‘Paris yürüyüşü 3 büyük depreme bir tepkidir’

‘Paris yürüyüşü 3 büyük depreme bir tepkidir’

Başbakan Ahmet Davutoğlu resmi temasları kapsamında, Paris yürüyüşünün 3 büyük depreme bir tepki olduğunu söyledi

13 Ocak 2015 - 01:55

Resmi ziyaretleri kapsamında Almanya’nın başkentinde bulunan Başbakan Davutoğlu, Almanya'nın önemli düşünce kulübü Körben Vakfın'da bir toplantıya katıldı. Akademisyen olduğu zamanlarda da iştirak ettiği Körber'de tekrar bulunmaktan duyduğu memnuniyetini dile getiren Davutoğlu burada dünya politikası hakkındaki düşüncelerini dile getirdi. Başbakan Davutoğlu dünyanın Soğuk Savaş sonrası 3 depreme tanıklık ettiğini söyledi. İlk depremin 1991 yılında Sovyetler Birliği'nin çökmesi, ikinci depremin 11 Eylül saldırısı ve üçüncü ve son depremin 2008 ekonomik krizi olduğunu belirtti ve kendisinin de katıldığı Paris anma yürüyüşünün bütün bu depremlere verilen bir tepki olduğunu söyledi. Depremlerin devam ettiğinin altını çizen Davutoğlu "Ukrayna bize bu yaşanan sosyo politik depremlerin etkilerinin bitmediğini gösterdi" dedi.

Başbakan Davutoğlu Suriye'de yaşanan duruma ilişkin ise "2008 yılında Suriye-İsrail barış görüşmelerine öncülük etmiştik ve iyi bir yol kat etmiştik. Ancak görüşmelerin 3. gününde İsrail Filistin'e saldırınca uzlaşma zemini kalmadı. O günlerde Suriye ve İsrail arasında barış gerçekleşmiş olsaydı şu an bölgede neler yaşanıyor olurdu" ifadesini kullandı.

Başbakan konuşmasında BM'nin Suriye'deki terörü engelleyemediğine değindi ve yeni politik mekanizmalarla ve yeni bir yaklaşım tarzına ihtiyaç olduğunun altını çizdi.

Türkiye'nin AB'ye katılmasının çok büyük bir barış projesi olduğuna değinen Başbakan Türkiye'yi içine dahil eden bir Avrupa'nın İslam diniyle barışık olduğu mesajını herkese verebileceğini söyledi.

Başbakan, Türkiye'deki basın özgürlüğü hakkında gelen bir soru üzerine ise soruyu soran kişi kendi seçim kampanyasını takip etmeye davet etti ve "Gelsin de Türkiye'deki basın özgürlüğü seviyesine kendisi tanıklık etsin" yanıtını verdi. 

“DOĞUM YAPAN ANNEYE İLK ALTIN DEVLETİMİZDEN”

Başbakan Ahmet Davutoğlu, “Doğum yapan anneye ilk altın devletimizden olacak. Annelerimizi bu anlamda desteklemek için ilk çocuğa 300 TL ya da yarım altın, ikinci çocuğa 400 TL, üçüncü çocuğa ise 600 lira yani tam bir altın hediye devletimizden dünyanın her yerindeki vatandaşlarımıza” dedi.

Başbakan Ahmet Davutoğlu resmi temaslarda bulunmak üzere geldiği Berlin’de Berlin Buluşması’nda Almanya’da yaşayan Türk Vatandaşları ile bir araya geldi. Davutoğlu konuşmasında, Almanya’da yaşayan Türk vatandaşları ile gurur duyduğunu belirterek, “52 yıl önce Anadolu’dan ve Trakya’dan güzel ülkemizin her köşesinden alın teriyle, helal rızk için yola çıkmış yiğit insanların vakur onurlu evlatları, torunları hepinizi saygıyla muhabbetle selamlıyorum. Biz sizinle gurur duyuyoruz. O yiğit insanların evlatlarıyla, torunlarıyla gurur duyuyoruz ki bu al bayrağı dünyanın her köşesinde olduğu gibi Almanya’da da, Berlin’de de dalgalandırıyorsunuz. Allah sizden razı olsun. Aziz Berlinliler, değerli kardeşlerim. Sizlere selamlar getirdim, 77 milyon kardeşinizden selam getirdim. Anadolu’dan Trakya’dan Akdeniz’den Karadeniz’den selamlar getirdim. Burnunuzda buram buram tüten Anadolu’nun her bir köşesinden Toroslardan, Kaçkarlardan, Ağrı Dağı’ndan Uludağ’ından selamlar getirdim. Dicle ve Fırat’tan Seyhan ve Ceyhan’dan, Yeşilırmak ve Kızılırmak’tan, Menderes’ten, Sakarya’dan selamlar getirdim. Başbakanlık görevini aldıktan sonra, son 4 ay içinde 40’ı aşkın vilayetimizi ziyaret ettim. Şimdi de bu vilayetlerde olduğu gibi bizi coşku ile karşılayan Berlinli kardeşlerimle olmaktan büyük onur duyuyorum. O kadar büyük bir onur ki bu emin olun, biz sizlerle gurur duyuyoruz. O kadar büyük bir onur ki bu Van’da vatandaşlarımızla buluştuğumuzda Edirne’de buluştuğumuzda Erzurum’da, Balıkesir’de Adana’da, Nevşehir’de Türkiye’nin her köşesinde buluştuğumuzda gördüğümüz coşkuyu Berlin’de de görmekten gurur duyuyoruz” dedi.

Davutoğlu, Türk vatandaşlarının Almanya’ya Anadolu’nun iftiharını taşıdıklarını ifade ederek, “Çünkü siz buraya Anadolu’nun vakarını, medeniyetimizin irfanını taşıdınız. Bu ziyaretlerimde bizi biz yapan büyük değerlerin varisleri olarak o değerlerin sahiplerine selam durmuştum. Onlardan sizlere selam getirdim. Yunus Emre’yi ziyaret etmiştim. Manen bana dedi ki ‘Berlin’deki Almanya’daki Avrupa’daki torunlarıma selam et ve güzel Türkçemizi unutmasınlar’ dedi. ‘Kızılırmak kenarında söylediğim o güzel Türkçe deyişleri Ren kenarında, Elbe kenarında, Tuna kenarında söylesin ’dedi. Hz. Mevlana’yı ziyaret ettim. Ondan da size manen selam getirdim. ‘Barbarlığın, zulmün, yabancı düşmanlığın, terörün olduğu bu dönemde benim torunlarım gel desinler. Ne olursan ol gel. Bizim diyarımız, dergahımız umutsuzluk dergahı değildir gel desinler ’dedi. Hz. Mevlana’nın selamı üzerinize olsun. Ahi Evran’ın selamını getirdim Kırşehir’den. Ahi Evran ki ahiliğin, kardeşliğin üstadıdır, piridir. Dedi ki, ‘Almanya’daki evlatlarıma selam edin. Kardeşliği daim kılsınlar. Kapılarını, sofralarını, gönüllerini hep açık tutsunlar’ dedi. Hacı Bektaş-ı Veli’yi ziyaret ettim Hacı Bektaş’ta.’ Bir olsunlar, iri olsunlar, diri olsunlar’ dedi. Ve Şeyh Edebali’yi ziyaret ettim. ‘Ey torunlarım’ diye manen sesleniyor sanki size” açıklamasını yaptı.

“60’LI YILLARA GÖRE ÇOK ŞEY DEĞİŞTİ”

Davutoğlu konuşmasında, buluşmaya katılmaktan gurur duyduğunu belirterek, “Hiç merak etmeyin Ankara’da artık insanı yaşat ki devlet yaşasın felsefesi hakimdir. Sizlerle buluşmaktan büyük gurur duyuyorum. Başbakan olarak Almanya’ya Berlin’e ilk ziyaretim. Dışişleri Bakanı olarak değişik vesilelerle geldim. Çok büyük toplantılarda beraber olduk. Bazen acılı olayları, hüzünleri beraber yaşadık. İki sene önce hiç unutmam ırkçı cinayetler dolayısıyla bir hafta gelip Almanya’nın bütün şehirlerini gezdiğimde, bütün şehirlerini gezip vatandaşlarımızla mağdur vatandaşlarımızla buluştuğumuzda taşıdığım, hissettiğim ıstırabı hiç unutmam. Hüseyin Avni Bey de bizimle birlikteydi. Yeni ataması olmuştu. Orada kendisine ve daha sonra toplandığım bütün başkonsoloslara tek bir talimatım oldu. bundan sonra eğer Avrupa’da, Avrupa’da veya dünyanın herhangi bir köşesinde tek bir vatandaşımızın gözünden bir damla gözyaşı düşerse onu önce benim başkonsolosum, benim büyükelçim görecek o yaşı önce o silecek. İşte gördünüz biraz önce değerli Büyükelçimiz gözyaşlarını zor tutuyordu. Neden? Sizin içinizden gelmiş biri olarak yaşanan bütün zorlukları biliyordu. Gençlik Spor Bakanımız da Almanya’dan Almanya doğumlu. O da bunların farkında. Biz de gönülden hissediyoruz” dedi.

Merkel’le gerçekleştirdiği görüşmede de bu konuları görüştüğünü belirten Davutoğlu, “Acaba 52 yıl önce tahta valizlere Berlin’e ilk gelen onurlu insanlar, o çilekeş, fakat vakur insanlar bugün bu tabloyu görmüş olsalardı ne hissederlerdi. Emin olun, vefat etmiş olanlar varsa hepsine Allah rahmet eylesin. Yaşayanlar bu tabloyu gördüklerinde gurur duymuşlardır. Vefat edenler ise eğer burada olsalardı bu Albayraklar dolayısıyla her birinizin alnından öper, bağırlarına basarlardı. Çünkü onlar hep bu manzaraya hasret olarak yaşadılar. Zorluk çektiler ama baş eğmediler. Yalnızlık çektiler ama inançlarını ve özgüvenlerini kaybetmediler. İşte siz onların çocuklarısınız, onların evlatlarısınız. Ne olursa olsun başınızı dik tutacaksınız. Bir an dahi başınız eğmeyeceksiniz. Dışişleri Bakanı olarak bir çok güzel iltifat aldım vaktinde ama bana verilen hediye 2011 seçim kampanyası öncesinde Kulu’da yürürken İsveçli bir gurbetçimizin yaşlıca bire amcanın eline kapanıp şunu demesi oldu: “Biz size teşekkür borçluyuz sayın Bakanım” demişti o zaman. “Çünkü 60’lı 70’li yıllarda Avrupa’ya ilk gittiğimizde hep başımızı öne eğerdik. Bir cemiyete bir toplantıya girdiğimizde ne olsa da kimse bize kimliğimizi sormasa diye kaygılanırdık. Son on yılda nereye gidersek gidelim. Kimse bize nerelisin diye sormasa bile gözlerinin içine bakıyoruz ve diyoruz ki ah bir sorsa da Türk’üz diye haykırmak geliyor içimizden” dedi. Bundan daha büyük hediye olur mu? Sizin başınız dikse, siz burada vakar içinde yaşıyorsanız bize verilebilecek en güzel hediye budur. Onun için gece gündüz çalışıyoruz, gayret sarf ediyoruz sizlerin başını öne eğmemek için. Dün eğer Fransa’da teröre karşı o dayanışma toplanasındaysak zaten teröre karşı olduğumuz için oradaydık. Ama aynın zamanda sizler hiçbir şekilde böyle bir ithamla karşılaşmayasınız diye orada bulunduk ve sizinle birlikte terörü lanetledik. Bu azim, bu kararlılık sürecek. 60’lı yıllara göre çok şey değişti. Biraz önce sayın başbakan Yardımcımız vurguladı. 60 yıl önce darbeler dolayısıyla demokrasinin katledildiği 1960’lar. Daha sonraki 1980’ler döneminde ekonomik krizler, darbelerle anılan bir Türkiye vardı. O günden bugüne çok şey değişti. O gün tahta valizlerle buraya gelen o insanların torunları bugün Almanya’da en iyi makamlarda, en güzel görevlerde onurla bu al bayrağı ve Türkiye’yi temsil ediyorlar. Arkalarında da çok güçlü bir Türkiye Cumhuriyeti Devleti var. Her an yanında olacak olan bir Türkiye Cumhuriyeti Devleti” ifadelerini kullandı.

“10 SENTE MUHTAÇ EDİLEN BİR ÜLKE YOK ARTIK”

Davutoğlu, Almanya’da yaşayan Türk vatandaşların kimliğine sahip çıkmaları gerektiğini ifade ederek, “Şimdiki talebimiz her zamankinden daha fazla, her zamankinden daha güçlü bir şekilde kimliğinize, örfünüze, adetinize sahip çıkmanızdır. Sayın Merkel’le bir çok konuyu çok detaylı bir şekilde ele aldık. Meselelerin farkındayız. Size güvenimiz tam. Ancak bundan sonra çok daha büyük hizmetler için yola çıkmaya kararlı olmalıyız. Entegrasyon konusunda hiçbir şüphe olmamalıdır ki Türk vatandaşlarımız Almanya ve Avrupa entegrasyonunda üzerine düşeni yapmıştır. Ama herhangi bir şekilde kimliğinden, dilinden, örfünden fedakarlık ederek bir entegrasyon düşüncesi olmamıştır ve olmayacaktır. Biz de sizlerle gurur duyuyoruz. Sizler en zor şartlarda dilinizi, kültürünüzü muhafaza ettiniz. Bundan sonra da muhafaza edeceksiniz. Büyük bir gururla büyük bir iftiharla söylüyoruz. Artık Alman Parlamentosu’nda 11 milletvekili ile, eyalet parlamentolarında 37 milletvekili ile temsil edilen çok güçlü bir Türk toplumu var. Entegrasyon konusunda hiçbir tereddüt göstermeden bir kez daha söylüyoruz. Türkiye’nin yükselişine kasteden herkes dinleyecek. Bundan sonra Türkiye konuşacak, demokrasi konuşacak ve herkes dinleyecek” dedi.
Davutoğlu, artık eski Türkiye olmadığını belirterek, “ Sizlerle iftihar ediyoruz. Böyle bir millete dünyanın her yerinde vakarla dolaşan böyle bir millete Başbakan olarak hizmet etmekten daha büyük bir onur yoktur. Başa ülkelerde krize sebebiyet verecek birçok sorunu çok rahat bir şekilde aştık. Son olarak burada kendisi ile birlikte olduğum sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’dan Başbakanlık emanetini aldık. Bu salonda onunla birlikteydik. Şimdi sonunda selamını size iletiyorum. Türkiye Cumhuriyeti sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın selamını iletiyorum. Şimdi daha önce eski Türkiye’de olduğu gibi demokrasisi zedelenmiş bir ülke yok. Çok kuvvetli bir demokrasi ile, güçlü bir ekonomi ile küresel bir güç olmaya yönelen yeni Türkiye cumhuriyeti var. Dünyanın her yerinde vatandaşlarına sahip çıkma kudretine sahip bir Türkiye Cumhuriyeti var. 60’lı yıllarda 70’li yıllarda 10 sente muhtaç edilen bir ülke yok artık. Mazlum milletler talep ettiğinde bir hamlede 5 milyar doları Türkiye’ye sığınan Suriyeli kardeşlerine ayırabilen bir Türkiye Cumhuriyeti var. IMF’den borç isteyen bir Türkiye Cumhuriyeti yok. IMF’ye 5 milyar dolar borç veren bir Türkiye Cumhuriyeti var. Kendir ordusunun ihtiyacını karşılamak için başka ülkelerden, envanterden çıkan silahları talep eden bir Türkiye yok. Kendi tankını, kendi denizaltısını, inşallah yakın zamanda da kendi savaş uçağını yapacak olan bir Türkiye Cumhuriyeti var” ifadelerini kullandı.

DOĞUM YAPAN ANNEYE İLK ALTIN DEVLETİMİZDEN

Davutoğlu, buluşmaya katılan vatandaşların selamlarını sayın Cumhurbaşkanı’na ileteceğini bildirerek, “Berlinliler sizi özlemiş diyeceğim. Şimdi iki güzel hediye ile geldim. İlk ziyaretim olduğu için. Bildiğiniz gibi, belki takip ettiniz. Perşembe günü Türkiye’de aileye destek programı ilan ettik. Özellikle annelere, çalışan annelere bir takım müjdeler verdik. Türkiye’de Türkiye sosyal Güvenlik Kurumu’na bağlı olarak çalışanlara yaptığımız bu ikramı sizden esirgeyemezdik. İki hediye ile geldik. Bundan sonra sadece Türkiye’de değil. Yurt dışında, nerede olursa olsun. Doğum yapan anneye ilk altın devletimizden olacak. Annelerimizi bu anlamda desteklemek için ilk çocuğa 300 TL ya da yarım altın, ikinci çocuğa 400 TL, üçüncü çocuğa ise 600 lira yani tam bir altın hediye devletimizden dünyanın her yerindeki vatandaşlarımıza. Doğumu ibraz edilen, Başkonsolosluğumuzda doğum tescil edildiğinde inşallah bu hediyeyi anneler alacak. Babalar da teşekkür edecek hem annelere hem Türkiye Cumhuriyetine” dedi.

Davutoğlu, çocuklarını evlendirmek gurbetçilere destek verileceğini bildirerek, “Yine birçok gurbetçimiz için vaktinde belki sıkıntı olan ve evlatlarını evlendirmek istediklerinde bir şekilde sıkıntı ile karışan bir durumda onları kurtarmak için inşallah 18 yaşına kadar kendi çocuklarının çeyiz hesabı olarak o çocukların evliliğine yardım ve hazırlık olarak tasarruf yapıldığı zaman bu tasarruf ne kadarsa onun yüzde 15’ini de devlet çeyiz hesabı olarak vatandaşlarımıza verecek. İşte artık kendi vatandaşının yeni doğan bebeğine altın takabilen güçlü bir Türkiye Cumhuriyeti var. Türkiye Cumhuriyeti Devletinin bu gücünü her zaman arkanızda hissedeceksiniz. İşte Türkiye’nin bu yükselen gücünden rahatsız olanlar, Türkiye’yi eski Türkiye olarak kapılarında bekletmek isteyenler, Türkiye’de demokrasiye darbe vurmak isteyenler 2013 ve 2014’te birçok provokasyona ve kumpasa teşebbüs ettiler. Tam Türkiye 2013 Mayıs’ında IMF’ye olan ton taksitini ödediğinde ve dış borcunu kapattığında Gezi provokatörleri sahneye çıktı. Ve sanki Türkiye’de büyük bir siyasi kriz varmışçasına bütün dünyaya öyle yayınlar yaptılar ki Türkiye’ye yönelik en kötü kara kampanyayı yürüttüler. Ama biz bu kampanya karşısında baş eğmedik, siz de eğmediniz. Almanya’da her yerde sesinizi yükselttiniz. Sizlere teşekkürü bir borç biliyoruz. Eğer o zaman Türkiye’de siyasi istikrarsızlığı yaratmak isteyenler bu hedefine ulaşamamamızlarsa bunda en büyük pay Türkiye’deki vatandaşlarımız kadar sizlerindir. Bu şekilde Türkiye demokrasisi sekteye uğratılamayınca bu sefer paralel çeteyi harekete geçirdiler. 17 Aralık, 25 Aralık’ta ve daha sonra ve özellikle 19 Ocak’ta MİT tırlarına, Suriye’deki mazlumlara yardım götüren MİT tırlarına operasyon düzenlettiler. Bütün dünyada Türkiye karşıtlı kampanya yaptılar. Zannettiler ki bizim dizimiz titreyecek, yolumuzdan sapacağız. Onlar Türkiye Cumhuriyeti Devletini 12 yıl içinde ayağa kaldıran AK Parti kadrolarının gücünü test edemezler. UETT’ye bir kez daha teşekkür ediyorum. Gerek bu organizasyon için bugün gerekse bütün o zor dönemlerde sizlerle birlikte gür bir sesin Almanya’dan Avrupa’dan Türkiye’ye yankılanmasını sağladıkları için hepinize teşekkür ediyoruz” ifadelerini kullandı.

“HAZİRAN SEÇİMLERİNDE DAHA BÜYÜK KATILIM GÖSTERMENİZİ BEKLİYORUZ”

Başbakan Davutoğlu 30 Mart’ta yapılan seçimlerde gelişen Türkiye’ye karşı yapılan planların bozulduğunu bildirdi. Kritik dönemlerde 2015 seçimlerine gidildiğini ifade eden Davutoğlu, “Daha büyük katılımla sandıklara gitmenizi istiyoruz” dedi.

DAVUTOĞLU: “ALMANYA’DA 40 MİLYAR EURO CİRO YAPAN TÜRK İŞLETMECİSİ VAR”

Başbakan Davutoğlu yabancı düşmanlarına seslenerek, ”Gerek Avrupa’da gerek Almanya’da İslam asırlardan önce vardı, bugünde var yarın davar olacak” dedi. Davutoğlu, Almanya’da temsil hakkının kullanılmasın gerektiğini bildirerek, 40 milyar Euro ciro yapan Türk işletmecisi var” dedi.

DAVUTOĞLU: “TÜRKİYE İLE ALMANYA ARASINDA YÜKSEK DÜZEYLİ STRATEJİK İŞBİRLİĞİ KONSEYİ KURACAĞIZ”

Başbakan Davutoğlu, Almanya’da yaşayan vatandaşların her yerde Türkiye cumhuriyetine olan inanacın devam etmesini ifade ederek, “Sayın Merkel’le Türkiye ile Almanya arasında Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi kurmaya karar verdik” dedi. Davutoğlu, yarın yapılacak teröre karşı dayanışma toplantısında katılmaları gerektiğini bildirdi. (İHA)

YORUMLAR

  • 0 Yorum
Henüz Yorum Eklenmemiştir.İlk yorum yapan siz olun..
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR x