Memorial Antalya Hastanesi Kulak Burun Boğaz ve Baş Boyun Cerrahisi Bölümü’nden Prof. Dr. Mustafa Asım Şafak, mide ve gırtlak reflüsü nedeniyle oluşan şikayetleri azaltmak için önerilerde bulundu.
Gırtlakta gelişen şikayetler
Asit oranı çok yüksek olan mide içeriği gırtlağa ulaştığında, gırtlak ve alt yutak bölgesinde fiziksel tahrişe bağlı mikropsuz iltihaplanma oluşturur. Bu durum reflü olarak adlandırılır. Daha çok orta yaşlarda görülse de hemen her yaşta meydana gelebilir. Reflüde mideden çok gırtlakta gelişen şikayetler ön plandadır. Özellikle sıvı gıdaların alınması sırasında gırtlağın kapanarak nefes almanın refleks olarak kesilmesi ve hastanın çırpınarak nefes almaya çalışması gibi durumlar ortaya çıkabilir.
Tedavi edilmeyen reflü kansere dönüşebilir
Mide ve gırtlak reflüsü kesin tanısı hasta şikayetlerine göre ve elektrofizyolojik tekniklerle gırtlak seviyesindeki asidik değişimlerin ölçülmesiyle yapılır. Ancak tanı sıklıkla hastanın şikayetleri, endoskopik kameralarla gırtlağın gözlenmesi ile konur ve reflü tedavisine alınan cevaplar da tanıyı destekleyici niteliktedir. Reflü hastalığı tedavi edilmediğinde kronik gırtlak irritasyonuna bağlı ses tellerinde nodül ve granulom oluşumları, kronik larinks iltihaplanmaları, hatta gırtlak ve alt yutak bölgesinde kanser gelişimine kadar varan ciddi hastalıklara neden olabilmektedir. Bu nedenle reflüde görülen şikayetler önemsenmeli ve zaman geçirilmeden KBB uzmanına başvurulmalıdır.
Reflü şikayetlerini önemseyin
- Ses kısıklığı veya seste çatallanma hissi
- Geniz veya gırtlak temizliği ihtiyacı
- Boğazda balgam hissi veya geniz akıntısı şikayeti
- Yutkunmada ve su içerken zorlanma
- Yemekten sonra veya uzanıp yattıktan sonra öksürük şikayeti
- Nefes alma güçlüğü veya boğulma, tıkanma hissi
- Can sıkıcı veya bunaltıcı öksürük krizleri
- Boğaza bir cisim yapışmış hissi
- Kalp ağrısı, göğüs ağrısı, hazımsızlık hissi, ağıza acı ekşi su kaçması hissi
Yemek yedikten sonra uzanmayın
Reflü tedavisinde hastanın özellikle beslenmeyle ilgili yaşam tarzının düzenlenmesi esastır. Bunun yanında en az üç ay boyunca mide asit salgısının düzenlenmesine yönelik ilaç tedavileri ile birlikte oldukça etkili sonuçlar alınır. Medikal tedaviye cevap alınamayan hastalarda cerrahi tedavi yöntemleri de mümkündür. Büyük porsiyonlar halinde ve ağır yemekler sonrasında reflü şikayetleri görülür. Ramazanda reflü şikayetlerinin artmaması için sahur ve iftarda yeterli miktarda beslenmek, ölçüyü kaçırmamak gerekir. Mideden yemek borusuna doğru kaçağı önleyecek fiziksel önlemlerden biri olan yemek sonrası uzanma alışkanlığı da özellikle Ramazan ayında terk edilmedir.
Reflü şikayetlerini azaltmak için…
1. İftarda ve sahurda küçük porsiyonlar şeklinde beslenin, mideyi çok doldurmayın.
2. Kızartma gibi mide ve bağırsak sistemini yoracak gıdalar yerine, sulu ve haşlama şeklinde pişmiş gıdalar tüketin.
3. Son lokmanızı yedikten sonra yaklaşık üç saat dik durumda kalmaya özen gösterin, dolu mideyle uzanmayın.
4. Uyumak için kullandığınız yatağın baş tarafını, ayak tarafına göre yaklaşık 30 cm daha yüksekte olacak şekilde ayarlayın. İki ya da üç yastık kullanarak uyumak aynı etkiyi oluşturmaz. Karın ve bel bölgesinden boyna kadar olan bölüm eğimli durumda olmalıdır. Bu amaçla hazırlanmış reflü yastıkları oldukça faydalıdır.
5. Fazla acı ve baharat kullanmaktan kaçının.
6. Katkı maddesi bulunan ketçap ve mayonez gibi besinlerden uzak durun.
7. Asitli meyvelerden fazla tüketmemeye çalışın.
8. Bel bölgesini sıkan kıyafetler giymeyin.
9. Dolu mideyle özellikle bel bölgesine yönelik spor yapmaktan kaçının.
10. Sigara kullanıyorsanız, bırakın ya da azaltmaya çalışın.
YORUMLAR