Böbrekte aşırı sayıda kist bulunması ve bu kistlerin
büyüyerek böbrek fonksiyonlarını bozması şeklinde kendini gösteren Polikistik
Böbrek Hastalığının, genetik kodlamada hata nedeniyle ortaya çıktığını kaydeden
Nefrolog İsmail Yıldız, ailesinde Polikistik Böbrek Hastalığı olanların
çocuklarında da yüzde 50 ihtimalle görülebildiğine işaret etti. Yıldız, “Bu
kistlerin, böbrek dışında hastaların karaciğerinde, beyninde, pankreasında yani
diğer organlarında da bulunma ihtimali var. Toplumda binde 1 oranında görülüyor.
İlimizde de yaklaşık 12 tane benim takip ettiğim ailede bu hastalık mevcut”
dedi.
Polikistik Böbrek Hastalığı, iki tane genetik kodlamada hata
sonucu meydana geldiğini aktaran İç Hastalıkları ve Nefroloji Uzmanı Uzm. Dr.
İsmail Yıldız, çok nadir görülen PKD1 ve PKD2 genlerindeki bozukluklar sonucu
hastalığın zuhur ettiğini söyledi.
PKD2 geninde oluşan mutasyonlara bağlı gelişen Polikistik
Böbrek Hastalığında kist oluşumuna bağlı böbrek yetmezliği ve yüksek tansiyonun
daha ileri yaşlarda oluşurken; PKD1 geninde oluşan mutasyonların daha genç
yaşta hastalığın ortaya çıkmasıyla sonuçlandığını belirten Yıldız, “Kistler
oluşmaya başladıktan sonra gerek sayı gerek boyut olarak artarak böbrek
fonksiyonunun kaybıyla sonuçlanacak şekilde hastalık ilerlemektedir. Bunların
ailesinde olduğu için bunlar çocuklarına da kalıtsal olarak geçiyor. Böbreklerde
az sayıda iyi huylu kistler toplumda son derece yaygın görülürken, her iki
böbrekte ve çok sayıda kistlerin saptanması, kronik böbrek yetmezliği ile
sonuçlanabilecek otozomal dominant Polikistik Böbrek Hastalığını akla
getirmelidir” ifadelerine yer verdi.
Polikistik Böbrek Hastalığının klinik seyrinde en önemli
bulgunun böbreklerin kistlerle büyümesi olduğuna dikkat çeken Uzm. Dr. İsmail
Yıldız, “Bu da ultrasonla tespit edilebiliyor. Genelde 30 yaşına kadar
böbrekteki kistleri tespit etmek mümkündür. Eğer 30 yaşına kadar bir hastada
böbrek kisti çıkmamışsa ondan sonra çıkma ihtimali çok düşük, yüzde 5 oranında!
Yani bu şu demektir: Ailesinde Polikistik Böbrek Hastalığı olan bir insan, 30
yaşına kadar böbreklerinde ultrasonla kist tespit edildiyse Bu hasta bir süre
sonra diyalize girecek demektir. O hastayı ona göre hazırlıyoruz. Eğer 30
yaşına kadar bu kistler oluşmamışsa; bu insanın sağlıklı bir yaşam sürdürme
ihtimali çok yüksek! Onları da ona göre hazırlıyoruz” şeklinde konuştu.
ATEŞLİ ENFEKSİYONLAR
YAŞANABİLİR!
Hastalığın seyri sırasında bazı sıkıntıların yaşanabildiğini
ifade eden Yıldız, kistlerin büyüme esnasında bel ağrısı, böğür ağrısı gibi
ağrılar yapabileceğine işaret ederek şunları kaydetti: “Bunlar ağrı nedeniyle
hastanelere başvurabiliyor. Bir diğer belirtisi idrarda kan görülmesi. Bu kistlerin
içerisinde ufak kılcal damarlarda kanama olup idrara karışıp idrarda kan
belirtisiyle gelebiliyor. Bir diğer belirtisi idrar yolu enfeksiyonları! Kistlerden
dolayı böbrek sık sık enfeksiyon kapıyor. Bu hastalar, ateşli enfeksiyon
halinde hastanelere başvuruyor. Bir diğer belirtisi de bu kistlerin içerisinde
taşlaşma oluşabiliyor. Biriken idrar veya ufak tefek kanamalar orada durduğu
sürece katılarak taşı haline gelebiliyor.”
TANSİYON DÜZEYİ ÇOK
ÖNEMLİ!
Polikistik Böbrek Hastalarında en çok görülen belirtilerden
birinin de hipertansiyon olduğunu kaydeden Nefrolog İsmail Yıldız, şöyle
konuştu: “Bu hastaların bir müddet sonra kistlere bağlı tansiyonları yükseliyor.
Tansiyon İlaçlarını düzenli kullanmaları gerekiyor. Tansiyonlarını 12’ye 8 veya
13’e 8 civarında tutmamız gerekiyor. Tuzsuz diyete uymaları gerekiyor. Tansiyonları
eğer yüksek seyrederse; bu hastaların diyalize geçme süresi çok daha hızlı
oluyor. Tansiyonunu kontrol altında tutabildiğimiz, diyetine dikkat eden
hastalarda ise diyaliz seçeneği daha uzun sürelerde gündeme gelebiliyor. Hastalığın
kaçınılmaz sonu böbrek yetmezliği ve diyaliz tedavisi! Bunu önleyebilecek şu an
için elimizde bir ilaç veya tedavi yok!”
KİSTLERİN BÜYÜMESİ
YAVAŞLATILABİLİYOR!
Yurtdışında geliştirilen bir ilaç ile bu kistlerin
büyümesinin yüzde 50 oranında yavaşlatılmasının mümkün olduğunu bildiren
Yıldız, açıklamasını şu ifadelerle sürdürdü: “İnşallah yurt dışında bir ilaç
var. Yaklaşık bin 500 tane Polikistik Böbrek Hastasında denenmiş ve kistlerin
büyüme hızını yarı yarıya düşürdüğü ispatlanmış bir ilaç var. Henüz Sağlık
Bakanlığı'ndan onay almadı. Bu ilaç İnşallah ülkemize geldiğinde; biz de
hastalarımızı bu ilaçla tedavi edeceğiz. Bu ilaç, hastalığın genetik kodunu
düzeltmiyor. Kistlerin büyüme hızını azaltarak hastaların diyalize geçiş
sürecini azaltıyor. Yani 40 yaşında diyalize girecek bir hasta belki 50 yaşında
belki 60 yaşında girecek. Bir insanın diyalizsiz ne kadar uzun süre yaşadığını;
ancak diyalize giren bir insan bilir. Bu insanlar diyalizsiz eğer 15 yıl, 20
yıl ömürlerine süre katabilirlerse bu çok büyük bir başarıdır. Son dönem böbrek
yetmezliği gelişen hastalarda diyaliz tedavisi uygulanmakla birlikte, en uygun
tedavi böbrek naklidir.” (HABER-FOTOĞRAF:
KENAN ONARAN)
YORUMLAR