Halka açık konferanslar kapsamında Şanlıurfa
Büyükşehir Belediyesi Eğitim ve Kültür Merkezi Şair Nabi Konferans Salonu’nda
düzenlenen “Tüp Bebekte Yeni Gelişmeler ve Devlet Katkısı” konusunu anlatan
Doç. Dr. Temur, “Annenin yaşının 35 – 37’nin üzerinde olması yumurta kalitesi ve
sayısının azalmasına neden olacağından, az sayıda, kalitesiz yumurta elde
edilebilmektedir” dedi.
Doç. Dr. Temur, tüp bebek uygulamasının, kadında
yumurta, erkekte sperm kullanılarak, laboratuvar ortamında birleştirme ile elde
edilen bebek hücrelerinin, kateter yardımıyla anne adayının rahmine transferiyle
gerçekleşen gebelik işlemi olduğuna vurgu yaptı.
İngiltere’de 1978 yılında, ilk tüp bebek
yöntemiyle elde edilen gebeliğin, sağlıklı bir doğumla sonuçlandığını kaydeden
Doç. Dr. Temur, 1993’te mikroenjeksiyon (yumurta içine sperm zerkedilmesi) yöntemi
keşfinin ise ilk tüp bebekten günümüze kadarki en büyük yeniliklerden olduğuna
dikkat çekti.
Mikroenjeksiyon yönteminin, cerrahi sperm
elde edilmesi gereken, ağır ciddi erkek nedenli kısırlıkta, çok çok az sayıdaki
spermlerle döllenmeye imkân verdiğini anlatan Doç. Dr. Temur, bu yönteminin
keşfi ile döllenme ve gebelikte başarının daha yüksek oranda mümkün hale geldiğini
anımsattı.
Kadınlara uygulanan yumurtlama tedavisi
konusuna da değinen Doç. Dr. Temur, “Daha gelişmiş, ileri gen teknoloji ile
üretilen ilaçlar ve başlandığı yıllarla kıyaslanmayacak kadar daha gelişmiş
olan IVF laboratuvar alet, kültür ve havalandırma-iklimlendirme koşulları yüzde
20-25’lik gebelik oranlarının, günümüzde yüzde 40-50’lere kadar artırmaktadır” şeklinde
konuştu.
Embriyoların laboratuvar ortamında
geliştirilmesi, izlenmesi ve bunların kayıt altına alınabilmesinin önemli gelişmeler
olduğunu vurgulayan Doç. Dr. Temur, şöyle devam etti:
“Daha önceleri embriyo oluşturulduğu dönemde
transferi, hemen yapılırken, embriyoların dondurulma ve çözülme yöntemindeki
değişiklikler sonucu, bu hücrelerin zarar görmeden sağlıklı çözülebilmesi,
dondurulmuş - çözülmüş embriyo kullanım oranlarını daha da arttırmaktadır.
Genetik bilimindeki ilerlemelerle, embriyoda
genetik analizler daha geniş çapta uygulanıp, total embriyo genetiği de
çalışılabilir hale gelmiş durumdadır. Bunların sonucunda ise bazı hastalıklarda,
sağlıklı bebeğe ulaşma imkânı da artmıştır.”
ANNE
ADAYININ YAŞI VE BAŞARI ORANI
Tüp bebek, mikroenjeksiyon vs. gibi yardımcı
üreme tekniklerinde başarı için anne adayının yaşının çok büyük önem taşıdığını
belirten Doç. Dr. Temur, “Özellikle 35-37 yaş sonrasında, yumurta kalitesi ile
sayısının azalmasına neden olacağından, az sayıda, kalitesiz yumurta elde
edilebilmektedir” ifadelerini kullandı.
Çocuk sahibi olmak isteyen çiftlere seslenen
Doç. Dr. Temur, “Çiftler evliliklerinin ilk yılında ya da evlenmeyi
düşündüklerinde üreme sağlığı açısından mutlaka değerlendirilmelidir. Üreme
potansiyelinin tespiti sonrası, gerekli uygulamaların ne zaman yapılacağına
karar verilmelidir” uyarısında bulundu.
Bölgenin ilk tüp bebek merkezinin SANKO
Üniversitesi Sani Konukoğlu Uygulama ve Araştırma Hastanesi bünyesinde 2001
yılında hizmete sunulduğunun altını çizen Doç. Dr. Temur, sözlerini şöyle
tamamladı: “Yeni gelişmeleri takip eden Tüp Bebek Merkezimiz, son sistem
cihazları, yetişmiş tecrübeli ekibi ile halkımıza hizmet sunmaya devam
etmektedir. Uygulamalar sonucunda dünya ile yarışır gebelik oranları, Tüp Bebek
Yönetmeliği’ne göre çiftlerin devlet yardımı ile tüp bebek yaptırabilmesi için
gerekli prosedürleri kendi hastanesi bünyesinde gerçekleştirebilmektedir.
Çiftlerin üç kez (resmi raporlu) tüp bebek uygulaması için uygulama raporu ve
de ilaç raporları düzenlenebilmektedir.”
Doç. Dr. Temur, sunumunun ardından
katılımcıların sorularını yanıtladı.
YORUMLAR