Tüm Memur-Sen Konfederasyonunca düzenlenen Memurların sosyal
özlük haklarının alınması için yapılan çalıştayın ikincisi Kahramanmaraş’ta gerçekleşti.
Çalıştaya Tüm Memur-Sen Konfederasyonuna bağlı Konfederasyon
Başkanı ve Diva-Sen Genel Başkanı Mustafa Çopursuz, Demokratik Sağlık-Sen Genel
Başkanı Togan Demircan, Birlik Eğitim-Sen Genel Başkanı Murat Karataş, Merkez
Büro-Sen Genel Başkanı Celil Tadık, Tüm Toç-Sen Genel Başkanı Hüseyin Yılmaz ve
Konfederasyon Genel Başkan Yardımcıları Metin Bilgiç, Hüseyin Kucur, Abdülkadir
Bağcı ve Konfederasyon Genel Başkan Yardımcısı Diva-Sen Kahramanmaraş Şube
Başkanı Abdülbaki Karakurt katıldı.
MİLLİ BİRLİK VE
BERABERLİĞE ÇOK ÖNEM VERİYORUZ
Çalıştayda konuşan Tüm Memur-Sen Konfederasyon Başkanı ve
Diva-Sen Genel Başkanı Mustafa Çopursuz sivil toplum kuruluşlarını sivil
düşünen ve sosyal yapıda kendilerini geliştiren kuruluşlar olarak niteledi.
Ayrıca sivil toplum kuruluşlarının hükümeti ve devleti güçlendirmesi
gerektiğine de inandıklarını dile getiren Çopursuz şöyle konuştu; “Ülkede a’dan
z’ye bütün güçlenilmesi gereken pozisyonların ülkemiz ve devletimiz üzerine
havale ettiğimizde o zaman devletimizin gücünü zayıflatacağız. Hâlbuki sivil
toplum kuruluşları kendi aralarında iken görev dağılımını ve paylaşımını tam
anlamıyla yaptıkları zaman hükümetin ve devletin üzerinden büyük bir yükü almış
olacaklar. Dolayısıyla bir arada yaşama kültürü de kendiliğinden gelişmiş
olacaktır. Şuanda birlik ve beraberliğe her zamankinden daha çok ihtiyacımız
var. Çünkü iç düşmanlarımız, dış düşmanlarımız ülkemizi bölüp parçalamak
istemektedir. Gücümüzü kuvvetimizi yok etmek istemektedirler. Bunun için de biz
de hem Diva-sen olarak hem Tüm Memur-Sen Konfederasyonu ve ona bağlı sendikalarımız
olarak milli birlik ve beraberliğe çok
önem veriyoruz.”
DİYANET İŞLERİ ÖZERK
BİR YAPIYA KAVUŞMALI
Diva-Sen üyelerinin sorunlarıyla ilgili de konuşan Tüm
Memur-Sen Konfederasyon Başkanı ve Diva-Sen Genel Başkanı Mustafa Çopursuz;
“İmamlarımızın, cami görevlilerimizin diğer daire içi çalışan personel
arkadaşlarımızın nakil sınavlarının mülakat bölümünün kesinlikle kaldırılmasını
talep ediyoruz. Kıdem ve puan sistemine göre bilgisayar ortamında tıpkı Milli
Eğitim Bakanlığında yapılan nakil tasarrufu gibi bir tasarrufun olmasını
istiyoruz. Diğer taraftan can alıcı olan projelerimizden birisi de Diyanet
İşleri Başkanlığının kesinlikle tam özerk bir yapıya kavuşmasını
istiyoruz. Çünkü bir algı oluşturması
hemen oluyor. İktidara hangi parti gelirse Diyanet İşleri Başkanlığının o
partinin bir kurumu gibi gözüküyor. İçlik dışlık olmasa da bu yafta
yapıştırılıyor. Bu da diyanet işleri başkanlığının ve onun çalışan
personellerinin zan altında bırakılmasına sebep oluyor.” Dedi.
NİKAH KIYACAK
MÜFTÜLER BU DEVLETİN GÖREVLİSİ
Son günlerde kamuoyunu meşgul eden Müftülerin resmi nikah
kıymasıyla ilgili spekülasyonlara da açıklık getiren Çopursuz şöyle konuştu; “son
zamanlarda kanuna da gerçekleşti, müftülerimizin resmi nikâh kıyma meselesi, Diva Sen olarak bu konuda görüşlerimizi daha
önce de değişik platformda dile getirdik. Aslında gecikmiş bir karar. Diyanet
İşleri Başkanlığına mensup müftülerimizde TC devletinin verdiği kanunları
doğrultusunda görevler yapmaktadırlar. Dolayısıyla müftülerimiz ayrı bir
vatandaş değil. Ayrı bir yönetmelik, ayrı bir kanunla görevlerini yapıyor
dememiz mümkün değil. Burada endişe edilmesine hiç gerek yoktur. Müftülerimiz
geçmişte devletimizin duruluşunda da görev almışlar. Devletimizin başı dara
girdiğinde en aktif görevi müftülerimizde ruht etmekte ve dolayısıyla din
görevlisi din gönüllüsü hocalarımızda ruht etmektedir.
15 TEMMUZ’DA DİN
GÖREVLİLERİMİZ GÖREVİNİ YAPTI
En son 15 Temmuz Fetö PDY terör örgütünün ülkemizin başına
açmış olduğu sıkıntıların bertaraf edilmesi adına Diyanet İşleri Başkanlığımız veya
din görevlilerimiz onların yaptıkları o çalışmaları hiç kimse inkar edemezler.
Salalarla vatandaşlarımızı gecenin ilk vaktinden itibaren taki nöbet sona
erinceye kadar meydanlara taşıyan yine Diyanet İşleri Başkanlığına mensup
hocalarımızın okudukları salalarla olmuştur, bunu hiç kimse inkâr edemez.
Mustafa Kemal Atatürk’te TBMM’nin açılışında sağına ve soluna diyanet mensubu
olan hocalarımızı ve dua ile birinci meclisin açılışını yapmıştır. Dolayısıyla
müftülerimizin nikâh kıymasıyla ilgili sıkıntı duyan veya endişe duyan hiçbir
vatandaşımız hiçbir endişeye kapılmasınlar. Gönülleri gayet rahat olsunlar.
Bilakis bu hayata geçirildiği zaman vatandaşlarımızın ne kadar da isabetli bir
karar olduğunu zaten kendileri de göstermiş olacaklar.”
FİİLİ HİZMET
TAZMİNATI BİR AN ÖNCE VERİLMELİ
Demokratik Sağlık-Sen Genel Başkanı Togan Demircan da
çalıştayda yaptığı konuşmada sağlık çalışanları adına kendilerinin de
beklentileri olduğuna vurgu yaptı. Bu beklentilerinin başında ise fiili hizmet
tazminatı geldiğini ifade eden Demircan, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 4 yıl önce
dile getirdiği fiili hizmet tazminatının sağlık çalışanlarının olmazsa olmazı
olduğunu belirtti. Demircan; “Ekonominin maaşı birleştirmesi yine bizim
beklentilerimiz arasında, taleplerimiz arasında, sağlık bakanlığında 1 den
fazla kadro standardı var, bunların tamamının tek çatı altında toplanmasını
yine bakanlığımızdan talep ediyoruz. Bunun dışında unvan değişikliği ve görevde
yükselme sınavlarının her yıl yapılmasını ve bu sınavlar sonrasında yapılan
mülakatların kaldırılmasını talep ediyoruz. Yönetici atamalarında özellikle liyakate önem
verilmesini bekliyoruz. Bunlar sağlıkla ilgili belli başlı sorunlar. Eğitim
hakkının önündeki keyfiyetin kaldırılmasını bekliyoruz.” Dedi.
GÖREV HAK EDENE VERİLSİN
Büro kolundaki sıkıntılara dikkat çeken Merkez Büro-Sen
Genel Başkanı Celil Tadık da özellikle sosyal güvenlik ve iş kurda sıkıntıların
daha çok olduğunu öne sürdü. Tadık; “666 sayılı kanun hükmünde kararnameyle
elimizden alınan ikramiyeler vardı. Bunların geri dönmesini istiyoruz. Şuan
sosyal güvenlikte uzmanlıkla ilgili çalışmalarımız var. Ama bir türlü faaliyete
geçmiyor. Bunla ilgili de elimizden ne geliyorsa yapacağız, özellikle sosyal
güvenlik çalışanlarının 7’den 70’e insanlara birebir mücadele eden bir personel
olduğunda çok büyük sıkıntılar yaşamaktadır. Kamu çalışanları arasındaki
görevde yükselme sınavlarındaki mülakata biz de karşıyız, mülakat değil liyakat
istiyoruz. Hak edenin gelmesini istiyoruz. Sendikalara göre insanların müdür
olmasını istemiyoruz hak edenin olmasını istiyoruz. Genel olarak büyük
sıkıntılarımız var kamu kurumlarında inşallah bunlar mücadeleyle çözülecektir.”
Dedi.
YORUMLAR