Acıbadem Adana Hastanesi Beslenme ve Diyet
Uzmanı Gizem Akgül, bu sorulara cevap verirken “Kahvaltıyı atlamayın, fiziksel
aktiviteyi ihmal etmeyin, bağırsak floranızı iyi besleyin. Böylece hem kilonuzu
hem de de duygusal dengenizi koruyabilirsiniz” diyor.
Beden kitle indeksinin her birimlik artışının Covid-19
hastalığını daha şiddetli geçirme riskini de yüzde 12 oranında yükselttiğini
gösteren bilimsel çalışmalar aynı zamanda obez kişilerin hastane kalma
sürelerinin de daha uzun olduğunu ortaya koyuyor. Kış mevsiminde pandeminin
yanı sıra günlerin kısalması, hava koşullarına bağlı hareketsizlik ve su
tüketimin azalmasının da kilo almaya neden olduğuna dikkat çeken Gizem Akgül, D
vitamini eksikliğinin de bu etkiye yol açtığını belirtiyor.
Kahvaltıyı
atlamayın!
Sağlıklı beslenmenin temeli için kahvaltı olduğunun
altını çizen Gizem Akgül, bu öğünü atlamanın yol açacağı etkileri şöyle
anlatıyor: “Kahvaltı öğününü atlamak, gün içinde fark etmeden gün içinde fazla
enerji alınmasına, bel çevresinde artışa, dengesiz beslenmeye, sağlıklısız yeme
eğilimine, diğer öğünlerin aksamasına veya geçikmesine, gece açlığının
oluşmasına, açlık insülin seviyesinin ve kolestrolün artasına neden olabileceği
gibi, beden kitle indeksinin artmasıyla kilo almanıza da yol açabilir.”
1998-2016 yılları yapılan 6 çalışma da hiç kahvaltı
yapmayanların yapanlara göre diyabete yakalanma riskinin yüzde 32 daha fazla
olduğunu gösteriyor. Kahvaltının içeriğinin çok önemli olduğunu ifade eden
Gizem Akyüz, günün ilk öğününün kaliteli protein içeriğine sahip yumurta,
peynir, süt , zeytin, yağlı tohumlar, tam tahıl ekmekleri veya gevrekleri ile
mevsiminde taze sebze ve meyvelerden oluşması gerektiğini söylüyor.
D vitamininiz
eksik olmasın
Metabolizmanın sağlıklı çalışması çin vitamin ve
minerallere önem vermek gerekiyor. Açlık hissi ve aşırı besin tüketimine neden
olan insülin direnci ile D vitamini yetersizliği arasında ilişki bulunduğunu
gösteren bilimsel çalışmalar bulunuyor.
Egzersiz mutluluk
veriyor
2018 yılında 252 kadın üzerinde yapılan bir çalışma,
düzenli egzersiz yapanların yapmayanlara göre beslenme, fiziksel aktivite,
manevi gelişim, kişilerarası ilişkiler ve stres yönetimi alanlarında daha iyi
olduğunu ortaya koyuyor. Düzenli egzersizin sadece harcanan enerji miktarını
artırmadığı aynı zamanda tokluk hissini güçlendirdiğini kaydeden Gizem Akyüz,
“Bu dönemde yaşanılan duygu durum değişiklikleri ve kilo kontrolü için mutlaka
düzenli egzersize önem verin! Egzersiz, mutluluk hormonunun salınımını
destekler. Evin içinde hareketi artırın. Haftada 3 gün 15-45 dakika yürüyüş,
depresyonu önlemede etkilidir” diyor.
Bağırsaklarınıza
iyi bakın!
Son dönemin en çok üzerinde durulan organı bağırsaklar,
kilo kontrolü ve sağlıklı zihin içinde yapısında önemli bir yeri var. Yağ
içeriği çok yüksek olan besinler tüketmek bağırsak florasındaki iyi
bakterilerin azalmasına neden oluyor. Bu da duygu durumunu olumsuz etkiliyor.
Mutluluk hormonu olarak bilinen seratoninin yüzde 90’ının bağırsaklarda
üretildiğini belirten Gizem Akgül, şu önerilerde bulunuyor: “Örneğin Alzheimer
hastalığından korunmada etkisi bulunan
asetil kolin (sinir sisteminde görev yapan bir molekül) de bağırsaklarda
üretiliyor. Bunun gibi, bağırsakta üretilen bazı maddeler, genel sağlığımız
için çok yararlı. O nedenle bağırsak sağlığı için lifli gıdaların tüketilmesine
ve günde 3-5 porsiyon meyve-sebze yemeye özen gösterin. Ancak günlük ihtiyacın
üzerinde meyve yemek de kilo aldırabileceğinden porsiyon kontrolü yapmak
gerekiyor.”
Doğru karbonhidrat
kilo verdirir!
Kilo vermek isteyenlerin ilk adımı ekmek yemeyi bırakmak
oluyor. Ancak doğru karbonhidrat tüketiminin kilo aldırmak bir yana kilo
kaybına destek olduğuna dikkat çeken Beslenme ve Diyet Uzmanı Gizem Akyüz, “Tam
tahıllı gıdalar; kan şekerinin dengelenmesine, B ve E vitaminleri, çinko,
bakır, magnezyum ve çeşitli antioksidanlardan faydalanmanıza, kalbiniz
korumanıza, lif içeriği sayesinde bağırsakların çalışmasına destek olur” diye
bilgi veriyor.
Pişirme şekline
dikkat!
Dikkat edilmesi gereken konular arasında ise besinlerin
pişirilmesi geliyor. Uzun süre pişirmek mineral ve vitamin kaybına neden
oluyor. Kızartma yerine buharda ya da fırında pişirmek, sebzeleri çiğ tüketmek
içeriğindeki besin öğelerinden daha çok yararlanması sağlıyor.
Meyvenin
kabuklarını soymayın
Mayalandırılarak yapılan ekmeklerin besin değerinin daha
yüksek olduğunu anlatan Gizem Akgül, “Ayrıca pek çok meyvenin en çok vitamin ve
mineral içeren kısmı yüzeylerine yakın yerlerinde olmaktadır. Kabukları ile
yenilebilen meyveleri kabuklarını iyice yıkayıp kimyasal koruyuculardan
arındırdıktan sonra kabukları ile yemeyi tercih edebilirsiniz” diyor.
YORUMLAR