Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, yeni tip koronavirüsle
ilgili, son 24 saatte 7 bin 533 test yapıldığını, 2 bin 69 pozitif vaka tespit
edildiğini, bugün kaybedilen 17 kişiyle toplam toplam can kaybının 92'yi
bulduğunu bildirdi.
Koca, Sağlık Bakanlığı Bilkent Yerleşkesi'ndeki
Koronavirüs Bilim Kurulu Toplantısı sonrası yaptığı açıklamada, tüm dünyanın 1
Aralık 2019'dan öncesine dönme mücadelesi verdiğine dikkati çekti.
Türkiye'de de 10 Mart'tan bu yana hayatın değiştiğini
aktaran Koca, "Kayıp sayısının binlerle ifade edildiği, hasta sayısının 90
bine yaklaştığı ülkeler var. Asla onlarla aynı durumda değiliz. Ama oradaki
sonuçların umulmayacak kadar kısa sürelerde ortaya çıktığını akılda
tutmalıyız." değerlendirmesinde bulundu.
Türkiye'nin insanını korumak için elinden gelen her şeyi
yaptığını, küresel soruna karşı ulusal mücadelesini verme yolunu seçtiğini,
yurttaşını dışarıdan gelecek tehlikelere karşı koruyacak sıkı tedbirleri
aldığını vurgulayan Koca, "Dünya, virüsün henüz ortaya çıkmadığı güne
artık dönemez. Biz de 10 Mart'tan öncesine dönemeyiz. Önümüzdeki günler istesek
de istemesek de kesinlikle farklı olacak. Bu hastalık bütün dünyada hayatı
değiştirecek bir yayılma kabiliyetine sahip. Bu tehlikeden uzak durmanın bir
yolu yok mu, elbette var. Hayat tarzımızda geçici bir değişikliğe gitmek."
ifadelerini kullandı.
Yeni tip koronavirüsün en çok sosyal ortamda bulaştığına,
temas kesildiğinde virüsün de önünün kesildiğine işaret eden Koca, sözlerini
şöyle sürdürdü:
"Tedbirler aslında basit fakat görünen o ki tedbirlerin
uygulanmasını kolaylaştıracak şartlar son derece önemli. Hastalığın yayılmasını
engelleyecek şartları sağlamak ve onlara uymak zorundayız. Bugün Bilim
Kurulumuzla belki de en önemli toplantımızı yaptık. Hastalığın yayılmasına
karşı daha ileri tedbirlere ihtiyacımız olduğunu gördük. Dünyada başarı
göstermiş yöntemleri değerlendirdik. Bilim Kurulumuzla ortaya koyduğumuz
yaklaşım şu olmuştur; en önemli tedbir olan izolasyonu hastalığın yayılmasına
karşı prensip haline getirelim. Yani hastalığı bulunduğu sınırlar içinde tecrit
edelim. Bu yaklaşımın anlamı şu; sosyal hareketlilik en alt düzeye inmeli,
sosyal hayat buna göre düzenlenmelidir. İnsanlar birbiriyle mümkün olduğu kadar
az karşılaşmalıdır. Bunun için de çalışma saatleri, çalışma günleri, tatiller
düzene konmalıdır."
"En önemli
konu sokakta geçirilecek zamana kısıt getirilmesi"
Bakan Koca, Bilim Kurulu'nun bazı kapalı ortamlarda temas
mesafesinin ne tür kurallara bağlanması gerektiğine dair de önerilerde
bulunduğunu belirterek, şöyle konuştu:
"En önemli konu sokakta geçirilecek zamana kısıt
getirilmesidir. Bu yöndeki öneri en önemli başlıklardan biri olmuştur. Sosyal
hareketliliği ve teması azaltarak, toplum yaşamının yeni bir düzene kavuşması
gerekiyor. Bilim Kurulumuzun önerisindeki amaç virüsün yayılımını önlemek,
virüsü olduğu yerde kontrol altına almaktır. Yani bizim teması en aza indirecek
bir hayata ihtiyacımız var. Bunun için hareketliliği olabildiğince azaltmak,
yayılmaya karşı bu prensip şu önemli noktaya dek varıyor; virüsün şehirden
şehre taşınmasına set çekmek. Bu yaklaşım, belki şehirlerin izole edilmesi gibi
düşünülebilir. Özetle Bilim Kurulu'nun 83 milyon için önerdiği tedbir, belli
bir süreliğine belli sınırlar konmuş bir hayattır, geçici bir hayat tarzıdır.
Artık yeni bir mücadele yöntemi hayata geçiyor, devletimiz tüm gücünü ortaya
koyacak. Hastalığın önünü keseceğimize inanıyorum. Bugün Bilim Kurulumuzun
aldığı tavsiye kararlarını Sayın Cumhurbaşkanımıza da arz ettim. Kendilerinin
bu konuda değerlendirmeleri olacak."
"Tedbirlere
sıkı sıkıya uyulması umudumuzun gerçeğe dönmesini kolaylaştıracak"
"Alınan tedbirlere sıkı sıkıya uyulması umudumuzun
gerçeğe dönmesini kolaylaştıracaktır." diyen Bakan Koca, ne kadar çok
dikkat edilirse o kadar kısa sürede bu işin üstesinden gelinebileceğini
söyledi.
Koca, Bakanlığın bu sürede küresel tecrübelerin
gerektirdiği her adımı atmaya devam edeceğini belirterek, mücadelede gönlünü
ortaya koyan tüm sağlık çalışanlarına da teşekkürlerini iletti.
"Son 24
saatte, 2 bin 69 pozitif vaka tespit ettik"
Bakan Koca, hastalığa dair verilerin her gün Bakanlığın
kurumsal internet sayfasında yayınlanacağını açıkladıklarını anımsatarak, yeni
tip koronavirüsün güncel verilerinin yer aldığı tabloyu göstererek, şu
bilgileri paylaştı:
"Son 24 saatte 7 bin 533 test yapıldı, toplamda 47
bin 823 test yapılmış oldu. 2 bin 69 pozitif vaka tespit ettik. Toplam vaka
sayımız 5 bin 698. Bugün kaybettiğimiz 17 kişiyle toplam can kaybımız 92'yi
buldu. Şu an hastanelerimizde tedavisi devam eden hastalarımızdan 344 kişi yoğun
bakımdadır, bunların 241'i entübe durumdadır. 42 hastamız ise iyileşerek
taburcu edilmiştir. Şu an internet sayfamızda bu veriler yayınlanmış durumda.
Bundan sonra her gün bu verileri oradan takip edebilirsiniz. Aziz milletimizi
bilgilendirmeye devam edeceğiz."
Koca, Bilim Kurulunun hangi şehirlerle ilgili karantina
kararı aldığına ilişkin soru üzerine, "Bilim Kurulunun önerileri, Sayın
Cumhurbaşkanımıza arz edildi. Bu noktada, Sayın Cumhurbaşkanımızın
değerlendirmeleri olacak. Bununla ilgili benim detay vermem doğru olmaz.
Şehirlerle ilgili durum daha çok kısıtlamalara yönelik olduğunu ifade
ettim." yanıtını verdi.
Koronavirüs nedeniyle 33 yaşındaki sağlık çalışanının
hayatını kaybetmesi olayına da değinen Koca, şu bilgileri verdi:
"İlk gördüğümüz vakalardan bir aileden ve
çalışanlarından bahsetmiştik. Bu virüsün nasıl bulaştığına önemli bir örnek.
Yurtdışı teması olan kişi genç, babası ve amcası 60 yaşın üzerinde olan
kişilerle temasında o kişiler yoğun bakım şartlarında tedavi edildi. O kişi
kaynak olarak görüldü. Biz filyasyon dediğimiz bütün taramaları yaparak bunları
tespit ettik.
Ailede bu arada veya yakın çevresinde benzer yine yoğun
bakım şartlarında tedavi olan bir üçüncü hasta daha oldu. Bir özel hastanede
yoğun bakım hastası olarak tedavisi devam eden bu hastanın muhasebe işlemleri
için ilk enfekte olan ama genel durumu da iyi olan taşıyıcı olan kişi yakınının
muhasebe işlemleri için o sağlık çalışanımızla hayatını kaybeden temas
ediyor."
Hayatını kaybeden sağlık çalışanının muhasebede çalışan
5-6 yaşından itibaren tedavisi devam eden immün yetmezliği ve direncinin düşük
olduğunu belirten Koca, şöyle devam etti:
"O temasla virüsü kapıyor. Ondan önce de ateşinin
olduğunu biliyoruz. Muhtemelen mevsimsel bir grip tablosu vardı. Onun üzerine
koronavirüs taşıyan birisiyle temas etmesi üzerine takip edildiği hastaneye
gidiyor. Daha önce kronik hastalıkları nedeniyle takip edildiği bir başka özel
hastaneye gidiyor. Orada 58-59 yaşında bir kişi ile temas ediyor. O kişi yoğun
bakıma girmiş oldu ve o kişiyi de kaybettik."
Bulaştırıcılığı yapan kişinin hayatta olduğunu ve
herhangi bir yoğun bakım sorununun olmadığını ifade eden Koca, "O virüsü
taşıyan kişi immün direnci düşük olan yaşlı veya kronik hastalığı olan
kişilerle temas ettiğinde önemli ciddi sonuçlarla karşı karşıya kalabiliyoruz.
O nedenle o kişinin temas ve temas ettiği kişilerin erken dönemde izolasyonu
çok önemsiyoruz." diye konuştu.
"Cumhurbaşkanımız
gerekli açıklamayı yapar"
Koca, temasın önleminin özellikle bulaşıcılık konusundaki
önemine işaret ederek, şöyle konuştu:
"Onun için diyoruz ki herkes kendisini virüsü
taşıyormuş gibi düşünerek davranıyor olmalı. Temasını ona göre sağlıyor olmalı.
Mümkün mertebe bu dönemde evde kendimizi izole ederek bu dönemi geçirelim
istiyoruz. Çünkü herhangi ciddi bir klinik bulgunuz veya hastalık bulgunuz
olmayabilir. Hafif geçiriyor olabilirsiniz gençler de genelde böyle görülüyor.
İmmün yetmezliği olan, kronik hastalığı olan gençler içinde kötü sonuçların
olduğunu görmüş oluyoruz. Bir başka kişinin hayatına biz sebep olmuş oluyoruz.
Onun için herkesin bu noktada son derece kendisini izole ederek bir geçici
yaşam dönemi sağlamasının çok önemli olduğunu bu örneklere görmüş
oluyoruz."
Bakan Koca, hangi illerde karantina uygulanıp
uygulanmayacağına ilişkin soruya da, "Biz bütün illerde ne kadar vaka
olduğunu biliyoruz Özellikle bazı illerimizde bu vaka sayılarının fazla
olduğunu biliyoruz. Bu çerçevede, Bilim Kurulunun birtakım önerileri oldu.
Bununla ilgili de alınabilecek bir tedbir varsa zaten devlet gereğini yapar.
Sayın Cumhurbaşkanımız da bu anlamdaki değerlendirme sonrası gerekli açıklamayı
yapar." yanıtını verdi.
Bir kişinin, şirketi üzerinden satın aldığı test
kitlerini aile içinde denemesiyle ilgili görüntüler üzerine testlerin sağlık
kuruluşları haricinde satılıp satılmadığı ve bu kişi hakkında bir işlem yapılıp
yapılmayacağı sorulan Koca, şu yanıtı verdi:
"Hiçbir vatandaşımızın ücret vererek test
yaptırmaması gerektiğini ve bu testlerin hangi laboratuvarlarda çalışılması
gerektiğinin iznini de Bakanlık olarak veriyoruz. Neden? Eğer pozitif bir vaka
tespit edilebilirse bulaşıcı hastalıkta, salgın durumunda o hastanın temas
ettiği kişilere bir an önce ulaşmamız gerekiyor. Dolayısıyla herkesin bulunduğu
yerde, izin almadan, bakılan hastayı bize bildirmeden test yapılabilirliği
dünyada da istenen bir şey değil ve yapılması zaten doğru görülen bir şey
değil. Şu dönemde sadece kamu değil üniversite hastanelerinde PCR çalışabilir
her laboratuvara izin vererek bu dönemde olan ihtiyacı gidermek üzere bir
gayret içinde olduk. Şahısların veya özel bir kuruluşun kendi başına dışarıdan
bunu test ediyor olması, numuneleri test ediyor olması asla kabul ettiğimiz bir
durum deği,l bunun için gereken yapılmış olur."
Testlerle ilgili talebin her geçen gün arttığını belirten
Koca, PCR testinin şu an üniversiteler dahil olmak üzere birçok merkezde
yapılabilir hale getirildiğini söyledi.
PCR yönteminin 60-75 dakikada sonuç verdiğini ancak 2-2,5
saat ekstraksiyon denilen bir hazırlık safhası olduğunu anlatan Koca, "Bir
testi 3,5-4 saatten önce sonuçlandırmanız mümkün değil. Bununla ilgili Çin'de
ekstraksiyon safhasının olmadığı yeni bir kit geliştirildi. Bu kiti de
Türkiye'ye getirmiş olduk. Bu kit, son 3 gündür çalışabilir olan
laboratuvarlara verildi. Testin 3,5-4 saatlik zaman dilimini 60-75 dakika
arasına çeken PCR yöntemi de bu dönemde çalışan laboratuarlara verildi."
ifadelerini kullandı.
"Herkese
yetecek kadar kitimiz var"
PCR yöntemiyle çalışan 350 bin kit alındığını bildiren
Bakan Koca, "Ayrıca elimizde 3,5-4 saat ortalamayla ekstraksiyonda 1
milyona yakın kitimiz var. Dolayısıyla bunu çalışabilecek olan herkese yetecek
kadar kitimiz var ama biz hem merkez sayısını artırmak hem de bu süreyi
kısaltmak üzere her türlü yapılabilecek olan yaklaşımı özellikle devreye sokma
çabası içindeyiz." dedi.
Koca, bugün itibariyle 8 bine ulaşan test sayısı olduğunu
ve önümüzdeki günlerde bu sayıyı 15-20 binlere çıkartmayı planladıklarını
kaydetti.
Sağlık Bakanlığı envanterinde 350 bin adet, 15 dakikalık
hızlı tarama kiti de bulunduğunu aktaran Koca, şöyle devam etti:
"Antikor tespit eden bu tarama kitleri, Bilim
Kurulu'nun belirlediği şekliyle daha çok filyasyon dediğimiz taramada
kullandığımız bir test şekli. Bir de sağlık kuruluşlarında özellikle sağlık
personelimizin bu tarama testiyle taramadan geçirilmesine yönelik kullanılan
test. Yani hızlı tarama kitini öncelikle hastalığın tanısı için kullanmıyoruz,
daha çok tarama ve sağlık kuruluşundaki personelimizin bu anlamdaki
taşıyıcılığını bilmek açısından kullanıyoruz. Ayrıca bir üçüncü kullanma alanı,
hastanın tedavisini sürdürüp sürdürmeme anlamında 7 veya 14'üncü günde
antikoruna bakmak gibi Bilim Kurulu'nda bir eğilim gelişti. Bir de o durumda
kullanıyor olacağız. Yani elimizde hem PCR yöntemi hem hızlı dediğimiz real
time PCR yöntemi hem de 15 dakikada antikor MBG'yi tespit eden kitimiz dahil
olmak üzere yeterince var. Bu konuda herhangi bir sorun olmadığını söylemek
istiyorum."
"Her türlü
tedbiri alma noktasında bir gayret içindeyiz"
Bakan Koca, herhangi bir kişinin, kuruluşun veya laboratuvarın
kendi başına Bakanlık izni olmaksızın ve uygun görülmeyen kitlerle çalışmasını
doğru bulmadıklarını ve bu konuda yapılması gerekenlerin yapılacağını
vurguladı.
Kovid-19 teşhisi konulan sağlık personeli sayısı ve
yardımcı sağlık personeline ödeme yapılıp yapılmayacağı sorulan Bakan Koca, şu
cevabı verdi:
"Sağlık çalışanlarımızın özellikle çok riskli olan
hekimlerimizin ve personelimizin bu dönemde Kovid-19 tanısı aldığı oldu ve
sayılarının da şu an söylemenin doğru olmadığını ama özellikle personelimizi,
çalışanlarımızı korumak anlamında her türlü tedbiri alma noktasında bir gayret
içinde olduğumuzu ifade etmek istiyorum. Maske ve malzeme noktasında herhangi
bir eksikliği oluşturmamak noktasında bir gayret içindeyiz. Sadece iki gün önce
N95 dediğimiz ve bu konuda çok riskli olan hekimlerimizin kullandığı bir maske,
3 milyon 615 bin adet iki gün önce bütün kurumlarımıza dağıtıldı. Bu oranın ne
kadar büyük bir oran olduğunu dikkatlerinize sunuyorum."
Bu dönemde sağlık çalışanlarının ihtiyaçlarının karşılama
noktasında hiçbir şeyden taviz vermeyeceklerini vurgulayan Koca, sözlerini
şöyle sürdürdü:
"Bu dönemde tedavileri için de üzerimize düşeni
yapma noktasında hassasiyet gösteriyoruz. Çünkü sağlık personelimiz, bu dönemde
çok özverili ve fedakar bir gayret içerisinde. O nedenle hassasiyetle ve
personelimizi, çalışanımızı, hekimimizi korumak noktasında her türlü tedbirin
noktasında bir gayret içindeyiz. Sayılarını şimdilik vermeyeyim. Ek ödemeyle
ilgili sağlık çalışanlarımızın bu dönemde tavandan devam edilmesi şeklinde bir
yaklaşım oldu. Bu zaten yürürlüğe girmiş oldu, genelgeyle de bu yayınlanmış
oldu. Bunun dışındaki tedbirlerle ilgili şu an bir şey söylemem doğru
değil."
"Yoğun bakım
doluluk oranı yüzde 62-63"
Bilim Kurulu üyelerinin tavsiyelerini Cumhurbaşkanı Recep
Tayyip Erdoğan'a ilettiğini ifade ettiği hatırlatılarak, "Sayın
Cumhurbaşkanı bugün bu tavsiyeler doğrultusunda açıklama yapacak mı?"
sorusu üzerine Koca, "Kendi takdirleri. Değerlendirmeleri olacaktır ama ne
zaman olduğu konusunda net bir şey söylemem doğru olmaz." diye konuştu.
Spor camiasında da pozitif vakalar çıkmasına ilişkin
soruya karşılık Koca, spor camiasında pozitif vakaların sayısının az olmadığını
söyledi.
Temas ve izolasyonun olması gerektiği şekilde
sağlanamaması durumunda birçok camiada birçok vatandaşın bu enfeksiyonu
taşımasının mümkün hale geleceğini belirten Koca, bunun toplumun tüm kesimleri
için geçerli olduğunu vurguladı. Koca, herkesin bu dönemde evde kendisini izole
etme noktasında gayret ve hassasiyet içinde olmasını istedi.
Bakan Koca, "Sosyal izolasyon sağlanamadığı için mi
bugün Bilim Kurulu farklı önerilerde bulundu Cumhurbaşkanımıza?" sorusunu
şöyle yanıtladı:
"Virüsü yeni tanıyoruz ve virüsün ülkemizdeki
seyrini de izlemiş oluyoruz. Dolayısıyla alınabilecek tedbirleri dinamik bir
yapıyla erken dönemde aksiyon alma çabası içindeyiz. O nedenle bu gelişime göre
daha fazla vakanın görüldüğü bölge veya iller varsa bunun için yapılması
gereken önerileri de tabii ki sunmuş oluyoruz. Dolayısıyla bu anlamda benim
herhangi bir detay vermem doğru olmaz, Sayın Cumhurbaşkanımız bu anlamdaki
değerlendirmesini yapar ve uygun görürlerse de kamuoyuyla paylaşmış
olurlar."
Sağlık Bakanlığının internet sitesinde vaka sayılarının
iller bazında açıklanıp açıklanmayacağı sorusu üzerine Koca, illere ilişkin
rakamları başından bu yana açıklamadıklarını hatırlattı. Koca, "Bir
bölgenin enfeksiyonu, salgını taşıdığı, bazı illerin taşımadığı, bir bölgeden
bir başka bölgeye geçişlerin daha fazla olmasına İtalya'da olduğu gibi sebep
olacağını düşünerek de açıklamadık ama biz hangi bölgede hangi ilde kaç kişinin
olduğunu iyi biliyoruz." dedi.
Çin'den getirilen ve hastalara verilen ilaçlara ilişkin
ilk sonuçların sorulmasına karşılık Koca, "Daha erken bir dönem olduğunu
Bilim Kuruluyla da konuştuk. Önümüzdeki günler değerlendirme açısından daha
uygun olabileceği noktasına genel bir kanaatimiz var, zaten paylaşmış
oluruz." değerlendirmesinde bulundu.
Solunum cihazlarının artan vaka sayıları karşısında
yeterli olup olmadığı sorulan Koca, "Şu an yoğun bakımlarımızda bir
sorunumuzun olmadığını, yüzde 62-63 oranında doluluğun olduğunu biliyoruz.
Yerli üretim için de nisan sonu, mayıs 15'inde en geç teslim edilmek üzere de
bir çalışmamız oldu biliyorsunuz." ifadesini kullandı.
Koca, umreden gelemeyen 350 civarında vatandaşa yönelik
soruyu yanıtlarken de "Umrede olan 350-362 kişi, bununla ilgili bir
çalışma yapılıyor. O çalışmanın durumuna göre zaten ne yapacağımız belli olursa
sizlere de açıklamış oluruz." dedi.
Çin'den getirilen ithal kitlerin hata payının yüksek
olduğu, bu nedenle ikinci ve üçüncü sevkiyatın yapılmayacağı yönündeki
iddiaların sorulması üzerine Koca, şunları söyledi:
"Çin'den getirilen ilk örnek kit antijen kitiydi.
Deneme amaçlı getirilen ve bizim o dönemde hasta için asla kullanmadığımız tanıda
ama deneme amaçlı olarak sonucun değerlendirildiği kitlerdi. Onun devamını biz
getirmedik, memnun kalmadık. Süreçte Bilim Kurulu antikorun daha önemli
olduğunu ifade ettiler. Devamında bizim getirdiğimiz antikor kitiydi, ilk kit
değildi, antijen değildi. Yani bizim şu an 350 bin olarak getirdiğimiz ve
kullandığımız hızlı tarama kiti antikor kiti, o bahsedilen antijen kiti değil.
O baştan deneme amaçlı getirildi ama hasta için kullanılmadığını da söylemek
istiyorum."
Özel sektör çalışanlarının halen kalabalık ortamlarda
görev yapmasına yönelik soru üzerine de Koca, "Kamuda olduğu gibi eğer bu
anlamda vardiya usulü ile ilgili bir yaklaşım tarzı olursa bilim kurulunun
önerilerinin bir tanesiydi, bunun da uygun olabileceğini düşünüyoruz."
diye konuştu.
Bir gazetecinin "Anladığımız kadarıyla şehir
karantinası olacak." sözleri üzerine Koca, "Ben daha öyle bir şey
demedim." karşılığını verdi. Gazetecinin, "Büyükşehirlerde çalışmaya
devam edenler var. Bu konuyla ilgili aslında dün de Çinli heyetle görüşüldü.
Çinli heyetin önerisi var mıdır?" sorusu üzerine Koca, Çinli heyetle Bilim
Kurulunun görüştüğünü anımsattı.
Koca, şunları kaydetti:
"Bu konuda genel alınması gereken tedbirler ve
tedaviyle ilgili yaklaşımlar paylaşıldı ve bu paylaşım önümüzdeki günlerde de
devam ediyor olacak. Çin'in kendi özel şartları var ve oradaki virüsün yayılım
farklılığı var. Bizim Türkiye olarak kendimize has, Türkiye'de bu enfeksiyonun
bir seyri var. Dolayısıyla bu seyrine göre Bilim Kurulu dünyadaki örnekleri de
görerek alınması gereken tedbirlere ilişkin önerilerini zaten yapmış oluyor.
Bizim bu anlamdaki bugün önerilerimiz de sadece Çin değil, birçok ülkedeki
uygulama ve Türkiye'deki bu salgının geldiği seyri değerlendirme ile ortaya
çıkan öneriler." (AA)
YORUMLAR