Uluslararası İnsan Hakları ve Demokrasi Derneği Genel
Başkanı Remzi Çayır: "Ayrı ayrı yerlerde davaların olmaması lazım. Ortada
şehit olmuş ve katledilmiş insanlar var. Dolayısıyla davalar toplatılıp bir
yerde görülsün ki sonuç alınabilsin. Aksi takdirde davalar bu şekilde bölünmeye
devam ederse iş sulanır ve başkalaşır" dedi.
Büyük Birlik Partisi (BBP) Kurucu Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu ile 5 kişinin, 25 Mart 2009'da hayatını kaybettiği kazanın ardından, helikopterden GPS cihazlarının sökülmesi ile ilgili yargılanan 10 sanığın duruşması görüldü.
Göksun Asliye Ceza Mahkemesinde görülen duruşmaya, başka
bir soruşturmadan da tutuklu sanıklar Davut Uçum, Aydın Özsıcak ve Yusuf Yiğit
ile tutuksuz sanıklar Ebubekir Semih Yüksekkaya, Halil İbrahim Açan, Bekir
Çerikçi, Cemal Şahin, Suat Kaplan, Nedim Bakırhan ve Nusret Memiş ile avukatlar
katıldı.
Dosyaya eklenmek üzere mahkemeye gönderilen bazı
belgelerin okunmasının ardından sanıkların ifadeleri alındı.
Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) üzerinden
duruşmaya katılan ve başka bir soruşturma kapsamında tutuklu bulunan
sanıklardan Aydın Özsıcak, eski beyanlarını tekrarladığını söyledi.
Yazıcıoğlu ailesinin avukatlarından Selami Ekici'nin,
tutuksuz sanıklardan Ebubekir Semih Yüksekkaya'nın "suçu üstlen hepimizi
kurtar" ifadesini kullanıp kullanmadığını sorması üzerine, sanık Aydın
Özsıcak, aralarında böyle bir görüşmenin geçmediğini kaydetti.
Sanıklardan Yusuf Yiğit ise olay yerinde bulunmadığını ve
görev almadığını söyleyerek, beraatini talep etti. Duruşmaya katılan diğer
sanıklar da beraatlerini istedi.
Yazıcıoğlu ailesinin avukatı Kemal Yavuz ise Cumhuriyet
tarihinin en kapsamlı siyasi suikastinin yargılamasının yapıldığını belirterek,
örgütlü bir yapının bu olayı gerçekleştirdiğini savundu.
Bu soruşturmanın ana dosyayla birleştirilmesi gerektiğini
dile getiren Yavuz, sanıkların da tutuklu yargılanmasını talep etti. Duruşma,
eksik belgelerin giderilmesi için 8 Ocak 2020'ye ertelendi. Duruşmaya, Muhsin
Yazıcıoğlu'nun eşi Gülefer Yazıcıoğlu ve oğlu Furkan Yazıcıoğlu ile kardeşi
Yusuf Yazıcıoğlu da katıldı.
"İŞİN
CİDDİYETİ ORTADA"
Öte yandan Uluslararası İnsan Hakları ve Demokrasi Derneği
Genel Başkanı Remzi Çayır, adliye çıkışında gazetecilere yaptığı açıklamada,
davalara ilişkin 10 yılda çok yol katedildiğini ama hala sonuç alınamadığını
belirtti.
Dosyaların birleştirilmesi gerektiğini savunan Çayır, şöyle devam etti: "Ayrı ayrı yerlerde davaların olmaması lazım. Ortada şehit olmuş ve katledilmiş insanlar var. Dolayısıyla davalar toplatılıp bir yerde görülsün ki sonuç alınabilsin. Aksi takdirde davalar bu şekilde bölünmeye devam ederse iş sulanır ve başkalaşır. Zaten bu davaların sanığı olanların bir kısmı FETÖ'den içerideler. İşin ciddiyeti ortada. Bu ciddiyete uygun şekilde yargının davaları birleştirip sonuca gitmesi gerekir."
"İSMAİL
ÖLDÜRÜLDÜ. BU ARTIK KESİN"
İsmail Güneş'in eşi Yasemin Güneş ise 10 yıllık aranın
ardından son 2 yılda iyi bir aşama kaydedildiğini vurguladı.
Güneş, sözlerini şöyle sürdürdü: "Her şeyden önce
şehitlere karşı ahirette borcumuz var. Dünyada da çocuklarımıza karşı borcumuz
var. Babalarının nasıl öldüğünü ya da İsmail'in nasıl öldürüldüğünü onlara
anlatmakla mükellefiz. İsmail öldürüldü. Bu artık kesin. Cinayete kurban gitti.
Hamza Tiryaki diye bir komutanın orada 'X şahıs yaşıyor, ölene kadar bekliyor'
cümlesi bile İsmail'in öldürüldüğüne şahittir. İsmail hiçbir şekilde aşağıya
kendisi inmedi. Onu aşağıya attılar. Bu açık. Çenesi kırık bir insan konuşamaz.
Burada yaşayan bir insanın ölümünü seyretmelerini biliyoruz. Bu işin
aydınlanmasını bekliyoruz." (AA)
YORUMLAR