Kahramanmaraş Eczacılar Odası Başkanı Murat Aras 23-24
Eylül tarihinde yapılacak kongreleri ve yapacakları projelerle ilgili basın
toplantısı düzenledi. Hurda Kafe’de düzenledikleri basın toplantısında
Türkiye’nin ilaç sektörünün mutlaka millileşmesi gerektiğine vurgu yapan Aras,
Türkiye’nin ilaç endüstrisinde yabancı boyunduruğundan mutlaka kurtulması
gerektiğini dile getirdi.
Türkiye’nin ilaç, sağlık ürünleri ve medikal malzemelerle
birlikte bugün itibarıyla giderinin 26 milyar TL civarın olduğunun altını çizen
Kahramanmaraş Eczacılar Odası Başkanı Murat Aras; “Kullanılan bu kadar ilaç ve
medikal malzemelerin yüzde 55’ini ithal firmalardan karşılıyoruz. Geri kalan
miktarı ülkemiz karşılıyor ama hammaddesini biz üretmiyoruz onu da dışardan
getiriyoruz. Hem hammaddesini hem de bizim ürettiğimiz ilaç miktarı çok az.
İlaç ve sağlık stratejik bir alandır aynı milli savunma
gibi. Siz bir savaş, salgın, sel, afet anında eğer kendi ilaç endüstriniz ile
milli ilaç sanayinizi oluşturmazsanız, yarın bir savaşta ‘ilaç alacağım, bana
ilaç verin’ dediğiniz zaman çok ciddi sorunlarla karşı karşıya karılırsınız.
Nasılki devletimiz Milli Savunma Politikalarında, kendi silah sanayimizin, uçak
sanayimizin, tankların, İHA’ların, hafif silahların ne kadar önemli olduğunu
anladı ve ona göre yatırım yapıyor. İlaçta o kadar stratejik milli bir politika
olmalıdır. Bizim yüzde 55 ithal etmemiz, kalan bölümlerinin de jenerik yani
hammaddeyi yine dışardan alıp üretmemiz Türkiye açısından ileriye dönük ciddi
bir şekilde endişe sebebidir.” Dedi.
Kahramanmaraş Eczacılar Odası olarak Türkiye’nin en aktif
sivil toplum kuruluşlarından biri olduğuna da dikkat çeken Aras şöyle konuştu;
“Biz, odamızı sadece Kahramanmaraş’taki 374 eczacı arkadaşımıza hizmet verecek
diye algılamadık, Türkiye’deki 24 bin eczacı adına hizmet veren ve Türk
Eczacılar Birliğine katkı sunan, oranın yükünü alan bir oda haline geldik.
Bu çalışmaların karşılığı olarak da İsveç’te düzenlenen
Dünya Eczacılık Kongresine Türk Eczacılar Birliği temsilcisi olarak katılan tek
Eczacı Odası Başkanı bendim. Kahramanmaraş eczacılar odası artık Türk Eczacılar
Birliğinde varlığını hissettirmiştir, çıtayı yüksek seviyeye koymuştur ve
Kahramanmaraş’ın tanıtımını 24 bin eczacıya ve Türk Eczacılar Birliğindeki
yönetim kurulu üyelerine varlığını hissettirmiştir. Biz bundan sonra aramıza
yeni katılan arkadaşlarla odamızı daha yüksek yerlere götürme hedefindeyiz.”
İLAÇ ENDÜSTRİSİ
MİLLİLEŞMELİ
Kahramanmaraş Eczacılar Odası Başkanı Murat Aras,
devletin, nasıl milli savunma sanayindeki hassasiyeti görüp milli silahlarını
ürettiyse, dışarıya bağımlı olan ilaç sanayisinde de aynı hassasiyeti göstermesi
gerektiğini belirtti. Aras yarın bir savaş durumunda yine ilaç alınmaya
kalkılırsa çok ciddi sorunlarla karşı karşıya kalınabileceğini belirtti.
Kahramanmaraş Eczacılar Odasının 23 ve 24 Eylül tarihinde
yapılacak kongreyle ilgili bir basın toplantısı düzenleyen Oda Başkanı Murat
Aras, 2 yıldır sürdürdükleri yönetimle cansiperane alışarak Kahramanmaraş
Eczacılar Odasını Türkiye’ye tanıttıklarını belirtti.
İlk göreve gelirsen yapılan seçim çalışmalarında
‘değişime evet’ sloganını kullandıklarını hatırlatan Kahramanmaraş Eczacılar
Odası Başkanı Ecz. Murat Aras değişimin eski oda üyelerinin değil, genel bir
zihniyetin değişmesi, bir sivil toplum örgütünün kabuklarından kurtulması, hem
Kahramanmaraş hem de Türkiye için kullanıldığını dile getirdi.
TÜRKİYE’DE
BAŞARILI OLMAK ZORUNDAYDIK
Olaya her zaman büyük pencereden baktıklarını ifade eden
Aras şöyle konuştu, “Kahramanmaraş Eczacı Odası Türkiye ilaç ve sağlık
politikalarında etkin bir oda olmak ve Türkiye genelindeki 54 Eczacı Odası
içerisinde de en aktifi olmak zorundadır. Kahramanmaraş Eczacı Odası Kahramanmaraş’ın
tanıtımına katkıda bulunan bir eczacı odası olmalıdır. Anlayışı bütün
arkadaşlarımda hâkimdi ve bu 2 yıllık süreç içerisinde gecesini gündüzüne
katarak çok yoğun ve bir gayretle azimle şevkle heyecanla görev yapan tüm
yönetim kurulu arkadaşlarımı huzurunuzda tebrik ediyorum ve onlara teşekkür
ediyorum.
TÜM ECZACI
ODALARINDAN EN AKTİFİ BİZİZ
Bu değişimin başta mimarı yönetim kurulu arkadaşlarım
oldu. Bizde onlara bir abilik etme durumunda olduk ve onlarla beraber bu yola
yürüdük. Kahramanmaraş Eczacı Odası 54 eczacı odası içinde en aktif en çalışkan
oda olmuştur. Bununla da iftihar ediyoruz. Odamızın birinci önceliği genel ilaç
politikalarında, sağlık politikalarında ve Türk Eczacılar Birliğinde etkin bir
oda olmak üzere yola çıktı ve kazandıktan hemen sonra Türk Eczacılar Birliği
Genel Başkanı Erdoğan Çolak bizim bu hissiyatımızı bizim düşüncelerimizi gördü
ve bize merkez heyetinde olmamız gerektiği ve bu enerjiyi Ankara’ya taşımamızı
istedi. Ancak bizim şehrimizdeki eczacı
arkadaşlarımıza verdiğimiz bir söz olduğu için bu şerefli görevi kabul etmedik.
Buna rağmen yaklaşık 24 bin eczacı adına 3 yıldır yapılamayan SGK protokolü ve
AFAD’ la ilgili protokollerde görüşmeci olarak yer aldık.
SEKTÖRLE İLGİLİ
TOPLANTILARDA AKTİF ŞEKİLDE YER ALDIK
Yine devlet bürokrasisiyle yapılan dönemin Çalışma ve
Sosyal Güvenlik Bakanı Süleyman Soylu’nun eczacılarla yapacağı toplantıda yer
aldık. Yaklaşık 100 çalışanımızı Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı ile 5.30
saat görüşmelerini sağladık. 1.5 yıl içerisinde 38 SGK protokol görüşmesi ve
medikal görüşmeye katıldık. Bunların tamamında belirleyici rol oynadık. Aynı zamanda da Başbakanlık ve
Cumhurbaşkanlığı düzeyinde Türk Eczacılar Birliğinin yaptığı temasta etkin bir
görev aldık. Tabi bizim geldiğimiz 2 yıllık süreç Türkiye açısından çalkantılı
bir süreç oldu. 15 Temmuz hain darbe girişimi nedeniyle Türkiye zorlu bir
süreçten geçti. Bu 2 yıllık süreçte
birçok sıkıntı meslek örgütümüzü ve meslektaşlarımızı da etkiledi. Birlik
beraberlik içinde top gibi birbirimize sarılarak bu sıkıntıları aştık.
ELBİSTAN’DAKİ
MESLEKTAŞLARIMIZI MAĞDUR ETMEDİK
Yine bizim dönemimizde Türkiye’de 65 bin kişiyi etkileyen
Elbistan’da bir salgınla karşı karşıya geldik. Bu yeni yönetimin karşılaştığı
en zor ve ciddi bir görevdi. Buna rağmen bu krizde Elbistan’daki
eczacılarımızın siper alması ve kesintisiz vatandaşa hizmet vermesi
Kahramanmaraş Eczacı Odası olarak bütün ilaç dağıtım merkezleriyle onları
desteklememiz iki gün orada destek vermemiz vatandaşlarımızın ilaç
mağduriyetine düşmemesine ve ilacı almama gibi bir olay yaşanmamasına sebep
oldu. O dönemde oraya geçici olarak gelen birçok doktor reçete yazımında çok
eksikliğe neden oldu. Protokol numaraları yazılmadı, reçeteler tam tanzim
edilmedi, o yoğunlukla birçok hatalar oluştu ama Kahramanmaraş Eczacılar Odası
olarak SGK ile yaptığımız temaslar ve onların sağduyulu ve anlayışlı halleri
Protokol numaralarının yazılmaması, reçetelerin tam tanzim edilmemesi
eczacılarımıza yansıtılmadı.
EĞİTİMDE TÜRKİYE
BİRİNCİSİ OLDUK
Bugün 54 eczacı odası içinde mesleki eğitim alanı içerisinde
21 eğitimle Türkiye birincisi olduk. Eğitimdeki hocalarla yakın temaslar
kurduk. En az gittiğimiz ilçeye gidiş sayımız 4’tür. Elbistan’a 2 yılda 11 kez
gittik. İlçelerle iletişim açısından Türkiye rekoru kırdık. Biz, odamızı sadece
Kahramanmaraş’taki 374 eczacı arkadaşımıza hizmet verecek diye algılamadık,
Türkiye’deki 24 bin eczacı adına hizmet veren ve Türk Eczacılar Birliğine katkı
sunan, oranın yükünü alan bir oda haline geldik. Bu çalışmaların karşılığı olarak da İsveç’te
düzenlenen Dünya Eczacılık Kongresine Türk Eczacılar Birliği temsilcisi olarak
katılan tek Eczacı Odası Başkanı bendim. Kahramanmaraş eczacılar odası artık
Türk Eczacılar Birliğinde varlığını hissettirmiştir, çıtayı yüksek seviyeye
koymuştur ve Kahramanmaraş’ın tanıtımını 24 bin eczacıya ve Türk Eczacılar
Birliğindeki yönetim kurulu üyelerine varlığını hissettirmiştir. Biz bundan
sonra aramıza yeni katılan arkadaşlarla odamızı daha yüksek yerlere götürme
hedefindeyiz.
SOSYAL PROJELERLE
DE ÇOK BÜYÜK MESAFE KAT ETTİK
Sosyal anlamda da Kahramanmaraş Eczacı Odası bu dönem
yaptığı kadar sosyal aktivite yapmamıştır. Halep Türkmenlerine, Suriyeli
mültecilere STK’lar nezdinde en büyük hizmeti yapan meslek örgütü Kahramanmaraş
Eczacılar Odasıdır. Yaklaşık 30 bin bebek maması dağıttık. Şuan çadırkentte her
gün 400-500 reçete karşılayan bir eczanemiz var ve bunun tüm giderleri odamız
tarafından gerçekleştirilmektedir. Yine Çadırkente olan bir salgından dolayı
orada 3 bin kutu ücretsiz ilaç dağıtımı yaptık.”
Açıklamalarının ardından gazetecilerin sorularını
cevaplayan Kahramanmaraş Eczacı Odası Başkanı Murat Aras dünyadaki tüm
koşulların daraldığı gibi ilaç ve eczacılık sektörünün piyasasının da
daraldığını söyledi.
YARIN BİR SAVAŞ
OLSA İLAÇ VEREMEYEBİLİRLER
Türkiye’nin ilaç politikasıyla ilgili de konuşan Aras
devletin mutlaka milli savunma sanayine gösterdiği önemin ilaç sektörüne de
göstermesi gerektiğini söyledi. Aras konuşmasına şöyle devam etti; “Bugün
Dünyadaki ilaç tüketim miktarı trilyon dolarların üzerinde. Bunun nedeni de
dünya nüfusu yaşlanıyor, insanların
sağlığa olan harcamaları artıyor. Türkiye bugün itibarıyla Türkiye 22 milyar TL
ilaç ve sağlık ürünlerine para harcadı, bu miktar medikalle birlikte 26 Milyar
27 milyar TL’lere ulaşıyor. Gerçekten bu çok ciddi bir rakam. Kullanılan bu
kadar ilaç ve medikal malzemelerin yüzde 55’ini ithal firmalardan karşılıyoruz.
Geri kalan miktarı ülkemiz karşılıyor ama hammaddesini biz üretmiyoruz onu da
dışardan getiriyoruz. Hem hammaddesini hem de bizim ürettiğimiz ilaç miktarı çok
az.
NEREDEYSE TÜM
İLAÇLARI İTHAL EDİYORUZ
İlaç ve sağlık stratejik bir alandır aynı milli savunma
gibi. Siz bir savaş, salgın, sel, afet anında eğer kendi ilaç endüstriniz ile
milli ilaç sanayinizi oluşturmazsanız, yarın bir savaşta ‘ilaç alacağım, bana
ilaç verin’ dediğiniz zaman çok ciddi sorunlarla karşı karşıya karılırsınız.
Nasılki devletimiz Milli Savunma Politikalarında, kendi silah sanayimizin, uçak
sanayimizin, tankların, İHA’ların, hafif silahların ne kadar önemli olduğunu
anladı ve ona göre yatırım yapıyor. İlaçta o kadar stratejik milli bir politika
olmalıdır. Bizim yüzde 55 ithal etmemiz, kalan bölümlerinin de jenerik yani
hammaddeyi yine dışardan alıp üretmemiz Türkiye açısından ileriye dönük ciddi
bir şekilde endişe sebebidir.
Biz bunu her yerde söylüyoruz; kendi odamızda da bu
projeye yönelik bir çalışmamız var. İnşallah bu projeyi tüm ülke genelindeki
eczacılar odalarına yayacağız. Türkiye’nin milli bir ilaç politikası olması
için çalışıyoruz. İlaç sektöründe mutlaka yabancı boyunduruğundan kurtulmamız
lazım.
ARTIK İNSANIN
YAPISINA KİLOSUNA VE YAŞINA GÖRE İLAÇ ÜRETİLECEK
Dünya ülkeleri sağlık konusunda trilyon dolarlık bütçelerle çok ciddi Ar-Ge çalışmaları yapıyor. Artık nano teknoloji diye bir şey var, Nano teknloji ile insanın genetik yapısına, kilosuna, yaşına göre özel ilaç üretilecek. Yani eczanede binlerce kutudan biri olmayacak. İnsan yapısına göre özel ilaç üretilecek. Şimdi dünya ona doğru gidiyor. Türkiye bu durumda nerede olacak. Bizim amaçladığımız sağlık politikalarında ve Türkiye Tıbbi ilaç kurumunda bu planlamanın yapılmasını ve ilaç endüstrisinin de yönünün bu noktaya çevrilmesi gerektiğini her yerde söylüyoruz.”
YORUMLAR