Konferansın
açılışında konuşan Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Salih Murat Akkın, SANKO
Üniversitesi’nin genç ve dinamik bir üniversite olduğunu söyledi.
Nitelikli sağlık
profesyonelleri yetiştirmek üzere yola çıktıklarına vurgu yapan Prof. Dr.
Akkın, “Temelinde 23 yıllık geçmişiyle, Türkiye’nin yatak kapasitesi açısından
en büyük özel hastanesi olan Sani Konukoğlu Uygulama ve Araştırma Hastanesi’nin
bulunduğu, sağlık odaklı tematik bir üniversiteyiz” dedi.
Üniversitelerin
eğitim, araştırma ve topluma hizmet faaliyetlerini yürüttüklerini anımsatan
Prof. Dr. Akkın, konferansları düzenlenme amaçlarının, modern üniversite
kavramının önemli bir bileşeni olan “yaşam boyu öğrenme” çerçevesinde topluma
hizmet olduğuna dikkat çekti
ÖĞR. GÖR. HATİCE ADIGÜZEL
Fizyoterapi ve Rehabilitasyon
Bölümü’nden Öğr. Gör. Hatice Adıgüzel de konferansta “Ergenlikte Obezite”
konusunda bilgiler paylaştı.
Fiziksel
aktivitenin ergenlik döneminde daha da önem kazandığını belirten Adıgüzel,
“Sağlıklı nesiller
yetiştirmek için her birey fiziksel aktivite ve egzersiz hakkında yeterli
bilgiye sahip olmalıdır” diye konuştu.
“Ergenlik
döneminde her çocuğun fiziksel olarak aktif olmasının desteklenmesi
önerilmektedir. Bunun için de sağlık çalışanları, aileler ve öğretmenlerin bazı
rolleri üstlenmesi gerekmektedir” diyen Adıgüzel ailelere şu önerilerde
bulundu: “Aileler, çocuklarının yaşantısında rol-model olarak ya da yaşam
tarzının şekillenmesinde yönlendirmeler yaparak, en önemli rol alan
birimlerdir. Ev ortamında günlük yaşam içerisinde bazı roller vererek
çocuklarının aktif olmalarını sağlayabilir, ailecek yürüyüşlere katılabilir, TV
seyretme ve bilgisayar oyunları oynama sınırları koyabilir, park-bahçe ve açık
alanlarda oyun oynamalarını teşvik edebilir ve yaz tatillerinde çocuklarının
aktif kalması için çeşitli sporlara yönlendirebilirler.
Ergenlik döneminde
yapılan fiziksel aktivite ve egzersizler bireylerin iletişim becerilerini
artırarak topluma katılımı, beden sağlığı açısından ise kemik gelişimi, vücut
şekillenmesi, esneklik, kas kuvvet artışı gibi kazanımlar sağlar. Fiziksel
aktivite ve egzersizler obezite, kalp, damar problemleri, şeker hastalığı,
yüksek tansiyon gibi çeşitli kronik hastalıklara yakalanma riskini azaltır.”
ARŞ. GÖR. SAADET ÖZEN
Beslenme ve
Diyetetik Bölümü Arş. Gör. Saadet Özen de “Ergenlikte Sağlıklı Beslenme”ye
dikkat çekti.
Ergenlik döneminin
doğum ile başlayıp, ölüm ile biten yaşamda en önemli sahnelerden biri olduğunu
vurgulayan Özen, şunları kaydetti: “Ergenlik dönemi fiziksel ve duygusal
süreçler ile başlayan, cinsel, fiziksel, psikolojik ve sosyal olgunlaşma ile
devam eden, sona ereceği zamanı eğitim, kültür, ekonomi gibi birçok faktörün
etkilediği, bireyin bağımsızlığını ve sosyal üretkenliğini kazandığı çok önemli
bir dönemdir. Çocukluk döneminden yetişkinlik dönemine fiziksel, biyokimyasal,
ruhsal ve sosyal yönden geçiş süreci olan ergenlik dönemi, tüm gelişim evreleri
içinde toplumsal etkilerin birey için en fazla önem taşıdığı dönemdir” dedi.
Bebeklik
döneminden sonra fiziksel, sosyal ve psikolojik açıdan yaşanan en hızlı büyüme,
gelişme ve olgunlaşma dönemi olan ergenlik döneminin yaş gruplarına göre
sınıflandırılmasının çok zor olduğunun altını çizen Özen sözlerini şöyle
sürdürdü:
“Çünkü bu dönemi
fiziksel, psikolojik ve sosyal birçok faktör etkiler. Yine de genel bir çerçeve
çizilirse, 10-14 yaş arası erken ergenlik, 15-17 yaş dönemi orta ergenlik,
15-24 yaş dönemi ise geç ergenlik olarak sınıflandırılabilir. Bu dönemde
beslenme çok önemlidir. Beslenmede yapılacak bir hata yetişkinlik döneminde
önemli bir kronik hastalığa dönüşebilir. Bu hastalıklar obezite, zayıflık, Tip
2 diyabet, hipertansiyon gibi örneklendirilebilir.
Ergenlerin
beslenmelerinde sık yapılan hataların nelere yol açtığını bilmekte yarar var. Kahvaltı
ve öğle öğünlerini atlamak, atıştırmalık besinlere sık yer vermek, fast-food
beslenmeyi sık tercih etmek, sebze-meyve grubunu yetersiz tüketmek bunlara
güzel örnektir. Bu hatalar günlük beslenmede daha fazla karbonhidrat, yağ, tuz
alımına, daha az vitamin, mineral ve lif alımına neden olmaktadır. Bu da büyüme
ve gelişmeyi olumsuz etkiler ve bahsettiğimiz sağlık sorunlarına zemin
hazırlar.”
ERGENLİK DÖNEMİ BESLENMESİ
Özen, ergenlik
dönemindeki bireylerin beslenme programlarının yaş grupları anlamında değişse
de genel olarak, besin gruplarına göre günlük miktarların; süt ve süt ürünleri
grubundan 4 porsiyon, et-yumurta-kurubaklagil grubundan 2-3 porsiyon,
sebze-meyve grubundan 5 porsiyon ve ekmek ve tahıl grubundan 7-9 porsiyon olduğunu,
ekstra yağ ve şeker tüketiminden kaçınılması gerektiğini bildirdi.
Sağlık Bilimleri
Fakültesi Dekan Yardımcısı ve Hemşirelik Bölüm Başkanı Prof. Dr. Arzu Tuna, Uzman
Hemşire Hatice Güzel ve hemşirelik öğrencileri de konferans kapsamında doğru beslenme
ve sporun önemine değinerek, katılımcıların tansiyon, kan şekeri, göbek
çevresi, kilo boy ölçümlerini yaparak bire bir eğitim verdi.
Konuşmaların ardından Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Salih Murat Akkın, Oğuzeli Belediye Başkan Yardımcısı Niyami Özada’ya SANKO Üniversitesi adına armağan takdim etti.
YORUMLAR