Hem yerel yönetimlerin hem de merkezi yönetimin tek işi
gücü millete bütün gücüyle hizmet etmek olacak. 2019 Mart seçimlerinin bütün
şehirlerimiz için ve özellikle Eskişehir için hayırlı, uğurlu, bereketli
olmasını temenni ediyorum." diye konuştu.
Türkiye'nin bazı sorunlarla mücadele ettiği bir dönemde olduğunu anlatan Kurtulmuş, şunları kaydetti: "Bunlardan birisi uzunca bir süredir Türkiye'nin üzerinde sürdürülmeye çalışılan ve özellikle son zamanda kur operasyonları üzerinden Türkiye ekonomisini köşeye sıkıştırmaya çalışan ataklardır, saldırılardır. Çok şükür Türkiye, ekonomi yönetimi, kurum ve kuruluşlarımız, eş zamanlı olarak aldıkları tedbirlerle bu saldırıları bir şekilde göğüslemiş ve şimdi dengeleme sürecine girmiştir. Ayrıca enflasyonla mücadelede de alınan bazı tedbirlerle de ümit ediyorum ki en kısa süre içinde bu kur operasyonlarının tamamen geri bırakılması mümkün olacaktır."
"Türkiye de
bu süreçte tezgahını dağıttırmayacak"
Numan Kurtulmuş, "Dünyanın çeşitli zamanlarında
ekonomide yaşanan özellikle 1997 ve sonrasında Uzak Doğu Asya'da ortaya çıkan
ekonomik tablo, 2009'da Avrupa kıtasındaki finans krizi... Bütün bu ekonomik
türbülansta tezgahını dağıttırmayan ülkeler başarılı çıktı. Bunlar Malezya ve
Japonya, Avrupa'da da Almanya. Türkiye de bu süreçte tezgahını
dağıttırmayacak." değerlendirmesinde bulundu.
Fabrikaların kapanmayacağını, halen Türkiye ekonomisinin
yüzde 65'ini oluşturan KOBİ'lerin üretimlerini sürdürmelerinin de temin
edileceğini aktaran Kurtulmuş, şunları söyledi: "Türkiye belki 7,4 gibi
büyük bir kalkınma, büyüme hızına önümüzdeki yıl ve bu yıl erişmeyecek ama
Türkiye mutedil bir gelişmeyi sürdürecek. Bunun altını çizmek isterim. Bu kadar
büyük saldırılara rağmen, bir anda Türk parasının değerinin neredeyse yüzde 40
civarında azalmış olmasına rağmen yani dolaylı olarak bu şu demek; vatandaşın
cebindeki para bir şekilde azalmış olmasına rağmen Türkiye inşallah kendi
ekonomisinin üretim tarafını tahkim ederek, güçlendirerek bu süreçten başarıyla
çıkacaktır. Eskişehir'den, özellikle havacılık ve raylı sistemler gibi
Türkiye'nin önemli sanayi kollarında lider şehirlerimizden birisi olan
Eskişehir'den bunu ifade etmek istiyorum. İnşallah diğer sektörlerde de bu
gücümüzü korumaya gayret edeceğiz."
"PYD/YPG ile
mücadele sulandırılmıştır "
Numan Kurtulmuş, Türkiye'nin karşı karşıya kaldığı
saldırının sadece ekonomi alanındaki saldırı olmadığına dikkat çekerek, şu
ifadeleri kullandı: "Türkiye uzun zamandır terör örgütleriyle karşı
karşıya kalmış bir ülkedir. Türkiye'nin terörle mücadeledeki kararlılığı damga
vurmuştur. Bu terör örgütleri sadece kendilerinden ibaret değildir bunu çok iyi
biliyoruz. Terör örgütleri maalesef özellikle Suriye'deki vekalet savaşlarının
sonucu olarak, yani adı üstünde maşalarla yapılan savaşlar, vekil olarak planör
örgütleri kullanılmakta. Asiller arkada maşayı tutan ellerdir. Türkiye bir anda
karşısında bulduğu DEAŞ, PYD, YPG gibi silah bakımından fevkalade güçlü bir
şekilde donatılmış, militan sayısı bakımından da 10 binlerle ifade edilebilecek
rakamlara ulaştırılmış terör örgütleriyle mücadele ediyor.
Aynı zamanda sınırın ötesindeki mevzilerin her birisinde
bu mücadeleyi vermeye başladıkça çok şükür büyük bir başarı elde etmeye
başladık. Her yerde terör örgütlerine karşı, Afrin, Zeytin Dalı operasyonu ve
Fırat Kalkanı operasyonlarıyla Türkiye kendi sınır güvenliğini, kendi milli
güvenliğini teminat altına almış oldu. Şimdi önümüzde Mümbiç de bir süreçle
karşı karşıyayız. Ne yazık ki ABD'nin başta yapılan pazarlıklarda verilen
sözleri bir şekilde yerine gelmemiş. PYD ve YPG ile mücadele tabiri caizse
zamana yayılarak tehir edilmiş ya da sulandırılmıştır.
Ayrıca bu tehir edilme ya da zamana yayma gerçekleşirken,
diğer taraftan da terör örgütüne binlerce tır ağır silah verilmiştir. Şimdi son
olarak da PYD/YPG'nin Mümbiç'de çukurlar kazdığı, bu çukurlar içinde kalıcı bir
savaşa hazırlandıkları şeklindeki bilgiler dünya kamuoyu ile de
paylaşılmaktadır. Türkiye bu konuda kararlıdır. Yani Fırat Kalkanı ve Zeytin
Dalı operasyonlarında nasıl o arazilerin terör örgütünden temizlenmesi için hiç
tereddüt etmediyse, Mümbiç'te de Kuzey Irak'ta veya Suriye'nin kuzeyinde
herhangi bir yerde bu terör örgütlerine karşı mücadele etmekte tereddüt
etmeyecektir."
Türkiye'nin mücadelesini kararlılıkla sürdürdüğünü dile
getiren Kurtulmuş, "İnşallah sıcak bir temasa gerek kalmadan Türkiye saha
da bu sonucun halledilmesini ABD'li yetkililerle görüşülüyor. Bizim zorluğumuz
şurada; İdlib'de Ruslarla müzakerede işi götürmeye çalışırken, Mümbiç'te de
ABD'lilerle müzakere süreciyle sonuç elde etmeye gayret ediyoruz. Suriye'deki
gelişmeler ne Rusya ne de ABD için en ufak bir ulusal tehdit söz konusu. Ama
hem Mümbiç tarafından hem şu an temizlediğimiz Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı
alanından Türkiye'ye karşı çok sayıda tehditler oluşmuştur. Yine
Cumhurbaşkanımızın defaatle söylediği gibi 'sahada olmayanın masada hükmü
olmaz'. Türkiye bu anlamda kendisine yönelik tehditleri bertaraf ederek, Suriye
ve bölgemizde daha güzel, demokrat, kalıcı bir barış ortamının oluşması için
mücadele edecektir." şeklinde konuştu.
"İsrail
inanılmaz bir baskı ve zulüm dönemine geçti"
İsrail'in Filistin halkına karşı işlediği suçlara da
değinen Kurtulmuş, "Maalesef İsrail, Filistin halkına yönelik yeni bir
şiddet evresinde. Bütün rasyonelitesini kaybetmiş, hiçbir vicdani ve insani
kaygısı olmayan, tabiri caizse çıldırmış bir tonda sivil meclisleri kullanmak suretiyle
Filistin halkına karşı inanılmaz bir baskı ve zulüm dönemine geçtiler."
dedi.
Numan Kurtulmuş, şöyle devam etti: "Denizde balık
avlayan balıkçı teknesine de ateş açabilecek kadar alçalabiliyorlar. Yoldan
geçen bir hanımefendiyi eşi ile arabasında taşlayarak öldürebilecek kadar
vahşileşebiliyorlar. Onlarca yıldır orada oturan Filistinli masum insanların
evlerini başlarına yıkacak kadar hadsizleşiyorlar. Ne yazık ki bütün bunlar
yapılırken de bütün dünya seyirci kalıyor. Sadece bir gün içinde dün 7
Filistinli kardeşimiz şehit oldu. Yeter artık. Bütün insanlığa buradan çağrıda
bulunuyoruz. Filistin meselesi insanlığın vicdanı ile imtihanıdır. İnsafla
imtihanıdır. Filistinli şehitlerimize rahmet diliyoruz."
"Soğuk savaş
dönemlerini hatırlatan vahim bir olaydır"
Kurtulmuş, gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın kaybolması ile
ilgili gelişmelerin sorulması üzerine de şu ifadeleri kullandı: "Kamuoyuna
yansıyan bilgiler dışında özel bir bilgi yok maalesef, olay bütünüyle araştırılıyor.
Vahim bir olaydır. Sadece bir gazetecinin kaybolması meselesinden çok daha
büyük bir olaydır. 2018 yılının sonunda dünyanın en büyük metropollerinden
birisinde, dünyanın önemli bir ülkesinin konsolosluğu içinde bu olay ortaya
çıkıyor, bizim gençliğimizin, çocukluğumuzun soğuk savaş dönemlerini hatırlatan
vahim bir olaydır. Türkiye olarak bu konuda en ufak bir müsamahanın içinde
olmayacağımızın bilinmesini isterim. Herhangi bir bilgi olduğu taktirde bunu
dünya kamuoyuyla paylaşacağız. Tabiri caizse İstanbul'daki Suudi Arabistan
Başkonsolosluğunda ne olup bitti, dünya nefesini tutmuş birinci haber olarak
bunu izliyor. Benim taşıdığım endişeyi insanların büyük bir kısmı taşıyor.
Kirli, pasaklı casus filmlerine benzer eski cinayet senaryoları yeniden mi
gündeme getiriliyor? Ümit ederiz ki öyle değildir. İstihbarat birimlerimiz en
ufak detaya kadar titizlikle inceliyor. Suudi Arabistan'ın iş birliğine
yanaşmış olmasını önemli buluyoruz ama bütün detaylarda da iş birliğini
beklediğimizi ifade ederim."
YORUMLAR