Bireysel silahlanmanın dünyada olduğu gibi Türkiye’de de hızla artan bir güvenlik problemi olduğunu söyleyen Altınbaş Üniversitesi Hukuk Fakültesi Ceza Hukuku Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Hasan Sınar, “Her ülkenin kültürel, sosyolojik gerçekleri çerçevesinde silahlanmaya ilişkin siyaseti var. Türkiye de bireysel silahlanmanın kolayca gerçekleştiği ülkeler içerisinde yer alıyor. 6136 sayılı Ateşli Silahlar ve Bıçaklar Hakkında Kanun iki ayrı şekilde silah elde edebilme ve taşıma imkânı tanıyor. Bir tanesi silah bulundurma ruhsatı, diğeri de silah taşıma ruhsatı” dedi.
“RUHSATSIZ SİLAHLARIN SUÇ ORANI YÜKSEK”
Mevzuatta silah bulundurma ruhsatını almanın çok kolay olduğunu belirten Yrd. Doç. Dr. Hasan Sınar, “Türkiye’de bireysel silahlanmayla ilgili Umut Vakfı’nın yapmış olduğu çalışmalar var. Ateşli silahlarla işlenen şiddet suçlarının önemli çoğunluğu ruhsatlı olmayan silahlardan kaynaklanıyor. Bunu kullanacak insanlar zaten ruhsat için gerekli şartları taşımayan insanlar olabiliyor” dedi. Kişinin ruhsatsız silahla yakalandığında cezasının da çok düşük olduğunu anlatan Hasan Sınar, “Problem buradan kaynaklanıyor. Çünkü ruhsatsız silaha ulaşmak çok kolay ve caydırıcı cezası yok. Türkiye’de parasını verdiğinizde çok kolay ateşli silah elde edebiliyorsunuz. Bu ateşli silahlar suça karışmadan yakalanırsa bir ila 3 yıla kadar hapis cezası veriliyor. Çoğu zaman bu para cezasına çevriliyor” diye konuştu.
“SİLAHA ERİŞİM GÜÇLEŞMELİ”
“Ruhsatsız silah bulunduran kişiyi yakaladığınızda gözünün yaşına bakmamalısınız” diyen Sınar yapılması gerekenleri şöyle sıraladı: “Silaha erişimi güçleştirmeli, silah ruhsatı almanın koşullarını daha sıkı hale getirmelisiniz, ruhsatsız silah bulunduran kişiyi yakaladığınızda gözünün yaşına bakmamalısınız, ağır yaptırımlar uygulamalısınız. Kişi ruhsatsız bir şekilde silah bulunduruyor ve taşıyorsa yakalandığı zaman hapse gireceğinin farkında olmalı. Silaha erişim güçleştirilmeli.”
YORUMLAR