Sadece Amerika Birleşik Devletleri'nde her yıl tahmini
121 bin 700 yeni kanser vakası aşırı kilo ile ilgili. Tüm kanser ölümlerinin
yüzde 15-20'si fazla kiloya bağlı.
11
KANSER ÇEŞİDİ OBEZİTEYLE BAĞLANTILI
BariatrikLab Obezite ve Metabolik
Cerrahi Merkezi kurucusu Prof. Dr. Halil Coşkun’un verdiği bilgiye göre;
kadınlarda menopoz sonrası meme kanseri, kolon kanseri (kalın barsak kanseri),
boğaz kanseri, rahim kanseri, böbrek kanseri, pankreas kanseri obeziteyle
bağıntılı kanser tipleri.
Karaciğer, böbrek, mide kanserleri, safra kesesi kanseri,
yumurtalık kanseri, lenf kanseri ve omurilik kanseri obezitenin yakalanma riskini
artırdığı kanser tipleri.
ATALARIMIZ İÇİN
YAĞ GEREKLİYDİ...
Prof. Dr. Halil Coşkun,
obezitenin kansere nasıl neden olduğu konusunda şu bilgileri verdi:
“Aşırı kaloriyi yağ olarak depolamanın bir zamanlar
yararlı bir uygulama olduğunun akılda tutulması önemlidir, bu nedenle
atalarımız yiyecek bulmak zor olduğunda hayatta kalabilirlerdi. Ancak şimdi,
yüksek kalorili gıdaların hazır bulunduğu bir ortamda yaşıyoruz, bu nedenle
uzun süren açlık durumlarıyla karşı karşıya kalmıyoruz. Bunun yerine, fazla
kalori ve yağ depolanması riskiyle karşı karşıyayız.
Birisi obeziteden etkilenirse, bu doku fizyolojik
değişiklikler geçirerek normal şekilde çalışmamasına neden olur. Bu işlev
bozukluğu kanser gelişiminde ve ilerlemesinde önemli bir rol oynamaktadır.
KİLO VER KANSERDEN
KORUN
Kanser, vücudun herhangi bir yerinde gerçekleşebilecek
kontrolsüz büyüme hücrelerinden kaynaklanan bir hastalıktır. Obezite sıklıkla
artan insülin (metabolizmayı düzenleyen bir hormondur) ve insülin benzeri büyüme
faktörü-1 hormonunun (hücre büyümesini arttıran ve hücre ölümünü yavaşlatan bir
hormondur) kandaki seviyesiyle ilişkilidir ve bu hormonlar hücrelerin
büyümesine ve potansiyelinin aşırı uyarılmasına neden olabilir. Bu da kanser
hücrelerini ortaya çıkarır.
Yağ hücreleri, hücre büyümesini uyaran veya baskılayan
hormonlar üretir. Daha zayıf bireylere kıyasla şişman kişilerde yağ hücresi
boyutunda ve miktarında bir artış vardır. Şişmanlık döneminde, yağ hücreleri
hücre büyümesini uyaran daha fazla leptin ve hücre çoğalmasını yavaşlatan daha
az adinopektin üretir. Bu hormonların
hepsi, kanser hücresi oluşumu riskini arttırırlar (tüm kanser türleri için).
Obezitede ekstra yağ dokusunda bağışıklık hücrelerinin
sayısı artmaktadır. Bu bağışıklık hücreleri, artan kanser riski ile ilişkili
olan kronik iltihaplanma hali ile sonuçlanabilecek iltihaplı maddeleri
salgılarlar.
Menopozdan sonra, bir kadının yumurtalıkları östrojen
üretmeyi durdurur ve birincil östrojen kaynağı kadının vücut yağıdır. Menopoz
sonrası yıllarda vücut yağ oranı yüksek olan bir kadının yüksek östrojen
seviyesine sahip olması beklenir. Aşırı östrojen, menopoz sonrası meme kanseri
ve rahim kanseri riski artışı ile ilişkilidir.
Amerikan Kanser Araştırmaları Enstitüsü (AICR), göğüs
kanserlerinin yüzde 38'inden, kolon ve rektum kanserlerinin yüzde 50'sinden,
boğaz kanserlerinin yüzde 69'undan, böbrek kanserlerinin yüzde 24'ünden ve
pankreas kanserlerinin yüzde 19'undan insanlar kendilerini sağlıklı bir şekilde
kilo vererek koruyabilir.”
KANSERİ ÖNLEMEK
İÇİN 10 ÖNERİ
Öte yandan, kanser riskini azaltabilecek yaşam tarzı
değişiklikleri konusunda halkı eğitmek için AICR ve Dünya Kanser Araştırma
Fonu, "Gıda, Beslenme, Fiziksel Aktivite ve Kanser Önleme: Küresel Bir
Perspektif" başlıklı bir rapor yayınlamak için işbirliği yaptı. Bu
raporda, ünlü bilim adamları binlerce bilimsel çalışmayı gözden geçirdi ve
kanseri önlemek için 10 öneri geliştirdi. Prof. Dr. Halil
Coşkun, bu öneriler hakkında şu bilgileri verdi:
1-SAĞLIKLI BİR
KİLODA OLUN VE BEL ÇEVRENİZİ KORUYUN
18.5-25 kg /m2 arasında sağlıklı Vücut Kitle
İndeksi (VKİ) hedefleyin. Fazla yağın vücutta depolandığı yer kanser riskini
etkiler. Göbek etrafındaki fazla yağ ya da "karın içi yağ", kolon,
pankreas, rahim ve menepoz sonrası meme kanseri gibi bazı kanser riskini
artırır. Aynı zamanda kalp rahatsızlığı ve tip 2 diyabet riskini de
artıracaktır. Bel çevresi, kadınlarda 80 cm, erkekler için 94 cm üstünde
olmamalıdır.
2-FİZİKSEL
AKTİVİTEYİ ARTIRIN
Daha az hareketli bir yaşam tarzı izlemenin kolay olduğu bir
ortamda yaşıyoruz. Televizyon izlemek, bilgisayarda çalışmak, işe gitmek gibi.
Fiziksel hareketsizlik çok sayıda zararlı etkiye sahiptir. Kolon ve meme
kanseri, tip 2 diyabet, kalp krizi ve inme riskini arttırır. Herhangi bir
fiziksel aktivite, yukarıda sayılanların herhangi birinden daha iyidir, bu
nedenle yavaş başlayın ve her gün 30 dakikalık ılımlı bir fiziksel aktivite
(kalp atış hızınızı arttıran ve nefesinizi zorlaştıran herhangi bir egzersiz)
hedefi haline getirin. Fiziksel aktivite aynı zamanda sağlıklı kilo vermenize
yardımcı olur.
3-ŞEKER KATKILI
İÇECEKLERDEN KAÇININ
Şekerle şekerlendirilmiş içeceklere örnek sodalı
içecekler, tatlandırılmış hazır kahveler ve tatlı çaydan oluşan içeceklerdir.
Bu tür içeceklerin kullanımı kolaydır ve günlük toplam kalori alımımızı
arttırmayı kolaylaştırırlar. Hiçbir besin değeri olmayan, yüksek karbonhidrat
içeriğine sahiplerdir. Sağlıklı bir alternatif su veya sıfır kalorili
içecekler, örneğin şekersiz çaylar uzmanlar tarafından önerilir.
Yediğimiz yiyeceklerin kalori içeriğine bakmak, sağlıklı
bir kilo elde etmemize ve korumamıza yardımcı olabilir. Bu tür içeceklerin her
yudumunda yüksek miktarda kalori bulunur. Bu gıda maddeleri genellikle işlenir
ve daha fazla yağ veya rafine edilmiş karbonhidrat içerir.
4-BİTKİ BAZLI
DİYET YAPIN
Meyve, sebze, tahıl, fıstık ve baklagiller içeren bitki
temelli bir diyet yemenin birkaç yararı vardır. Bu diyet, bağırsaklar için
sağlıklıdır ve yediğiniz gıdaları sindirme kabiliyetinizi geliştiren yüksek bir
lif içeriğine sahiptir. Lif, kilo yönetimine yardımcı olur. Bitki temelli bir
diyet, vücudunuza doğal formda vitaminler ve mineraller de sağlar. Aynı zamanda
meyve ve sebzelerde bulunan antioksidanlar (hücre hasarını geciktiren ve
önleyen moleküller) vücut hücrelerinin kansere neden olan maddelerden
korunmasına yardımcı olur. Amaç tabağın üçte ikisini mümkün olduğunca bitki
temelli gıda maddeleri ile doldurmaktır.
5-KIRMIZI ETİ
SINIRLANDIRIN, İŞLENMİŞ ETTEN OLABİLDİĞİNCE KAÇININ
Kırmızı et (yani sığır ve kuzu eti) ile kolon ve rektal
kanserler arasında kuvvetli bir bağ vardır. Kırmızı ete renk veren demir,
kolonun üstündeki hücrelere zarar verebilir.
Kırmızı eti haftada 500 gr kadar yemek güvenli. Ancak alınan her 50 gr
için (bu sınırın üstünde) kanser riski yüzde 15 artacaktır. Tuzlanmış ve tütsülenmiş etler kanser riskini
artırır. Bu yüzden uzmanlar, işlenmiş etten uzak durmanızı önerir.
6-ALKOL
TÜKETİMİNİN SINIRLANDIRILMASI
Araştırmalar, alkolün erkeklerde ağız, boğaz, ses teli,
göğüs kanseri ve kolon veya rektal kanser gibi çeşitli kanser risklerini
artırabildiğini göstermiştir. Alkolün kadınlar için günde bir içki ile erkekler
için günde iki içkiyle sınırlı olması önerilir.
Alkol alımını sınırlamak kilo kontrolüne de yardımcı
olabilir.
7-TUZ TÜKETİMİNİ
SINIRLAYIN
Yüksek tuz tüketimi, mide ve boğaz kanseri riskinde
artışa neden olmuştur. İşlenmiş et, özellikle tuzlanmış et yüksek bir tuz
içeriğine sahiptir. Tahıl, pizza, cips, konserve çorba, dondurulmuş yemekler ve
erişte gibi diğer işlenmiş yiyecekler tuz alımını günde önerilen 2 bin 400
mg'dan (yaklaşık 1 tatlı kaşığı) yukarı çıkarabilir.
Ne kadar tuz yeter?
Alımı günde 2 bin 300 mg'ın altına düşürün ve 51+
yaşındaki yetişkinler için günlük bin 500 mg alımını daha da azaltın.
8-DOĞAL BESİNLER
YERİNE TAKVİYELERİ KULLANMAKTAN KAÇININ
Takviye maddeleri
vücudunuzu kansere karşı korumak için kullanılmamalıdır. İhtiyaç
duyduğumuz besin maddelerini doğal biçimde almak en iyisidir. Ayrıca çok yüksek
miktarda vitamin ve mineral takviyelerinin artmış kanser riski ile ilişkili
olduğunu akılda tutmak önemlidir. Aşağıdaki gruplar için besin takviyeleri
önerilir: Doğurganlık çağındaki kadınlar, hamile ve emziren kadınlar, 6 ay ve 5
yaş arasındaki çocuklar, yaşlılar ve obezite ameliyatı geçirmiş hastalar.
9-EMZİRMEK YENİ
ANNELERE YARDIMCI OLABİLİR
Emzirmek anne ve bebek sağlığı açısından iyidir. Anneyi,
vücuttaki kanser üreten hormonları azaltarak meme kanserine karşı korur ve
aşırı kilo veya obeziteden etkilenmesini önler.
10-KANSERDEN
KURTULANLAR TÜM YÖNERGELERİ TAKİP ETMELİDİR
AICR, kanser hastalarının bu makalede belirtilen dokuz
kanser önleme stratejisini izlemelerini öneriyor.
Genel kanser riskimiz yaşamımız boyunca yaşam tarzımızdan
etkilenir. Kanser önlemeye başlamak için asla erken veya geç değildir ve en
önemlisi, günümüzde sürdürülebilir küçük günlük değişiklikler yaparak yaşam boyu
kanser riskini azaltabiliriz.”
YORUMLAR