Bir önceki yılın
muhasebesinin yapılması gerektiğinin de altını çizen Prof. Dr. Tarhan,
“Çağımızda kişiye en zarar veren, yoğun ve rutin hayat şartları ve koşturmaca.
Yapılması gereken şey bu maratona biraz ara vermek. Dur, düşün ve yeniden başla
yapılmalı” tavsiyesinde bulundu.
Üsküdar Üniversitesi Rektörü, Psikiyatrist Prof. Dr.
Nevzat Tarhan, yeni bir yıla girerken psikolojik tazelenme ve psikolojik iyi
oluşun önemine dikkat çekti.
Dur, düşün,
yeniden başla yapılmalı
Yeni yılda kişinin bir önceki yılın muhasebesini yapması
gerektiğini belirten Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Çağımızın en büyük zararlı
davranışlarından biri, yoğun ve rutin yaşam. Sonuçlarını çok fazla fark edemiyoruz.
İnsanlar sosyal bir yoğunluk içerisinde ve bu durum çok fazla fark edilmiyor.
Sosyal hareketlilik, ekonomik hareketlilik var ve böyle olunca normal rutin
günlük yaşantı içerisinde insanlar boğuluyorlar. Kendilerine dur, düşün,
yeniden başla yapmalılar” diye konuştu.
Zaman zaman
fabrika ayarlarına dönülmeli
Bireylerin kendilerini günlük yaşamın yoğunluğundan bir
müddet uzaklaştırarak dinlenmesi gerektiğinin altını çizen Prof. Dr. Nevzat
Tarhan, “Nasıl ki belirli zamanlarda bir cihazın fabrika ayarlarına dönmesi
faydalıysa, insan için de bu böyle. Hatta buna inovasyonda “%15” kuralı
deniliyor. Bir insan 100 dakika bir şey yapıyorsa, 15 dakika o yaptığı iş hakkında düşünmesi
gerekiyor. Bir yıl geçmiş, dur düşün ve yeniden başla yapılmalı. Eğer bunu yapmazsa
bazı hatalar insanı yanlış yere götürüyor. Kişinin kendini yenilemesi bu açıdan
önemli. Yani bir bakıma nasıl belli aralıklarla banyo yapıyorsak; belli
aralıklarla kendimizi yenilememiz, refresh etmemiz, güncellememiz gerekiyor.
Kendimize bunu yaparsak, hayatımızı daha sağlıklı, verimli ve huzurlu bir
şekilde kullanmış oluruz. O nedenle yeni yıl, bir fırsat” şeklinde konuştu.
Stres ve makul oranlardaki sıkıntıların kişinin kendini
geliştirmesi için bir fırsat olduğuna dikkat çeken Tarhan, “Kontrol edilebilen
stres insanı geliştirir” dedi.
Özgür iradesi olan
insan, kendi varoluşunun farkındadır
İnsanın varlığının farkında olan tek varlık olduğunu
belirten Prof. Dr. Nevzat Tarhan, kendi varoluşunun farkında olan insanın özgür
iradesinin olduğunu vurgulayarak, sözlerine şöyle devam etti: “Özgür iradesi olduğuna göre insanların bazı
konularda hedef belirlemesi, gelecek projeksiyonu geliştirmesi, stratejisini
yeniden gözden geçirmesi gerekiyor çünkü nereye gideceğini bilmesi gerekiyor.
Beynimizin kendini programlama özelliği var. Eğer biz kendi kendimizi
programlamazsak dış olaylar bizi programlıyor. Kendimizi yenilemek aslında
kendimizi programlamak ve güncellemektir. Bunun için, insanın hayattaki
zamanını verimli kullanması ve bunun sonucunda da belli bir yaşa geldiği zaman
geçmişe baktığında dolu dolu bir hayat geçmişi bırakabilmesi önemli.”
İnsanı doğru
amaçlar harekete geçirir
Modern insanın en çok yaşadığı problemlerden birinin
istenilen şeyin gerçekleşmemesi sonucunda yaşadığı ruhsal çöküntü olduğunu vurgulayan
Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Genç bir insanın en çok karşılaştığı durum bu ruh
hali. Aslında bunu hissetmesi doğal. Bir insanın hayalleri vardır, insan
hayallerine ulaşmak için bir plan yapar, bununla ilgili çaba içerisine girer
ama bir insanın hayaline ulaşmaya çalışması dağa tırmanması gibidir. Dağa
tırmanan bir insan ne yapar? A yolunu dener olmaz B yolunu dener olmaz, C
yolunu dener olmaz ne yapar eder çıkar çünkü o dağa daha önce çıkılmıştır. Daha
önce birisi çıktıysa ben de çıkabilirim diyecek. Ama böyle durumlarda zora
talip olacak. Amacına yönelik çaba sarf edecek. Kendine zarar vermeden hedefe
çıkacak yol bulacak bunun için motivasyonunun yüksek olması, bunun için de
amacının doğru olması ve amacına inanması gerekiyor. İnsanı harekete geçiren
şeyler doğru amaçlardır. Amacı olmayan bir insanı çalıştıramazsınız” dedi.
Kişi ödüle
doyamamaktan, psikolojik obez oluyor
Mutluluk ile hazın aynı şey olmadığını dile getiren Prof.
Dr. Nevzat Tarhan, bağımlılığa ödül yetmezliği sendromu denildiğini ifade
ederek şu açıklamalarda bulundu: “İki türlü haz var; bir kısa vadeli haz var,
bir de orta ve uzun vadeli haz var. Haz denildiği zaman genellikle o anda
hoşuma gidiyorsa iyidir hoşuma gitmiyorsa kötüdür kısa vadeli anı yaşa
felsefesi ile kişi anlık hazzı yüceltiyor popüler kültürde. İnsanın hazzı
erteleyebilmesi lazım. İnsanın bunu öğrenmesi gerekiyor. Bu kendiliğinden
olmuyor ama. İnsandaki bu özelliği kullanabilen insanlar, emosyon regülasyon
yapan insanlar yani duyguları yönetiyorlar hazzı yönetiyorlar ve verimli
şekilde kullanıyorlar. Aksi halde psikolojik obez olurlar.”
Kişiyi dış
engellerden çok, iç engeller etkiliyor
İnsanın yeteneklerini en çok körelten şeyin kendi ümidini
kırması olduğunu belirten Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Bunun için içimizdeki engelleri
aşabildiğimiz zaman aslında dış engellerden çok bizi engelleyen iç engellerdir.
İnsanın yapabileceği birçok yeteneği bu köreltiyor insanın içerisinde. Tabii
bunları yaparken bir üçlü var: İdealizm, realizm, aktivizm üçlüsü. Bir insanın
idealleri olacak. Hayal kursun, idealleri olsun. Ama hayal kurarken tabii bir
ayağı yerde olsun. İkinci ayak da kişinin hem idealist hem realist olması.
Üçüncü ayak da aktivizm. İnsanların
idealleri ve hayalleri vardır, gerçeklerle hayalleri arasında bağlantıyı
da kurar ama enerjisi yoksa yine bir şey üretemez. Bir insanın kıymetini
idealleri belirler” diye konuştu.
YORUMLAR