Duruşmada tanık olarak dinlenen istihbaratçı polis İ.K: "İstihbarat
şubede emniyet amiri Dursun Özmen, 'Beni kurtarın' diyerek bir telaşa düştü.
Sağı solu aramaya başladı"
"Olay günü olayla alakası olmayan kişiler müdürlüğe
gelmişti ancak amirim A.S. gelmesi gerekirken göreve çağrılmamıştı. Zaten A.S,
sürekli mobbinge tabi tutuluyordu."
Büyük Birlik Partisinin (BBP) kurucu Genel Başkanı merhum
Muhsin Yazıcıoğlu ile 5 kişinin hayatını kaybettiği helikopterin düşmesine
ilişkin, hakkında "görevi kötüye kullanmak" suçundan dava açılan, o
dönem İstihbarat Şube Müdürlüğünde görevli eski emniyet amiri Dursun Özmen'in
yargılanmasına devam edildi.
Kahramanmaraş 1. Asliye Ceza Mahkemesinde görülen duruşmaya, Muhsin Yazıcıoğlu'nun eşi Gülefer ve oğlu Furkan Yazıcıoğlu ile ağabeyi Yusuf Yazıcıoğlu, ablası Maviş Ocak, merhum gazeteci İsmail Güneş'in eşi Yasemin Güneş ve avukatları katıldı.
FETÖ'nün darbe girişimine ilişkin, Sincan 1 Nolu F Tipi
Yüksek Güvenlikli Ceza İnfaz Kurumunda tutuklu olan sanık Özmen, mazeret
bildirerek duruşmaya katılmadı.
Mahkemeye gönderilen belgelerin okunmasının ardından,
FETÖ/PDY'ye ilişkin soruşturma kapsamında görevinden ihraç edilen ve o dönem
İstihbarat Şube Müdürlüğünde görevli polis memuru İ.K, tanık olarak dinlendi.
Tanık beyanında, olay tarihinde İstihbarat Şubede
çalıştığını, Muhsin Yazıcıoğlu'nun ölmediğine, ayağının kırık olduğuna dair
dönemin Kayseri Valisi Mevlüt Bilici'ye ulaştırılan ikinci bilgi notunu sanık
Özmen'in oluşturduğunu ve onun talimatıyla kendisinin de 81 ile gönderdiğini
belirtti.
Bilgi notunu göndermeden önce büroda görevli polis
S.Z'nin "Amirim bu ifadeler insanı ipe götürür, göndermeyelim."
ifadesini kullandığını belirten tanık İ.K, sanık Özmen'in ise
"Emrediyorum, siz bilmiyorsunuz kardeşim." diyerek bilgi notunu gönderdiğini
söyledi.
Bu bilgi notu gönderme esnasında büroda görevli polis
memuru A.K'nin, Göksun'da görevli devresi polis arkadaşıyla görüştüğünü dile
getiren tanık İ.K, "Göksun Devlet Hastanesi'nde herhangi bir hazırlık
olmadığını ve isterse o polisle görüştürüleceği söylendi ancak bizim
uyarılarımıza rağmen bilgi notunu çekmemi istedi." dedi.
Tanık İ.K, şöyle devam etti: "Daha sonra büroda görevli şube müdürü M.K. 'Sıkıntı olabilir 81 ile bilgi notunu gönderdiğini söyleme' diyerek beni yönlendirdi. Sonrasında da M.K, bu bilgi notunun çekildiği bilgisayarın hard diskini aldı. Daha sonra ne yaptı bilmiyorum. Olay günü olayla alakası olmayan kişiler müdürlüğe gelmişti ancak amirim A.S. gelmesi gerekirken göreve çağrılmamıştı. Zaten A.S, sürekli mobbinge tabi tutuluyordu. O dönemde ben FETÖ sohbetlerine gidiyordum ancak S.K. ve A.S. gitmiyordu. 17-25 Aralık ve hain darbe girişimi olunca amirim A.S'nin neden göreve çağrılmadığını daha iyi anladım."
"DAHA ÖNCE
RAMAZAN AKYÜREK'İN ÖZEL KALEM MÜDÜRÜYDÜ"
Tanık İ.K, istihbaratta olayla ilgili bilgi bilinse bile
"ayağı kırık" gibi bilgi notunun yazılamayacağını belirtti.
Avukatlardan Kemal Yavuz'un sanık Özmen'in, Ramazan
Akyürek ile bir ilişkisinin olup olmadığı ve olay günü onu arayıp aramadığına
dair sorusu üzerine tanık, "Dursun Özmen'in daha önce Ramazan Akyürek'in
özel kalem müdürü olarak görev yaptığını biliyorum. Kendisi de bunu anlatıyordu
ancak olay günü onu aradı mı aramadı mı bilmiyorum." dedi.
Sanık Özmen'in kaynağını açıklayamadığı bilgi notları
nedeniyle soruşturmalar başlayınca sıkıntıya girdiğini ifade eden tanık,
"İstihbarat şubede emniyet amiri Dursun Özmen, 'Beni kurtarın' diyerek bir
telaşa düştü. Sağı solu aramaya başladı." ifadesini kullandı.
Duruşma, eksikliklerin giderilmesi ve bazı kişilerin tanık olarak dinlenmesi için 9 Nisan'a ertelendi.
"ARAMAMA
KURTARMAMA VARDI"
BBP'nin eski Yüksek İstişare Kurulu Başkanı Hakkı Öznur,
adliye çıkışında yaptığı açıklamada, dönemin istihbarat amiri Dursun Özmen'in
polislere kumpas kurduğunun ve delilleri çürüttüğünün mahkemede ortaya
çıktığını söyledi.
Bu ülkenin, bu milletin evladının Keş Dağları'nda vatana
hizmet yolunda şehit düştüğünü belirten Öznur, şunları kaydetti: "Kahramanmaraş
Adliyesi'nde bugün biri çıkıp açıkça bir itirafta bulundu. O dönem, baştan beri
dediğimiz gibi sahte delil ürettiler, arama çalışmalarını sabote ettiler, arama
kurtarma yoktu aramama kurtarmama vardı. O dönem Kahramanmaraş istihbaratında
görevli olan Dursun Özmen'in nasıl bir uydurma ve sahte delil ürettiğini,
polisler üzerinde nasıl kumpas kurduğunu, vatan evladı polis memuru itiraf
etti. Dursun Özmen'in hazırladığı bilgi notunun Emniyet İstihbarat
Başkanlığının ve diğerlerinin de bilgisi dahilinde olduğu bugün açıkça ortaya
çıkmıştır. Peki bu Dursun Özmen'e emir ve talimatı kimler verdi? Dursun Özmen'i
kimleri koruyor? Bunların açıkça ortaya çıkarılması lazım." (AA)
YORUMLAR