Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Bakanlık Bilkent
Yerleşkesi'nde video konferans yöntemiyle gerçekleşen Koronavirüs Bilim Kurulu
toplantısının ardından açıklamalarda bulundu.
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Türkiye'de yeni tip
koronavirüs (Kovid-19) vaka sayısının bugün eklenen 4 bin 353 kişiyle 78 bin
546'ya ulaştığını, 1542 hastanın iyileştiğini, toplamda 8 bin 631 kişinin
hastalığı yendiğini bildirdi.
Bakan Koca, Bilkent Yerleşkesi'nde Bilim Kurulu
üyelerinin video konferansla katıldığı Koronavirüs Bilim Kurulu Toplantısı'nın
ardından basın toplantısı düzenledi.
"Yeni tip koronavirüsün 38 gündür Türkiye'de
olduğunu" ifade eden Koca, "Sizden isteğim şu; hazır bu mücadele
yoluna girmişken tedbirleri eskisinden çok daha sıkı tutun, virüsü sokaktan
alıp evinize taşımayın. Evinizde kalın, kendinizi koruyun, sevdiklerinizi
koruyun. Sosyal mesafe, izolasyon kuralına uyun." diye konuştu.
Sokağa çıkmayanların bu mücadelenin görünmeyen
kahramanları olduğunu dile getiren Koca, boş sokaklar, boş meydanların her gün
yeniden verilen bu savaşın kazanıldığı alanlar olduğunu söyledi.
Filyasyonun salgın hastalık tedavisinde öteden beri
bilinen bir yöntem olduğunu belirten Koca, salgın hastalıklarda ilk olarak
hastalığın yayılmasının önünü kesmenin amaçlandığını, yayılmanın önü
kesilmediği takdirde sadece tedaviyle sonuç alınamayacağını anlattı. Bakan
Koca, "Filyasyon çalışmalarını Türk kamuoyuna yeni duyurmuş olsak da
aslında ilk vakadan beri titizlikle yürüttüğümüz bir uygulama bu. Virüsün
ülkemize girişini geciktirdiğimiz süre içinde bunun hazırlıklarını
tamamladık." ifadesini kullandı.
İlk vakadan hastalığın bulaştığı kişileri gösteren bir
şema paylaştığını anımsatan Koca, "İşte bu şema her vakamız için tek tek
çalıştığımız filyasyon çalışmasının bir örneğiydi. Bugüne kadar filyasyon
yapılan temaslı kişi sayısı 322 bin 754 oldu. Filyasyon oranımız yüzde 97,5'a
ulaştı." bilgilerini verdi.
Saha ekipleri tarafından yapılan tüm işlemlerin
Bakanlığın bilgi sistemleriyle elektronik olarak takip edildiğini belirten
Koca, özellikte temaslılara ulaşma oranlarının ve sürelerinin yakından
izlendiğini bildirdi. Koca, "Bu sayede filyasyon başarımızı sayısal olarak
ölçebiliyor, merkezden açık olan noktaları tespit edip bu noktalarda alacağımız
fazladan tedbirlere karar verebiliyoruz." dedi.
Bakan Koca, ilçe sağlık müdürlükleri ve toplum sağlığı
merkezi hekimleri, diş hekimleri ve diğer sağlık personelinin bir yandan
enfekte vakalara ulaşıp onların tespitini kolaylaştırdığını, diğer yandan
gözetim altında tutarak hastanelerin üzerinde oluşabilecek yükü azalttıklarını
bildirdi.
"Erkenden
tedavinin etkisini somut olarak gördük"
Türkiye'nin bulaşıcı hastalık mücadelesinde geçmiş
tecrübelerinin göz ardı edilemeyeceğini, bunun gerçekleşmesinde güçlü bir
sağlık sisteminin, entegre yaygın birinci basamak sağlık örgütlenmesinin ve
gelişmiş bir sağlık bilgi sisteminin rolü olduğunu anlatan Koca, sözlerini
şöyle sürdürdü:
"Bunlara sahip olmamız bizim büyük şansımızdır.
Bugüne kadar sağlığa yapılan yatırımların ne kadar yerinde olduğunu toplum
olarak bir kez daha test etmiş olduk. Vakalara erken müdahale, mücadele
stratejimizin bir diğer önemli yönünü oluşturmaktadır. Daha önce Çin'den gelen
bilgilerin aksine kendi tedavi algoritmamızı oluşturarak vakalara erkenden ilaç
başladık. Sosyal güvenceye bakmaksızın tüm hastalarımıza ilacı ücretsiz olarak
ulaştırdık. Özellikle filyasyon sonrası aile hekimlerimizce takibi yapılan ve
belirti ortaya çıkınca erkenden hastaneye yönlendirilen hastalarda başlanan
tedavinin etkisini somut olarak gördük. 65 yaş üstü komorbid, yani alt hastalığı
olup kendisi başvurarak hastaneye yatan vakalarda yoğun bakım ihtiyacı yüzde
11'ken filyasyon sonrası takip altında olup erken tedaviye başlananlarda yoğun
bakım ihtiyacı yüzde 4 oldu. Aynı şekilde bu yaş grubu hastalarda entübasyon
ihtiyacı yüzde 5,71'den yüzde 2,43'e düştü."
Erken tedaviye başlamanın bir başka somut sonucunun da
hastalığın zatürreye dönüşme hızındaki değişme olduğunu belirten Koca,
"Diğer ülkelerden edindiğimiz bilgilerin aksine Bilim Kurulumuzun
görüşleri doğrultusunda tedavi algoritmamızı değiştirip erkenden ilaç
tedavisine başlamamız sonucunda hastalarımızda zatürreye dönüşme hızı büyük
oranda düşmüştür. Bu, doğal olarak yoğun bakım ve entübasyon sayılarımıza
yansımaktadır." diye konuştu.
Evde izolasyonun bazı somut sonuçlarını da paylaşan Koca,
65 yaş üstündekiler ve gençlerin sokağa çıkma kısıtlaması sonucunda ileri yaşta
pozitif vaka sayısında belirgin azalma görüldüğünü bildirdi. Koca, 65 yaş üstü
sokağa çıkma kısıtlamasından önce vakaların yüzde 35'ini 65 yaşından büyüklerin
oluşturduğunu, kısıtlamadan sonra bu oranın yüzde 18'e düştüğünü söyledi. 65
yaş üstü ve komorbid hastalığı olanların en büyük risk grubunu oluşturduğunu
anımsatan Koca, "Evde kalmaya mecbur bırakılmanın çok kolay olmadığını
biliyorum ama bunun sonucunu görüyor ve bu tedbirlerin ısrarla uygulanmasını
talep ediyoruz." ifadesini kullandı.
Hastanelerde sağlık personelinin aynı hızla ve aynı
gayretle görevlerine devam ettiğini dile getiren Koca, "Buna rağmen
hastanelerimiz üzerine gelen yükte bir yavaşlama olduğunu sahada da
görebilirsiniz. Bir yandan filyasyon ile yaygın tarama programları, diğer
yandan gittikçe artan test sayılarımız neticesinde, vaka sayımızda artış devam
etmektedir ancak bu artış hızının düşmekte olduğunu görüyoruz, önümüzdeki
günlerde plato oluşturması şaşırtıcı olmayacaktır. Günlük hastaneye yatan hasta
sayımızdaki düşüş de grafikte görülmektedir." diye konuştu.
"Bugün sonucu
çıkan 40 bin 270 testle birlikte toplam test sayımız 558 bin 413 oldu"
Vaka tablosunu da paylaşan Koca, "Bu saat itibarıyla
bugün sonucu çıkan 40 bin 270 testle birlikte toplam test sayımız 558 bin 413
oldu. Bugün eklenen 4 bin 353 yeni vaka ile toplam vaka sayımız 78 bin 546'ya
ulaştı. 1542 hastamız iyileşti. Toplamda Kovid-19 hastalığını yenen 8 bin 631
vatandaşımız oldu. Artan test sayımıza rağmen artış hızımız azalıyor. Yoğun
bakım ve entübe hasta sayımız azalıyor. İyileşip taburcu olan hasta sayımız
hızla artıyor." dedi.
Türkiye'nin diğer ülkelerden farklı olduğuna dikkati
çeken Koca, şunları kaydetti: "Hastanelerimizin çok yoğun olduğunu düşünüp
belirtilerinizi göz ardı etmeyin, başvurun. Size hizmet verecek güce, şartlara
sahibiz. Tedavi için geç kalmayın. Geç kalmanız akciğer iltihabına yol
açabilir, yoğun bakım ve entübasyon desteğini zorunlu kılabilir. Halen yoğun
bakımda olan hastalarımızın şikayeti olduğu halde geç başvurmuş kişiler
olduğunu unutmayın. Biz bir İspanya, bir Amerika değiliz. Hastalığa erken
müdahale etme imkanlarımız, klinik şikayeti olan hastamızla ilgilenme gücümüz
var. Teşhis konan biri ile temasınız olmuşsa hiç vakit kaybetmeyin.
Tarihte toplumları tehdit eden hastalıklar ve kargaşa
zamanlarından kalma evrensel bilgelik dolu bir öğüt vardır, bu öğüt, bugünlerde
bilim insanlarımızın sizden talep ettiği şeyin aynısını söyler. Bu öğüt der ki
'Kaygı, kargaşa yatışana kadar evinize çekilin, hayat durulana kadar evinizde
kalın, sükunetinizi koruyun'. Bu öğüdü şöyle de özetlemek mümkündür; evinize
çekilin, kendi dünyanıza çekilin, eviniz düşündüğünüzden daha büyüktür. Bilimin
sizlerden istediği irfanın telkin ettiği şeydir. Tedbirlere uyması biraz zor
gelebilir ama ödülü büyük olacaktır. Bu ödülleri bugün uyduğumuz tedbirlerle
kazanacağız. Ödül sağlık, ödül sevdiklerimizi hayatta tutmak."
Denizli, Eskişehir ve Erzincan'daki durumu da harita
üzerinden paylaşan Koca, bu şehirlerin seçiminde herhangi bir risk unsuru,
öncelik farkı olmadığını, ülkenin çeşitli bölgelerinin fotoğraflarını yansıtma
amaçlı olduğunu dile getirdi.
Sağlıkta şiddetin önlenmesine yönelik teklifin TBMM'de
grubu bulunan tüm partilerin mutabakatı ile gündeme alınıp yasalaştığını
belirten Koca, sağlık çalışanlarını şiddetten korumaya yönelik bugüne dek en
kapsamlı yasanın çıkmasında katkısı olan tüm vekillere sağlık çalışanları adına
teşekkür etti.
Son 24 saatte 126
kişi hayatını kaybetti
Öte yandan Bakan Koca, Twitter hesabından Türkiye'deki
günlük koronavirüs tablosunu paylaştı. Buna göre, son 24 saatte Kovid-19
nedeniyle hayatını kaybedenlerin sayısı 126, toplam vefat sayısı 1769 oldu.
Koca, paylaşımında "İyileşen hasta sayımız yakında
10 binin üzerine çıkacak. Yatan hasta sayısı ile taburcu edilen hasta sayısı
arasında denge oluşmuş durumda. Vaka sayısı artış hızı beklediğimiz şekilde
azalıyor. İki gücümüz var: Tedbir, tedavi. Gücümüzü kullanalım." ifadesini
kullandı.
"Şu anki tablomuz, hasta artış hızımızın düştüğü,
ölüm artış hızımızın durağan bir döneme girdiği"
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, "Şu anki tablomuz,
hasta artış hızımızın düştüğü, ölüm artış hızımızın durağan bir döneme girdiği.
Sağlık kuruluşlarımızın yatak doluluk, yoğun bakım doluluk ve entübe yani
ventilatörlerimizin doluluk oranı stabilleşti. Bu tablo bizim için
sevindirici." dedi.
Bilim Kurulunun gelecek haftalar için de sokağa çıkma
kısıtlamasına ilişkin bir tavsiyesi olup olmadığı sorusu üzerine Bakan Koca,
şunları söyledi: "Bilim Kurulunda, geçen de bahsetmiştim, özellikle
salgınla mücadelede temas, mesafe ve izolasyonun son derece önemli olduğunu hep
konuşuyoruz. Geçen hafta sonu başlayan bu hafta sonu da karar verilen sokağa
çıkma yasağının bu amaca hizmet ettiğini rahat söyleyebiliriz. Bu doğrultuda
daha sonraki haftalarla ilgili bugünkü Bilim Kurulunda gündeme gelmedi.
Zannediyorum haftaya bu konu gündeme gelebilir. Ama Bilim Kurulunun bir tavsiye
kurulu olduğunu unutmayalım. Yani Bilim Kurulu bir karar mercisi değil. Bilim
Kurulu bu anlamda salgınla mücadelede tavsiye kararları alan bir kurum."
Koca, gelecek hafta sonu sokağa çıkma kısıtlamasının 23
Nisan'la birleştirileceği iddiasının sorulması üzerine Koca, "23 Nisan'la
ilgili de bu anlamda gündeme gelmedi. Zannediyorum yeni haftaya gündem
olabilir." ifadelerini kullandı.
Bakan Koca, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) tanısının
nasıl konulduğuna ilişkin olarak da şu bilgileri paylaştı: "Şimdi konuyu
daha net açıklayayım. Biz başından itibaren süreci Bilim Kurulumuzun öneri ve
yaklaşımlarıyla sağlık boyutunu götürmeye çalıştık. Yani hem testlerin kimlere
yapılması gerektiği, hangi hastanın şüpheli görüleceği, hangi hastanın Kovidli
olduğu, hangi hastanın nasıl bir tedavi ile tedavi edilmesi gerektiğini,
günbegün bu algoritmanın değiştiğini bilmiş olalım."
Koca, tedavi şeklini dinamik bir şekilde sürekli
güncellendiklerini, dünyadan bu anlamda çok farklı olunduğunu vurgulayarak
"Bütün Türkiye'de hekim arkadaşlarımızın kamu-özel ve üniversite
hastaneleri dahil olmak üzere herkesin bir hastaya ne zaman test yapılması ve
hangi tedavinin başlanması, ne zaman yoğun bakıma, ne zaman entübe edilmesi
gerektiği konuları detaylı bir şekilde standardize edildi." diye konuştu.
Bakan Koca, Bilim Kurulu tarafından belirlenen rehbere
göre, Şırnak'taki, Tekirdağ'daki ve Kars'taki bir hekimin ve aynı zamanda özel,
kamu ve üniversitedeki tüm sağlık personelinin hastaya olan yaklaşımının aynı
olduğunu aktardı. Bu standardın önemine dikkati çeken Bakan Koca, sözlerini
şöyle sürdürdü: "Biz yeni bir tedaviye başladığımızda bütün Türkiye'de
başlamış oluyoruz. Burada özellikle şöyle bir algoritma var. Eğer semptomu
varsa biz bu hastayı şüpheli görüyoruz. Tomografisinde bulgu olması durumu
zorunlu değil. Temaslı ve semptomu varsa bizim için o da şüpheli. Hasta biriyle
teması olan ve semptomu olan veya sadece semptomu olan birisine zaten test
yapılması gerektiği rehberde yazılıyor. İlla tomografi pozitif olunca test
yapılır diye bir kural yok."
"Dünya Sağlık
Örgütünün tanımlaması var"
Koca, şüpheli görülen vakaların Kovid-19 tanısı alması
için Dünya Sağlık Örgütünün tanımlaması olduğunu hatırlatarak "Bu
tanımlamada eğer PCR testi yapılabilen bir ülke ise PCR testi pozitif olan,
hatta iki kez pozitif olan, iki kez negatif olan gerektiğinde şüpheli vaka
olduğu pozitif olan vakanın bildirilmesi gerektiğini açık söylüyor. Dolayısıyla
şüpheli olan vaka tanımı belli. Doğrulanmış olan vakanın tanımı da belli. Ama
biz şüpheli olan vakaya da tedavi algoritmamızda Kovid tedavisi
uyguluyoruz." diye konuştu.
Erken semptomu olan hastalara erken dönemde
hidroksiklorokin tedavisine başlandığını belirten Koca, "Eğer bir
mevsimsel gripten ayrılamama durumu söz konusu ise o durumda onunla ilgili
antiviral ilacını da başlıyoruz. Bu da rehberde yazıyor. Dolayısıyla biz vakayı
yani vatandaşı bu anlamda tedaviden mahrum etmiyoruz." ifadesini kullandı.
Koca şunları vurguladı: "O nedenle diyoruz ki
temasta olan veya semptomu olan vatandaşımız erkenden tedavi başlamak için
mutlaka sağlık kuruluşlarımıza maskesini takarak, kendisini özellikle bulunduğu
ortamda ise izole ederek bu tedaviyi erkenden alma çabası içinde olmalı
diyoruz. Çünkü erken dönemde tedavi başlamanın demin ifade ettiğim gibi
zatürreye dönüşümü azalttığını devamında da yoğun bakıma geçişi azalttığını
biliyoruz. Şu an yoğun bakımda entübe edilen vakaların çoğu bize, sağlık
kuruluşlarımıza geç müracaat eden hastalarımız. Bunun için illa test sonucunu
beklemiyoruz. Rehberde bu hastalara da şüpheli görünerek tedavinin başlanması
gerektiği zaten açık yazılıyor."
"Vaka artış
hızı plato çizecek"
Bakan Koca, vaka artış hızının gelecek haftalarda plato
çizeceği sözlerinin hatırlatılması üzerine şu değerlendirmeyi yaptı:
"Önümüzdeki günlerde de olursa şaşırmayalım demiştim. Ben özellikle altını
bir kez daha çizdim şu anki tablomuz hasta artış hızımızın düştüğü, ölüm artış
hızımızın durağan bir döneme girdiği. Sağlık kuruluşlarımızın yatak doluluk,
yoğun bakım doluluk ve entübe yani ventilatörlerimizin doluluk oranı şu dönemde
stabilleşti. Bu tablo bizim için sevindirici."
Türkiye'nin koronavirüsle mücadelede dünyadan farklı
uygulamalara imza attığını anımsatan Bakan Koca, şöyle konuştu: "Sadece
ilaç uygulaması değil. Yani hem ilaç uygulaması hem devamında yani hasta erken
dönemde semptomu olduğunda erken dönemde başladığımız dünyadan farklı olarak
herkese uyguladığımız, ücret almadığımız bir ilaçtan bahsediyorum. O ilacı
erken başlıyoruz. Erken başlandığında pnömoniye dönüşümün azaldığını çok net
görüyoruz. Devamında Çin'in daha çok entübe hastalar için kullandığı ama bizim
antiviral ajan olarak solunum probleminin başladığı dönemde kullandığınız
favipiravir ilacımız var. Onu kullanıyoruz, artı o dönemde yine kullandığımız
bir başka makrolid dediğimiz ilaç grubundan bir ilacımız var. Devamında yine
yoğun bakım şartlarında yüksek akımlı oksijeni son derece önemsiyoruz. Bundan
çok fayda görüyoruz. Dünya halen bu hastaları erken cihaza bağlama yaklaşımını
sergiliyor."
Türkiye mücadele
yöntemini dünyaya anlatacak
Bakan Koca, Bilim Kurulunda Türkiye'nin hastalıkta
mücadele yöntemine ilişkin dünyaya hızlı bir şekilde yayın yapılması konusunu
da görüştüklerini kaydederek "Yani bu farklılığımızı biz dünya bilim
insanına hızla yayın yaparak göstermek istiyoruz, bunu da yapacağımıza
inanıyorum." dedi.
Ercüment Ovalı
açıklaması
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, yeni tip koronavirüs
(Kovid-19) tedavisine yönelik çalışmalar yürüten Prof. Dr. Ercüment Ovalı'nın
sosyal medyadan yaptığı açıklamalara ilişkin, sözü edilen ilacın, uluslararası
bir firmanın patentli ilacı olduğunu belirterek, "Dünyada araştırmanın
nasıl yapılacağı bellidir, sosyal medya üzerinden insanların umuduyla
oynanamaz." dedi.
Bir basın mensubunun "Test sonucu gelmeden yaşamını
yitirenler daha sonra Kovid-19'dan ölenler arasına ekleniyor mu?" sorusu
üzerine Koca, testi sonradan pozitif çıkanların da vefat eden sayısına
eklendiğini söyledi.
"Dünya Sağlık Örgütünün (DSÖ) ölüm oranlarında iki
ayrı kod, Türkiye'nin ise tek kod kullandığına, rakamların eksik
iletildiğine" ilişkin iddianın hatırlatılması üzerine Koca, "DSÖ'nün
Türkiye ile ilgili hiçbir sorunu yok. Sorun olduğunu söyleyenler, DSÖ Avrupa Bölge
Direktörü ve Türkiye Ofisi Direktörünün açıklamalarına baksın. Üstelik bizim
hem vaka hem mortalite yani ölüm rakamlarımızı ne kadar şeffaf yaptığımızı
belirten açıklamaları da oldu." ifadelerini kullandı.
DSÖ'nün verdiği ilk kodun PCR testi, yani moleküler taramanın
yapılmadığı ülkelere yönelik olduğunu belirten Bakan Koca, şöyle devam etti:
"Bu, şüpheli dediğimiz bir kod. Bunun dışında doğrulanmamış olan, PCR
testinin yapıldığı ülkeler için de ikinci bir kod veriyor. Türkiye için
verilmesi gereken kod, doğrulanmış vaka tanımı şeklinde. Bu anlamda hiçbir
sorun yok. Dünya Sağlık Örgütü de yaptığımız çalışmaları, bildirimleri,
takdirle anıyor.
Biz ülkemize, sağlık çalışanlarımıza, hekimlerimize
sağlık ordumuza güvenelim. Gerçekten ölüm sayılarımızdaki düşüş, sağlık
çalışanlarımızın tedavideki farklı yaklaşımı, yoğun bakımdaki pratik
uygulamalarımız, sağlık çalışanlarımızın bu noktada farklılığı olduğuna
inanalım. Bunu yayınlarla da dünyaya biz göstermek istiyoruz."
"Sosyal
medyadan umutlar tüketilemez"
Koca, koronavirüs tedavisinde kullanılmak üzere ilaç ve
aşı çalışmaları yürüten Prof. Dr. Ercüment Ovalı'nın sosyal medya hesabından
yaptığı açıklamaların hatırlatılması üzerine, "Sözü edilen ilaç,
uluslararası bir ilaç firmasının patentli ilacı. Türkiye'de ruhsatlı bir ilaç.
Kistik fibrozlu hastalara yani akciğer sorunu, akciğerde tıkaç olan hastalara
uygulanan ve bundan fayda görülen bir ilaç. Burada Kovid-19 ile ilgili bu
ilacın faydalı olduğuna dair laboratuvar ve klinik çalışmaların da başladığını
biliyoruz." dedi.
Türkiye'de hem aşı hem de Kovid-19'a özel tedaviyle
ilgili bu anlamda çalışma yapan üniversite ve kurumlara çağrıda bulunduklarını
hatırlatan Bakan Koca, şu değerledirmelerde bulundu:
"Bununla ilgili merkeze de 23 Mart'ta aşı ve
tedaviyle ilgili herhangi bir çalışmanız varsa bunu projelendirip bize başvurun
dedik. Oradan bize gelmedi. Böyle bir çalışmamız olabilir, onunla ilgili
çalışmanızı bize bildirin dedik. Dünyada araştırmanın nasıl yapılacağı
bellidir. Sosyal medya üzerinden insanların umuduyla oynanamaz. Bu topraklara,
insanlığa faydalı çalışma yapan herkes bizim için kıymetlidir. Yayın, araştırma
ve çalışmanın nasıl yapıldığı da çok iyi bilinir. Klinik araştırma için 23
Mart'ta bizim bu çağrımıza cevap verilebilirdi. Klinik araştırma yapılır, devamında
ne yapılması gerekiyorsa da yapılmış olurdu. İlaç ve aşı işi hem milli hem de
stratejik bir iştir. Sosyal medya üzerinden yapılmaz. Uluslararası bir firmanın
ilacı, böyle umutlar tüketilerek ifade edilemez."
"1 hafta 10
gün içinde pik noktasına erişebiliriz"
Koca, "Tedbirlerin devam etmesi halinde hayat ne
zaman normale döner?" şeklindeki soru üzerine ise tedbirlerin asla
bırakılmaması gerektiğini söyledi.
İlk günden itibaren süreci, Bilim Kurulunun da
yaklaşımıyla, şeffaf bir şekilde aktarmaya gayret gösterdiklerini belirten
Koca, şunları kaydetti: "Şu an rakamlarını hepimiz biliyoruz. Bu
rakamlarla geldiğimiz durumu da hepimiz net biliyoruz. Şunu söylüyoruz,
önümüzdeki 1 hafta 10 gün içerisinde bir pik noktasına erişebileceğimizi
görüyoruz. Devamında ortalama dünya örneklerinden Çin, Güney Kore ve benzeri
ülkelerden edindiğimiz tecrübeyle iki haftalık bir plato döneminin olacağını
biliyoruz. Devamında düşeceğini biliyoruz.
Bunlar bizi asla rahatlatmamalı, tedbiri elden
bırakmamalıyız. Yeni bir dalgaya asla izin vermemeliyiz. Bu mücadelede çok
önemli üç unsur var. Vakayı tespit edip filyasyon dediğimiz taramayı yapabilir
olmak. Yani noktasal bir yaklaşım içinde hızla tespiti yapmak. Tedavide çok
güçlü olabilir olmak. Her ikisinde hiçbir sorunumuz yok hatta çok ilerideyiz.
Temas, mesafe ve izolasyonu hiç elden bırakmadan devam edebilir olmak. Bu
sağlanırsa yeni bir dalganın oluşumu önlenebilir, erken dönemde hayat normale
döner diye düşünüyoruz. Vatandaşımızdan bu konuda biraz daha sabır ve bize destek
olmasını bekliyoruz."
Sağlık Bakanlığı:
Koronavirüs nedeniyle bugün 126 kişi hayatını kaybetti
Sağlık Bakanlığı, koronavirüs nedeniyle bugün 126 kişinin
hayatını kaybettiğini, toplam yaşamını yitiren kişi sayısının 1769 olduğunu
bildirdi. (AA)
YORUMLAR