Menopoz yaşının belirlenmesinde; başta genetik özellikler ve
ırk olmak üzere, beslenme, sigara kullanımı ve sosyoekonomik düzey gibi
faktörlerin de etkili olduğu biliniyor. Menopoz; genellikle 3 ila 8 yıl
arasında devam eden menopoz öncesi dönem olarak adlandırılan bir sürecin
sonunda oluşuyor. Memorial Antalya Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum
Bölümü’nden Op. Dr. Gülbin Destici İşgören, “18 Ekim Dünya Menopoz Günü” öncesi
sağlıklı menopoz süreci hakkında bilgi verdi.
Her kadın farklı
yaşıyor
Menopoz bir hastalık değil, kadın hayatında üreme çağının
bittiğini işaret eden doğal bir dönemdir. Kadınlarda 12 ay boyunca hiç
menstrüel kanama olmadığında menopoz tanısı kesinleşir.Menopoz öncesi dönem
olarak adlandırılan dönemde yumurtalıklardan salgılanan başta östrojen hormonu
olmak üzere, hormon düzeylerinde dalgalanmalar olmakta, bir süre sonra
yumurtalar tükenmekte ve yumurtalıklardan hormon salınımı durmaktadır. Tüm bu
değişikliklerin sonucunda da menstruel kanamalar kesilmektedir. Yıllarca devam eden
bir süreç olan menopoz öncesi ve sonrası dönemde bazı kadınların hiç şikayeti
olmaz ya da çok hafif şikayetleri olabilirken; bazı kadınlar çok daha ağır
sıkıntılar yaşayabilmektedir.
Menopoz döneminde
görülebilecek şikayetler şunlardır;
1. Menstrüel kanama düzeninde değişiklik, kısa ya da uzun
süreçli kanama, kanama miktarında artış ya da azalma
2.Sıcak basmaları ve terlemeler
3.Uykuya dalmada zorlanma ve uyuma süresinde kısalma gibi
uyku bozuklukları
4.Çarpıntı
5.Depresyon ve duygu durum değişiklikleri
6.Unutkanlık
7.Çabuk sinirlenme
8.Baş ağrısı
9.Saçlarda dökülme ve incelme
10.Halsizlik ve kas eklem ağrıları
11.Ciltte- gözde veya ağızda kuruluk
12.Vajinal kuruluk, cinsel ilişkide ağrı ve cinsel
istekte azalma
13.Ani sıkışma hissi, idrar kaçırma ve sık idrara çıkma,
14.Vajinal enfeksiyonlar ve idrar yolu enfeksiyonu
riskinde artış,
15.İştah artışı, metabolizmada yavaşlama ve buna bağlı
olarak kilo artışı
Kemik erimesi,
kalp krizi ve inme riskini de artırıyor
35 yaştan sonra kadın ve erkeklerde başlayan kemik kaybı
menopoz sonrası ilk 4-8 yılda östrojen düzeyinin azalmasına bağlı olarak
hızlanmaktadır. Kayıp fazla olduğunda bu durum osteoporoz olarak
adlandırılmakta ve başta kalça, el bileği ve omurga kemiklerinde olmak üzere
kemik kırığı riski artmaktadır. Vücuttaki östrojenin azalması, ilerleyen yaşa
bağlı olarak yüksek kolesterol, yüksek tansiyon gibi risk faktörlerinin görülme
olasılığının artması ve hayatın bu döneminde daha hareketsiz olma gibi risk
faktörlerinin bir araya gelmesiyle menopoz dönemindeki kadınlarda kalp krizi ve
inme riski artmaktadır.
Hormon tedavisi
şikayetleri azaltıyor
Menopoz dönemindeki destek tedavisi kişinin özellikleri,
medikal geçmişi, şikayetlerinin şiddeti ve yaşam kalitesinin ne kadar
etkilendiği, isteği ve beklentileri göz önünde bulundurularak düzenlenmelidir.
Vücutta artık az üretilen ya da üretilmeyen hormonların ( östrojen ve gerekli
durumlarda progesteron) dışarıdan verilmesi anlamına gelen hormon tedavisi
menopoz dönemindeki şikayetleri rahatlatabilmektedir. Bu tedaviler ağızdan
alınan tabletler ya da cilde yapıştırılan yamalar, sürülen kremler şeklinde
sistemik olarak verilebileceği gibi; bazı durumlarda sadece lokal olarak
uygulanan vajinal tabletler ya da kremler kullanılabilmektedir. Vücuda sistemik
olarak verilen hormon tedavisi ateş basmalarını, kemik kaybını ve kırık
riskini, ayrıca kolon kanseri riskini azaltmaktadır. Hem lokal hem de sistemik
tedavi vajinal kuruluğu ve buna bağlı şikayetleri gidermektedir.
Sadece östrojen
tedavisi bazı kanser risklerini artırabilir
Sadece östrojen içeren tedaviler rahim duvarının
kalınlaşmasına ve rahim kanserine neden olabilmektedir. Hormon içeren tedaviler
ile kalp krizi riskinde, derin ven trombozu ve inme riskinde meme kanseri ve
mesane kanseri riskinde hafif artış olabilmektedir. Bu nedenle kişisel
özellikler mutlaka değerlendirilmeli gerekli muayeneler ve tetkikler yapılmalı
ve uygun kişilerde doktor kontrolünde tedavi başlanmalıdır.
Sağlıklı bir
menopoz süreci için düzenli egzersiz şart!
Menopoz sürecinde dengeli ve sağlıklı bir diyet, yeterli
kalsiyum ve D vitamini almak, sigara alkol ve diğer toksik maddelerden uzak
durmak, yağdan fakir antioksidandan zengin gıdalarla beslenmek önerilmektedir.
Ayrıca düzenli egzersiz kemik kaybını yavaşlattığı gibi, aşırı kilo alımını ve
buna bağlı olarak gelişebilecek kalp şeker hastalığı gibi hastalıkların riskini
azaltmaktadır. Düzenli egzersiz yapan kişilerde depresyon ve bilişsel
fonksiyonlarda azalma riski de çok daha düşüktür. İdrar kaçırma şikayetleri
olan kişiler pelvik taban kaslarını güçlendiren kegel egzersizlerinden fayda
görebilmektedir.
YORUMLAR