Mutluluk insanın yaratılışında, varoluşunda bulunuyor. Aristo’nun
insanı mutluluk arayan varlık olarak tanımladığını söyleyen Üsküdar
Üniversitesi Kurucu Rektörü Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan; günümüzde mutluluk
biliminin geliştiğini belirtiyor.
Varlık seviyesi
artmasına rağmen mutluluk seviyesi artmadı!
Prof. Dr. Nevzat Tarhan; “Mutluluk ile ilgili ilk kongre
2010 yılında yapıldı. Ortaya çıkışı ABD’de varlık seviyesinin artmasına karşın mutluluk
seviyesinin artmaması idi. Yapılan çalışma sonucunda da bir bilim alanı ortaya
çıktı; Mutluluk Bilimi. Baktığımız zaman bizim değerler sisteminde olan
ifadeleri bizim Anadolu irfanımızdan alarak bilim olarak ortaya koymuşlardı.
Adına da Pozitif Psikoloji dediler. Biz Pozitif Psikolojiyi Üsküdar Üniversitesi
olarak 2012’den beri zorunlu ders olarak veriyoruz. Bizden sonra Harvard ve Yale
Üniversiteleri müfredatlarına bu dersi aldı ve çığır açan ders olarak internet
sitelerine koydular” dedi.
“Pozitif olmak
herkesin hayatında önemli bir kural olmalı”
Batı medeniyetinin “haz eşittir mutluluk” yaklaşımına
değinen Prof. Dr. Nevzat Tarhan; “Bilimsel çalışma ortaya koydu ki, haz peşinde
değil, anlam peşinde koşmak anlam ifade ediyor. Mutluluğu amaç olarak seçen kişi
mutluluğu kaçırıyor. Oysa mutluluğu hayatına anlam katma hedefi olarak
kullanırsan mutluluk kendiliğinden gelir. Pozitif duygulara sahip olmak,
kişinin iyi akış duygusuna sahip olması çok önemli. Hayatımızda pozitif olmak
kural olmalı, negatiflik arada bir olmalı. Pozitif Psikoloji Hareketi’nin
kurucularından Martin Seligman’ın PERMA Modeli’nde sunulan üçüncü adım insanlarla
pozitif ilişkiler kurmayı gösteriyor. İnsanlarla iyi ilişkiler kurduğunuzda pozitif
bir ortam oluştuğu için kişi daha çok mutlu oluyor. Ve kendisini büyük bir
anlamın parçası olarak hissediyor. Mutluluk parfüm gibidir, bulaşır, başkasının üzerine siner. Mutluluğu bizim
bireysel olarak taşımamız gerekiyor. Toplumsal mutluluk için de buna inanan
insanların çok olması lazım” dedi.
Başkalarına
faydalı olan mutluluk modelini öğrenmeliyiz
ABD örneğini veren Prof. Dr. Nevzat Tarhan; “Şu an
ABD’deki insanlar mutluluğu öğrenmek için Tibet’e gidiyorlar. Mevlana der ki; para
madde gibi unsurlar insanın içinde olmasın, cebinde olsun. Biz de bunu
yapabilirsek bu çağın modeli bu olmalı. Başkalarına faydalı olan mutluluk
modelini öğrenmeliyiz. Bizde aslında olan bir kültürü batı bize bilimsel metotlarla
anlatıyor çünkü buna herkesin ihtiyacı var. Mutlu olabilmeyi herkes ister,
ailede biri mutsuzken diğerleri rahat rahat oturabilir mi? Bencilce bir mutluluk
insanları etkilemiyor. Çocuklar nasıl mutlu olur? Toplum nasıl mutlu olur?
Toplumu düşünerek bunu yapmamız lazım. Anne baba bu konuda aileye pozitif örnek
olmalı” dedi.
Mutluluk
bulaşıcıdır
“Anne baba nasıl mutlu olursa aile mutlu olur” diyen Prof.
Dr. Nevzat Tarhan; “Mutluluk geçirgendir. Mutluluk bulaşıcıdır. Anne ve baba ‘Evi
nasıl pozitif bir ortam haline getirebilirim’ diye düşünmelidir. Hayata pozitif
anlamlar katabilmek, pozitif ilişkiler kurabilmek ailede çok önemlidir. İyi
çocuk yetiştirmek, iyi iş adamı olmaktan daha önemlidir. Anne baba rolleri
ihmal edilmemelidir. İş adamı, anne baba olma gibi roller orantılı götürülmelidir.
Mutluluk bunun sonucunda ortaya çıkıyor. Akademik başarı açısından bakarsak
mesela; her istediği yapılan çocuk konformist oluyor. Herkesten iki üç kişilik
sevgi istiyor. Amaç çocuğun mutlu olması değil, çocuğun hayatına anlam katan
değerlerin olmasıdır. Çocuk ders çalışma, uykusuz kalma zahmetlerine katlanmalıdır.
Anne baba kıyamazsa çocuk hayatın zorlukların alışamıyor. Başarılı olmayı
öğrenemiyor. Çocuğa ders çalış demeyi değil, ders çalışmayı nasıl sevdirebilirim
demeye odaklı olmalı anne baba…” dedi.
YORUMLAR