Türkiye Bedensel
Engelliler Spor Federasyonu Sağlık Kurulu Başkanı da olan Prof. Dr. Ergun, Türkiye’de
çocuk engelliler için spor ve rekreasyonel aktivite olarak destekleyici ve
eğlendirici oyunlarla çocukların ve ailelerinin sosyal izolasyonlarının
önlenebileceğini söyledi.
Kamu kurum ve
kuruluşlarının toplumsal sorumluluk ve duyarlılıkla birlikte hareket ederek bu
problemi çözmede aktif rol almaları gerektiğini belirten Prof. Dr. Ergun, ülkemizde çocuk engellilerin hak ettikleri
fırsatlara erişebilmeleri için yapılması gereken çok şey olduğunun da altını
çizdi.
Prof. Dr. Ergun,
“Eğitim, yaşam alanlarında erişilebilirlik ve ulaşılabilirliğin sağlanması,
diğer akranları ile aynı sosyal ortamı paylaşabilmeleri onların geleceğini
şekillendirecektir. Engelli çocuklar içinde en fazla serebral palsili
çocuklarımız ve aileleri bu desteğe ihtiyaç duymaktadır” ifadelerini kullandı.
SEREBRAL PALSİ (SP) NEDİR?
Prof. Dr. Ergun, SP’yi
doğum öncesinde, doğum sırasında ve doğum sonrası erken dönemdeki, beyin hasarı
sonucu ortaya çıkan, ilerleyici olmayan ancak yaşla birlikte değişebilen,
hareketi kısıtlayıcı, kalıcı motor fonksiyon kaybı, postür ve hareket bozukluğu
olarak tanımladı.
Prof. Dr. Ergun,
“Beyinde oluşan hasarın ilerleyici olmadığı SP, bulaşıcı, kalıtsal ve hayatı
tehdit eden bir durum değildir. Dünyada bin canlı doğumda yüzde 1,5 – 2,5
oranında SP görülürken, Türkiye'de bu oran yüzde 4,4’tür” şeklinde konuştu.
SEREBRAL PALSİ TİPLERİ NELERDİR?
Prof. Dr. Ergun SP’nin
farklı tipleri olduğuna dikkat çekerek, şu bilgileri paylaştı: “Etkilenen kol
ve bacak sayısına göre SP’yi 2 kol ve 2 bacağın etkilendiği Kuadripleji,
bacakların kollardan daha fazla etkilendiği dipleji, vücudun bir kısmının
etkilendiği hemipleji şeklide sınıflandırabiliriz.
Hareket
bozukluğuna göre ise; spastik (tutuk ve gergin kaslar) serebral palsi, atetoid
(kontrol edilemeyen hareketler) serebral palsi, beyincik hasarı nedeni ile
gelişen, yürüme bozukluğu olan, dengeleri bozuk çocuklarda görülen ataksik
serebral palsi.”
Prof. Dr. Ergun,
motor geriliğine duyusal, bilişsel, iletişim, algılama, epilepsi, davranış
bozuklukları ve ikincil olarak gelişen kas iskelet sistemi sorunlarının eşlik ettiğine
vurgu yaptı.
SP’li çocukların
büyük bir kısmının zamanla daha iyi duruma gelirken, bir kısmının da
gelişebilecek ek sorunlar nedeni ile daha kötü bir tablo sergileyebileceğini anlatan
Prof. Dr. Ergun, şöyle devam etti: “Oluşacak ek sorunları engellemek ve
çocukların yaşam kalitelerini artırmak için, mümkün olan en erken yaşta
tedaviye başlamak gerekir. Tedavide fizyoterapi ve rehabilitasyon programlarının
yanında mutlaka fiziksel aktiviteyi destekleyecek rekreasyonel aktiviteler ve
spor yer almalıdır. SP’li bireylerin fizyoterapi dışında spor aktiviteleriyle
ilgilenme olasılıkları çok sınırlı. Yaşam boyu süren fizyoterapi programları,
tıbbi ve ortopedik tedaviler SP’li bireylerin motivasyonunu azaltarak
sosyalizasyonlarını da etkilemektedir.”
NEDEN SPOR?
Prof. Dr. Ergun SP’de
sporun önemini şu şekilde açıkladı: “Beden farkındalığı ve kontrol, fonksiyon
artışıyla özgüven- özbenlik artışı, atrofi ve eklem limitasyonlarınının
önlenmesi, denge, esneklik, koordinasyon, endurans artışı, fiziksel uygunluk ve
uyum, inaktivite zayıf kardiyorespiratuar uygunluğa neden olur. Kardiyorespiratuar
fonksiyon ve aerobik endurans artışı, günlük yaşam aktivitelerinde yorgunluk
oluşmadan uzun süre aktiviteyi devam ettirebilme, grup içi başarı ve mücadele, kişiler
arası paylaşım, destek, iletişim, arkadaşlık, öz-disiplin, rekabet, sosyalizasyon,
katılım, bağımsızlık.”
SPORTİF AKTİVİTELERE KATILIMDA NEDEN
ZORLANIRLAR?
Prof. Dr. Ergun,
SP’li bireylerin ulaşım olanaklarının kısıtlılığı, spor salonlarının mimarisi, eğitimli
personel azlığı, engelli bireylerin spora yönlendirilmesinde yeterli destek
olmama gibi nedenlerle spor aktivitelerine katılımda zorlandıklarını kaydetti.
Uluslararası SP’li
bireylerin sportif aktivitelerinden sorumlu olan spor organizasyonları içinde IPC
(Uluslararası Paralimpik Komite) ve CPISRA (Uluslararası Cerebral Palsy Spor ve
Rekreasyon Birliği) önemine de değinene Prof. Dr. Ergun, SP’li bireylerin yapabilecekleri
spor dallarını şu şeklide sıraladı: “Futbol,
yüzme, okçuluk, atıcılık, yelkencilik, binicilik, kürek çekme, ağırlık
kaldırma, tekvando, triatlon, bisiklet yanında tekerlekli sandalyede tenis,
basketbol, eskrim, masa tenisi, voleybol, atletizm, boccia (ağır engelliler
için), futbol, kış sporları olarak ise Alp kayağı, Nordik kayağı, snowboard, buz
hokeyi, curling.”
YORUMLAR