Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, "Büyüklerimizi
uyarıyorum. Evden çıkmayın. Ailelerimizi uyarıyorum, büyüklerimizi riskten
koruyun. Gençlerimizi uyarıyorum, virüsü taşıyıp taşımadığınızı bilemezsiniz.
Gençliğiniz, ailenizin, büyüklerinizin talihsizliği olmasın." dedi.
Bakan Koca, Bilkent Yerleşkesi'nde Bilim Kurulu
üyelerinin telekonferansla katıldığı Koronavirüs Bilim Kurulu Toplantısı'nın
ardından basın toplantısı düzenledi.
Çarşamba günü yapılan basın toplantısında ayrıntılı
veriler vermeye çalıştığını ifade eden Koca, koronavirüsle mücadelede bilincin
daha da geliştiğini söyledi.
Bundan sonra her toplantının bir bölümünü, verilerin ele
alındığı bir sunum olarak değerlendirmeye çalışacaklarını belirten Koca,
koronavirüsün ne kadar kısa sürede kişiden kişiye umulmadık hızla yayıldığını
bir önceki toplantıda anlattığına işaret etti.
Bakan Koca, koronavirüsün bulaşma hızını, verdiği şu
örnekle aktardı:
"Son derece sağlıklı görünen bir kişi, günlük
işlerini sürdürürken en az 30 kişiye virüs bulaştırmıştı. Bu kişiye, olayı daha
kolay anlatmak için 'virüs taşıyan' diyelim. Virüs taşıyanda hastalığın
belirtisi yoktu. Virüsü taşıdığını başta kendisi de bilmiyordu. Virüsü,
ailesine, babasına, amcasına ve yanında çalışanına bulaştırdı. Amcasının
tedavisi sebebiyle hastanenin muhasebesine gitti. Orada immün yetmezliği olan
bir başka kişiye bulaştırdı. Taşıyıcıdan virüs kapan genç muhasebeci tedavi
gördüğü hastanede bir başka çalışan 57 yaşındaki bir görevliye bulaştırdı. Genç
muhasebeci ve bulaştırdığı görevli hayatını kaybetti.
Virüs taşıyanın babası, amcası ve çalışanı uzun süre
yoğun bakımda tedavi edilerek taburcu edildi. Virüs taşıyan virüsü bir iş
arkadaşına da bulaştırdı. O arkadaşı da kendi ailesinden 5 kişiyi enfekte etti.
Bu olayda yani virüsün ilk taşıyıcısı kendisi gibi yayılıma kaynaklık edecek
daha pek çok kişinin varlığına yol açtı. Taşıyıcıyı bir kez bile görmemiş olan
insanlar zincirleme bulaşan virüsle hayatlarından oldu. Eğer virüs taşıyan,
virüsü bulaştırdığı kişiler onların temas çevreleri izole edilmeseydi tablonun
nasıl büyüyeceğini hayal edin. Bu örneği göz önünde bulundurmanızı ve her gün
yeni tanılar konduğunu hatırlamanızı rica ediyorum."
"Temas içinde
olmayacağız, araya mesafe koyacağız"
Bakan Koca, dün açıklanan verilerde 2 bin 456 kişide daha
virüs görüldüğünü belirterek, şöyle devam etti:
"Ondan önceki gün 2 bin 148 yeni koronavirüs hastası
bildirmiştik. Ondan önceki gün de açıkladığım sayı 2 bin 704'tü. Dün itibarıyla
toplam vaka sayımız ise 18 bin 235. Bu kadar kişi gözlem ve tedavi altına
alınmadan önce de virüs taşıyordu. Çoğu toplum içindeydi, sosyal hayatı vardı.
Şüpheli görülüp karantinaya alınmadan önce işlerini sürdürüyorlardı. Tıpkı
taşıyıcı gibi bankaya gidiyorlardı, alışverişe çıkıyorlardı. Arkadaşlarıyla
kafede buluşuyor, kalabalık araçlara biniyorlardı.
18 bin 235 hastanın her birini anlattığımız olaydaki
virüs taşıyan yerine koyun. Bu kişilerin temas çevrelerinin gözlem altına
alındığını bir an için unutun. Tespit edilmemiş başka hastalar olduğu gerçeğini
buna ilave edin. Yayılımın ne kadar kolay, hızlı olduğunu hatırlayın. Ortada
bir gerçek var. Bu umut kırıcı bir gerçek değil. Virüsün yayılım zincirini
kıracak, bizi güvenceye alacak tedbir belli. Temas içinde olmayacağız, araya
mesafe koyacağız. Kendimizi izole edeceğiz."
"Genç nüfusun hareketliliği mücadelede en zayıf
noktalarımızdan biri"
60 yaş üzeri hastaların ölüm haberlerinin herkesi
yaraladığını dile getiren Koca, "Büyüklerimizi uyarıyorum. Evden çıkmayın.
Ailelerimizi uyarıyorum, büyüklerimizi riskten koruyun. Gençlerimizi
uyarıyorum, virüsü taşıyıp taşımadığınızı bilemezsiniz. Gençliğiniz, ailenizin,
büyüklerinizin talihsizliği olmasın." dedi.
Yayılımın hızını kesecek iki uygulama üzerinde
durduklarını ifade eden Koca, "Genç nüfusun hareketliliği, virüsle
mücadelemizde en zayıf noktalarımızdan biri. Gençlerimizin bizi anlayacağından
emin olmak istiyorum. Bilim Kurulumuz salgının riskle seyrettiği yerlerde
hareketliliği kısıtlayıcı daha sıkı tedbirler alınması yönünde daha sıkı karar
aldı. Bu çerçevede yapılan önerileri, Sayın Cumhurbaşkanımıza detaylarıyla
sundum. Cumhurbaşkanımız bu konudaki takdirlerini kendileri
açıklayacaklar." değerlendirmesinde bulundu.
Bakan Koca, son 24 saatte 16 bin 160 test yapıldığını
söyledi.
Toplam 141 bin 716 test yapılmış olduğunu belirten Koca,
2 bin 786 pozitif vaka daha tespit edildiğini, toplam vaka sayısının 20 bin 921
olduğu bilgisini paylaştı.
"Bugün kaybettiğimiz 69 kişiyle toplam can kaybımız
425'i buldu." diyen Koca, hastanelerde tedavisi süren hastalardan
1251'inin yoğun bakımda olduğunu, 867'sinin solunum cihazına bağlı bulunduğunu
söyledi, toplam 484 hastanın da iyileşerek taburcu edildiğini anlattı.
Türkiye'nin tüm illerinde vaka görüldüğünü ifade eden
Koca, "Dağılıma göre İstanbul'da 12 bin 231 vakamız, İzmir'de bin 105 vakamız,
Ankara'da 860, Konya'da 601, Kocaeli'de 500 vakamız olduğunu söylemek
istiyorum. Nüfusa göre en riskli illerimiz değerlendirildiğinde İstanbul,
İzmir, Ankara, Konya ve Kocaeli'yi ilk 5 il olarak sıralamak mümkün." diye
konuştu.
Tanı konulan vakalardaki yaş dağılımıyla ilgili de bilgi
veren Koca, virüsün 20 yaşından itibaren daha yoğun görüldüğünü, 40 yaş üstü
teşhis konulan vakaların daha çok, özellikle erkeklerde görülme oranının
kadınlara göre daha yüksek olduğunu söyledi.
"En yüksek
vefat sayımız 210 ile İstanbul"
"Genç yaşlarda teşhis sayısının düşüklüğü virüse
karşı direncin bir işareti olarak algılanmamalıdır." diyen Koca, gençlerin
hastalığı ya hiç hissetmediğini ya da çok hafif geçirdiğini daha önce de
söylediğini ifade etti.
25 ilde can kaybı yaşanmadığını, 56 ilde ise hayatını
kaybedenlerin olduğunu dile getiren Koca, şu bilgileri paylaştı:
"En yüksek vefat sayımız 210 ile İstanbul. 27 ile
İzmir. 14 ile Kocaeli, 11'er vefat ile Ankara ve Konya takip ediyor. Vefat eden
hastalarımızın yaşlarına baktığımızda 50 yaş üzerindeki vefat sayısının giderek
daha da artmış olduğunu, özellikle de erkek oranının kadınlara göre daha yüksek
olduğunu da görmüş oluyoruz. Özellikle 60 yaş üzeri vatandaşlarımızın temas
izolasyonlarının çok sıkı olması gerektiğini de görmüş oluyoruz.
60 yaş üstünün çok kritik olduğu... Yoğun bakımda yatan
hastaların yüzde 64,4'ünü oluşturuyor. Hayatını kaybeden hastalarımızın da
yüzde 78,7'si 60 yaşın üzerindeki hastalardır. Diğer taraftan, hastaneye
ihtiyaç duymaksızın evde takip edebildiğimiz hastaların oranı ise yüzde 86,7'si
60 yaşın altında yani 60 yaşın altında olanların önemli bir kısmını hastaneye
yatırmadan evde takip etmiş oluyoruz.
Ayrıca, eşlik eden kronik veya alt hastalığın olup
olmadığıyla ilgili tabloda, yoğun bakımdaki hastalarımızın yüzde 74,4'ünde en
az bir tane altta yatan bir hastalık var. Kaybettiğimiz hastalarımızın içinde
de yüzde 64,2 oranında en az bir kronik veya alt hastalığın olduğunu görüyoruz.
Yoğun bakımda yatan hastaların 62,2'sinde altta yatan en az iki hastalık
bulunmakta, vefat edenlerin yarısında da en az iki kronik veya alt hastalığın
olduğunu görüyoruz."
"Sokak
hareketliliği maalesef gerektiği düzeye inmedi"
Koca, sosyal izolasyon konusunda çok çağrı yapılmasına
rağmen yeterince başarılı olduklarını düşünmediğini söyledi.
"Şehirler arası hareketliliği daha fazla kısıtlayıcı
tedbirlere ihtiyaç var." diyen Koca, şunları ifade etti:
"Başta İstanbul olmak üzere büyükşehirlerimizde
sokak hareketliliği maalesef gerektiği düzeye inmedi. Özelikle yaşlılarımız ve
birlikte kronik hastalığı olanlar büyük risk oluşturmaktadır.
Belirti vermeyen taşıyıcılar olan gençlerimizin
hareketliliği ise riski daha da artırmaktadır."
Bilim Kurulu olarak Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a
gençlerle ilgili iletilen tavsiye kararın içeriği sorulan Koca, konuyla ilgili
açıklamayı Erdoğan'ın yapacağını söyledi.
Koca, maske kullanımıyla ilgili farklı görüşler
bulunduğunun anımsatılarak, "bu konudaki önerisinin" sorulması
üzerine, "Hastalık belirtisi olan herkesin muhakkak maske takması
gerekiyor. Yalnız şu dönemde, her geçen gün risk taşıyan ve giderek vaka
sayısının arttığı bölgelerin olduğunu biliyoruz. Görülme oranının giderek
yükseldiği bölgelerde maske takmanın doğru olabileceği, özellikle kalabalık
ortamlarda, market, pazar yeri, toplu taşıma araçları, çalışma ortamı gibi
yoğun ortamlarda maske takılması gerektiği Bilim Kurulunun da önerisi."
diye konuştu.
Bulaşıcılığın ortalama seyrine ilişkin soru üzerine Bakan
Koca, bugüne kadar virüsle ilgili bilgi kaynağının Dünya Sağlık Örgütü ve
vakaların ilk görüldüğü Çin olduğuna işaret etti.
Bir kişinin ortalama 2,6 kişiye hastalığı bulaştırdığının
bilindiğini anlatan Koca, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Biz kendi vakalarımızın analizlerini yapıyoruz. Bu
analizleri yaparken dünyaya da bu analizlerimizi göstermiş olacağız. Çin'de
mesela bu anlamda yapılan analizlerde, binlerle, 10 binlerle ifade edilen
analiz daha görmedik. Türkiye, bu anlamda birçok noktada yaptığı, sayıca da
yüksek, binlerle ifade edilen analizlerine ilişkin bilgiyi de dünyaya aktarmış
olacak. Bu noktada çok şeffaf olduğumuzu söylemek istiyorum.
Mesela sadece İstanbul için tarama yaptığımız, özellikle
filyasyon dediğimiz bir vakanın kimlere bulaştırdığını analiz ettiğimizde,
İstanbul'da bir kişinin bulaştırdığı toplam kişi sayısı 16. 2,6 değil."
Bilim Kurulunun dünyadaki verileri çok iyi takip ve
analiz ettiğini vurgulayan Koca, "Herkesin bulunduğu noktada biraz daha
araştırarak, analiz ederek konuşması gerektiğini söylemek istiyorum.
Türkiye'nin analizi, şu an itibarıyla İstanbul'da bir kişi, 16 kişiye
bulaştırıyor." dedi.
Koronavirüsten
hayatını kaybedenlerin defin süreçleri
Koronavirüsten hayatını kaybedenlerin cenaze ve defin
süreçleriyle ilgili farklı uygulamalar görüldüğüne işaret edilerek, Bilim
Kurulunun tavsiyelerinin sorulması üzerine Koca, bu konunun çok istismar edilen
bir husus olduğunu söyledi.
Koca, zaman zaman da Kovid-19'a yaklaşımla ilgili farklı
bir algı oluştuğunu gördüklerini belirterek, şöyle konuştu: "Normalde
bulaşıcı hastalıklarla ilgili nasıl gömülüyorsa Kovid-19'dan vefat eden
kişilerin de aynı şekilde gömülmesi gerekiyor. Yani bulaşıcı hastalıklarda
nasıl koruyucu tedbir alınıyorsa, maske, eldiven, önlük kullanarak yapılıyorsa,
devamında kefenleniyor, kireç ve benzeri herhangi bir uygulama olmadan
defnediliyorsa benzer şekilde burada da aynı durumun olduğunu birkaç defa
yazıyla bildirdik.
Dün itibarıyla bu konuyla ilgili İçişleri Bakanlığı,
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Diyanet İşleri Başkanlığına da bir yazı
gönderdik. Burada farklı bir uygulamanın olmadığını, bu uygulamanın bugüne
kadar bulaşıcı hastalıklardakine benzer şekilde yapıldığını, ekstra bir
uygulama yapılmasına asla gerek olmadığını tekrar ifade etmek istiyorum."
"Gönlümden
şehit olarak geçmeleri yatar"
Sağlık Bakanı Koca, koronavirüs sebebiyle yaşamını
yitiren sağlık personeline "şehitlik" unvanı verilmesiyle ilgili bir
çalışma olup olmadığı ve bu konudaki değerlendirmelerinin sorulması üzerine,
"Gönül hiçbir sağlık çalışanımızın kaybedilmesinden asla yana değil. Benim
de gönlümden en az şehit olarak geçmeleri yatar. Bu önümüzdeki günlerde gündeme
gelebilecek bir konu." dedi.
"Çin'den gelen ilaçlar yoğun bakımdaki hastalar için
kullanılıyordu. Test sonuçları çıktı mı?" sorusuna karşılık Koca, bu
ilaçla ilgili daha önceki çalışmaların, "uygulamada yoğun bakımdaki
hastalar için daha uygun olacağı" şeklinde olduğunu belirtti.
Koca, "Bu ilacın yoğun bakım dönemi öncesi yani
solunum sıkıntısının başladığı, daha entübe edilmediği dönemde faydasının daha
fazla olduğunu gördük. Onunla ilgili ilaç algoritması da buna göre
değiştirilmiş oldu." açıklamasında bulundu.
"Bulaşıcılığı
çok yüksek"
Bakan Koca, ABD'li bir grup uzmanın görüşünün
anımsatılarak, virüsün havada kaldığına ilişkin bir tespit bulunup
bulunmadığına yönelik soruya da "Yapılan araştırmanın detaylarını
bilmiyoruz. Bununla ilgili çok geniş kapsamlı çalışmalar daha yok. Ama
bulaşıcılığın çok yüksek olduğunu, bu yüksekliğin bildiğimiz '1 metre mesafeden
sonra etkisi olmaz.' gibi durumdan biraz farklı olduğunu söyleyebilirim."
yanıtını verdi.
Bir başka soru üzerine ise Koca, virüsün ciğer dışındaki
organları etkileyip etkilemediğinin henüz bilinmediğini, bunun vaka sayısının
artmasıyla birlikte yapılacak analizler sonucunda söylenmesinin mümkün
olabileceğini dile getirdi.
"Bir
arkadaşımızın, bilim insanımızın böyle bir durumu var"
Bilim Kurulu üyelerinin, kendisinin koronavirüs testi
yaptırıp yaptırmadığına ilişkin soru üzerine Koca, belirtisi bulunanlara test
yapıldığını hatırlattı.
Koca, "Bilim Kurulunda da bu virüsü taşıyan kişiler
potansiyel olarak her zaman olabilir. Semptom olanlar testlerini yaptırıyor.
Bir arkadaşımızın, bilim insanımızın böyle bir durumu olduğunu
söyleyebilirim." bilgisini paylaştı.
Vatandaşların büyükşehirlerden küçük şehirlere gitmeye
başladığının hatırlatılması üzerine Koca, daha sıkı tedbir konusunda Bilim
Kurulunun önerileri olduğunu kaydetti.
Üniversite hastanelerinde yardımcı sağlık personeline
malzeme desteği yapılmadığı iddialarına ilişkin ise Koca, malzeme konusunda
üzerlerine düşen sorumluluğu yerine getirdiklerini belirtti.
Koca, çalışan bütün sağlık personelinin ihtiyacının
giderilmesi gerektiğini, talep halinde de kendilerinin gereğini yaptıklarını
vurguladı.
Vaka sayılarına umreden gelenlerin etkisinin sorulması
üzerine Koca, oran olarak en büyük etkinin Avrupa olduğuna dikkati çekti.
"Yurt
dışından gelen herkes risk taşıyor"
Bakan Koca, "İki haftalık zaman diliminde yurt
dışından gelenlerin içindeki umreci oranı yüzde 16 idi, Avrupa'dan gelenlerin
oranı çok çok yüksekti. Yurt dışından gelen herkesin bir risk taşıdığını, bu
oranın farklı olmadığını söyleyebilirim." ifadelerini kullandı.
Televizyon yayınlarına ilişkin MHP Genel Başkanı Devlet
Bahçeli'nin Bilim Kurulu üyeleri arasından bir sözcü seçilmesine yönelik
önerisinin anımsatılması üzerine Koca, Bilim Kurulu üyelerinin televizyondan
daha sağlıklı bilgi verme, vatandaşı bilgilendirme gayreti içinde bulunduğunu
anlattı.
Koca, "Önümüzdeki günlerde daha çok vakaların
konuşulduğu, sayıların konuşulduğu bir dönemden farklı olarak psikolojik yönü,
sosyolojik yönü, istatistiki boyutlarıyla, din sosyolojisi boyutlarıyla farklı
bir ekibin, bir kurulun oluşacağı hazırlık içindeyiz. Bu anlamda yeni süreçte
olabilecek etkileri, travmayı da gündemde tutabilecek ikinci bir kurulun
duyurusu da yapılmış olacak. Hazırlıklarına başladık." diye konuştu.
"Buna dönük
bir planlama yapılıyor"
"Kötü ve iyi simülasyonlarınız var mı? Bir de Çin'in
verileriyle sizin verilerinizin uyuşmadığını ifade ettiniz, bulaşıcılıkla
ilgili. Çin'in dünyayı yanılttığı ve Dünya Sağlık Örgütü nezdinde bunun
soruşturulması gerektiği yönünde bilgiler var, Türkiye'nin görüşü nedir?"
sorusuna yönelik Koca, şunları kaydetti:
"Yanılttı anlamında söylemiyorum. Tabii ki o verilen
bilgiler de bir analiz oluyor. Bizdeki analizlerin farklı olduğunu ve bununla
ilgili bilgilendirmeyi zaten Dünya Sağlık Örgütüne yapıyoruz. 2 gün önce Avrupa
direktörüyle görüştüğümüzde de, o zaman da ifade etmiştim, bu anlamda en
sağlıklı bilgileri veren ülke olduğumuzu ifade etmiş oldular. Bu analizlerimizi
de aktarmış olacağız. Bizim durumumuz, şu an İstanbul'da bir kişinin 16 kişiye
bulaştırdığı şeklinde. Bir yanıltma anlamında söylemedim."
Birtakım simülasyonlar yapıldığını anlatan Koca,
Türkiye'nin henüz salgının başında olduğuna işaret etti.
Temasın, izolasyonun ve mesafenin önemine değinen Koca,
bunlara uyulmadığında kötü simülasyonlarla karşılaşılacağını bildirdi,
vatandaşlardan evlerinden çıkmamalarını istedi.
TBMM Adalet Komisyonunda görüşmeleri devam eden infaz
düzenlemesinin yasalaşması halinde cezaevlerinden yapılacak tahliyelerin risk
oluşturup oluşturmayacağına ilişkin soru üzerine ise Koca, "Buna dönük bir
planlama yapılıyor." dedi. (AA)
YORUMLAR