Mahir Ünal'ın açıklamalarından satır başları şu şekilde: Bu mesele bizim tarafımızdan gündeme getirilmiş değil. İlk kez 1 Aralık 2019'da 3 ay önce gündeme geldi. O gün sahte senet ile dava takibi şeklinde bir haber söz konusu. Bir müştekinin suç duyurusu sonucu devam eden davada mahkeme iddianameyi kabul edince tekrar Türkiye'nin gündemine oturdu. Sahte senet ile icra takibine kalkışmaktan kaynaklanan bir durum söz konusu. Bunlar ortaya çıkarsa siyaset bunları konuşur.
Kasaba kurnazlığı ile bu kapatılmışsa Mansur Yavaş'ın adaylığı ile bu tekrar ortaya çıkmışsa bunun konuşulması çok normal. Kamuoyu sizinle ilgili her şeyi konuşur. Burada söz konusu kişinin Yavaş'ın arkadaşı olduğu çok açık. Bizi taraf haline getirmeye çalışmasınlar. Ben burada basit bir iki soru sormak istiyorum. Ortada bir senet var doğru mu doğru, bu icra takibine konan senedin sahte olduğu onaylanmış mı evet onaylanmış. Yavaş bu senedin neyin karşılığı olduğunu kamuoyuna açıklayabiliyor mu? Kendisinin icraya koyduğu bu senedin sahte olduğu Yargıtay tarafından onaylanmış. Biz işin hukuk değil, ahlak tarafındayız.
MANSUR YAVAŞ NE
YAPMALI?
Öncelikle bu sorulara cevap vermeli. Basın toplantısı
düzenliyor, bitince soru almıyor. Bizi suçlayarak hedef saptırıyor. Bu 600 bin
dolarlık alacak neyin alacağı? Bu kişi senin arkadaşın; bu kişinin şizofren,
dolandırıcı, evrakta sahtecilik yapan, çocuk pornocusu olduğunu söylüyorsun.
Peki senin böyle bir kişi ile ilişkin nedir? Bunu açıklamak zorundasın.
'ÖZHASEKİ HER İKİ
YILDA BİR MAL BEYANINDA BULUNDU'
Sayın Özhaseki 1994'ten beri siyasetin içerisinde. Her
iki yılda bir mal beyanında bulunmuş. Sayın Özhaseki ile ilgili orada kendince
hedef saptırmak istiyor. Özhaseki ile ilgili her şey ayan beyan ortadadır. Asıl
ona şu soruyu sormak gerekiyor. Bu benim alacağım dediğin 600 bin doları sen
bir yerde gösterdin mi? Asıl bunun cevabını vermesi gerekiyor. Bu 600 bin
doları hak edecek ne yapmıştır? Bunu sormak gerekiyor.
BEKA TARTIŞMASI
Öncelikli olarak Türkiye'de 24 Haziran seçimleri ile
beraber Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi fiili olarak devreye girdi. Bunun
anayasal zemininin hazırlanma sürecine baktığımızda, muhalefetin sürekli olarak
ortaya koyduğu bir meşruiyet tartışması var. Kılıçdaroğlu'nun sürekli her şeyi
gayrimeşru ilan eden bir tutumu var. Bu seçimi de Cumhurbaşkanlığı Hükümet
Sistemi için bir referandum sürecine sokmak isteyen yine kendisi.
Meşruiyet tartışması haline getirmek için içeriden
sistematik olarak bir çaba gösteriliyor. 15 Temmuz sonrası FETÖ ile verilen
mücadeleye baktığımızda CHP'nin yargılama süreci ile ilgili kullandığı
ifadeler, bu davalar AİHM'e götürüldüğünde bunun altını hazırlıyor. Yine
sürekli bir meşruiyet krizi oluşturuluyor.
Türkiye'nin FETÖ ile mücadelesi bir beka meselesidir. CHP
onlarla, PKK, YPG, FETÖ ile bir mücadele yürütür mü? Yürütmez... Onların merak
ettiği şu 31 Mart'ta Cumhur İttifakı oy kaybına uğrayacak mı? Ne dedi Sayın
Bahçeli? Burada mesele belediye kazanmak ya da kaybetmek değil. Burada mesele
Türkiye'nin kararlılığının seçimle test edilmesidir.
SANDIKTAN SÜRPRİZ
ÇIKAR MI?
Niye bu kadar kritik? Bu sürecin çok iyi yönetilmesi
gerekiyor. Eskisi gibi seçimlerde gündem oluşup seçim bitince bitmiyor. Mansur
Yavaş'ın olduğu sahte senet olayı var. Yargıtay bunu onaylamış ama bakıyorsunuz
karşı taraf bunun suçunu bize, Sayın Özhaseki'ye yıkmak istiyor. Krizlerin,
olayların değişen sürecin iyi yönetilmesi gerekiyor.
YORUMLAR