Diyanet İşleri Başkanlığı gençlerimizin milli ve manevi
değerlerine bağlı, medeniyet perspektifine sahip bir şekilde yetişmelerine
katkı sağlamak amacıyla yapmış olduğu çalışmalar devam ederken güzel bir
örnekte Kahramanmaraş İl Müftülüğünden geldi.
Kahramanmaraş İl Müftülüğü’nde düzenlediği kahvaltı
programıyla Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi’nden öğrencilerle bir araya
gelen İl Müftüsü Celal Sürgeç, öğrencilere Diyanet İşleri Başkanlığı’nın
çalışmalarını anlattı.
Kahvaltı
programına İl Müftüsü Celal Sürgeç, İl Müftü Yardımcıları Fırat Kahraman,
Süleyman Yavuz, Şube Müdürü İlyas Hennep, İl Müftülüğü Gençlik koordinatörleri
Pdr Seyit Şişman ve Neslihan Utangan, Dulkadiroğlu ilçe koordinatörleri Ali
Sarıkaya ve Hümeyra Dağ Malkoç, Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi (KSÜ)
Öğrenci Konseyi Başkanı Hasan Demir, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi
öğrenci temsilcisi Mustafa Gez, Fen-Edebiyat Fakültesi öğrenci temsilcisi
Mustafa Çengel, İlahiyat Fakültesi öğrenci temsilcisi Abdurrahman Ünalan,
Eğitim Fakültesi öğrenci temsilcisi Ethem Atakan Demir ve Oktay Öcal katıldı.
Sıcak ve samimi bir ortamda gerçekleşen kahvaltı
programında konuşan İl Müftüsü Celal Sürgeç, Diyanet İşleri Başkanlığı olarak
gençlere büyük önem verdiklerini söyledi. Müftü Sürgeç KSÜ yerleşkesine
yaptırılan Cami için Diyanet İşleri başkanlığının da büyük katkısı olduğunu
belirtti.
“DİNİ VE RESMİ İKİ
GÖREVİMİZ VAR”
Konuşmasına, “Rabbim çalışmalarınızı, gayretlerinizi boşa
çıkarmasın, ülkemiz, milletimiz hakkında güzel kararlar almaya muvaffak kılsın
İnşallah” diyerek başlayan Müftü Sürgeç, Diyanet İşleri Başkanlığı’nın çok
köklü bir teşkilat olduğunu söyledi. Biri dini biri resmi iki görevlerinin
olduğunu dile getiren Sürgeç, gençlere dini görevlerini Kur’an-ı Kerim’den
örnekler vererek anlattı. Sürgeç, “Diyanet İşleri Başkanlığı teşkilatımız
gerçekten çok köklü bir teşkilat. Osmanlı’da ki şeyhülislamlıktan tutun, oradan
itibaren devam eden daha sonra da Şeriye ve Evkaf Vekâleti adını alan, 3 Mart
1924’te de Diyanet İşleri Başkanlığı olarak teşkilatlanan devletle birlikte
şekillenen bir anayasal bir kurum. Biri dini, diğeri resmi ama ikisi de
birbirini tamamlayan iki görevimiz var. Dini ve resmi görevimiz, ikisi de
birbirinin mütemmimi, yani birbirini bağlayan. Cenab-ı Hak, Kuran-ı Kerim’deki
Al-i İmran Suresi’nin 104. Ayeti kerimesinde “Sizin içinizde insanları Allah’ın
dinine ve hayra davet eden, insanları kötülükten alıkoyan, iyiliği emreden,
kötülüğün yasaklanması için gayret eden bir topluluk kurulsun” diyor ki bu
ayetteki hayır kelimesi Kur’an’da yaklaşık 20 yerde geçer. Topluluk kurulsun
derken de içinizden bazıları yani bu işi bütün Müslümanlar değil, bu işi
mütehassısları yapsın ve onlar bu konuda donanımlı olsunlar. Yani Allah’ın
dinine davet ederken, din eğitimi verirken bu konunun mütehassısı uzmanı
olsunlar. Çünkü sadece dini okumak ve anlamak değil anlatmak da bir ilim
işidir. Din eğitimi vermek de bilgi işidir. Bunun bir usulü, üslubu ve yolu
vardır. Bu bize dinin yüklediği bir sorumluluktur” dedi.
“DİYANET OLMAZSA
KAOS OLUR”
Din görevlileri olarak resmi görevlerini gençlere aktaran
Sürgeç, Diyanet İşleri Başkanlığı’nın büyük bir dini-tarihi tecrübeye sahip bir
kurum olduğunu söyledi. Sürgeç, “İkincisi de resmi olan anayasanın yüklediği
bir sorumluluk var, biliyorsunuz Diyanet İşleri Başkanlığı’nın kanunu
Anayasa’nın 136. Maddesine göre oradaki halkı din konusunda aydınlatmak. Yani
itikat, ibadet ve ahlak konusunda insanları bilgilendirmek. Bunun yanında
ibadet yerlerini denetlemek ve idare etmek görevleri Diyanet İşleri
Başkanlığı’na verilmiştir. Niye, çünkü binlerce camilerin her birinde farklı
bir dini durum olursa orada kaos kaçınılmaz olur. Tabi bizim milletimiz
tarihten gelen bir derinliği olan millet, yani devlet geleneği olan bir devlet.
Çadır geleneği olan bir devlet değildir. Diyanet İşleri Başkanlığı da bu geleneğin içerisinde yer alan kurumların
uzantısıdır." şeklinde konuştu.
“AVRUPADA FAALİYET
GÖSTEREN BİR KISIM YASADIŞI ÖRGÜTLER VE ÖZELLİKLE DİN ÜZERİNDEN BESLENEN FETÖ
BENZERİ YAPILAR "DİYANETİN İMAMLARI AVRUPADAN GİTSİN" PROPAGANDASI
YAPIYOR”
Bir gencin Avrupa’da faaliyetleriniz var mı şeklindeki
sorusuna cevap veren Sürgeç, Türkiye’den kaçan yasadışı örgütlerin Avrupa’da
Diyanet’in imamları Türkiye’ye dönsün şeklinde faaliyet yaptıklarını söyledi.
Çünkü Avrupa’daki imamlar oradaki insanlarımızın çocuklarının Avrupa’ya
asimilasyonunu engelliyorlar.
Bütün bunlara
rağmen Diyanet camiası olarak çalışmaya devam ediyoruz. İnsan neredeyse artık
biz oradayız. Ve bizim en çok önemsediğimiz kişiler gençlerimiz. Gençlerimizi
hele hele üniversite gençlimizi çok önemsiyoruz.
“ÖĞRENCİ İLE
YÖNETİM ARASINDA BİR KÖPRÜYÜZ”
Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi (KSÜ) Öğrenci
Konseyi Başkanı Hasan Demir ise çalışmalarını ve görevlerini anlattı. Demir,
“Öncelikle biz Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi’ne bağlı kurumuz, farklı
düşünmek olmaz. Nasıl Öğrenci İşleri Daire Başkanlığı varsa bizde aynı şekilde
üniversitemize bağlı kurumuz. Asıl görevimiz ve amacımız öğrenci ile yönetim
arasında bir köprü olmak. Öğrencilerin sorunlarını yönetime anlatmak, sağlık,
kültür ve spor gibi alanlarda farklı etkinlikler yapmanın yanında öğrenciler
için üniversiteyi güzelleştirebilmek diyebilirim” açıklamalarında bulundu.
Kahvaltı programı soru-cevap şeklinde devam ederken,
sonunda ise Müftü Sürgeç gençlerle hatıra fotoğrafı çektirdi.
YORUMLAR