“Psikologlar, ruh sağlığının koruyucusudur”

“Psikologlar, ruh sağlığının koruyucusudur”

Sorunların çözümünde yol göstererek, kişilerin içinden çıkamadığı durumların çözüme kavuşmasını sağlayan psikologlar, ruh sağlığının iyileştirilmesi ve korunmasında önemli bir role sahip. Terapi konusunda eğitimli olan kişiler ile terapiye devam edilmesi gerektiğini belirten Uzman Klinik Psikolog Yıldız Burkovik, “Terapiye gelen kişiler mutlaka terapistinin ilgilendiği alanı ve terapi tarzını bilmelidir” uyarısında bulundu.

10 Mayıs 2019 - 13:24

Her yıl 10 Mayıs, “Dünya Psikologlar Günü” olarak kutlanıyor.

Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Beyin Hastanesi’nden Uzman Klinik Psikolog Yıldız Burkovik, psikologların bireylerin hayatındaki yeri hakkında önemli değerlendirmelerde bulundu.

“Psikologlar, ruh sağlığının koruyucusudur”

Uzman Klinik Psikolog Yıldız Burkovik, psikologların ruh sağlığının koruyucusu olduğunu belirterek,

“İçinizde var olan sıkıntıları, çözemediğiniz duyguları, çözümleyemediğiniz olayları birlikte değerlendirirsiniz. Yol bulurken sizin birçok kaçırdığınız görmediğiniz durumları da fark etmenizde yanınızdadır. İnsan kendini bazen duymak ve bazen de duyurmak istemez. Oysaki içte tutulan birçok ses, söz zamanla ağır gelir. İşte bu noktada profesyonel bir destek; büyük bir adım atmada ve insanın çevresine detaylı ve gören gözlerle bakmasında yardımcıdır. Bu şekilde olduğu zaman birikmeyen sıkıntılar, sürekli sorun olarak kalmayan ve çözüme ulaşan durumlar kişinin hem kendini, hem etrafını daha fazla rahatlatır. Psikolog, sıkışmış çözümsüzlüğü açmaya yardımcı olandır. Düğüm düğüm birbirine giren ilişkilerin çözülmesinde, çözüme ulaşmasında yol göstericidir. Dolayısıyla kişinin ruh sağlığının düzgün olmasıyla birlikte, bu durum topluma da sirayet edeceğinden psikolog sadece kişiyi değil, aynı zamanda toplumu da rahatlatan, çözüme ulaştırandır” şeklinde konuştu.

Toplumun psikoloğa bakış açısı eskisi gibi değil

Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Beyin Hastanesi’nden Uzman Klinik Psikolog Yıldız Burkovik, Toplumun bilinçlenmesinin psikoloğa gitmek ile ilgili ön yargıyı sildiğini ifade ederek, sözlerini şöyle sürdürdü: “Elbette istisnalar olabilir. Ancak genel anlamda toplumun psikoloğa bakışı eskisi gibi değil. Dertleşmek için değil, çözümün içeriğinde kendini tıkayanı görüp onu açmak için, hangi alanda neleri etkiliyorsa yapılandırılmış bir terapi görerek kendisinin hayata daha fazla tutunmasını sağlamak için terapiye gidiyorlar.

Terapiye, eğitimli bir psikolog ile devam edilmeli

Tek sorun gerçekten terapi yapma konusunda eğitimli olan ile terapiye devam etmek. Yoksa var olan durumların daha da olumsuza doğru gitme olasılığı olabilmektedir. Bu yüzden terapi alacak kişilerin çok iyi araştırma yapmaları gereklidir. Herkes kendi sağlığından sorumlu olduğu gibi, bir psikolog da danışanından sorumludur. Bu nedenle terapistin kendi aldığı eğitimler ve bilgiler de açık olmalıdır. Terapiye gelen kişiler mutlaka terapistinin ilgilendiği alanı ve terapi tarzını bilmelidir. O zaman daha çok güven ortamı oluşacaktır. Çünkü terapi güven ile başlar, güven ile gelişir.”

“Bir psikolog halkla da iç içe olmalıdır”

Uzman Klinik Psikolog Yıldız Burkovik, “Bir psikolog sadece terapi alanının içinde değil, mutlaka halkla da iç içe olmalıdır” diyerek, sözlerini şöyle tamamladı: “Bilgilendirme yazıları, görüntülü anlatımlar, halk toplantıları ve birçok travma sonrasında özellikle  önemli beklenmedik durumlarda ihtiyacı olanların yanında olmalıdır. Her psikoloğun kendi tarzı kendi çalışma dinamikleri elbette var, ancak ihtiyaç halinde el ele vererek tüm psikologlar gerektiğinde büyük bir kitle oluşturmalıdır.”

YORUMLAR

  • 0 Yorum
Henüz Yorum Eklenmemiştir.İlk yorum yapan siz olun..
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR x