Çin’in Vuhan kentinde ortaya çıkan ve dünyayı kasıp
kavuran coronavirüsü nedeniyle ölenlerin sayısı 132’ye ulaştı. Dünyada büyük
korkuya neden olan ve her geçen gün can almaya devam eden coronavirüse karşı
tüm dünya alarmda. İlk olarak 1960’larda görülen virüs mutasyona uğrayarak bu
yılın başında öldürücü boyuta ulaştı. 2019-nCoV'un ölümlere yol açmasının
nedeninin üst solunum yollarından, alt solunum yollarına inmesini olduğunu
söyleyen Yeditepe Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Farmakognozi ve Fitoterapi
Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Erdem Yeşilada önemli bilgiler verdi.
VİRÜSTEN KORUNMAK
İÇİN ÖNCE BOĞAZINIZI KORUMALISINIZ
Coronavirüse karşı koruyucu önlemler alınması gerektiğini
ifade eden Prof. Dr. Erdem Yeşilada, “Virüs Çin'de yayıldı, yapılan
açıklamalara göre Türkiye'de henüz bir vakaya rastlanmadı. Türkiye’deki şüpheli
virüslerin H1N1 gibi eski virüs enfeksiyonu olduğu bildirildi. İster
coronavirüs, ister H1N1 olsun bu virüsler zarflı tipte virüsler. Tedavisi için
aynı protokoller uygulanıyor. Asıl amaç bu virüslerin çoğalmasını,
hücrelere enfekte etmesini, bulaşmasını önlememiz gerekiyor. Koruyucu
önlemlerin alınması gerekiyor. Çünkü enfeksiyon vücuda girdikten sonra alınacak
önlemler sınırlı. Bu virüsün özelliği alt solunum yoluna geçmesi. Alt solunum
yolu da akciğerler. Virüs akciğere gidince, orada enfekte olunca hastalık
zatürreye dönüşüyor ve o nedenle ölümcül etki yaratıyor. Bizim boğazımız bu
noktada çok önemli. Boğazımızı virüsten korumamız lazım” diye konuştu.
NAR MEYVESİ
KABUĞU, ZERDEÇAL VE ZENCEFİL İÇEREN PASTİL
Özellikle kalabalık yerlerde mutlaka yanınızda koruyucu
şekersiz pastil bulundurun önerisinde bulunan Prof. Dr. Erdem Yeşilada, “Bu
pastillerden bir tanesini ağzınıza atacaksınız. O pastilin bulunduğu sürece en
az bir saat boyunca bir şey yiyip içmeyeceksiniz. Çünkü bunlar mideye
gittiğinde etkisini kaybediyor. Nar meyve kabuğu bu virüse karşı son derece
önemli. Bunun yanı sıra içeriğinde zencefil ve zerdeçal bulunan şekersiz
pastiller tedavide önemli bir yere sahip. Virüslerden korunma ağızda başlıyor.
Nar meyve kabuğunu kaynatarak tükettiğinizde bu mideye gidiyor ve etkisi
ortadan kalkıyor. Mideden kana karışması gerçekleştiğinde vücutta herhangi bir
antiviral etki yani enfeksiyona karşı etki göstermesi beklenemez. Halkımız
kolayını düşünerek bunları ham halleriyle tüketmeyi düşünüyor. Ancak bu virüsle
savaş boğazımızda gerçekleşiyor. Siz onun çayını içerseniz madde direkt
midenize gidecek. Midenize gittiğinde mide ve bağırsaktaki enzimlerle birlikte
antiviral etkisini kaybedecek. Şekersiz pastilde bu madde ağzınıza yapışıyor.
Bu madde sayesinde virüsler ağzınıza yapışmıyor” ifadelerini kullandı.
TEDAVİYE 48 SAAT
İÇİNDE BAŞLANMALI”
Boğazınızda herhangi olumsuzluk hissettiğinizde günde en
fazla 6 taneye kadar pastil kullanabilirsiniz diyen Prof. Dr. Yeşilada, “Virüse
yakalandıktan sonra maalesef antiviral ilaç çok az. Şu an oseltamivir etken
maddeli ilaç grubu var. Onlar da ilk 48 saatte kullanılırsa etkili oluyor. Daha
sonrasında etkileri oldukça sınırlı. Ama yine de virüs vücuda girdiyse;
antiviral ilaç grubu ile birlikte nar kabuğu, zerdeçal ve zencefil içeren
sekersiz pastillerin kullanılması, semptomları rahatlatıyor, nefes almayı
kolaylaştırıyor, yüzre 60 daha hızlı virüsler yok ediliyor.
“DÜNYA SAĞLIK
ÖRGÜTÜ ÖNERİLERİ”
“Öksürürken ya da hapşırırken ağız ve burnunuzu mendille
ya da kolunuzla kapatın. Grip belirtileri gösteren kişilerle yakın temas
kurmayın. Et ve yumurtaları iyice pişirin. Yaban ya da çiftlik hayvanlarıyla
koruyucu önlem almadan temas kurmayın
YORUMLAR