Mobilyada ezber bozan strateji dönemi başlıyor!

Mobilyada ezber bozan strateji dönemi başlıyor!

Türkiye mobilya endüstrisinin bugüne gelmesinde önemli başarılara imza atan İstanbul Mobilya, Kağıt ve Orman Ürünleri İhracatçıları Birliği, sektörün geleceğini masaya yatırmak için bir basın toplantısı düzenledi.

27 Ekim 2017 - 02:13

Çırağan Sarayı’nda gerçekleştirilen basın toplantısında sektörün 2023 vizyonu için önemli açıklamalarda bulunan İstanbul Mobilya, Kağıt ve Orman Ürünleri İhracatçıları Birliği Başkanı Ahmet Güleç, Türkiye’nin ihracat hedefinin dünya ihracatından yüzde 1,5 pay almak olduğunu, mobilya sektörünün ise bu rakamı yüzde 2,5 olarak belirlediğinin altını çizdi.

10 Ekim Salı- Türkiye’nin lokomotif sektörlerinden biri olan mobilya endüstrisinin bugünkü konumuna gelmesi için yoğun olarak çalışan İstanbul Mobilya, Kağıt ve Orman Ürünleri İhracatçıları Birliği, sektörün geleceğini konuşmak için 10 Ekim Salı günü Çırağan Sarayı’nda bir basın toplantısı düzenledi.

 

“ZİHİNSEL BİR DEVRİM’E VE ‘EZBER BOZAN’ STRATEJİYE İHTİYACIMIZ VAR”

Basın toplantısında Türkiye’nin 2023 vizyonu doğrultusunda mobilya sektörünün konumunu detaylarıyla anlatan İstanbul Mobilya, Kağıt ve Orman Ürünleri İhracatçıları Birliği Başkanı Ahmet Güleç, Cumhuriyetimizin 100’üncü yılını kutlayacağımız bu çok önemli ‘Kilometre taşı’ için her alanda heyecan verici hedefler olduğunun altını çizdi. Bu hedefler arasında ihracatçıları en fazla heyecanlandıran konunun dünya ihracatından yüzde 1,5 pay almak olduğunu söyleyen Güleç, mobilya sektörünün ise bu rakamı yüzde 2,5 olarak belirlediğini aktardı. Türkiye’nin hedeflenen ihracat rakamına ancak uygun stratejilerle ulaşılabileceğini aktaran Güleç, “2007 itibarı ile dünya ihracatından yüzde 0,8 pay alan mobilya ihracatımız, 2016 yılında payını yüzde 1,4’e çıkarma başarısını göstermiştir. 2023 yılı hedefimiz ise dünya mobilya ihracatından yüzde 2,5 veya üzerinde pay almaktır. Yaptığımız analiz ve değerlendirmelere göre 2023 yılında 320 milyar dolar civarında bir ihracat hacmine ulaşacak olan dünya mobilya pazarından almayı hedeflediğimiz pay yaklaşık 10 milyar dolarlık ihracata karşılık gelmektedir. Bu ihracat hedefimize ulaşmak üzere uygun stratejileri üretmek; üretim odaklı olmaktan çok pazar odaklı olmak için yoğun bir şekilde çalışıyoruz. Mobilya ihracat hacmi hedefimize ilave olarak kg başına değeri de 7 dolara çıkarmayı hedefliyoruz. Bu hedefimize ulaşmak üzere tasarıma ağırlık veriyor ve kalite anlayışımızı sürekli olarak geliştiriyoruz. Bu başarı sayesindedir ki mobilya ihracatçılarımız ‘Bölgesel’ oyuncudan ‘Küresel’ oyuncu olmaya geçti ve pazar payları düşük de olsa dünyada 200’den fazla gümrük bölgesine ihracat yapmaya başladı. Biz bu hedeflere ulaşacağımıza yürekten inanıyoruz. Çünkü bakış açımızı değiştiren ‘Zihinsel bir Devrim’e ve ‘Ezber bozan’ stratejiyi benimsedik” dedi.

 

GÜLEÇ: MOBİLYA SEKTÖRÜNDE HEDEF VE FIRSAT PAZARLARINI BELİRLEDİK

Mobilya ihracatında en büyük paya sahip olan ‘İstanbul İhracatçılar Birliği’nin ise ihracat artışını genelde sektör artışının en az yüzde 10 kadar üzerinde gerçekleştirdiğini söyleyen Güleç, 2017 yılı ihracat artışında da yine en yüksek payı İstanbul İhracatçılar Birliği’nin aldığını aktardı. Sektörün yeni pazarlara ulaşarak ihracat gücünü artırması için ‘Küresel İhracat Analizi’ ve elde edilen bulgular doğrultusunda ‘Hedef Pazarlara Analitik Yaklaşım’ çalışması yaptıklarını aktaran Güleç, “Mobilya sektöründe hedef ve fırsat pazarlarını daha sistematik olarak belirlemeye yönelik bir çalışma gerçekleştirdik. Bu çalışmanın sonucunda da küresel ihracat analizini takiben yedi ayrı bölgede ayrıntılı hedef pazarlarının analizini yaptık. Bu pazar araştırmasına göre birinci derecedeki hedef; ABD, Çin, İspanya, Almanya, Hollanda, Bulgaristan, Cezayir ve Çek Cumhuriyeti’dir. Hedef pazar olarak belirlenen ilk üç ülke ABD, Çin ve İspanya; bütün cazibesine rağmen büyüme yapabilmek için daha fazla pazarlama enerjisi sarf edilmesi tavsiye edilen ‘Daha Yoğun Çaba’ (Try Harder Zone)’ bölgedir. Ve fakat Almanya, Hollanda, Bulgaristan, Cezayir ve Çek Cumhuriyeti, Türkiye’nin rekabet gücü nispi olarak daha yüksek olup, ‘Büyüme’ stratejilerinin hayata geçirilmesi tavsiye edilen bölgeler olarak karşımıza çıkmaktadır. Öte yandan bu ülkelerin yanı sıra Katar, Romanya, İngiltere ve Suudi Arabistan, diğerlerine nazaran daha dinamik pazarlar olması nedeni ile nispi bir öneme sahip iken bunlara ilave olarak yüksek ithalat artış hızları nedeni ile Pakistan, Filipinler, Etiyopya ve Mali fırsat pazarları olarak belirlenmiştir.”

YORUMLAR

  • 0 Yorum
Henüz Yorum Eklenmemiştir.İlk yorum yapan siz olun..
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR x