SANKO Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Beslenme
ve Diyetetik Bölüm Başkanı Prof. Dr. Efsun Karabudak'ın
moderatörlüğünde, koronavirüs salgını önlemleri kapsamında sanal ortamda
düzenlenen “Pediatri (Çocuk Hastalıkları) Diyetisyeni Olmak” konulu konferansa
konuk olan Doç Dr. Koç, öğrencilere tecrübelerini ve mezuniyet sonrası iş yaşamına
yönelik önemli bilgiler aktardı.
Prof. Dr. Efsun Karabudak, konferansı başlatırken yaptığı
konuşmada, pediatrinin çok çalışılması gereken bir alan olduğunu belirterek, “Gittiğiniz
yere bir meslek grubu olarak gidiyorsunuz ama kişiliğinizi, saygınlığınızı,
etik değerlerinizi ve mesleğinizi öne çıkarmak için çok çalışmanız gerekiyor”
dedi.
Her şeyin anahtarının çok çalışmak olduğunu kaydeden
Prof. Dr. Karabudak, “Çok çalışırsanız başarıyı yakalamak daha kolay oluyor.
Pediatri özel ve çok çalışılması gereken bir alan. Zorluğuna kapılmadan keyifle
yapılmasını öneriyorum” diye konuştu.
DOÇ. DR. NEVRA KOÇ
Doç. Dr. Nevra Koç ise pediatrinin sadece Türkiye’de
değil, Avrupa ve diğer ülkelerde de az tercih edildiğine dikkat çekerek, “Zannetmeyin
ki pediatri alanında çalışanlar sadece Türkiye’de az yetişiyor. Pediatri çok
zor bir alan. Çocuk hastanesi özelinde de doktorlar, fizyoterapistler ve
hemşireler pediatriyi pek tercih etmiyorlar” ifadelerini kullandı.
PeDiDer (Pediatri Diyetisyenliği Derneği) olarak bir
yandan mesleği ulusal anlamda bir yerlere getirirken, diğer yandan uluslararası
alanda Türkiye’nin ne kadar güçlü olduğunu göstermeleri gerektiğine vurgu yapan
Doç. Dr. Koç, şöyle devam etti: “Türkiye tedavide Avrupa’nın çok ilerisinde. Katıldığımız
uluslararası toplantılarda Türkiye’de uzay çağındayız diyoruz. Klinik diyetetik
tedavide biz bu çalışmaların çok ilerisindeyiz dediğimiz anlar oluyor. Tedavide
Avrupa ülkelerinin çok ilerisindeyiz.
Yabancı dil konusundaki eksiğimiz kendimizi yurtdışına
tanıtmamıza engel oluyor. Öğrencilerimiz eğitimleri boyunca bir yandan kendilerini
yetiştirirken diğer yandan da temel hedefleri yabancı dillerini geliştirmek olmalı.
Zannetmeyelim ki Türkiye bu işin gerisinde, çok ilerideyiz.”
Diyetisyenin aktif ve etkin bilim insanı olduğunun altını
çizen Doç. Dr. Koç, “Diyetisyenler beslenme bilimini uygulayan insanlar olduğu
için çalışma hayatınız boyunca alanınıza ilişkin gelişmeleri ve rehberleri çok
iyi takip etmeniz gerekiyor” ifadelerine yer verdi.
Yüksek lisans ve doktoranın gönüllülük işi olduğunu
ancak, sahada iyi hizmet verebilmek için gelişmelerin iyi takip edilmesi
gerektiğini belirten Doç. Dr. Koç, sözlerini şöyle tamamladı: “Sahaya atıldığınızda
öncelikli olarak kişiliğiniz ve karakterinizle kendinizi ortaya koymalısınız.
Etik çerçevede mesleğinize her konuda sahip çıkarak ve çalışarak eğitimin
bitmeyen bir süreç olduğunu bilerek fedakarca çalışmalısınız. Çalışma hayatı
insan yaşamının önemli bölümünü oluşturmaktadır. O nedenle iş hayatında mutlu
olmak insanın sosyal yaşamına da yansıyor.”
Konferansa katılan SANKO Üniversitesi Rektörü Prof. Dr.
Güner Dağlı da verdiği bilgilerden dolayı Doç. Dr. Koç’a teşekkür ederek,
konuşmacı ve katılımcıların bayramını kutladı.
YORUMLAR