Mideniz çöplük değil, en değerli hazinenizdir

Mideniz çöplük değil, en değerli hazinenizdir

Diyetisyen Sevgi Sevmez; “Midemiz çöplük değil; besin çöpe gidecek diye çocuğumuzun tüketmediği şeyleri yemek zorunda değiliz. En değerli biziz. Biz kendimize faydalı olup sağlıklı bir şeyler elde edebilelim ki uzun vade de etrafımızda ki insanlara da fayda sağlayabilelim” dedi.

08 Mart 2017 - 11:39

Avrupa’nın uzun yıllardan bu yana mücadele ettiği Türkiye’de ise son zamanlarda yaygınlaşmaya başlayan obezite, beslenmemizi yeniden gözden geçirmemize neden olacak. Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre, özellikle Fast Food tarzı yiyeceklerin kalp damar hastalıkları başta olmak üzere birçok hastalığı beraberinde getirdiği biliniyor. Diyetisyenler ve uzmanlar ise vatandaşa sağlıklı beslenmeyi öneriyor.

Özellikle fırın kültürünün yaygın olduğu Kahramanmaraş’ta, son dönemlerde artış gösteren obezite noktasında uzmanlardan uyarı geldi. Diyetisyen Sevgi Sevmez, kilo almanın, kilo vermenin, sağlıklı yaşamanın kısacası diyet ile akalı her şeyin başında bilinçli olmak gerektiğini söyledi.

Sevmez, Kahramanmaraş’ta Bugün Gazetesine verdiği röportajda, bilinçli hareket ile kilo verme, alma ve sağlıklı yaşamının mümkün olduğuna dikkat çekti. Sevmez, özellikle su içmenin kilo vermeye ve sağlıklı yaşamaya yardımcı olduğunu kaydederek; diyet ile ilgili merak edilen tüm sorularımızı içtenlikle cevapladı.

 

Kendinizden bahseder misiniz?

Ben Sevgi Sevmez, Kahramanmaraşlıyım. Başkent Üniversitesi, Beslenme ve Diyetetik bölümü mezunuyum. 2 yıldır Kahramanmaraş'ta çalışıyorum. Burada yüzlerce insanın hayatına sağlıkla ilgili farkındalıklar katıyorum.

 

Diyetisyen nedir ne iş yapar görevleri nelerdir?

Diyet; toplumun bildiğinin aksine besin grubundan ya da herhangi bir besinden mahrum kalmak değil. Tam olarak kelime anlamının da karşılığında olduğu gibi yaşam tarzı demektir. Biz diyetisyenler de bu yaşam tarzını kişilerde en sağlıklı biçimde oluşturmayı hedefleyen kişileriz. Öncelikle üniversitenin beslenme ve diyetetik bölümünü tamamlamış olmak gerekiyor tabii diyetisyen olmak için.

 

Doğru beslenmenin temel kuralı nedir?

Doğru beslenmek için öncelikle Hekim kontrolünde olunmalı ve bir diyetisyenden yardım alınmalıdır. Herhangi bir sağlık problemi varsa; kişi doğru beslenmeli. Aslında vücudu herhangi bir besinden mahrum bırakmadan, ya da herhangi bir besine öcüymüş muamelesi yapmadan ölçülü miktarlarda tüketerek sağlıklı beslenme yakalanabilir. Doğru besleneceğiz diye tek bir besini çılgınca tüketmeye ya da asla tüketmemeliyim diye kaçınmaya gerek yok.

 

Kilo vermek isteyen bir insan nereden başlamalı?

Ben uyguladığım prosedürden bahsedeyim size. Öncelikle bir kan tahlili görmek istiyorum. Birlikte çalıştığımız hekimler var. Sağ olsunlar güzelce raporluyorlar. Çalıştığımız laboratuvarlar var. Bu laboratuvarda uygun kan testleri yapıldıktan sonra kliniğimizde bir ön görüşme uyguluyoruz. Bu ön görüşme de ben vücut kompozisyon analizine bakıyorum. Kullandığımız vücut kompozisyonu analiz cihazı yüksek donanıma sahip ve Kahramanmaraş’ta muadili olmayan Türkiye'de de belli kliniklerde kullanılan bir cihaz. Bu benim çok kapsamlı bir analiz yapmama yardım ediyor. Bunun dışında danışanlarıma bir anket uyguluyorum. Ankette doğal yaşamımızda neler var, bunları konuşuyoruz. Sonrasında diyet programına başlıyoruz. Kilo vermek isteyen ya da sağlıklı beslenmek isteyen herkese tavsiyem muhakkak bir diyetisyenle görüşmeleri.

 

Kilo verirken en çok yapılan hatalar nedir?

Kilo verirken en çok yapılan hata şok diyetler. Bize özel olmayan diyetleri uygulamak. Çünkü internette diyet diye aradığımızda yüzlerce belki binlerce veri çıkıyor ve bunlar kişiye özel olmayan bir ürünü ya da bir kişiyi gözüne çıkaran ticari kaygılar güden diyet programları. Nasıl komşumuzun ilacını içmiyorsak komşumuzun diyetini de uygulamamalıyız. Ya da nasıl internette gördüğümüz bir ilacı tedavi amaçlı kullanmıyorsak aynı şekilde internette gördüğümüz bir diyeti de tedavi amaçlı yapmamalıyız. Bunun dışında hata olarak tek bir çaya ya da tek bir besine umut bağlamak, zayıflama ilaçları kullanmak, protein diyetleri yapmakta yapmak sayılabilir.

 

Metabolizmamızı hızlandırmak için neler yapmalıyız?

Metabolizma kavramı vücudun yağ kas dengesiyle yani vücut kompozisyonu ile ilgili bir kavramdır. Biz eğer onu aç bırakmazsak ona istediği enerjiyi sağlıklı bir biçimde verebilirsek metabolizmamız zaten hızlı çalışıyor. Tabi vücut dengesi içerisinde kasların enerji yakım hızı da daha yüksek olduğu için vücudun kas kütlesini arttırmak metabolizmayı daha çok hızlandıran bir şey. Bu nedenle egzersiz yapmak benim danışanlarıma tavsiye ettiğim en kıymetli önerilerden. Tabi bunun yanında metabolizmayı hızlandıran besinler de yok diyemem. Örneğin; kahve ya da yeşil çay.

 

Suyun günlük yaşantımızdaki önemi nedir? Su içmek zayıflatır mı?

Su içmek zayıflatır, diyemem. Ama su içmek çok önemli bir şey. Tabii su tüketimi ile ilgili de çok abartmamak koşuluyla tüketim sıklığı konusuna dikkat etmeliyiz. Bununla ilgili danışanlara tavsiyem günlük 1,5 ile 2 litre kadar su içmeleri. Bir insanın kendini çok zorlamasına gerek yok. Her şeyde olduğu gibi suyu da ölçülü bir biçimde kullanırsak tabi ki metabolizmamızı destekleyecektir.

 

Sağlıklı ve fit kalabilmek için nelere dikkat etmeliyiz?

Sağlıklı ve fit kalabilmek için iyi beslenmeliyiz. İyi düşünmeliyiz. Pozitif olup güzel güzel hareket etmeliyiz (gülüyorJ).

 

Stresten kilo alınır mı?

Evet. Stres nedeniyle ortaya çıkan kortizol denen bir hormon vardır. Vücudumuzdaki kortizol salınımı vücudun iç stresiyle de ilgili. Normal seviyesinden daha yüksek olması maalesef ki sağlığımızı olumsuz etkiler. Ve bu da kilo artışına da sebep olabilir.

 

İnternet üzerinde dolaşan diyet programını uygulamak doğru mu?

Kesinlikle yanlış. En büyük hata bu!

 

Hızlı zayıflamak mümkün mü?

Hızlı zayıflamak mümkün. Hatta çok basit ama bunun ne kadar sağlıklı olduğunu tartışmak lazım. Dünya Sağlık Örgütü der ki bir birey hafta da kendi ağırlığının yüzde 0,5 ile yüzde 1’i ile arasında bir kilo kaybı yaşamalıdır. Bu da mesela 70 kilo sağlıklı bir bireyi baz alacak olursak 350 gramla 700 gram arası haftalık bir kayıp hedefliyoruz. Tabi ki yağ kütlesinden bahsediyoruz. Birinci ayın sonunda baktığımızda; 70 kilogram bir bireyde görmemiz gereken kayıp bizim ortalama 3-4 kilogram maksimum ve biz bunun üzerine çıkarsak bu kilolar sonraki 1 yıllık dönemde kesinlikle geri vücudumuza dönüyor. Ve sağlığımızdan olduğumuz gibi kütlemizi sabit ve stabil düzende koruyamıyoruz.

 

Çağın en büyük hastalığı olan obeziteyi, diyet ve egzersizle yenebilir miyiz?

Kesinlikle yenebiliriz.

 

Bitki çaylarının kilo verme konusunda faydası var mıdır?

Çok düşük. Beslenme ve diyet tek başına bir bütündür. Tabi diyet programlarında danışanlarıma bitki çayları tavsiye ediyorum. Siyah çayda bunlardan biri ama ne kadar ne zaman tüketeceğimiz çok tartışılan bir konu.

 

İdeal diyet nasıl seçilir? Neler yapmalıdır?

Bununla ilgili mutlaka bir diyetisyenden yardım alınmalı.

 

Formda ve iyi görünmek için kısa süreli diyetler mi yoksa uzun süreli sağlıklı beslenme düzeni mi?

Kesinlikle uzun dönemde sağlıklı beslenme. Benim danışanlarıma tavsiyem genelde şu yönde; bana gelirken lütfen aceleci olmayın. Benden beklentiniz hızlı bir şekilde zayıflamak ise hatta bana gelmeyin. Benim derdim hiçbir zaman sizi hızlı zayıflatmak değil. Ama verdiğiniz kiloyu geri almayacağınızın size teminatını verebilirim diyorum. Bu noktada yanıtım tabi ki uzun süreli sağlıklı yaşam.

 

Sağlıklı beslenme ve sağlıklı kilo vermenin püf noktaları neler?

Sağlıklı bir bireyde öncelikle azaltmamız gereken besinlerden bahsetmiştik. Bunlara dikkat etmeliyiz ve özellikle ekmeklerimizi beyaz undan değil; tam buğday unundan yapılanlardan seçmeliyiz. Pirinç yerine bulgur tercih etmeliyiz. Süt ve yoğurt ürünlerini eğer doğal kaynaklardan temin etmeyip marketten alıyorsak mümkünse daha az yağlı olanlardan tercih etmeliyiz. Bunun dışında su tüketimini arttırmalıyız.

 

Sağlıksız diyetlerin ortaya çıkardığı kötü sonuçlar?

Başta kalp damar hastalıkları olmak üzere; özellikle yüksek proteinli diyetlerin hayvansal kaynaklı proteinlerin kaynakları olduğu için vücudumuz üzerinde tahribatı çok fazla. Ne yazık ki bu da hem böbrek hem de kalp damar sağlığını olumsuz etkiliyor.

 

Sizin eklemek istedikleriniz ve önerileriniz var mı?

Şunu da söylemek istiyorum; midemiz çöplük değil, besin çöpe gidecek diye çocuğumuz tüketmedi diye onun tüketmediği şeyleri de yemek zorunda değiliz. En değerli biziz. Bu bencillik olarak algılanmasın lütfen biz kendimize faydalı olup sağlıklı bir şeyler elde edebilelim ki uzun vadede etrafımızda ki insanlara da fayda sağlayabilelim.” (ZEKİ DEMİR)

YORUMLAR

  • 0 Yorum
Henüz Yorum Eklenmemiştir.İlk yorum yapan siz olun..
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR x