30 Ağustos Zafer Bayramı’nın yüzüncü yıl dönümünde, Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarını, aziz şehitlerimizi, kahraman gazilerimizi, şükranla anıyorum.
Milli tarihimizin her safhası, aziz ecdadımızdan onur, kıvanç, cesaret ve kahramanlık kesitleri taşır. Bu kesitlerden en önemlisi ise hiç şüphesiz Anadolu’da bir asır önce yazılan kahramanlık destanıdır. Esaret altına alınmak istenen aziz Türk Milleti ve O’nun kahraman ordusu, Gazi Mustafa Kemal’in önderliğinde düşman işgaline fedakarca direnmiş ve düşmanı bağrından söküp atmıştır. Böylelikle, 30 Ekim 1918’de Mondros Mütarekesi ile başlayan karanlık kabus, 30 Ağustos 1922’de Dumlupınar’da kahraman Türk ordusu tarafından sona erdirilmiştir.
Hepimizin bildiği gibi, kahraman ecdadımız büyük bedeller ödeyerek, bize şanlı bir tarih ve cennet bir vatan bırakmışlardır. Bu gün bizlere düşen ise ülkemizin her anlamda gelişmesine ve kalkınmasına katkı vermek ve aydınlık yarınlara ulaşması yolunda çaba sarf etmektir.
Bu duygu ve düşüncelerle Anadolu’nun, Türk milleti için hür ve müstakil bir vatan olmasını sağlayan ve aynı zamanda Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin kurulacağının en büyük muştusu olan 30 Ağustos Zafer Bayramı’nı can-ı gönülden tebrik ediyorum.
Bu uğurda eşsiz cesaret ve feragat gösteren Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü, şehitlerimizi ve gazilerimizi rahmet, minnet ve hürmetle yad ediyorum. Ruhları şâd olsun.
YORUMLAR