Duygu Düğün Salonu’nda, dün sendika üyeleriyle istişare
toplantısı yapan Çağırıcı, özel güvenlik görevlilerinin, derneklerden toplu iş
sözleşmeleri yapan sendikal bir hayata geçtiğini dile getirdi. Bir sürü toplu
iş sözleşmeleri yaptıklarını; ancak yasalardaki boşluklar nedeniyle özel güvenlik
görevlilerinin tatmin edici bir ücrete ve hak ettikleri saygıya kavuşamadığını
anlattı.
Teşkilatın en alt kademesinden en üst kademesinde yönetim
kurulu hatta başkana kadar özel güvenlik görevlisi olduğunu kaydeden Güvenlik
İş Sendikası Genel Başkanı Ömer Çağırıcı, tavandan değil tabandan
örgütlendiklerini söyledi.
Çağırıcı, “Tüm yönetimi özel güvenliklerden oluşan tüm
teşkilatı özel güvenliklerden oluşan sendika biziz. Biz, tavandan
örgütlenmiyoruz; biz, tabanından örgütleniyoruz. Benim şahsım özel güvenlik. Bizim
yönetim kurulumuz, 7 kişiden oluşuyor. 7’si de özel güvenlik. Bizim yönetimimizin
şöyle bir güzelliği var: 7 arkadaşımız da ülkemizin yedi bölgesinden bize
kayılıyor. Yani her bölgeden bir arkadaşımız var. Güvenlik İş Sendikası, 81
ilde teşkilatlanmış bir sendikadır. Bütün teşkilatı da özel güvenlik
görevlilerinden oluşuyor. Yani biz sizlerin ta kendisiyiz. Burada Kahramanmaraş'ta
sizlerle birlikte olmaktan da onur duyduk” dedi.
Güvenlik İş Sendikası’nın Türkiye genelinde üye sayısının 30
bin olduğunu belirten Başkan Çağırıcı, şöyle konuştu: “Yaklaşık 250'nin
üzerinde de bizim toplu iş sözleşmelerimiz var. Yani artık özel güvenlik
görevlileri toplu iş sözleşmeli bir hayata geçti. Bugün Türkiye'de 320 bin özel
güvenlik var. Bunun yaklaşık 180 bini kamu kurum ve kuruluşlarında çalışıyor.
Bu 180 bin içerisinde 80 bin özel güvenlik görevlisi sendikalı! Yani 120 bin
daha özel güvenlik görevlisi bugün maalesef sendikalı değil. İşte bu özel güvenlik
görevlilerinde sendikalaşmada, toplu sözleşmenin biz birinci dönemini bitirdik.
Biz, bugün Türkiye geneli 45 havalimanında örgütlüyüz. Türkiye geneli 59 ile 60
bin de üniversitelerde örgütlüyüz. Kredi Yurtlar Kurumuna bakarsak Erzurum
Bölge bizim üyemiz, Konya Bölge bizim üyemiz. Bölgenin içinde iller var işte;
Sakarya, Kocaeli, bizim olmayan iki tane bölge var: biri Trabzon bölge, biri de
İzmir Bölge! Türkiye'deki geri kalan tüm kamu kurum ve kuruluşlar da bizde.”
KANUNDA BOŞLUKLAR VAR
Kamuda çalışan işçi pozisyonundaki özel güvenlik
görevlilerinin taşeron işçi gözüyle bakıldığı için farklı özel güvenlik olduğu
için farklı algılandığını vurgulayan Güvenlik İş Sendikası Genel Başkanı Ömer
Çağırıcı, şu açıklamalarda bulundu: “Sendika olarak toplu iş sözleşmelerini Türkiye'de
ilk defa biz, 2016 yılının Ocak ayının 15'inde yaptık. 2015 yılında ve 2014
yılında sendika olarak yapmış olduğumuz toplu sözleşmeler var. Ancak bu toplu
sözleşmelerin hiçbirinin parasını devlet ödemedi. Çünkü kanunda bir sürü
boşluklar var. Kamuda çalışan taşeronlarla ilgili hatırlarsanız 6552 sayılı
torba yasa çıktı. Bu torba yasadan sonra kamuda çalışan tüm taşeron işçilerin
paraları ödenmeye başladı. 2016 yılında bizim önümüze ilk toplu sözleşme
gelince biz orada büyük bir hayal kırıklığı yaşadık. Nedir bu? İşte bizim
sendikamız 2015 yılında toplu sözleşme yapmış yıllık zam yüzde 10 ama yıl geldi
2016’ya, bütün kamuda çalışan taşeron işçilerin biz işçilerin toplu
sözleşmelerden doğan hakları ödenecek, denildi. Verdikleri zam yüzde 1! İkramiyeler,
20 bin; düştü 10 bine! Hatırlarsanız o zaman biz yüksek hakem kuruluna karşı
bir deklarasyon yayınladık. Basın açıklamaları yaptık. Sonuçta 2016 yılı
dönemini atlattık.”
MAAŞLAR DOYURUCU
DEĞİL!
Özel güvenlik görevlilerinin yeri geldiğinde hayatını ortaya
koyduğunu bildiren Çağırıcı, yaptıkları işe karşılık aldıkları maaşların
doyurucu olmadığını ifade ederek; şunları kaydetti: “Şu an hastanelerde çalışan
bizim özel güvenlik arkadaşlarımız var. Bunlar Türkiye genelinde bütün
hastanelerde çalışan bizim mesai arkadaşlarımız ve tek bir maaş alıyorlar.
Asgari ücretin yüzde 5 fazlası. Yani aldıkları para bin 500 lira ile bin 550
lira arasında. Bu insanlar hastanede çalışıyor. Bunlar kime hizmet ediyor? Vatandaşa!
Hastanede çalışan doktoru koruyor, hastanede çalışan personeli koruyor; ama
orada özellikle acillerde nöbet tutanlar sabah akşam darp ediliyor. Hakaret, küfür,
hiçbir takdir yok. Buradan başladı bizim iç sorunlarımızı duyurma ihtiyacı. İlk
sıkıntılar hastanelerden çıkmaya başladı. Bizlere nasıl hitap ediyor; kamu
kurumlarındaki yöneticiler, siyasiler, bürokratlar: Hiç bir baltaya sap
olamamış, hiçbir işe yaramamış, gelmiş özel güvenlik görevlisi olmuş. Bizlere bakış
açıları bu! Bizler toplumun her alanında görev yapan insanlarız. Bugün askerlik
şubelerini dahi artık özel güvenlik görevlileri koruyor. Bugün Türkiye'deki
polis sayısı 260 bin, özel güvenlik sayısı 320 bin! Bizler 30-35 tane Avrupa
ülkesinin ordusunun silahlı gücünün sayısından daha fazlayız. Niye bu toplum
bize daha kötü gözle bakıyor? Toplum dediğimiz bu bürokratlar, bakanlar, işte
gözümüzde çok büyüttüğümüz siyasiler kim? Bu vatandaşlar kim? Senin amcan,
benim babam, benim komşum bizim dayılarımız… Onlar da bizden biri.”
HAYATIN HER ALANINDA
ÖZEL GÜVENLİK VAR!
Beşikten mezara kadar özel güvenlik görevlilerinin hayatın
her alanında insanları koruduğunu aktaran Genel Başkan Ömer Çağırıcı, “Bir
insan nerede doğuyor? Hastanelerde doğuyor. Hayatının bütün evresine bakın! Kreşinden,
ortaokulundan, lisesinden, üniversitelere kadar kapısında kim var? Özel güvenlik
var. Askere gidiyor, askerlik işlemlerini yapmak için askerlik şubesinde özel
güvenlik var. Askerden geliyor iş hayatına atılıyor. Bir kamu kurum ve
kuruluşunda çalışıyor orada da özel güvenlik var. Bugün parklara gidin sosyal
alanlara gidin orada da özel güvenlik var. En son bizim gideceğimiz bir yer var.
Bu dünyada kimse kalıcı değil, hepimiz ahirete intikal edeceğiz, hepimiz
canlıyız, mezarlıkta da 2 metrekare toprağın altına gireceğiz. Orada da seni
özel güvenlik koruyor” şeklinde konuştu. Özel güvenlik görevlileri olarak çok
önemli işler yaptıklarını vurgulayan Çağırıcı, açıklamasını şu ifadelerle
sürdürdü: “Şimdi biz bunları hep anlatıyoruz. Bugün üniversitelerde, bugün
Kredi Yurtlar Kurumunda ne koruyoruz? Can, mal hatta namus koruyoruz. Biz böyle
önemli işleri yaparken; niye bizim sesimizi hiç kimse duymuyor? Maalesef kimse görmüyor.
Bu sendikalardan önce dernekler vardı. 28 tane dernek vardı. Bugün o
derneklerin hepsi kapandı. Bir tek Kahramanmaraş'taki aktif!” Çağırıcı, özel
güvenlik alanındaki derneklerin neredeyse tamamının kapandığını dile getirerek;
aktif çalışan tek dernek olduğu için Kahramanmaraş Özel Güvenlik Sosyal
Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (KÖGDER) Başkanı Mustafa Mengür’e teşekkür
etti. (HABER-FOTO: KENAN ONARAN)
YORUMLAR