Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın "Biz millete
efendi olmaya değil hizmetkar olmaya geldik." demesiyle siyasetin milletin
emrine girdiğini dile getiren Ünal, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Siyaset ne zaman ki milletin emrine girdi o zaman
da millet siyaseti aldı Türkiye'nin sahibi yaptı. Vesayet falan millet hepsini
kaldırdı. Milletin iradesi egemen olunca da bu defa milletin hastanesi oldu,
okul milletin okulu oldu, ordu milletin ordusu oldu, yargı milletin yargısı
oldu. Millete tepeden bakan kimse kalmadı. Söz de karar da milletin. 16 senelik
mücadelenin sonunda millet bize bu görevi vermiştir. Biz de bu görevi yerine
getiriyoruz."
Eskiden "Avrupa ülkeleri hastasına helikopter
gönderiyormuş." denildiğini anımsatan Ünal, şimdi uçak, helikopter ve kar
ambulanslarının olduğunu, Allah'ın bunları bu ülkenin insanlarına nasip
ettiğini vurguladı.
Öğrencilik yıllarında sınıfa odun ve tebeşir getirdiğini
şimdi ise sınıfların akıllı tahtalarla donatıldığını, çocukların önünde
tabletlerinin olduğunu, okulların açıldığı gün masalarının üzerine kitaplarının
konulduğunu belirten Ünal, ailelerinin geçim sıkıntısı varsa devletin onlara da
ciddi destek verdiğini söyledi.
CHP iktidarında geçen yılları "kıtlık dönemi"
olarak nitelendiren Ünal, "Bunların döneminde bir dönem ekmek karneyle
satılırdı. Ben hatırlıyorum 1978'li yıllarda her şey karaborsaydı. Özal
zamanında biraz bereketlenme oldu. Özal döneminden sonra 24 bankanın içini
boşalttılar. Bir sürü banka gitti. Çok şükür 16 yıldan beri bu milletin yüzü
güldü. Milletin yüzü gülünce de bunların suratı asıldı." diye konuştu.
"ALLAH O YOKLUK GÜNLERİNE DÖNDÜRMESİN"
Mahir Ünal'ın eski Türkiye'de yaşananlara değinmesi
üzerine ev sahibi Fatma Köse ise geçmişte çok zor günler, yokluk günleri
geçirdiklerini hatırlattı.
Allah'tan eski günlere dönmemeyi dileyen Köse, o
dönemlere dair şunları anlattı:
"Eski günleri Allah getirmesin. (Muharrem İnce)
Onlar Türkiye'yi eskiye götürmek istiyor. Allah onlara fırsat vermesin. Şimdi
yokluk da yok çok şükür. İnsanı bırak artık devletimiz ağaçta mahsur kalan bir
kediyi bile itfaiye çağırıp kurtarıyor. Allah öyle insanları üzerimizden eksik
etmesin. Artık bu devlet kedisine köpeğine bile bakıyor. Eskiden çok kuyruklar,
yokluklar gördük. Çay demler şeker yerine pekmez kullanırdık. İki kilogram
şeker bulduğumuz zaman onu yarım kaşık kullanarak idare ederdik. Allah o yokluk
günlerini getirmesin. Allah bugünlerimizi aratmasın. El ne derse desin,
başımızdakileri eksik etmesin. Allah Cumhurbaşkanımızın gücünü kuvvetini
artırsın. Yapılan iyilikleri unutmamak gerek. Yağ, tüp, pirinç hiçbir şey
bulamazdık. Allah'a şükür şimdi bolluk var."
Eskiden hastanelerde yaşadığı sıkıntıları anlatan 55
yaşındaki Ali Köse de şimdi hastaların nüfus cüzdanıyla özel hastaneler dahil
istediği yere gidip istediği eczaneden de ilacını aldığını belirterek bunun çok
büyük bir nimet olduğunu, bu güzelliklerin unutulmaması gerektiğini belirtti.
"BAKANIM BİR KAHVEMİZİ İÇİN"
Mahallede gezerken Murat Edalı'nın çay davetini kırmayan
Ünal, evlerine misafir oldu. Aileyle sohbet eden Ünal, çocuklara oyuncak hediye
etti.
Daha sonra balkondan "Bakanım bir kahvemizi
için." diye davet eden bir vatandaşın da evine konuk olan Ünal, aileyle
sohbet edip ramazanlarını kutladı.
"Çat kapı" ev ziyaretlerinin ardından Ünal ve
beraberindekiler, Demokrasi Meydanı'nda İl Gençlik Kollarında görevli gençlerle
sohbet etti, çevre esnafı ile müşterilerinin ihtiyaç ve beklentilerini dinledi.
YORUMLAR