Sindirim sistemi vücudun en çok enerji harcadığı sistemlerden biridir. Ve bu enerjiyi harcarken, beyne, bağışıklık sistemine, kaslara yani diğer bütün enerji harcayan organların enerji ihtiyacına rakip olarak bu işi yapmaktadır. Oruç tutulacak 16 saat boyunca sindirim sistemini uyarmamak, aslında diğer organların yeterli enerjiyi almasını ve sindirim sistemimizde görevi olan organlarımızın dinlenmesini sağlamaktadır. Bu sayede sistem dinlenme ve dolayısıyla yenilenme fırsatı bularak, toparlanır ve çok daha iyi çalışır. Elbette bu durum kronik bir hastalığı olmayanlar için geçerlidir.
Sağlıksız beslenme hipoglisemi nedeni olabiliyor
İnsüline bağımlı ve sürekli ilaç kullanan diyabet hastalarının bu kadar saat açlıkla oruç tutması çok sakıncalıdır. Yine hipoglisemisi olanlar, yani kan şekeri ani düşen kişiler, oruç tutarken zorlanabilmektedir. Fakat hipoglisemili kişilerin için ömür boyu oruç tutamayacaklarından bahsedilemez. Eğer tedavi olurlarsa oruç tutabilecek duruma gelebilmektedirler. Eski kabile yaşamlarına bakıldığında 2 veya 3 haftada bir kan şekeri düşmeleri görülürken, günümüzde yaşam tarzı, sağlıksız beslenme ve stres gibi faktörlerle günde 2-3 defa bile bu tablo yaşanabilmektedir.
Oruç yeme alışkanlıklarını değiştirmek için bir fırsat olabilir
Kalp, böbrek, tansiyon hastaları veya sürekli kullanması gereken bir ilacı olan kişilerin doktorlarına danışarak oruç tutmaya karar vermeleri gerekmektedir. Emziren anneler ve hamilelerin de uzun süreli aç kalması önerilmemektedir. Fakat sağlık problemi olmayan biri oruç tutamaz durumdaysa, normal zamandaki beslenmesini sorgulamasında fayda vardır. İnsülin direnci yaşatacak şekilde sürekli yemek yeme alışkanlığı doğru bir beslenme tarzı değildir. Tam da bu yüzden oruç bu sürekli yeme alışkanlığı kırmak için bir fırsattır. Buradaki sıkıntı, adapte olma fırsatı olmadan girilen uzun açlık durumunun yıpratıcı olabilmesidir. Oruç ayını daha kolay geçirebilmek adına oruç ayına girilmeden öğün sayıları azaltılıp, öğünlerde daha uzun süre tok tutacak alternatifler tüketilerek, oruca hazırlık yapılmalıdır.
Bu öneriler oruç tutarken bağırsak sağlığınızı koruyor
- Tahıllar özellikle iftarda tercih edilmeli; atalık buğdaylar, siyez buğdayı, tam tahıllar, arada ufak bir dilim pide, kinoa, karabuğday, basmati pirinci gibi bakliyatlar tercih edilmelidir.
- Tüketilen gıdalar iyi çiğnenmeli ve bol sıvı tüketilmelidir.
- Vücudun şeker ihtiyacı, taze veya kuru meyvelerden ve bol sebze tüketilerek karşılanmalıdır.
- Yumurta kaliteli bir protein kaynağıdır ve kolay sindirilir. Yumurta özellikle sahurda tercih edilmelidir.
- İnülin içeren besinler prebiyotikten zengin besinlerdir; bağırsak sağlığını destekler ve rahatlatır. İnülin bazı sebzelerde de bulunmaktadır. İnülin içeren soğan, sarımsak, pancar, kuşkonmaz, enginar bol bol tüketilmelidir.
- Eğer kişi sindirim problemi yaşıyorsa, ev yapımı elma sirkesinden faydalanabilir. Aynı zamanda çiğ yerine pişmiş sebze tüketmeye özen gösterilmeli, turşu, yoğurt, kefir gibi fermente gıdalara sofralarda sık sık yer verilmelidir.
- Gaz problemi yaşayanlar kimyon tüketebilir hatta çaya da kimyon ekleyebilirler.
Ramazanda hem tatlı ihtiyacını karşılayacak hem de bağırsak hareketlerini rahatlatacak mevsim meyvesi çilek kompostosu ve muzlu dondurma tarifi
Çilek kompostosu malzemeler:
3-4 su bardağı çilek
6-7 adet kuru kayısı
1 Adet çubuk tarçın
3 dilim limon
1 yemek kaşığı kuru üzüm
2 adet karanfil
Tarifi: Çilekler iri parçalar olarak doğranır, kayısılar, kuru üzüm, çubuk tarçın ve limon dilimi de tencereye eklenir, meyvelerin üzerini geçecek kadar su ilave edilerek ile meyveler pişene kadar kaynatılır.
Muzlu dondurma malzemeler:
1 adet muz
1 tatlı kaşığı tahin
1 tatlı kaşığı kakao
Tarifi: Bir adet olgun muzu dondurulur, daha sonra üzerine tahin ve ham kakao ekleyerek blendırda karıştırılır. Sağlıklı dondurmanız hazır, afiyet olsun.
YORUMLAR