Yapılan açıklamada, Fedakâr sağlık çalışanları, Ağustos
ayında da şiddet görmeye devam etti ve ne yazık ki rakamlar bir önceki ayın
üzerine çıktı.
Yapılan tüm uyarılara, caydırıcı tüm cezai müeyyidelere
rağmen şiddetin hala sağlık çalışanlarıyla anılıyor olması, her açıdan ciddi
sorunlara yol açmaktadır.
Bu sorunlarında başında, şiddet kurbanı sağlık çalışanları gelmektedir ki zaman
zaman canlarından dahi olmaktadırlar.
Maruz kaldıkları şiddet nedeniyle yaralananlar, psikolojik tedavi görenler,
travma geçirenleri de unutmamak gerekir.
Elbette tüm bu sorunların yanında sağlık hizmetlerinde de ciddi aksamalar
yaşanmakta ve olan en nihayetinde yine insana yani hastalara olmaktadır.
Sağlık çalışanlarını ve sağlık sistemini tehdit eden bu sorun karşısında
herkesin ve her kurumun elbirliği ile mücadele etmesi gerekmektedir.
Kaldı ki sağlık çalışanlarının en ön safta savaştığı salgın günlerinden
geçtiğimizi hiç kimse unutmamalıdır.
İşin tuhafı tam da bu süreçte, sağlık çalışanlarına şiddet uygulayanların
önemli bir bölümünün, koronavirüs şüphelisi hastalar ve yakınları olmasıdır.
Sağlık çalışanları bu durumu hak etmiyor; verilen emeğin, gösterilen
fedakârlığın, yürütülen üstün çabanın karşılığı şiddet olmamalıdır.
Bu nedenle, adli süreçlerde şiddet uygulayanlara ödüllendirir gibi sözde
cezalar verilmemelidir.
Şurası açık ki sağlıkta şiddeti; hafife alarak, üstünü örterek, görmezden
gelerek, üretilen bahanelere meşruiyet sağlayarak önlemek mümkün değildir.
Madem sorun, bir milyonu aşkın sağlık çalışanını ve sağlık sistemini hedef
alıyor, o halde verilecek mücadele de bu büyüklükte ve bu hassasiyetle
yürütülmelidir.
Ağustos ayında, şiddet uyguladığı öne sürülen 39 saldırgandan 21’i, ifadeleri
alındıktan sonra serbest bırakılmıştır ki bu durum, mücadelenin yeterince
hassasiyetle yürütülmediğini net bir şekilde ortaya koymaktadır.
Sağlık-Sen olarak “Sağlıkta Şiddet Raporu”nu her ay bu mücadelenin
zorunluluğunu ve aciliyetini ortaya koymak amacıyla paylaşıyoruz.
Kamuoyuna yansıyan olayları temel alarak hazırlamış olduğumuz “Ağustos Ayı
Sağlıkta Şiddet Raporu”, meseleyi tüm çıplaklığıyla gözler önüne sermektedir.
Ağustos ayı boyunca, sağlık birimlerinde 22 şiddet olayının yaşandığını
görüyoruz. Yaşanan olaylarda 39 saldırgan yer alırken, 41 sağlık çalışanı
şiddet mağduru oldu.
22 olayın 10’u fiili, 6’sı hem sözlü hem fiili, 4’ü sözlü, 2’si ise taciz
şeklinde gerçekleşti.
Olaylarda hasta yakınlarının ön planda olduğu görülmektedir. 39 saldırgandan
24’ü hasta yakını iken, 12’si hasta, 3’ünü de yöneticiler oluşturuyor.
Saldırganlara karşı uygulanan adli işlemlere baktığımızda ise 21 saldırganın
ifadeleri alındıktan sonra serbest bırakıldıklarını görüyoruz. Buna karşın 15
saldırgan ise tutuklanmıştır. Mobing uyguladığı öne sürülen 3 şahıs hakkında da
hiçbir işlem yapılmamıştır.
Vakaların görüldüğü yerlere baktığımızda şiddetin mekân ayırt etmediğini
görüyoruz. 11 vaka hastanede, 5 vaka sahada, 4 vaka aile sağlığı merkezlerinde,
2 olay ise eczanede vuku bulmuştur.
Olaylarda adres ayırt etmeyen şiddetin kimlik ayrımı yapmadığını da görüyoruz;
13 güvenlik görevlisi, 11 doktor, 5 hemşire, 3 112 çalışanı, 4 eczacı, 5 de
farklı branşlarda görev yapan sağlık çalışanı şiddetin kurbanı olmuştur.
(*) Rapor, kamuoyuna yansıyan verilerden derlenmiştir.
YORUMLAR