Kahramanmaraş Sağlık-Sen Başkanı Demirci 1 Mayıs Emek ve
Dayanışma Günü dolayısıyla basın açıklaması yaptı. Demirci açıklamasın da; “Daha
önceki yıllarda yaptığımız gibi demokrasilerin vazgeçilmezi ‘örgütlü toplum’, ‘örgütlü
sendika’ diyerek, binlerce üyemizle meydanları doldurup sorunlarımızı
haykırarak dayanışmamızı pekiştirmek isterdik.
Ne yazık ki Covit19 salgını bireysel yaşamı evlerle sınırlandırıp, toplumsal
yaşamı durma noktasına getirdiğinden, bu arzumuz mümkün görünmemektedir. Buna
karşın bir milyon yüz bin sağlık çalışanı, salgınla kora kor mücadele edip daha
fazla can kurtarmak, şifa dağıtmak amacıyla gecelerini gündüzlerine
katmaktadırlar. Üstelik tüm bunları kendi canları pahasına yapmaktadırlar.
Ailelerini, yakınlarını, yuvalarını haftalarca görmedikleri veyahut uzaktan
bakıştıkları bile oluyor. Buna karşın binlerce sağlık çalışanına virüs bulaştı
ve ne yazık ki aralarında kaybettiklerimiz oldu. Vefat edenlere Allah’tan
rahmet dilerken, hasta olanların bir an önce şifa bulmasını temenni ediyoruz.
Milletimizin tamamının ittifak ettiği gibi, sağlık çalışanlarımız bu süreçte
adeta destan yazıyor. Göstermiş oldukları fedakarlıkların tarifi mümkün
değildir. Bu zorlu süreci, sağlık çalışanlarımızın özverili çalışmalarıyla
elbette atlatacağız. Milletimizin beklentisinin ve inancının bu yönde olduğunun
bilincindeyiz. Bunun yanısıra toplumumuzun genelinde sağlık çalışanları lehine
oluşan pozitif atmosferin de farkındayız. Temennimiz oluşan bu atmosferde,
sağlık çalışanlarının yaşamış oldukları kronik sorunların da bir an önce çözüme
kavuşmasıdır.
Nitekim süreç içeresinde bunun örneklerini gördük. Sağlık çalışanlarına şiddet
gösterenlerin cezalarında artışa gidilmesi, bunun güzel bir örneğidir. Sıra
şimdi bu yasanın tam manasıyla uygulanmasına gelmiştir. Şifa dağıtılan sağlık
kuruluşlarının şiddetle anılması kadar kötü bir şey olamaz.
Sağlık çalışanlarının en önemli bir diğer kronik sorunu da döner sermaye
adaletsizliğidir. Yapılan son düzenleme sorunu ortadan kaldırmak yerine, ne
yazık ki daha da derinleştirmiştir. Bu sorunun sağlık çalışanları üzerindeki
olumsuz etkisi, koronavirüsle mücadele sürecinde de etkisinden,
adaletsizliğinden hız kesmedi. Sağlık çalışanları için refah, adalet,
hakkaniyet ve huzur dağıtması gereken döner sermaye sistemi, mevcut haliyle tam
tersini yapıyor, çalışma barışını bozuyor. Adaletsizlik üzerine kurulu bu
sistemden bir an önce dönülmelidir.
Sağlık sistemindeki sözleşmeli istihdam türü ise çalışma barışını ve huzurunu
bozan bir başka önemli sorundur. Bu istihdam türünün ne kadar hakkaniyetsiz
olduğu salgınla mücadele sürecinde bir defa daha görüldü. Bu şekilde istihdam
edilen sağlık çalışanlarının hiçbiri, salgınla mücadele ederken, bir an olsun
sözleşmesine bakma gereği duymadı, üzerine hangi görev düştüyse, canla başla
çalıştı. Aynı durum, hizmetli kadrosunda çalışan arkadaşlarımız için de
geçerlidir. Tüm bu arkadaşlarımız, hak ettikleri, kendilerini güvencede
görecekleri kadroya geçirilmelidirler.
Sağlık hizmetleri keyfilik üzerine yürütülecek bir alan olmadığından icap
nöbeti ücretleri mutlaka eksiksiz olarak ödenmelidir. Bazı idareciler,
ücretlerini ödemeden sağlık çalışanlarına zorla icap nöbeti tutturuyor.
Hizmetlerin kesintiye uğramaması noktasında sağlık çalışanları icap nöbeti
tutmaktan kaçınmıyorlar ancak bunun mevzuatta öngörülen karşılığının da idarece
esirgenmemesi gerekiyor. Kaldı ki bu nöbetlerin karşılığını bazı sağlık
çalışanları alırken, bazıları alamıyor. Bu keyfiliğe son verilmelidir.
Salgınla mücadele ederken hayatlarını kaybeden sağlık çalışanlarının şehit
sayılması ise yaşadığımız zamanın ve yürütülen mücadelenin ruhuna uygun bir
adım olacaktır. Çünkü sağlık çalışanları, görünmeyen düşmana karşı verilen
amansız mücadelenin en ön saftaki yeri doldurulamaz neferleridir. Bu mücadele
üzerinden yüzyıllar geçse de unutulmayacak bir mücadeledir. Hayatlarını
kaybeden sağlık çalışanlarının şehit sayılması, bu mücadelenin yaşanılan
zamanın ötesine taşan anlamları olduğunu her daim hatırlatacaktır.
Milletimizin ve ülkemizin güvencesi vefakar sağlık çalışanlarının sorun ve
beklentileri elbette bunlarla sınırlı değildir. Öncelik ve önem arzeden saymış
olduğumuz hususların karşılanıp çözüme kavuşturulması, sağlık çalışanlarımızın
yüzünü güldürürken, üzerlerindeki yükün hafiflemesine yol açacaktır.
Sağlık-Sen olarak, sağlık çalışanlarımızın yüzü ne kadar çok gülerse,
üzerlerindeki yük ne kadar hafiflerse, ülkemizin ve milletimizin yüzünün çok
daha fazla güleceği inancındayız.
Bu vesileyle, çalışan, üreten, alın teri akıtan herkesin 1 Mayıs Emek ve
Dayanışma Günü’nü kutluyor, birliğimizin, beraberliğimizin, kardeşliğimizin
daim olmasını diliyoruz.”
YORUMLAR