Sağlık sorunu olmayanlar için oruç tutmanın tıbben de pek
çok faydası vardır. Bunun yanı sıra oruç tutmanın; hangi hastalıklarda zararı
olacağı veya hangi hastalıklara iyi gelebileceği de merak edilenler arasında.
Yeditepe Üniversitesi Hastanesi İç Hastalıkları uzmanı Prof.Dr Yaşar
Küçükardalı, oruç tutmanın faydalarından bahsediyor.
1- Sağlıklı
bireylerde oruç tutmanın faydaları nelerdir?
Oruç tutmanın beden sağlığı için sayılamayacak kadar
faydaları vardır. Oruç herşeyden
önce mukaddes dinimizin temel farzlarından biridir ve islam dinine inananlar Ramazan ayında farz
olduğu için, Allah rızası için oruç tutarlar.
Şüphesiz bu sadece belirli süreler
içinde yeme -içmenin olmaması değil aynı zamanda ahlaki olgunluk seviyesinin de arttırılmasını, paylaşmayı, sabretmeyi, şükretmeyi de içermektedir.
Aksi halde oruca belli süre içinde aç
kalma olarak bakılırsa
genellikle buna gerilim, stress,
sıkıntı, sinirlilik de eşlik
etmektedir. Böyle bir orucun
beden sağlığı bakımından
da beklenen faydaları sağlamayabileceğini söyleyebiliriz.
Orucun mide bağırsak
hastalıkları, bağışıklık sistemi , karaciğer hastalıkları ve
yağlanma, kalp damar hastalıkları bakımından koruyucu,
faydalı etkisi olduğu
bilinmektedir.
2 - Hangi hastalık
hallerinde oruç tutmak faydalı olur?
Oruç tutmanın
bağışıklık sistemi üzerine oldukça
faydalı etkileri vardır.
Kardiyometabolik
riski yüksek hastaların
( kilo fazlalığı, insülin
direnci, gizli şeker, karaciğer yağlanması, ürik asit yüksekliği,
kan yağlarının yüksek
olması ) aşırı beslenme
yükünden kaçınarak oruç
tutmaları durumunda kalp
damar sağlığı bakımından
önemli avantaj elde
etmiş olurlar.
Oruç tutma ile proinflamatuar sitokinler
denilen, vücudumuzda iltihap başlatmaktan
sorumlu maddelerin (IL-6, IL-1β, TNF-α) miktarlarında azalma olduğu
gösterilmiştir. Bu maddelerin
kanda yüksek oranda
bulunması kalp damar
hastalıkları, şeker hastalığı ve kanser
gibi hastalıkların oluşmasına zemin
hazırlamaktadır.
3- Dikkat edilerek
oruç tutulabilecek hastalık halleri
• Şeker hastalığının tedavisinde zaten düzensizlik olan hastalarda tedavi ve beslenme uygun yapılamayacağı için
kan şekeri yükselmesi / düşmesi yaşarlar ve hastalığın hem
akut dönem komplikasyonlarını
(koma) yaşayabilirler hem de
uzun dönemde organların ( göz, kalp, böbrekler) hasarlanmaları hızlanmış
olabilir. Ancak şeker hastalığı olanların
bazıları karbonhidrat- şeker içeriği fazla olmayan diyet ile beslenerek ilaçlarını iftar ve sahur arasında kullanarak ve
yeterli miktarda sıvı ( genellikle 1.5 – 2 litre) tüketerek oruç
tutabilirler.
Daha iyisi
ramazan öncesinde doktorları ile
görüşerek ramazana uygun bir planlama yapılmasıdır. Günümüzde
kontrol gücü yüksek, uzun etkili
ilaçlar geliştirilmiştir.
Dünya Diyabet
Cemiyeti şeker hastaları için bir rehber hazırlamıştır. Bu rehberde şeker hastaları için
öneriler yer almaktadır. Diyabet
tedavisi ile ilgilenen doktorlar bu rehbere göre
hastalarının şeker tedavilerini ramazanda düzenleyebilirler.
Bu rehbere göre
oruç tutmada düşük risk olan
gruplar: İlaçsız diyabet takibi
yapılanlar, metformin, acarbose, glitazon, sülfanilüre ilaçlarını kullanan hastalardır. Bu
hastalar için öneriler inkretin bazlı
tedaviler, basal insülin ve SGLT inhibitörleridir.
• Karaciğer yetmezliği olan hastalarda kan şekeri idamesi sağlanamayabilir ve kan şekeri
düşmeleri yaşayabilirler. Karaciğer
hastalarında zaten albumin, protein sentezi azalmıştır buna bağlı ödemleri vardır. Yetersiz protein
alımı ödemlerini arttırabilir. Karaciğer
hastalarında yetersiz sıvı alımı karaciğer komasına gidişi hızlandırabilir. Karaciğer , böbrek ve
kalp hastalığı olanların tuzlu beslenmeden kaçınması gerekir. Böbrek
fonksiyonlarında azalma olan hastaların fazla proteinli ( et ) beslenmeden
kaçınması ve yeterli miktarda sıvı ( yaklaşık 2 litre kadar
) tüketmesi gerekir.
• Böbreklerinden kum
dökülen hastalarda yada böbrek taşı olanlarda yetersiz
sıvı alımı taşlaşma
sürecini hızlandırabilir. Ancak bu
konuda yapılan bir
çalışma oruç döneminde kalsiyum,
fosfat, magnezyum ve idrar miktarının
azaldığını, ürik asit, sitrat, sodyum
ve potasyum miktarının arttığını
göstermiştir. Bu sonuç ramazanda
taş oluşumu artar hipotezini desteklememiştir.
Sıvı azlığı
nedeniyle böbrek yetmezliği olan
hastalar doktoru tarafından söylenen miktarlarda sıvı alamıyorsa böbrek yetmezliği
kötüleşebilir. Böbreklerin
süzme kapasitesi %60 ın altında olan hastalarda özellikle yaz
aylarında oruç tutulması durumunda böbrek yetmzliği
kötüleşmektedir.
• Endoskobisi
yapılmış, iyi huylu ülseri ya da gastriti olan hastalar genellikle bünde bir
veya iki defa kullanılan ilaçlar ile çok
büyük olasılıkla tedavi edilmektedir. Doktoru farklı
bir tedavi şekli
tanımlamamış ise bu hastalar ilaçlarını iftar
ve sahurda kullanmak süretiyle
ilaç kullanabilir.
• Tiroidin yavaş
çalışması olan hipotiroidide veya
ameliyat olmuş tiroid hastalarında eksik olan tiroid
hormonu verilmektedir ki bu
da günde bir
defa kullanılmaktadır. Oruç tutabilirler. Tiroidin hızlı çalışma hastalığında durum farklıdır. İlaç tedavisi ile hastalık kontrol
altına alınmaya çalışılıyor
ise bu ilaçlar
günde 3 defa kullanılmaktadır oruç tutmak
uygun olmayabilir.
4- Tıbben oruç
tutmanın doğru olmadığı hastalıklar nelerdir?
· Tip 1
diyabeti olanlar, Hamilelik diyabeti
olanlar,Diyabetli diyaliz hastaları, Akut hastalığı
olan diyabet hastaları
oruç tutamazlar.
· İleri düzeyde kalp, böbrek ve karaciğer
yetmezliği olan ve bu organların
fonksiyonlarını iyileştirmek ve idame
ettirmek için tanımlanmış bir diyet ve ilaç kullanmak zorunda olan hastalar
oruç tutamaz.
· Uzun süren açlıkta kan şekerini normal sınırlarda tutmak için vücuttaki enerji kaynaklarından glukoz dönüşümünü sağlayan
sistemlerin çalışmadığı ya da
yetersiz çalışması nedeniyle hipoglisemi
gelişen hastalığı olanlar ( karbonhidrat metabolizma hastalıkları ) oruç tutamaz.
· Ateşli infeksiyon hastalığı olanlar ve hastalığı
/ ateşi kontrol etmek için günde iki defadan
fazla ilaç kullanmak durumunda
olan hastalar
· Ameliyat ile
veya ilaç tedavileri ile
şifa sağlanmış olan kanser hastaları doktorlarının uygun
görmesi ile oruç tutabilir ancak tedavi süreci devam eden ve ilerlemiş kanser
hastaları oruç tutmamalıdır.
· Yüksek ateşli hastalık geçirenlerin ateş kontrol
altına alınana kadar oruç oruç
tutmamalıdır.
· Tansiyon
düşüklüğü olan ve buna
bağlı baş dönmesi
denge bozukluğu , düşme riski
olan hastaların tansiyonları
normalleşene kadar oruç
tutmaması gerekir.
· İleri
derece KOAH hastaları günde
2 defadan fazla nefes
rahatlatıcı ilaç kullanıyorlarda
oruç tutmamaları gerekir.
· Tansiyon
düşüklüğü , su ve tuz
dengesini bozacak kadar ishal ile
seyreden barsak hastalığı
olanlar düzelene kadar oruç
tutmamalıdır.
YORUMLAR