“Referandum AK Parti, Tayyip Erdoğan meselesi değildir”

“Referandum AK Parti, Tayyip Erdoğan meselesi değildir”

Milliyetçi Hareket Partisinden 7 Haziran’da milletvekili seçilerek kısa bir süre Milletvekilliği yapan Prof. Dr. Sefer Aycan referandum çalışmaları için geldiği Kahramanmaraş’ta Gazeteniz Bugün’e açıklamalar yaptı. Aycan; “Bu referandum Recep Tayyip Erdoğan meselesi değil, Ak Parti meselesi değil devlet meselesidir. Devletin devamlılığı sürekliliği meselesidir.” Dedi.

21 Mart 2017 - 15:02

MHP eski Milletvekili Sefer Aycan referandum çalışmalarını Kahramanmaraş’ta Bugün Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Mesut Tuğrul’a anlattı. Hem eleştiren hem de sürece destek veren Aycan MHP tabanının Cumhurbaşkanı Erdoğan’a geçmişte yaptığı sert muhaliften yana gönül kırgınlıkları olduğunu, bu gönül kırgınlığını onaracak olası bir hamle ile MHP tabanında daha çok destek alacağını söyledi.

Milliyetçi Hareket Partisinin hiçbir zaman değişmediğine de değinen Aycan, devletin en zor durumlarında her zaman devletinin yanında yer alan politika ürettiğini belirtti.

Parti olarak Anayasa değişikliğinin referanduma gitmesi için destek verdiklerini ve sahada da ‘evet’ diyeceklerini belirten Aycan son günlerde anayasa oylamasının polemik oluşturularak sanki MHP’nin iç meselesiymiş gibi gösterilmeye çalışıldığını bunun da hoş bir durum olmadığını vurguladı.

 

ÖNEMLİ OLAN MADDELER TARTIŞILMALI

18 Maddelik Anayasa paketinin oylamaya gittiğini ‘evet’te çıksa, ‘hayır’da çıksa ülkenin gelecek sorunu yaşamayacağına değinen Aycan; ‘Evet’ çıkarsa ‘ülke bölünür’ gibi bir laf yanlış, ‘hayır’ verenler de ‘PKK’lıdır HDP’ lidir’ oda çok yanlış. Oturup aslında anayasa değişikliğinin ne getirip ne götürdüğünü konuşmamız lazım.

Türkiye de hükümet sistemi değişiyor hükümet cumhurbaşkanı başkanlığında bir hükümet kurulacak ve o yönetecek başbakanlık devreden kalkıyor. Anayasa değişikliğinin özü budur bizde olaya böyle yaklaşıyoruz.” Dedi.

 

SÜREKLİ ANAYASA DEĞİŞTİRİYORUZ

Türkiye’de anayasa değişikliğinin 4 kez yapıldığını da anımsatan Aycan şuana kadar 188 maddelik 82 anayasasının 115 maddesinin değiştiğini belirtti. 250 yıllık devlet olan ABD’deki anayasanın şuana kadar 16 maddesinin değiştiğine de dikkat çeken Aycan şöyle konuştu; “Kenan Evren kendisinin cumhurbaşkanlığına da hazırladığı için veya 80 öncesi bir takım olayların da etkisiyle yapılan 82 anayasası cumhurbaşkanına çok yetkiler veriyor. Mevcut sisteme göre her ne kadar hükümetin başı başbakan gibi görünse de bir taraftan da anayasamız ‘cumhurbaşkanı idarenin başıdır’ diyor cumhurbaşkanı başkanlık yapabilir, istediğini bakan olarak atamayabilir bütün atamaları cumhurbaşkanı yapıyor. Üniversiteye, yüksek mahkemelere hepsini cumhurbaşkanı belirliyor sonuçta başkanı kendi içinde seçiyor. O yüzden cumhurbaşkanı şuan Türkiye de çok yetkili bir güce sahip ve hükümet aslında var ama idarenin de başı cumhurbaşkanıdır diyor. Savaş anında başkomutan oluyor yani her şey de cumhurbaşkanı yetkili.”

 

HİÇ BİR CUMHURBAŞKANI PARTİSİYLE İLİŞKİSİNİ KESMEDİ

2007 yılında yapılan ve Cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesiyle ilgili değişen anayasa değişikliğinde getirilmek istenen sistemin de oylanabileceğine dikkat çeken Aycan, 2014 yılında Erdoğan’ın Cumhurbaşkanı seçilmesiyle, farklı bir cumhurbaşkanı izlediklerini söyledi. Erdoğan’ın cumhurbaşkanı seçilmesiyle Anayasal haklarını kullanacağı sözünü söylediğini de anımsatan MHP Kahramanmaraş Milletvekili Sefer Aycan şöyle konuştu; “2007 yılında yapılan anayasa değişikliğinde getirilmek istenen sistemde o değişikliğin içerisine dahil edilebilinirdi. Geçmiş dönemlerde Başbakanlarla-Cumhurbaşkanları arasındaki çekişmeleri biliyoruz. Parti genel başkanlığından gelen Cumhurbaşkanlarının hiç birinin partisiyle ilişkisi resmi olarak kesildi ama bağları devam etti. Örneğin rahmetli Özal Cumhurbaşkanlığında önce Yıldırım Akbulut’u ardından Mesut Yılmaz’ı başbakan yaptı. Demirel’le ilgili de bunun gibi örnekler verebiliriz.

 

GENEL BAŞKANIMIZ ÇAĞRI YAPTI VE KONUYU HALKA GÖTÜRDÜ

Bir Cumhurbaşkanı partiden ilişiği kesiliyor fakat o partiden koparamıyorsunuz. Sayın Recep Tayyip Erdoğan’da cumhurbaşkanı olduğunda partisiyle ilişkisini kesmedi. Anayasaya göre Cumhurbaşkanının partisiyle ilişkisi kesiliyor ibaresi var kesilmezse karşılığında bir cezai müeyyide yok. Mitingler yapa Cumhurbaşkanı parti liderlerine laf söylüyor, polemiğe giriyor, kısacası siyaset yapıyordu.  Bu konu Anayasa mahkemesine götürüldü ve Anayasa’da partili gibi davranmanın bir yaptırımı olmadığı görüldü. O zaman genel başkanımız Devlet Bahçeli’de bu konunun artık çok uzadığını ve millete gitmesi gerektiği çağrısı yaptı. Meclisten geçti ve kamuoyunun takdirine sunuldu.”

15 Temmuz darbe girişimini de hatırlatan MHP Kahramanmaraş eski Milletvekili Sefer Aycan, Fetö terör örgütü üyelerinin devletin kurumlarına sızmalarının Ak Parti hükümeti döneminde üst seviyelere geldiğini öne sürdü.

 

BİZ HER ZAMAN DEVLETİMİZİN YANINDA YER ALDIK

15 Temmuz darbe girişimi sonrası Ak Partinin o zamanki politikalarından uzaklaşıp devletin temel doğruları eksenine oturduğunu belirten Aycan şöyle konuştu; “Cumhurbaşkanı devletin başı ve devleti temsil ediyor. Tabiki o zaman cumhurbaşkanının etrafında olmak gerekiyordu yani MHP’yi suçluyorlar laf söylüyorlar ya bu, Recep Tayyip Erdoğan meselesi değil AK Parti meselesi değil devlet meselesidir. Devletin devamlılığı sürekliliği meselesidir, biz hep böyleydik MHP hiç değişmedi. MHP hep aynı şeyi söylüyor; Irak konusunda Suriye konusunda devletin güvenliğini tehdit eden bir şey varsa daima Genel Başkanımız çıkmıştır; ‘biz arkanızdayız destekliyoruz ne yapmanız gerekiyor ise yapın hatta şunu yapın bunu yapın’ diye çağrı yapmıştır.  Bu devlet meselesi devletin saygınlığıdır itibarıdır, geleceğidir, güvenliğidir. Orada da tabi ki öyle bir duruş göstermek gerekiyordu.’

 

SONUÇ NE OLURSA OLSUN HÜSRANA GÖTÜRMEZ

‘Evet’ veya ‘hayır’ çıkması durumunda Türkiye’nin durumunda bir değişiklik olmayacağına da değinen Aycan; “aslında Türkiye de var olan fiili durumu yasal hale getirmeye çalışıyoruz, hükümetin iki başlı olmasını ortadan kaldırıyoruz. Cumhurbaşkanlığı başkanlığında bir hükümet sistemi ona bağlı olarak da cumhurbaşkanının yetkilerini düzenleyen mini bir anayasa paketidir bu.  16 Nisandan sonra ‘evet’ çıkarsa devlet dağılacak demek te yanlış ‘hayır’ çıkarsa devlet dağılacak demekte yanlış.” Dedi.

 

MHP’LİLER GÖNÜL RAHATLIĞI İÇERİSİNDE ‘EVET’ DİYECEK Mİ?

Bugün Gazetesinin ‘MHP’liler gönül rahatlığı içiresinde bu referandumda ‘evet’ oyu kullanacak mı?’ sorusuna da cevap veren Aycan, “Baktığımız zaman bir kısmının gönlü rahat değil, tabi parti ‘evet’ diyor genel merkez politikalarımız ‘evet’ diyor.  Ben bir parti yönetecisinin bunun aksi bir tavır takınmasını particilik adına doğru bulmuyorum. Şunu gördüm ‘evet’ oylamasında bir gönül rahatlığı yok, tabanımızın bir kısmı bunu kişiselleştirerek Recep Tayyip Erdoğan’a bağlıyor, yani Sayın Erdoğan’a karşı bir reaksiyonumuz var. Keşke Sayın Cumhurbaşkanı Partimizin genel başkanı Bahçeli ve partimizle ilgili geçmişte söylediklerini telafi edebilse. Partililerimizin gönlünü alabilse çok daha MHP tabanından gönül rahatlığıyla ‘evet’ diyebileceklerini düşünüyorum.”

 

ÜLKÜCÜLERDE KADROLARA GELMELİ

MHP’nin Anayasa değişikliğinin halka gitmesi için verdiği destek karşısında pazarlık dedikodusuna da sert tepki gösteren Aycan; “Genel Başkanımız bu tür pazarlıklara asla girmez. Kamuoyunda böyle bir beklenti var, şuan ise bunun hiçbir işaretini de görmüyoruz. Biz bunları hak etmiyoruz herkes kadrolaşıyor, bütün cemaatler, hatta PKK’lılar, CHP’liler bile belirli pozisyonlara geliyor ama MHP’liler hiçbir yere gelemiyor. Biz ayrıcalık istemiyoruz ama liyakat esas olsun. En büyük kadro ülkücü kadrosu ama siz ülkücü kadrosu gelmesin diye bir tavır takınırsanız ve buradan dolayı zulüm görürseniz eziyet görürseniz, görevden alınırsanız o zaman insanlar diyor ki eziyet görüyorum, işimden alınıyorum sonra da bu adamların iktidarına destek isteniyor.

 

ÜLKÜCÜ ÜLKÜCÜNÜN KARDEŞİDİR

Ülkücü ülkücünün kardeşidir. Ben hiç polemiğe girmiyorum ve sürekli kardeşliğimiz bozulmasın diye mesaj veriyorum. O yüzden bu dava parti davası değil bu noktaya getirmek MHP’yi bölmektir. O muhalif denen kişilerin isimlerini bile anmak istemiyorum; parti bitiyor diye genel başkanımıza hakaret etmesi hiç hoş değil. Buna son vermek lazım, evin içindeki meseleleri dışarı taşımamak lazım ve bunların kimseye faydası yok. MHP yıpranırsa ülkemizde yıpranıyor bizde yıpranıyoruz.”

16 Nisan da yapılacak referandumlar ilgili partilerinin 12 Mart’ta bilgilendirme toplantısı yaptığını da hatırlatan Aycan kendilerinin ise sahada çalışma yaptıklarını ve çeşitli toplantılar düzenlediklerini söyledi. (KAYNAK: KAHRAMANMARAŞ’TA BUGÜN GAZETESİ)

YORUMLAR

  • 0 Yorum
Henüz Yorum Eklenmemiştir.İlk yorum yapan siz olun..
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR x