SANKO Okulları’nda,
moderatörlüğünü 10’uncu Sınıf Öğrencisi Miray Mavi’nin yaptığı online kariyer
gününe katılan SANKO Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Güner Dağlı, “Üniversiteler
en güzel yıllarınızı yaşayacağınız, kişiliklerinizi şekillendiren ve sizi
bundan sonraki hayatınıza hazırlayan, olgunlaşmanızı, yetişkin bireyler
olmanızı sağlayan kurumlardır” dedi.
Öğrencilerin meslek
seçerken; “hangi mesleğe daha yatkınsınız, hangi mesleği yaparken daha mutlu
olursunuz” sorularına yanıt aramalarını isteyen Prof. Dr. Dağlı, şu önerilerde
bulundu: “Bu konuda aileleriniz, öğretmenleriniz, arkadaşlarınız farklı
seçenekler sunacaktır. Kariyer hayatınız için herkesten fikir alabilirsiniz
ancak lütfen rehber öğretmenlerinize kulak verin. Ama son karar mutlaka sizin
olsun. Seçeceğiniz meslek için tercih edeceğiniz üniversite önemli.
Üniversitelerin akademik kadrosunu iyi gözden geçirin.”
PROF. DR. ZAFER ÇETİN
Tıp Fakültesi
Tıbbi Biyoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Zafer Çetin ise öncelikli amaçlarının
insanlığa hizmet edecek donanımlı hekimler yetiştirmek olduğunu, bu amaç için
her birisi kendi çalışma alanında duayen öğretim üyeleri, donanımlı laboratuvar
ve diğer alt yapının bulunduğunu söyledi.
“Covid-19
pandemisinin bizlere öğrettiği en önemli şeylerden birisi temel bilimler ve
araştırmaların, hekimlik uygulamaları ile uyum içinde yürütülmesinin ne kadar
önemli olduğudur” diyen Doç. Dr. Çetin, şöyle devam etti: “Bu nedenle öğrencilerimizin
ekip çalışması yeteneğine sahip, yenilikçi, disiplinler arası araştırmalara
açık, soru sorabilen ve sorgulayabilen bireyler olarak kendilerini
geliştirebilmeleri için çaba sarf etmekteyiz. Öğrenci kulüplerimizin
düzenlediği bilimsel ve sosyal sorumluluk faaliyetleri ile öğrencilere sosyal
sorumluluk bilincini, empati yapabilmelerini ve bilimsel bir bakış açısı
kazandırmayı hedefliyoruz.”
SANKO
Üniversitesi tarafından düzenlenen bilimsel faaliyetlere değinen Prof. Dr.
Çetin, “Her yıl düzenlediğimiz SANKONUK Programı’nın devamı niteliğinde olan
SANKO Üniversitesi Sanal Konferanslar serisi ile araştırmalarına yurt dışında
devam eden başarılı Türk bilim insanları ile öğrencilerimizi buluşturarak,
akademik kariyer planlamalarına destek veriyoruz” diye konuştu.
Bu yıl
altıncısını düzenleyecekleri Uluslararası Tıpta İnovasyon Buluşmaları Kongresi
uygulamasıyla akademik kariyerlerini yurt dışında sürdüren başarılı bilim
insanlarını, öğrenciler ve Gaziantep ile buluşturmaya devam edeceklerine vurgu
yapan Prof. Dr. Çetin, şunları kaydetti:
“Bu bilimsel
faaliyetler sayesinde öğrencilerimizin yurtdışı bağlantıları kurmalarını ve
Avrupa Birliği’nin Erasmus + Programı’nın sunduğu imkanları da kullanarak staj
dönemlerini yurt dışında başarılı bilim insanlarının yanında geçirebilmelerine
olanak sağlamış oluyoruz.
Seçmeli proje
dersi uygulamaları ile her öğrencimizin öğrenim süreci boyunca en az bir veya
iki bilimsel araştırma projesini sürdürmesini, bu projelerden çıkan sonuçları
ulusal ve uluslararası bilimsel toplantılarda poster veya sözlü olarak sunmak
üzere katılmalarını ve böylece eğitimlerini tamamladıklarında en az bir
bilimsel yayınla akademik kariyerlerine başlamalarını sağlıyoruz.”
PROF. DR. EFSUN KARABUDAK
Sağlık Bilimleri
Fakültesi Beslenme ve Diyetetik Bölüm Başkanı Prof. Dr. Efsun Karabudak da
diyetisyeni, “fen, sosyal ve sağlık bilimlerinin farklı alanlarını bir araya
getiren bir eğitim yaklaşımıyla yetişen sağlıklı birey ve toplumun ‘çiftlikten
çatala’ kadarki tüm süreçlerde yaşam boyu sağlığının korunmasını,
geliştirilmesini, yaşam kalitesinin artırılmasını ayrıca hasta ve risk
grubundaki bireye özgü beslenme programlarının planlanmasını sağlayan bir
sağlık profesyoneli” olarak tanımladı.
Prof. Dr.
Karabudak, “SANKO Üniversitesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü olarak amacımız;
yetiştireceğimiz sağlık profesyonelleri ile evrensel, kültürel ve etik değerler
ışığında, beslenme ve diyetetik biliminin farklı alanlarında bölgesel ve ulusal
düzeyde hizmet sunmak, mesleki özerkliğin kazanılması yolunda toplum sağlığı ve
refahını geliştirmek ve bilimsel çalışmalar yaparak uluslararası platformda
temsil edilmektir” değerlendirmesinde bulundu.
PROF. DR. ARZU DEMİRGÜÇ
Sağlık Bilimleri
Fakültesi Fizyoterapi ve Rehabilitasyon Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr.
Arzu Demirgüç, fizyoterapistlerin doğuştan veya sonradan edinilen hastalık
ve/veya engel durumları sonucu ortaya çıkan ağrı ve fonksiyonel
yetersizliklerle ilgili gerekli özel ölçme ve değerlendirmeleri yapan, bu
değerlendirme sonuçlarından yola çıkarak yaşam kalitesini artırmak için uygun
fizyoterapi ve rehabilitasyon programını planlayarak uygulayan profesyonel
sağlık personeli olduğunu belirtti..
Doğumdan ölüme
kadar her süreçte, her yaşta, her hastalıkta ve şu an gündemde olan Covid -19
pandemisinde de fizyoterapiste ihtiyaç olduğunu anlatan Prof. Dr. Demirgüç, şunları
söyledi: “Her yaşta sağlığın korunmasında, kişilere sağlıklı yaşam
alışkanlıklarının kazandırılmasında fizyoterapistin rolü vardır. Mesleki
uzmanlaşma alanları çok çeşitlidir; pediatrik rehabilitasyon, ortopedik
rehabilitasyon, nörolojik rehabilitasyon, sporcu sağlığı ve rehabilitasyonu,
kardiyopulmoner rehabilitasyon, kadın ve erkek sağlığı bunlara örnektir.
Çalışma imkanları ve seçenekleri zengindir.
Fizyoterapistlerin istihdam alanları çok geniştir. Tıp
merkezleri, birinci basamak sağlık hizmetleri, kamu ve özel hastaneler, sporcu
eğitim sağlık ve araştırma merkezleri, huzurevi, bakımevi, çocuk esirgeme
kurumları, kamu kuruluşları, spor kulüpleri, sağlıklı yaşam merkezleri ve spor
merkezleri, okullar ve özel eğitim veren okullar, özel eğitim merkezleri, özel
dal merkezleri, huzurevi ve bakım evleri, belediyeler, evde bakım merkezleri,
hastalıklara özel vakıf ve dernekler, istihdam alanlarıdır.”
Mezuniyet
sonrasında yüksek lisans ve doktora eğitimi alınarak akademisyenliğin tercih
edebileceğini de hatırlatan Prof. Dr. Demirgüç, uyguladıkları eğitim programı
ile ilgili olarak ise şunları paylaştı: “Teorik
ve uygulamalı derslerin harmanlandığı zevkli ve dinamik bir eğitim programımız
var. İlk yıl temel tıp bilimleri dersleri (anatomi, fizyoloji, histoloji…vb)
İkinci yıl elektrofiziksel ajanlar, manipulatif tedavi, kinezyoloji vb. mesleki
ve pratik ağırlıklı dersler, üçüncü yıl, ortopedik rehabilitasyon, nörolojik
rehabilitasyon, pulmoner rehabilitasyon, pediatrik rehabilitasyon vb. ilk iki
yıldaki derslerden edinilen bilgilerin pekiştirildiği özelleşmiş rehabilitasyon
alan dersleri var. Dördüncü yıl ise klinik uygulama ağırlıklı bir eğitim
veriyoruz.
Bölümümüzde
farklı özelleşme alanlarında uzman ve deneyimli öğretim elemanları bulunmakta,
öğrenci merkezli bir eğitim benimsenmektedir. Dersler interaktif öğrenci
katılımı ile yürütülmektedir. Özelleşmiş her mesleki alanımız için SANKO
Üniversitesi Hastanemizde uygulamalı eğitim büyük bir fırsatıdır. Meslek
eğitimlerinde gerekli ve yeterli olacak düzeyde elektroterapi cihazları,
egzersiz istasyonları, egzersiz materyalleri, ölçüm, değerlendirme ve tedavi
ekipmanlarımız vardır.
Öğrencilerin yer
aldığı bilimsel faaliyetler, mesleki birlikteliğin temelinin atıldığı sosyal
etkinlikler, yurt dışı eğitim hareketliliği imkanı ve yurt içi ve yurt dışı
mesleki kuruluşlarla yakından iletişimimiz bölümümüzün güçlü yönleridir.”
PROF.
DR. ARZU TUNA
Sözlerine, Dünya
Sağlık Örgütü’nün 2020 yılını hemşireler yılı olarak kabul ettiğini belirterek
başlayan Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekan Yardımcısı ve Hemşirelik Bölüm
Başkanı Prof. Dr. Arzu Tuna, şöyle konuştu: “Hemşireler tüm sağlık ekibiyle
birlikte Covid- 19 ile mücadele etmeye devam etmektedir. Bu nedenle hemşirelik
mesleği evrenseldir. Din, dil, ırk, etnik köken, cinsiyet ayrımı yapmadan tüm
dünyada mezuniyet sonrası görev alabilecek lisans mezunu hemşireleri
fakültemizde yetiştirmekteyiz.
Mezun
hemşirelerimiz yoğun bakımda, ameliyathanede, klinikte, sahada, hasta
transportu için helikopterde, acil serviste, okul hemşireliğinde, fabrika iş
sağlığı biriminde kolaylıkla iş bulabilmekte ve diğer sağlık ekibiyle birlikte
çalışabilip, bunların yanında lisansüstü eğitim alarak, akademisyen olarak
üniversitelerde görev yapabilmektedir. İnsanı seven tüm hemşire adaylarına
problem çözme becerisi iletişim becerisi empati becerisi kazandırdığımız
üniversitemize davet ediyor, sınavlarınızda başarılar diliyorum.”
DR. ÖĞR. ÜYESİ DEMET ARI YILMAZ
Meslek seçiminin bireylerin yaşamlarını
etkileyen en önemli faktörlerden biri olduğunu anımsatan Tıp Fakültesi Acil Tıp
Anabilim Dalı Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Demet Arı Yılmaz da uygun mesleği seçen
bireylerin; işlerini isteyerek yaptıklarını, mesleklerinde ilerlediklerini kendilerine
ve yaşadıkları topluma daha faydalı olarak, başarılı ve mutlu bir yaşam
sürdürdüklerinin bilindiğine dikkat çekti.
Hekimlik mesleğinin kutsal bir meslek
olduğunu, ülkemizde saygınlık, iş garantisi ve ekonomik güç sağlaması gibi nedenlerle
öğrenciler ve/veya aileler tarafından tercih edildiğini anımsatan Dr. Öğr.
Üyesi Yılmaz, şu ifadelere yer verdi: “Hekimliğin yoğun ve uzun eğitim süresi,
ağır çalışma koşulları ve mesleki sorumluluğunun fazla olması tercih yapılırken
bilinmemekte ya da göz ardı edilmektedir. Kendi tercihi olmadan yönlendirme ile
tıp fakültelerine gelen ve bu gerçeklerle karşılaşan öğrencilerin mutsuz ve
verimsiz bir meslek hayatı olması kaçınılmazdır. Bu nedenle de meslek seçimi ve
olası bir karara varma sürecinde öğrencilere meslek tercihleri konusunda eğitim
ve danışmanlık desteği sağlanması çok önemlidir.”
Toplumun yetkin hekimler istemesi,
hastaların ise eğitim nesnesi olmak istememeleri nedeniyle simülasyona dayalı
klinik beceri eğitimlerinin öneminin dünya genelinde artırdığını vurgulayan Dr.
Öğr. Üyesi Yılmaz, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu nedenle klinik beceri
kazandırmayı kolaylaştıracak ve hasta ile karşılaşmadan önce, öğrencinin
kendine güven kazanmasını sağlayacak mesleki beceri uygulamaları giderek önem
kazanmaktadır. Ayrıca erken yıllarda verilen mesleki beceri eğitimleri, 600
yatak kapasiteli ve tam donanımlı SANKO Üniversitesi Uygulama ve Araştırma Hastanesi’nde
yapılan uygulamalar ile öğrenciler tıp fakültesi öğrencisi olduklarını
hissedebilmekte, öğrenmeye oldukça istekli olmakta ve verilen bu derslerden
memnun kalmaktadırlar.
Bu uygulamalarda insan bedenine çok
benzeyen, yüksek teknolojiye sahip anatomik modellerden (simülatör)
yararlanılmaktadır. Bazı uygulamalarda da simüle hasta kullanılarak, erken yıllarda
klinik döneme ait uygulamaların alt yapısı oluşturulmaktadır. Bu sayede
öğrenciler gerçek hastalarla karşılaşmadan önce simüle uygulamalarla deneyim
kazanmakta, kendilerine olan güvenleri artmakta ve klinik deneyimleri sırasında
korku ve endişe yaşamamaktadır.”
Dr. Öğr. Üyesi Yılmaz, konuşmasını,
SANKO Okulları öğrencilerine “Sizleri nitelikli ve donanımlı hekimler
yetiştirebilmek için güçlü kadrosu ve çağdaş teknolojik alt yapısı ile eğitime
katkı sunan üniversitemizde öğrenci olmaya bekliyoruz” çağrısı ile tamamladı.
DR. ÖĞR. ÜYESİ SİBEL POLAT
Sağlık Bilimleri Fakültesi
Hemşirelik Bölümü Psikiyatri Hemşireliği Anabilim Dalı Başkanı Dr. Öğr. Üyesi
Sibel Polat, “Türk Hemşireler Derneği 1981 yılında hemşireliği bireyin, ailenin
ve toplumun sağlığını ve esenliğini koruma, geliştirme ve hastalık halinde
iyileştirme amacına yönelik, hemşirelik hizmetlerinin planlanması, örgütlenmesi
ve değerlendirilmesinden, bu hizmetleri
yerine getirecek bireylerin eğitiminden sorumlu bilim ve sanattan oluşan bir
sağlık disiplini olarak tanımlamıştır” dedi.
“Hemşirelik Kuramcılarından Virginia
Henderson ise 1955’te yaptığı tanımda hemşireyi, bireyin sağlığına ve
bağımsızlığına kavuşma sürecindeki dinamik güç olarak görmüştür. Hemşirenin
temel ve benzersiz görevini, sağlam ve hasta bireylere, sağlıklarını korumaları,
tedavileri sırasında veya huzur içinde ölmeleri için, yardım eden güç olarak
tanımlamıştır” diyen Dr. Öğr. Üyesi Polat, şu
bilgileri aktardı: “Hemşire bu yardımı, birey yeterli kuvvet, istek ya da
bilgiye sahip oluncaya ve bunları yardımsız yapabilecek duruma gelinceye kadar
sürdürür ve bireyi en kısa zamanda bağımsızlığına kavuşturmayı amaçlar.
Üniversitemiz;
Tıp ve Sağlık Bilimleri olmak üzere iki fakülte ve Ameliyathane Hizmetleri,
Anestezi, İlk ve Acil Yardım ile Tıbbi Görüntüleme Teknikleri Bölümü’nde eğitim
vermek üzere kurulan Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksek Okulu ile Lisansüstü
Eğitim Enstitüsü’nden oluşmaktadır.
Hemşirelik Bölümümüz
lisans eğitimine 2014-2015 eğitim öğretim yılında başlamış olup, bu yıl üçüncü mezunlarını
verecektir. Lisansüstü Eğitim Enstitüsü’nde Ruh Sağlığı ve Hastalıkları
Hemşireliği, Halk Sağlığı Hemşireliği, Kadın Doğum Hemşireliği, İç Hastalıkları
Hemşireliği, Cerrahi Hastalıkları Hemşireliği, Hemşirelik Esasları alanında
yüksek lisans eğitimi verilmektedir.
Hemşirelik
eğitimi; teorik, laboratuvar ve klinik uygulamadan oluşmaktadır. Mezunlarımızın
çalışma alanları oldukça geniş olup, kamuda ve özel kurumlarda, çok çeşitli
pozisyonlarda çalışabilmektedir.”
YORUMLAR