Memorial Şişli Hastanesi Nöroloji Bölümü’nden Prof. Dr. Türker Şahiner, parkinson ve erken tanı yöntemi DAT Scan hakkında bilgi verdi.
El titremesi, konuşma ve hareket güçlüğü görülebiliyor
Parkinson kademeli olarak ilerleyen ve beyin hücrelerinde kayıpla seyreden bir beyin hastalığıdır. Bu hastalık tek bir semptomla tanımlanamaz. Hastalar el titremesi, yürüme güçlüğü, konuşma ya da hareket yavaşlaması gibi sebeplerle nöroloji kliniklerine başvurmaktadır. Parkinson hastalığı genellikle sinsi başlar, belirtileri seneler içerisinde yavaş ama giderek artan biçimde ilerler. Hastaların çoğu belirtilerinin ne zaman başladığını bile hatırlamayabilir. Parkinson hastalığının belirtileri, hareketle ilgili olanlar ve hareketle ilgili olmayanlar (motor ve motor olmayanlar) şeklinde iki gruba ayrılabilir. Hareketin yavaşlaması, dinlenme halindeyken uzuvlarda titreme, kaslarda sertlik, duruş ve dengeyi koruyan reflekslerin bozulması, tutarsız yürüme, kamburluk, eklemlerde ağrı, depresyon, uyku bozukluğu, akıcı ve birbiriyle uyumlu hareket edememe ile unutkanlık, parkinsonun genel belirtileri arasındadır.
Nadiren gençlerde de görülebilir
Parkinsonun belirtileri 40-70 yaş arasında başlamaktadır. Çok nadir olarak daha genç yaş gruplarında görülür. Genç yaş grubunda görülmesinin nedeni hemen her zaman genetiktir. Ailesinde parkinson olan kişiler toplum geneline göre daha yüksek parkinsona yakalanma riski taşır. Erkeklerde kadınlara göre daha sık görüldüğü bilinmektedir. Türkiye’de 300-400 bin civarında parkinson tedavisi gören kişi vardır.
Bazı hastalıklarla karışabilir
Dopamin azalması pek çok belirtiyi beraberinde getirebilir. Çarpıntı, mide bağırsak sorunları, depresyon, aşırı uyku ve dikkat eksikliği bu belirtilerden olabilir. Ama en önemlisi hareket yavaşlığıyla başlayan parkinsonda tanısal sorunlar yaşanabilir. Yaşlılığın getirdiği yavaşlıkla ya da depresyonun verdiği yavaşlık parkinsonun belirtilerinden olan hareketlerdeki yavaşlama karıştırılabilmektedir. Parkinsonla, yaşlılığın getirdiği yavaşlık ve depresyonun yavaşlığını ayırt etmede DAT Scan taraması başarılı sonuçlar alınmasını sağlamaktadır.
Parkinson DAT Scan ile erken tanınabilir
Parkinson tanısı klinik muayeneye göre konulur; başlanan ilaç tedavisine olumlu yanıt verilirse de tanı doğrulanır. Ancak hastalarda yakınmalar ortaya çıkmadan yıllar öncesinden başlayan beyinde dopamin seviyesinde azalma başlar. Bu sessiz evrede hastalığa teşhis koymak oldukça güçtür. Son yıllarda parkinsonun erken tanınması için özel bir beyin görüntülemesi son yıllarda klinik tanıyı kolaylaştırmıştır. Sağlık Bakanlığı onayı ile 2018 yılından itibaren Türkiye’de bu yöntem kullanılmaya başlandı. Parkinsonun erken tanı yönteminin adı ise DAT Scan. Bu teknoloji, beynin dopamin havuzunda ne kadar dopamin kaldığını gösteren bir görüntüleme yöntemidir. İnsanlarda doğduğu an ve çocukluk evresinde dopamin fazlalılığı olur. Yaş ilerledikçe dopamin azalır. Dopamin azaldıkça, yaşlı kişilerde olduğu gibi titreme, hareketlerde yavaşlık başlar. Parkinsonun yaşlılık yavaşlamasıyla ya da farklı hastalıklar nedeniyle mi olduğu yeni tarama yöntemi DAT Scan sayesinde daha kolay anlaşılabilir. Ayrıca DAT Scan yöntemiyle parkinson hastalığının yavaş mı yoksa hızlı mı seyredeceği üzerine tahminlerde bulunulabilir.
Sonuca göre tedavi planlanıyor
Bu işlem için hastanın en az 6 saat aç olması gerekmektedir. DAT Scan yaptıracak hastanın ilk önce kan şekeri ölçülür. Kan şekeri istenilen ölçüdeyse damardan radyoaktif bir madde enjekte edilir. Hasta radyoaktif maddenin dağılması için bir süre bekletilir. Ardından DAT Scan taraması başlatılır. DAT Scan'da amaç dopamin eksikliğinin belirlenmesiyle erken dönemde dopamin replasman tedavisinin sağlanmasıdır.
Hibrit bir görüntüleme metodu olan bu görüntüleme teknolojisi ile tek bir seansta parkinsona erken tanı konulabilir. Taramalar yüksek kalitede anatomik detay alınarak gerçekleştirilir. Hastaya zararsız düzeyde radyasyon verilen tanı yönteminde yanlış teşhis önlenirken; parkinson tedavisi için yol haritası oluşturulabilmektedir.
Tedavide amaç semptomların kontrol altına alınması
Erken evrede tanınan parkinsonda semptomların kontrol altına alınması sağlanabilir. Son yıllarda Parkinson hastalarında erken dönemde dopaminerjik ilaçların başlanması ile hastaların yaşam kaliteleri artarken, hastalığın seyrinin yavaşladığına dair kanıtlar hızla artmaktadır. Bu süreçte fizik tedavi ile dil ve konuşma terapileri de faydalı olmaktadır. Ayrıca egzersiz, beslenme gibi yaşam tarzı değişiklikleriyle semptomlar kontrol altına alınabilmektedir. Ancak bazı hastalarda ilaçlar 5-6 yıl içinde ortaya çıkan “diskinezi” denilenkontrolsuz aşırı hareket bozukluklarına neden olabilir. İlerleyen parkinsonda ilaç tedavisi ile semptomlar kontrol altına alınamıyorsa cerrahi yöntemler önerilir. Halk arasında beyin pili adı verilen “Derin Beyin Stimülasyonu (DBS) ile son derece başarılı sonuçlar alınmaktadır.
YORUMLAR