Prof. Dr. Cihan Uras, meme cerrahisinde en yeni
gelişmeleri anlattı, önemli uyarılar ve önerilerde bulundu.
Meme dokusu korunabiliyor
Eskiden tümör boyutu büyük olduğu durumlarda memenin
tamamı alınıyordu ancak günümüzde tümör boyutu meme boyutuna uygun orana sahip
hastalarda yeni geliştirilen onkoplastik cerrahi tekniği sayesinde meme dokusu
korunabiliyor. Prof. Dr. Cihan Uras “Standart meme koruyucu cerrahiden farklı
olarak onkoplastik cerrahide meme dokusu çeşitli yöntemlerle şekillendirilerek
hem hastanın meme kaybı önlenmiş olmakta hem de daha estetik görünüm
sağlanabilmektedir. Bu yöntemle büyük memeler küçültülerek radyoterapi
uygulamaları da kolaylaştırılmaktadır” diyor.
Lenfödem engellenebiliyor
Meme kanserinde hastalığın koltuk altına yayılma
durumunun bilinmesi tedavide büyük öneme sahip. Bundan yaklaşık 20 yıl öncesine
kadar tüm hastalarda koltuk altı lenf bezlerinin tamamı alınmakta ve hastalar
ameliyat sonrasında kolda şişme, uyuşma gibi sorunlar yaşamaktaydı. Yeni
bulgular ile koltuk altındaki bekçi lenf düğümü bulunması (sentinel lenf nodu)
tekniği geliştirildiğini belirten Prof. Dr. Cihan Uras şu bilgileri veriyor:
“Ameliyat öncesinde koltuk altında kanser yayılımı olmayan hastalarda eğer
ameliyat sırasında bakılan bekçi lenf düğümünde hastalık varsa eskiden tüm
koltuk altı temizlenirken şimdi çok az sayıda hücre bulunması durumunda veya
çıkarılan 3-4 bekçi lenf düğümünün birinde belirgin yayılım olsa bile koltuk altının
tamamı boşaltılmadan hastaların tedavisi ameliyat sonrası radyoterapi ile
tamamlanabilmektedir. Koltuk altı boşaltılmadan radyoterapi alan hastalarda
kolda şişme koltuk altı boşaltılan hastalara göre çok daha az görülmektedir.
Günümüzde koltuk altında hastalığı ameliyat öncesinde bilinen hastalarda
cerrahiden önce ilaç tedavisi başlanarak koltuk altı tüm lenf bezlerinin
alınmasının önlenmesi hedeflenmektedir.”
Meme dokusu alınsa bile estetik görünüm sağlanıyor
Cerrahi tedavide meydana gelen gelişmeler sayesinde her
meme kanserinde meme alınmak zorunda kalınmıyor. İlk tercih memenin korunduğu
ameliyatlar olmasına karşın, halen memenin tamamının alınması gereken
durumlarda ise plastik cerrahi ile birlikte ortak çalışılarak memenin içinin
boşaltılıp silikon protez ya da hastanın kendi dokusu ile rekonstrüksiyon
yapılıyor. Böylece istenmeyen estetik ve psikolojik sorunların önüne
geçilebiliyor. Prof. Dr. Cihan Uras “Endoskopik ve robotik teknikler
kullanılmadan önce meme başı koruyucu mastektomi için büyük kesiler kullanmak
gerekirdi ve uç noktalara ulaşmak daha zorlayıcı olabilmekteydi. Günümüzde
endoskopik ve robotik tekniklerin kullanıldığı meme başı koruyucu mastektomide
yapılan kesi boyutu küçülmektedir ve memenin tüm alanlarına rahatça
ulaşılabilmektedir. Böylece daha estetik görüntüler elde edilmektedir” diyor.
Meme kanserinde ne zaman cerrahi gerekiyor!
Acıbadem Üniversitesi Meme Araştırma Enstitüsü Başkanı ve
Acıbadem Maslak Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Cihan Uras “Tanı
koyulduğu andan itibaren hasta meme cerrahının kontrolü altında olmalıdır.
Ancak cerrahi planlama ve zamanlaması hastanın evresine ve tümörün
özelliklerine göre farklılık gösterebilir. Yaygın hastalık yoksa öncelikle
cerrahi tedavi uygulanıyor. Yaygın hastalıkta ise önce ilaç tedavisi,
sonrasında cerrahi yapılıyor.“ derken hangi cerrahi tekniklerin uygulandığı
konusunda ise şu açıklamaları yapıyor: “Memenin korunabildiği durumlarda; tümör
küçükse meme koruyucu cerrahi, tümör büyükse onkoplastik cerrahi yapılıyor.
Memenin korunamayacağı durumlarda ise (yaygın hastalık, çok büyük tümör,
genetik hastalık) meme başı/deri koruyucu mastektomi uygulanıyor.”
Meme kanserinde erken teşhis için!
• 18 yaşından sonra her ay kendi kendinizi elle muayene
edin. Böylece memelerde yumru, şişlik gibi kanser belirtisi olabilecek
değişiklikleri fark edebilirsiniz. Görülen her kitle kanser olmamakla birlikte,
kitle hissedildiği zaman hekime başvurulmalı. Doğru meme muayenesi adetin
başlangıcından sonraki 7-10 gün arasında yapılmalı.
• 30 yaşından itibaren meme ultrasonu ve 40 yaşından
sonra düzenli meme kanseri taraması (Yıllık mamografi ve ultrasonografi; 6 ayda
bir doktor muayenesi)
• En kısa sürede doktor muayenesi gereken durumlar (Meme
başından kanlı veya şeffaf akıntı, ele gelen sert kitle, meme cildinde ve meme
başında değişiklikler)
YORUMLAR