Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, yeni tip koronavirüs
(Kovid-19) mücadelesinde "Toplum Bilimleri Kurulu" adıyla yeni bir
kurul oluşturduklarını belirterek, "Kurul, süreçle ilgili öngörü
çalışmaları yapacak, toplumsal öneriler getirecek, toplum olarak, aile olarak,
birey olarak nelerden kaçınmak gerektiğinin ötesinde bize hayatı
kolaylaştıracak tekliflerde de bulunacak." dedi.
Koca, Bilkent Yerleşkesi'nde Bilim Kurulu üyelerinin
telekonferansla katıldığı Koronavirüs Bilim Kurulu Toplantısı'nın ardından
açıklamalarda bulundu.
Koronavirüs istisnasız 81 ilde görüldükten sonra bu
salgınla mücadelede yeni bir aşamaya geçildiğini dile getiren Koca, artık 83
milyon insan olarak her kişinin virüsün doğrudan tehditi altında bulunduğunu
vurguladı. Koca, bu nedenle herkesin aynı hassasiyeti göstermesi, dayanışma
içinde olması gerektiğini ifade etti.
Salgının daha etkin seyrettiği, bulaşma oranları ve vefat
sayılarının yüksek seyrettiği İstanbul, Kocaeli, Sakarya, Ankara, İzmir gibi
şehirlerin ortak özelliğinin yurt dışı gidiş gelişlerin ve sosyal temasın
yüksekliği olduğunu belirten Koca, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Aralarında bunların da olduğu 31 büyükşehrimizin ve
Zonguldak'ın diğer şehirlerimizle ilişkisi bazı zorunlu haller dışında
sınırlandırıldı. Sokağa çıkma konusunda özellikle kısıtlar getirildi. Tüm
Türkiye'de ise 20 yaş altı gençlerimizle 60 yaş üstü büyüklerimizden evde
kalmaları konusunda kesin talebimiz var. Bu kısıtlamalara uyulması önümüzdeki
günlerin kaderini çok etkileyecektir. Yakın tarihte Türkiye'nin komşu ülkelere,
vakaların görüldüğü Avrupa ülkelerine karşı uyguladığı tedbirleri bugün kendi
sınırlarımız içinde noktasal olarak uyguluyoruz.
Dün ülkemizi dışarıya karşı izole etmeye çalışıyorduk,
izolasyon kuralına şimdi şehir şehir uymamız zorunludur. Aynı kuralı her
şehrimizde her ailenin kendi çevresine yönelik uygulaması da aynı derece de
zorunludur. 83 milyonu oluşturan bireylerin izolasyon kuralını hayat tarzı
haline getirmesi gerekmektedir. Başka bir seçenek olduğu söylenemez fakat bu
seçeneğin çok kolay olduğunu vurgulamak isterim."
Koca, bu mücadelede iki taraf olduğunun altını çizerek,
"Taraflardan biri her fırsatta yüksek bir yayılma kapasitesine sahip olan
virüstür, diğer taraf ise biziz. Hepimizi eşit derecede ilgilendiren, eşit
derecede tehdit eden virüse karşı güç birliği içinde olmamız gerekiyor. Bu
tehdit, bizim gibi her an dayanışma içine girme ortamı kollayan bir toplumun
ötesinde bugün bazı devletlerin bile birbirine karşı tutumunu değiştirdi."
değerlendirmesinde bulundu.
Bakan Koca, şimdi tam bir dayanışma içinde ve insan
sağlığını korumak için özveride bulunma, tedbirli olma, iş birliğine gitmek
zamanı olduğunu vurgulayarak, mücadeleye yapılacak her katkının insan için
yapıldığının unutulmaması gerektiğini bildirdi.
"Bu uygulama
salgınla mücadelede dünyada bir ilktir"
Herkesin çabasının herhangi biri için olduğunu ifade eden
Koca, "Mücadelemizde buluştuğumuz ortak payda, insanın sağlığı, insanın
kutsiyetidir. Bakanlığımız baştan beri virüsle mücadelenin, ülkemizin seçkin
insan kaynağının öncülüğünde yürütülmesi gerektiğine inandı. Bunun gereklerini
uygulamaya koydu. Dünyada ilk ciddi tedbirlerin henüz başlanmadığı dönemde
örneği olmayan yapılanmalara gittik. Bunun ilk sonuçlarından biri Bilim
Kurulunun kurulmasıydı." diye konuştu.
Tıp dünyasından 35 bilim adamının oluşturduğu bu kurulun,
bilimsel temelli, yöntemli bir mücadele yürütmeye katkı sağladığını vurgulayan
Koca, şunları kaydetti:
"Tavsiye kararları ulusal politikalara rehberlik
etti. Bugün mücadelenin kapsamı genişlemiş durumda. Toplum olarak hastalığa
karşı daha iyi organize olabilmemiz için farklı ihtiyaçlar ortaya çıktı.
Toplumsal konularda alınacak tavsiye kararlarına, yapılacak yönlendirmelere
gerek duyuyoruz. Bu amaçla Toplum Bilimleri Kurulu adını verdiğimiz yeni bir
kurul oluşturduk. Kurul, süreçle ilgili öngörü çalışmaları yapacak, toplumsal
öneriler getirecek, toplum olarak, aile olarak, birey olarak nelerden kaçınmak
gerektiğinin ötesinde bize hayatı kolaylaştıracak tekliflerde de bulunacak. Bu
uygulama salgınla mücadelede dünyada bir ilktir. İlk toplantısını önümüzdeki
günlerde yapacak olan Toplum Bilimleri Kurulunun hayırlı olmasını
diliyorum."
"Artık genç
yaşlardaki hastaların da kaybına tanık oluyoruz"
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, salgının kaynağı olan
koronavirüsün yayılım özellikleri hakkında tüm dünyada araştırmaların devam
ettiğini anımsattı.
Türkiye'de de bu alanda önemli bir bilgi birikiminin
oluştuğunun altını çizen Koca, "Fakat konu bilim dünyası için yenidir ve
bunu unutmamak gerekiyor. Bilgiler, süreç içinde değişime uğramaktadır. Çin'den
gelen ilk veriler sadece daha çok yaşlıları tutan bir hastalık gibi izlenim
bırakmıştı. Şu anda her yaşta olağanüstü bir hızla bulaşabilen virüsle karşı
karşıya olduğumuzu biliyoruz. Vücut direncine bağlı olarak herkeste hastalık
belirtisi ortaya çıkabiliyor." dedi.
Baştaki bilgiler doğrultusunda, bütün dünyada ağırlı risk
grubunun 60 yaş üstü olarak tanımlandığını belirten Koca, şunları kaydetti:
"Bugün risk grubu tanımının kapsamı genişlemiştir,
60 yaş üstü ile birlikte kronik hastalığı olan herkes yüksek risk grubuna dahil
edilmiştir. Artık genç yaşlardaki hastaların da kaybına tanık oluyoruz. Yaş bir
güvence olarak algılanmamalıdır, değildir. Sağlıklı görünen, asla belirti
göstermeyen taşıyıcıların varlığı kesinlikle unutulmamalıdır. Tüm bu risklere
karşı başvuracağımız çözüm, izolasyondur. İzolasyon, bugün için sağlıklı,
geçerli tek hayat tarzıdır.
Şüphelilerin taranması konusunda önemli bir gelişme
göstermiş durumdayız. Test kapasitemizi artırdık, günlük test sayısının önümüzdeki
hafta 30 bine ulaşmasını planlıyoruz. Test sayısı arttıkça doğal olarak pozitif
vaka sayımız artmaktadır. Bilindiği üzere bu çalışmada tespit ettiğimiz her
vakanın temas zincirini geriye doğru tarıyor, zincirde pozitif olan diğer
vakaları saptamaya çalışıyoruz. Pozitif vakalarda test sayısı arasındaki artış
ilişkisi tarama çalışmasındaki başarıdan kaynaklanmaktadır."
İlacın etkisi
Hastalığın seyrinde akciğer tutulumu ile solunum
yetmezliğinin en dikkat çeken tablolardan olduğunu aktaran Koca, bu hastalara
olabildiğince erkenden tedavi uygulandığını söyledi.
Koca, "Eğer ilerleyişi durduramazsak tedaviye yoğun
bakım şartlarında devam ediyoruz. Son günlerde hastalarımızda akciğer
enfeksiyonuna geçiş oranında azalma sağladık. İlaç tedavisine erken başlamamızın
bunda büyük rolü olduğunu düşünüyoruz. Biz ilk bulgularımıza dayanarak,
dünyanın bu konudaki refleksini beklemeksizin ilacı erkenden temin ettik ve
hastalarımıza bugün ücretsiz olarak ulaştırmayı başardık. Şimdi birçok ülke
aynı ilacı temin etmek için uğraş veriyor." bilgisini verdi.
"Bu
başarıları mümkün kılan sağlık sistemimizdir"
Koca, sağlık çalışanlarının, tedavi altına alınan
hastaları ve yoğun bakımda olanları sağlıklarına kavuşturmak için fedakarca
çalıştığını, örneği olmayan bu çalışmanın sonuçlara da yansıdığını dile
getirerek, şu açıklamalarda bulundu:
"Hasta sayısına göre kayıp oranlarımız sınırlı
seyrediyor. İlaç tedavisine erkenden yoğun bir şekilde başlamanın sonuçlarını
görüyoruz. Bu başarıları mümkün kılan, bize her hastamıza sahip çıkma,
gerektiğinde evde gerektiğinde hastanede uygun şartlarda tedaviyle takibi
gerçekleştime imkanı sunan sağlık sistemimizdir. Sağlık sistemimizin gücü,
hepimize güven verecek düzeydedir. Bakanlığımızın desteğiyle halen farklı
tedavi alternatiflerinin geliştirilmesi yönünde çalışmalar yürütülmektedir. Kök
hücre tedavisi, iyileşmiş hastaların kanından hazırlanan plazma tedavisi gibi
yöntemler kamuoyunun gündemindedir. Bakanlık olarak bu çalışmalara öncülük
ediyoruz. Ancak şimdilik araştırma aşamasında olan bu tedavilerin kesin çözüm
gibi sunulması yanıltıcı sonuçlara yol açabilir.
Bakanlığımız, bilim adamlarımızca yürütülen aşı
çalışmalarına da öncülük etmektedir. Aşı çalışmaları için de aynı durum söz
konusudur. Araştırmaların başarıyla sonuçlanması yönünde umudumuz ve inancımız
var. Fakat uygulama şu andaki ihtiyacımıza cevap verecek hızda
gerçekleşmeyecektir. Hastalığa karşı elimizde mevcut olan en büyük güç,
izolasyon ve sosyal mesafe kuralıdır, temastan kaçınma kuralıdır."
"Evde izole
edilmesi gereken hastalarımızı dijital yöntemle takip edeceğiz"
Koca, hastaların ve temaslıların kendilerini izole etmesi
koşulundan taviz verilmesinin mümkün olmadığına dikkati çekerek, "Bu
yüzden evde izole edilmesi gereken hastalarımızı dijital yöntemle takip
edeceğiz. Gerektiğinde kendilerini hemen uyaracağımız bir sistemin
hazırlıklarını da tamamladık. Yayılmaya karşı aldığımız bu sıkı tedbirin
detaylarını daha sonra açıklayacağım." dedi.
Hastalıkla mücadelede evde tecrit ve takibin ilk ve ön
adım olduğunu, gerektiğinde her hastaya hastanede tedavi, ihtiyaç duyulan her
hastaya yoğun bakım hizmeti ve solunum desteği verecek altyapıyla yeterli
sağlık çalışanı olduğunu bildiren Koca, "Hastanede yatışı gereken
hastalarımız içinse bütün kaynaklar seferber edilmektedir." diye konuştu.
"Son 24 saate
20 bin 23 test yapıldı"
Koca, bütün tedbirlere rağmen virüsün kişiden kişiye
bulaşmaya devam ettiğini, gelinen noktada virüsü kontrol altına almak zorunda
olduklarını belirtti.
Bakan Koca, Kovid-19 tedavisi tamamlanarak taburcu edilen
toplam kişi sayısının 1582, toplam test sayısının 228 bin 868'e, vaka sayısının
ise 34 bin 109'a ulaştığını bildirdi.
"Bir milyon yüz bini aşkın sağlık çalışanımız adına
sizden şunu istiyorum, temastan kaçının, sosyal mesafeyi koruyun, izolasyon
kuralını uygulayın. Bugünkü test sayımız 20 bin 23, bugünkü vaka sayımız 3 bin
892. Bugün 76 vatandaşımızı daha kaybettik. 256 vatandaşımız ise şifa
buldu."
Bakan Koca, Kovid-19 tanısı ile takip edilen hastaların
Türkiye geneli tablosunu, günlük test sayıları ve pozitif vaka dağılımını,
vakaların yaş ve cinsiyete göre dağılımını, vefatların yaş ve cinsiyete göre
dağılımını, vakaların pnömoniye (zatürre) dönüş oranlarını gösteren tabloları
paylaştı.
Koca, "Türkiye genelindeki dağılımda İstanbul,
Ankara, İzmir, Körfez, Kocaeli, Sakarya, Zonguldak özellikle bu noktalarda
yoğunluğun fazla olduğunu haritadan görmek mümkün." dedi.
Örnek olarak Ankara'da mahalle, mahalle yoğunluğun nerede
olduğunu gösteren tabloyu paylaşan Koca, illerdeki hıfzıssıhha kurullarının bu
verilerle bölgesel karantina uygulamalarını kolay yapabileceğini dile getirdi.
Koca, pozitif çıkan vaka sayısının yüzde 22'den yüzde
15'e düştüğünü belirterek, "Test sayısı arttıkça, vaka sayısının da
azaldığını gösteren bir tablo." değerlendirmesinde bulundu.
"Vakaların
görüldüğü yaş aralığı 20 ila 65 yaş arası"
Bakan Koca, vakaların yaş ve cinsiyete göre yüzdelik
dağılımını göstererek, şunları kaydetti:
"Bütün dünyada olduğu gibi bizde de erkeklerde daha
fazla görülüyor. Ağırlıklı vakaların görüldüğü yaş aralığı 20 ila 65 yaş arası.
65 yaş uygulamasının olmadığı dönemde dağılım daha dengeliydi. Ama 65 yaş
yasağıyla birlikte bunun ne kadar düştüğünü gösteren önemli bir tablo. Tedbirlerin
bu anlamda sonuç verdiğini gösteren, 20 - 65 yaş arası yoğunluğun daha fazla
olduğunu, 65 yaş sonrası sokağa çıkma yasağı ile giderek vakaların görülme
oranının düştüğünü görüyoruz."
Koca, vefatların 65 - 85 yaş arası yoğunlaştığını,
erkeklerde kadınlara göre vefat oranının daha yüksek olduğunu belirtti.
60 yaş altı komorbid hastalığının oranlarına ilişkin
paylaştığı tabloda da Koca, "Türkiye'de 60 yaş altı vakalarda ölüm
oranının yüksekliğine dair yanlış bilgi vardı. 60 yaş altı komorbid hastalığı olmayanların
toplam içindeki payı yüzde 10 olduğunu söylüyoruz." dedi.
Türkiye'de koronovirüs vakalarında her geçen gün
zatürreye dönüş oranının azaldığını vurgulayan Koca, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu bizim açımızdan şöyle önemli. Hastalığın
seyrinde öncelikle klinik bulgular, devamında solunum sıkıntısı ve yoğun bakım
süreci kendisini gösterir. Ne kadar pnömoni, solunum sıkıntısı ve yoğun bakıma
geçişi azaltabilirsek tedavi de başarı oranımızın o kadar yüksek olacağını
biliyoruz. Burada da 24 Mart'tan itibaren pnömoniye dönüşü azaltmış olduk. Daha
hafif vakaları erken tespit ederek, özellikle burada erken ilaç tedavisinin ve
hasta bakımında tecrübe ve altyapımızın önemli olduğunu ama hafif vakaları da
tespit ederek tedaviye başlamış olmasının büyük bir payı olduğunu gösteren
önemli bir tablo."
Bakan Koca, izole ve enfekte olmuş hücreleri gösteren iki
ayrı virüs tablosunu da paylaşarak, "Virüs izole edildi. Aşı
çalışmalarının erken dönemde virüsü izole etmekle başladığını biliyoruz. Bir
hafta önce Erciyes Üniversitesi'nden Prof. Dr. Aykut Özdarendeli, 3-4 gün önce
de Ankara Üniversitesi'nden Aykut Özkul virüsü izole etmeyi başardılar."
ifadesini kullandı.
"Aplikasyon
geliştirildi"
Koronovirüs vakalarının takibi için yeni bir telefon
aplikasyonu geliştirildiği bilgisini aktaran Koca, şu ifadeleri kullandı:
"Vakaları, temasta olanları, şüpheli olanları takip
etmek ve bu vakaların özellikle izole olmalarını ve evde takibini, dışarı
çıkıp, çıkmadığını görmek üzere bir çalışma yapıldı. Bu 3 operatör ve BTK'nin
iş birliğiyle olan bir tablo. Önümüzdeki 1-2 gün içerisinde devreye girmiş
olacak. Bir aplikasyon geliştirildi. Bu hastalarımız bu aplikasyonu indirmek
zorundalar. Burada hem takip hem de kendi durumlarını anlık görebilecekleri bir
sisteme de geçmiş oluyoruz. Bu aplikasyonu indirdikten sonra hareketliliği
gördükten sonra bir mesajla kendisini uyaran, evde izole olmasını hatırlatan,
devamında güvenlik kuvvetlerinin devreye gireceği bir sistemden bahsediyorum.
Önümüzdeki 1-2 gün içinde bununla ilgili açıklamalar İletişim Başkanlığımızla
yapılmış olacak. Gerekli bütün açıklamaları yapıyor olacağız. Şunu unutmayalım,
insanlık nice büyük tehlikelerin hakkından geldi. Burada da biz başarıya
ulaşacağız. Derdimiz en az hasarla süreci geçirmek. Süreci takip ederken olumlu
gözlemlerimiz var. Bunların istikrar kazanmasını bekliyoruz. O noktada da
kamuoyuyla ve sizlerle paylaşmış olacağız. Herkes kurallara uysun."
Atatürk Havalimanı ve Sancaktepe'de yapılacak hastanelere
ilişkin bir soru üzerine Koca, İstanbul'da açılacak iki hastanenin her bir
odaya bir yatak olmak üzere 1000 odalı planlandığını söyledi. Koca, bu iki
hastaneyi pandemi sonrası devre dışı kalacak hastaneler olarak düşünmediklerini
vurguladı.
Buraları tek katlı, içinde ameliyathaneleri bulunan,
bütün odaları gerektiğinde yoğun bakım yatağına çevrilebilen, MR ve tomografisi
olan hastaneler şeklinde planladıklarını dile getiren Koca, kalıcı olacak bu
hastanelerin daha sonraki dönemde de benzer veya farklı amaçlarda
kullanılacağını kaydetti.
Bütün Türkiye'deki yoğun bakımlardaki doluluk oranlarının
tüm hastalıklar dahil olmak üzere yüzde 62-63'ü geçmediğine işaret eden Koca,
"Böyle bir salgında, böyle bir pandemide günler içerisinde aritmetik hatta
geometrik artan doluluklar ve hasta sayıları ile karşılaşırız. Bizde ise daha
stabil giden artış oranının giderek düştüğü ve önümüzdeki 1-2 haftanın son
derece önemli olduğunu gördüğümüz bir tablo ile karşı karşıyayız."
değerlendirmesini yaptı.
Koca, Atatürk Havalimanı'ndaki hastanenin hava ambulansı
uçak için uygun bir mekan, iller arası veya yurt dışı hasta transferi için
önemli bir yer olduğunu söyledi.
"Toplum
Bilimleri Kurulu etkin ve yetkin kişilerden oluşacak"
"Bu dönemde işi olmayan ve atanamayan sağlıkçılar
için yeni bir atama olacak mı?" sorusu üzerine Koca, "ÖSYM üzerinden
KPSS ile alınmak üzere yeni bir atama sürecini başlattık. Önümüzdeki birkaç gün
içinde bu süreç sonuçlanmış olacak." yanıtını verdi.
"Toplum Bilimleri Kurulu kimlerden oluşacak?"
sorusuna karşılık Koca, kurulun psikolog, sosyolog, din psikolojisi, din
sosyolojisi, istatistik gibi alanlardan etkin ve yetkin kişilerden oluşacağını
söyledi.
"Hastanelerle ilgili geç kalındığına yönelik
eleştiriler var. Nasıl değerlendirirsiniz? sorusuna Koca, şu yanıtı verdi:
"Şu an doluluk oranımız yüzde 90'lara çıktığı için
bu hastanelerin açılma veya başlatılma durumundan bahsetmiyorum. Yüzde 62'den
kastım da şu anlaşılmasın, yüzde 62 kovidli hastalardan oluşan bir yoğun bakım
sürecinden bahsetmiyorum. Bütün hastalarımızın, yoğun bakımda olan kovid dışı
hastalar dahil olmak üzere kapasitemizin şu an yüzde 62'sinin dolu olduğunu
yüzde 38'inin, yoğun bakımlar için söylüyorum, halen boş olduğunu... Yatak
doluluk oranımız ise şu an bütün hastalar için söylüyorum daha yüzde 50'yi
Türkiye genelinde bulmadı."
"Özel
hastaneler yoğun bakımda yatan hiçbir hastadan ücret alamazlar"
"Sağlık çalışanlarına kovid taraması başladı
mı?" sorusu üzerine özellikle riskli sağlık personeliyle ilgili tarama
esaslarının belirlendiğini, genel algoritma geliştirildiğini belirten Koca,
"Yani başlıyoruz. Zaten bazı bölgelerde bu başladı." diye konuştu.
"Hastanelerde hemşire sayısının az olduğu"
iddialarının hatırlatılması üzerine de Koca, sağlık personelinin alımına
ilişkin ÖSYM üzerinden ilana çıkıldığını, müracaatların yapıldığını belirtti.
Koca, "Önümüzdeki bir kaç hafta içinde, çok erken dönemde de başlamalarını
planladık." dedi.
"Özel hastanelerde yoğun bakımda yatan Kovid-19
hastalarından fark ücreti alınmayacağı açıklanmıştı. Yoğun bakım sürecine kadar
geçen zamanda yapılan tetkikler ve tedavi ile ilgili ücret aldığına dair de
bilgiler var. Buna ilişkin acaba yasal bir düzenleme yapılacak mı?"
sorusuna Koca, "Yoğun bakımla ilgili hiçbir kamu hastanesinde zaten
herhangi bir ücret alımı söz konusu değil, özel hastaneler de yoğun bakımda
yatan hiçbir hastadan ücret alamazlar. Eğer yoğun bakımdan ücret alımı gibi bir
durum söz konusu olursa bununla ilgili yapılması gerekeni zaten yapmış
oluruz." yanıtını verdi.
Bakan Koca, "İş yerlerinde, kapalı ortamlarda
topluca çalışan insanların maske takmasına yönelik önlemlere dair denetlemeler
yapılacak mı?" sorusunu, "Toplu alanlarda ve iş yeri ortamında da
maskenin zorunlu olduğunu, bununla ilgili de yer yer denetimlerin yapılacağını
da söylemek istiyorum." şeklinde yanıtladı.
"1 milyon kutu
ilaç bulunuyor"
Bir soru üzerine Koca, Avrupa ülkelerinin ve ABD'nin her
geçen gün nasıl bir trend içerisinde bulunduğunun görüldüğünü belirtti.
Türkiye'deki ölüm vakalarının artış hızının düştüğüne
işaret eden Koca, entübe hastaların artış oranın da giderek düştüğünü bildirdi.
Koca, diğer ülkelerle kıyaslanabilir bir durumun söz konusu olmadığını
vurguladı.
Koca, koronavirüs tedavisinde kullanılan ilacın vaka
görülmeden depolandığını, birçok ülkenin ilacı kullanmak için çaba içinde
olduğunu, Türkiye'de bu ilaçtan yaklaşık 1 milyon kutu bulunduğunu anlattı.
İlaca her hasta için erken dönemde başlandığını, bunun da
sonuçlarının görüldüğünü, birçok ülkenin halen entübe olan vakalarda ilacı
kullandığını ifade eden Koca, Bilim Kurulu'nun "son safhada değil, erken
dönemde ilacın verilmesi gerektiği, bu ilacın virüsün hücreye girişini
engellediği" tespitini dile getirdi.
Bu ilacın ücretsiz olarak vatandaşların kullanıma
sunulduğuna dikkati çeken Koca, bunun da dünyada örneğinin olmadığını belirtti.
Bakan Koca, "Dünyada sağlık altyapısı en güçlü olan
ülkelerdeniz, hatta nüfusa göre Avrupa ülkelerinden en az 2 kat solunum cihazı
olan bir ülkeyiz." ifadesini kullandı.
"Dünyada
örneği yok"
Şehir hastanelerinin bütün odalarının yoğun bakım yatağı
olarak kullanılabileceğini vurgulayan Koca, bunun da dünyada örneğini
olmadığını, dünyanın hiçbir ülkesinin böyle bir zenginliğin bulunmadığını
söyledi.
Koca, Türkiye'nin erken tanıyı koyan, erken dönemde
tedaviye başlayan, yoğun bakım kapasitesiyle yeterli altyapıya sahip nadir ülke
olduğunu, Türkiye'yle, fedakarlıktan kaçınmayan sağlık çalışanlarıyla gurur
duyulması gerektiğinin altına çizdi.
Maskenin kurtarıcı etkisinin olup olmadığının sorulması
üzerine Koca, "Maskeyi takarak güvende olduğumuzu hissedip dışarı
çıkmayalım. Maske, zorunlu dışarı çıkma durumu söz konusu ise olmalı. Esas
hedef, evde kendimizi izole etmek olmalı, sosyal mesafeye dikkat
edilmeli." dedi.
Vaka sayısının yoğun olduğu İstanbul'a sağlık personeli
kaydırılmasının söz konusu olup olmadığıyla ilgili soruya yönelik Koca, böyle
bir durum bulunmadığını bildirdi.
"Atatürk Havalimanı ve Sancaktepe hastaneleri
yap-işlet-devret modeliyle mi olacak?" sorusuna Koca, "Kendi
imkanlarımızla, kendimiz işletiyor olacağız." yanıtını verdi.
Koca, bir soru üzerine, tekrarlayan testlerin olduğu
durumların bulunduğunu, bugüne kadar yapılan toplam test sayısında tekrarın
yüzde 10'unu geçmediğini, büyük bir oranın söz konusu olmadığını kaydetti.
Bilim Kurulu üyelerinin sağlık durumlarına da değinen
Koca, "Sağlık sorunu olan herhangi bir Bilim Kurulu üyemiz yok. Testi
pozitif çıkan üyemizin de sağlık sorunu olmadığını söyleyebilirim."
bilgisini verdi.
"Parayla
maske satışı söz konusu olmayacak"
Maske satışının eczaneleri kapsayıp kapsamadığına ilişkin
soruyla ilgili Koca, şunları kaydetti:
"Eczanelerde maske satışı asla söz konusu olmayacak.
Bedava vermek istiyorlarsa verebilirler. Parayla maske satılmayacak.
Cumhurbaşkanımızın talimatı bu, market dahil olmak üzere parayla maske satışı
söz konusu olmayacak. Bedava veriyorlarsa sorun yok. Bu anlamda satış söz
konusu olursa bize müracaat edilebilir. Eczacılar Birliği de satışın
olmayacağıyla ilgili açıklama yaptı."
Vatandaşlara ücretsiz maske dağıtıldığını hatırlatan
Koca, sentetik olmayan pamuklu kumaştan maske yapılabileceğini, bunun yapımıyla
ilgili de bakanlığın internet sitesinden görüntü paylaşılacağını bildirdi.
Evde izole edilen hastaların dijital yöntemle nasıl takip
edileceğinin sorulması üzerine Koca, cep telefonlarına indirilecek aplikasyonla
iletişime geçileceği, 3 operatörün devrede olacağı, mesaj gönderen bir sistemin
söz konusu olduğunu söyledi. (AA)
YORUMLAR