Kahramanmaraş ve Şanlıurfa Piazza Alışveriş ve Yaşam
Merkezlerinde düzenlenen söyleşide sevenleriyle buluştuktan sonra gazetecilerin
sorularını cevaplayan Kahraman Tazeoğlu, yazarlık öyküsünü anlatırken, karşılıksız
bir aşk sonrası yazmaya başladığını ifade etti.
17 yaşında karşılıksız aşk sonrası içindeki yazma
yeteneğini keşfettiğini anlatan Tazeoğlu, “Duygularımı kağıda dökmek amacıyla
yazmaya başladım. Sonra benim derdimi yaşayan çok sayıda insanın varlığını fark
ettim. Meğer bende de bir yazarlık varmış; onla tanışmış oldum. 17 yaşımda;
yani 1980'li yıllardı… Şu an 50 yaşındayım, hala yazıyorum” diye konuştu.
ONU GÖRMEK İSTERDİM
Tazeoğlu, “Benimkisi platonik bir aşk değildi, ben ona
onu sevdiğimi söylemiştim. Ama bu ilk aşkım çok hüzünlüydü. Çünkü o kişi bana
bakarken aynı anda başka birine de bakıyormuş. Yıllar sonra öğrendim ki onunla
evlenmiş. Şimdi ne yapar ne eder, hala evliler mi bilemem. Ama bir
kitabım da onun için şöyle dedim: …ve bir şair bıraktın geride; ekmeğini aşktan
çıkaran. Tanınan bir yazar olduğumda da bana hiç ulaşmadı. Ama onu bir kez
görmeyi çok isterdim” dedi.
KİTAPLARIMIN ÇOK SATMASI SAMİMİYETTEN
Kitaplarının çok satılmasının nedenini “Samimiyete”
bağlayan Tazeoğlu, insanların samimi duyguları çok özlediğini vurguladı.
Kitaplarının içinde herkesin kendisini bulduğunu dile getiren Tazeoğlu,
“Okuyucular, ‘bu adamın satırları beni anlatıyor’ diyor. İnsan kendini bulduğu
her şeyi sahiplenir. Bu yüzden kitaplarım çok satılıyor.” şeklinde konuştu.
KİTAP FUARLARI, İMZA GÜNLERİ
Sanatın toplum için olmasından yana olduğunun altını
çizen Kahraman Tazeoğlu, Türkiye’de okur sayısının az ve kitapların az
satmasından yakındı. Toplumun çok küçük bir kesimi olan yüzde 2’sinin kitap
okuduğunu belirten Tazeoğlu, son dönemlerde artan kitap fuarları ve imza
günleri ile okur sayısının halen az da olsa geçmişe nazaran arttığını görmenin
sevindirici bir tablo olduğunu bildirdi.
GEÇEN YIL RADYOCULUĞU BIRAKTIM
Uzun yıllar yazarlığı radyoculukla beraber yürüttüğünü;
ancak 2017'nin Mart ayında radyoyu bıraktığını anlatan Tazeoğlu, “Şu anda
yazarlıkla yoluma devam ediyorum. Çünkü radyo biraz engelliyordu; daha çok imza
günlerinde sevenlerimle buluşmaya ve kitap yazmaya öncelik veriyorum.” dedi.
“AŞK SANMAKTIR”
Aşkın tarifini “Aşk sanmaktır” ifadesiyle özetleyen
Tazeoğlu, aşkla sevgi arasındaki farkı şöyle anlattı: “Lokomotif olan sevgidir.
Aşk sadece o büyük birlikteliği başlatır. Arabanın ilk çalışmasını sağlaması
gibi bujinin attığı kıvılcımdır. Aşk da böyledir. İki insan arasında başlayan,
ateşlenen ilişkinin ilk kıvılcımı atar ve geriye çekilir, yerini sevgiye
bırakır. Aslında sevgi kavramının içi daha fazla doldurur; ama aşk daha
güçlüdür.”
KARDEŞLERİM HİÇBİR KİTABIMI OKUMAMIŞTIR
Aile çevresinden bir çoğunun yazarlığından haberinin
olmadığını belirten Tazeoğlu, şöyle devam etti: “Sülalemden bir çoğunun
yazar olduğumdan haberi yoktur. Çünkü bir insanı en son ailesi ve yakınları
keşfeder. Bu söylediğim tüm ünlüler için geçerlidir. Tanınmış kişilerin ünlülüğünü
en son kabul eden ve değerlendiren yakın çevresidir. Mesela benim kardeşlerim
hiçbir kitabımı okumamıştır” dedi.
“BUKRE 2 ÇALINDI”
Her kitabını ayrı bir heyecanla okurlarına sunduğunu
anlatan Tazeoğlu, sırada daha önce evine giren hırsız tarafından çalınan Bukre
2’nin olduğunu anımsattı. Okurlarına Bukre 2 ’nin müjdesini veren
Kahraman Tazeoğlu, şunları söyledi:
“Evime hırsız girdi, bilgisayarlarımı çaldı. Üzerinde çalıştığım Bukre 2 kitabımda gitti. Daha sonra hırsız haberlerde görüntülerini izleyince bana ‘bilgisayarınızı sattım’ diye mail attı. Aslında bilgisayarımı çalan hırsız da okurummuş. Ama madde bağımlısı olduğum için babam beni evden attı. En kısa zamanda bilgisayarınızı geri getirip, karakola teslim olacağım’ dedi. Ancak hırsız bilgisayarımı geri getirmeyince şimdi Bukre 2’yi tekrar yazıyorum.”
YORUMLAR