Son yılların en gözde
sektörlerinden biri haline gelen savunma sanayiyle ilgili Kahramanmaraş’taki
yatırımcılar bilgilendirildi. KMTSO’nun meclis toplantısına onur konuğu olarak
davet edilen İçişleri Komisyon Başkanı Celalettin Güvenç, savunma sanayinde
işadamlarını bilgilendirmek için toplantıya Savunma Sanayi Sanayileşme Daire
Başkanı Bilal Aktaş’la birlikte katıldı. Aktaş işadamlarına kurumlarıyla ilgili
geniş bilgiler verdi. Birlikte iş yapma kültürünün oluştuğu Kahramanmaraş’ta bu
savunma sanayine yatırım yapmak için işadamları düşünmeye başladı.
KMTSO’nun 51. Meclis
toplantısında konuşan İçişleri Komisyon Başkanı Ak Parti Kahramanmaraş
Milletvekili Celalettin Güvenç, iş dünyasından gelen taleple harekete
geçtiklerini Kahramanmaraş’ın hem stratejik medikal ve savunma sanayinde bir üs
olabileceğini söyledi. Güvenç; “savunma sanayi yatırımı için sınıra yakın ama
güvenli yer olması gerekiyor. İlimiz hem sınıra yakın hem de 150-200 km uzakta
olmasıyla tam yatırım yapılacak bir yer. İnşallah medikal anlamda da kentte
yeni bir açılımın olmasını bekliyoruz.” dedi.
Savunma Sanayinin
yükleniciliğini yapan firmaların sorumluluğuyla ilgili detaylı bilgiler de
veren Sanayileşme Daire Başkanı Bilal Aktaş,
alt yüklenici firmalara ihtiyaç olduğunu belirterek, Kahramanmaraş’ın
alt yüklenici olarak en az bir ürünle başlangıç yapması gerektiğini söyledi.
Türkiye sanayisini bakıldığında yetenek bazında oldukça başarılı firmaların
olduğunu dile getiren Savunma Sanayi Sanayileşme Daire Başkanı Bilal Aktaş
işadamlarından bu sektöre ilgi ve merak beklediklerini ifade etti.
KMTSO Meclis Başkanı Hanifi Öksüz de
Kahramanmaraş sanayisi olarak savunma sanayine destek vermekten çok büyük gurur
ve heyecan duyacaklarını belirterek sektörü tanımamaktan yakındı. Devletin ilgili kurumlarının bu sektörle
ilgili özel sektöre öncülük yapmasını isteyen İşadamı Öksüz; “Savunma Sanayi
sektörü hem memleketimiz için önemli bir sektör olabilir, bizlere ikinci bir
sanayi sahası açar, hem de devletimize çok büyük bir katkıda bulunuruz” dedi.
KMTSO Yönetim Kurulu
Başkanı Serdar Zabun ise oda çalışmaları hakkında meclis üyelerine bilgiler
verdi. Zabun; “Kahramanmaraş iş dünyası olarak; savunma sanayii projelerine
katılım sağlayarak hem ülkemizin hem de şehrimizin kalkınmasına önemli katkılar
sağlayabiliriz diye düşünüyorum. Savunma sanayiinin geliştirilmesi bakımından
gerek tekstil, gerek metal ve gerekse makine gibi alanlarda önemli bir altyapı
hazır. Kahramanmaraş, bu konudaki kredi ve teşviklerle birlikte savunma
sanayiinde önemli bir üs haline gelebilir.” dedi
SAVUNMA SANAYİNDE ÜS OLABİLİRİZ
Savunma Sanayi Sanayileşme
Daire Başkanı Bilal Aktaş, Kahramanmaraş’ın savunma sanayine yatırım yapması
için sanayi kültürünün ve konumunun çok iyi durumda olduğunu söyledi. Aktaş alt
yüklenici firmalara ihtiyaç olduğunu belirterek, Kahramanmaraş’ın alt yüklenici
olarak en az bir ürünle başlangıç yapması gerektiğini belirtti.
Kahramanmaraş Ticaret ve
Sanayi Odasının 51. Meclis Toplantısına onur konuğu olarak davet edilen
İçişleri Komisyon Başkanı Ak Parti Kahramanmaraş Milletvekili Celalettin
Güvenç, Savunma Müsteşarlığı Sanayileşme Daire Başkanı Bilal Aktaş’ı yanına
alarak toplantıya katıldı.
YATIRIM İÇİN KAHRAMANMARAŞ’I İŞARET ETTİ
KMTSO’nun meclis
toplantısında işadamlarına seslenen Güvenç Kahramanmaraş’ın Türkiye’nin en
büyük bin şirketi arasında 24 şirketinin yer aldığını hatırlatarak, sanayinin
önemli bir yere geldiğini fakat yeni sıçramaların yapılması gerektiğini
savundu. İşadamlarından gelen taleple
harekete geçtiklerine de değinen Güvenç, sanayi altyapısı olan Kahramanmaraş’ta
hem savunma sanayinde hem de stratejik medikal üretiminde bir başlangıç
yapılması gerektiğini söyledi. Güvenç, “İnşallah bu bir başlangıç olur
karşılıklı iletişim devam eder, bir çalışma grubu kurarız bu işin üstüne
gideriz. Yolda Daire başkanımızla yaptığımız sohbette bir şey öğrendim; bu tür
yatırım yapılması için nelerin gerekli olduğunu sordum, ulaşım ve iletişimin
yanı sıra sınıra yakın ama güvenli yerler gerektiğini söyledi. Yani Kahramanmaraş’ı
tarif etti. Sınırdan 150 200 km içerde olacaksın tehlike olmayacak ama sınıra
da bu kadar daha fazla uzak olmayacaksın. Bu anlamda da “Maraş ideal bir yer”
dedi. Savunma sanayi için bizzat başkanımızın ifadesiyle şehrimiz birçok yönden
müsait. Hem sanayicimizin birikimi hem de coğrafi konum olarak gerçekten bu
işin yapılabileceği 900 km Suriye sınırımızı düşünürsek sınıra yakınlığımızı
düşünürsek Kuzey Irak’ı katarsanız 1300 1400 km sınıra olan konumumuz göz önüne
alınırsa Maraş’ımız savunma sanayi konusunda mutlaka bir şeyler yapmalı.
ÖNCEDEN SİLAH ÜRETENİ İÇERİYE ATARLARDI
Hem şehrimizin buna
ihtiyacı var hem de görüldüğü üzere savunma sanayinin böyle bir açılıma
ihtiyacı var. Birçok alanda olduğu gibi değerli kardeşlerim gelişim adına
büyüme adına birçok engelle karşı karşıyayız. Çok yanlış gelenekler var
statükolar var. Biraz başkanla konuştuktan sonra dedim ilk yapacağınız iş
süratle bir kere savunma sanayi yatırımları için bir çerçeve yasayı meclise
getirmemiz lazım bu çocuğun adını koymamız lazım. Nasıl olacağını nasıl
biteceğini çünkü bunlar önemli yatırımlar. Bütün küresel dünyayı ilgilendiren
yatırımlar. Yaptığınız bir şey ABD’yi de ilgilendiriyor Rusya’yı da
ilgilendiriyor dünyayı ilgilendiriyor ki bu konuda da devlet aklının en tutucu
en korumacı alanıyla karşı karşıyayız. Karadeniz’de bir tabanca üretilirdi 1953’te
ateşli silahlar ve bıçaklarla ilgili 6136 sayılı yasayı çıkartmışız. 1992’de
Gümüşhane Kürtün Kaymakamı olduğumda orada körüklerle o köy evlerinde tabanca
imal ettiklerini görmüştüm. Köylüler Körüklerle namlu hariç her şeyi yapıyorlardı.
Ve diyor namluyu ver bana eğer ünlü marka silahların aynısını sana yapıp
vermezsem ayırt edebilirsen bana ceza ver diyordu. İşte o dönem rahmetli Özal
bu açılımı yaptı.
İHA’LARI ÜRETİYORUZ VE ANLIK GÖRÜNTÜ İLE TERÖRE GÖZ
AÇTIRMIYORUZ
Şimdi bakın savunma sanayi
müsteşarlığının kurulumu 1985 arkadaşlar. Yasakladığımız tarih 1953. Arada
neler var kaç yıl kaybetmişiz. Bunları aşıyoruz ama hızlanmamız lazım. Eğer
kestirmeden söylemek gerekirse 2015 den beri bölücü terör örgütünün Güneydoğu
da başlattığı bu saldırılarda İHA’lar la teknolojiyi kullanmasaydık bugün çok
daha farklı konumda olurduk. Ama hamdolsun bizim mühendislerimiz İHA’yı üretti.
Kırsalda eskisi gibi dişe diş göze göz çatışmıyoruz. İHA keşfini yapıyor İHA
fotoğrafını gönderiyor ve gereken yapıldığı için PKK bu işi kaybetti. Kıvanç
verici bir şey öğlen Namık Kemal de bir yemek yedik. Genç bir çocuk geldi bizim
Şeref usta bu benim damadım, astsubay dedi. Astsubay ‘ bu İHA’ları biz
yönetiyoruz, bütün görüntüler bize geliyor, monitörde değerlendiriyoruz, nedir ne değildir
ve gereğini yaptırıyoruz’ dedi. İnşallah
önümüz de çok daha iyi hedefler var diye düşünüyorum. “ diye konuştu.
AVRUPA İKİ YÜZLÜLÜĞÜNÜ BİR KEZ DAHA GÖSTERDİ
Avrupa Komisyonu Başkanı
Jean-Claude Juncker'in "En büyük tehlike milliyetçilik. Avrupa Birliğinin
küresel anlamda önemli rol oynamasını engelleyerek birlik ve beraberliğimizi
baltalamamalıdır" sözlerini hatırlatan Güvenç, şöyle devam etti:
"Katalonya'yı bir çırpıda bütün Avrupa Birliği bozdu. Bizim çocuklarımıza,
bizlere, Kürt çocuklarına, öbür çocuklara 50 yıldır anlattıkları 'Milletler
kaderlerini tayin etmelidir, haktır, özgürlüktür' diyenler söz konusu Katalonya
olduğunda, söz konusu kendi gelecekleri olduğunda bitirildi. Adam çok açık bir
şekilde diyor ki 'Bölünmek parçalanmak, Avrupa Birliğinin küresel oynamasının
önünde engel olur. Buna fırsat vermemeliyiz, vermeyeceğiz.' diyor. Bize ne
oluyor ki hala birbirimizle kavga ediyoruz. Bize ne oluyor ki hala çatışıyoruz.
Bunu değiştirerek İslam coğrafyası için söyleyebilirsiniz. En büyük engel
birbirimizi yememiz. En büyük engel çatışma kültürü. Bu ülkede Alevi ile
Sünni'yi, Kürt ile Türk'ü çatıştırmak istiyorlar. Bu İslam coğrafyasında Arap
ile Kürt'ü, Kürt ile Türk'ü ve Farslıyı çatıştırmak istiyorlar. Şu Musul ve Kerkük
bu kadar gündeme geliyor. Ne Kürt olduğu içindir, ne Arap olduğu içindir, ne de
Türk olduğu içindir. Orada 60 milyar dolarlık petrol üretimi var. Buna karşılık
da bizlerin kenetlenmesi lazım. Birbirimizi sevmemiz lazım. Birlikte hareket
edersek bölgedeki tüm insanların kazanacağını düşünmek lazım. Bütün bu oyunlara
rağmen yükselişimizi durduramıyorlar."
1990’LI YILLAR NE ÜRETMEMİZ GEREKTİĞİNİ BİZE GÖSTERDİ
Milli Savunma Bakanlığı
Savunma Müsteşarlığı Sanayileşme Daire Başkanı Bilal Aktaş’da Savunma sanayiyle
ilgili işadamlarına geniş bilgiler verdi. İşadamlarına bu sektöre ilgi
göstermelerini isteyen Aktaş şöyle konuştu; “Ülke olarak 1990’lı yıllarda
Türkiye daha çok hazır olan projeleri yapıyordu. 1990’lı yıllar bize neyi nasıl
almamız gerektiğini öğretti. Aldıkça da gördükki bazı şeyleri Türkiye’de
yapabiliriz. 1990-2000 yılları arasında ortak üretim projeleri başladı, zırhlı
muhabere araçları, kobra helikopteri, hafif nakliye uçağı, eğitim uçağı gibi
proje sorumlusu yabancı, ortağı Türk modeli belirlendi. 2000’li yıllardan sonra
ana modeli biraz daha geliştirdik, ana yüklenici yabancı olduğu zaman bir
anlamı kalmıyor, sadece üretiyorsunuz, emek yoğun çabalar sarf ediyorsunuz
mühendislik anlamında ülkeye bir katma değer sağlamadığını görünce, ana yükleniciyi
yerli seçmeye başladık. 2000’li yıllardan sonra başlanan altay ana muhabere
tankı, firkateyn, anka insansız hava aracı, hürkuş temel eğitim uçağı gibi bu
tür tüm projelerde ana yükleniciyi yerli firmalara verdik. Bunların altında da
yabancı teknik destek sağlayıcı firmalar yer aldı.
2010’LU YILLARDA ARTIK ANA YÜKLENECİNİN YERLİ OLMASINI
KARARLAŞTIRDIK
2010’lu yıllara geldiğinde
ülke sanayinde gelişen bir durumla yabancı yükleniciye gerek duymadan kendi
sistemimizi kendimiz tasarlayıp, kendi özgür projemizi yapar hale geldik. Bugün
Helikopter, milli muhabere uçağı, göktürk uydusu gibi projeler tamamen yurt
içerisinde yerli mühendisler tarafından üretiliyor. Tasarımda geldiğimiz
noktada ise birçok yerde yine yurt dışına bağımlı olduğumuzu gördük. Bunun
sonucunda da temel teknolojilere inmemiz gerektiğini fark ettik. Bugün
baktığınız zaman Üniversiteye giderken bile Fen, kimya gibi derslere çok fazla
rağbet olmuyor ama teknoloji ile gelen projelerde bu dallar çok önemli. Şuan
ise insan kaynağına yatırım yapmaya başladık. Burada temel hedefimiz mutlak
yerlilik. Türkiye içerisinde bulunduğu konum itibarıyla görünen ve görünmeyen
kısıtlamalara tabi. Dost görünen ülkelerden bile isteklerimiz yerine
getirilmiyor, bakım için gönderilen cihazlarımızı bile zamanında
göndermiyorlar.”
BİZE UYGULANAN AMBARGOLAR KENDİ SİLAHIMIZI ÜRETMEYE
YÖNELTTİ
Dost ve müttefik görünen
ülkelerin kritik teknoloji ürünlerini Türkiye’ye vermekten çekindiklerini de
hatırlatan Aktaş bu durumun ise savunma sanayinde yerlileşme hamlesini hızlandırdığını
söyledi. Aktaş; “Bu durumlarda bizi yerliyi geliştirmek için motive ediyor. Ben
birçok toplantıda ‘inşallah ambargo uygularsınız’ dediğim olmuştur. Çünkü
birçok açık ve gizli ambargolarda kendi silahımızı yapar hale geldik. Bunun en
güzel örneği 1974 Kıbrıs Barış harekâtında yaşandı. O dönemde konulan ambargo
sonrası Aselsan kurulmuştur. Bugün içerisinde bulunduğumuz konumda da yeni
Aselsanlar, yeni havelsanlar bu ülkede doğacaktır.” Dedi
‘BANA GÖSTERİN YAPAYIM’ YOK, ÜRÜNE SAHİPLENME VAR
Savunma Sanayinin
yükleniciliğini yapan firmaların sorumluluğuyla ilgili detaylı bilgiler de
veren Daire Başkanı Aktaş alt yüklenici firmalara ihtiyaç olduğunu belirterek,
Kahramanmaraş’ın alt yüklenici olarak bir ürünle anılması gerektiğini söyledi.
Türkiye sanayisini bakıldığında yetenek bazında oldukça başarılı firmaların
olduğunu dile getiren Savunma Sanayi Sanayileşme Daire Başkanı Aktaş; “ben ne
olsa üretirim, siz yeterki bize verin’ biz bu tür arayış içerisinde değiliz.
Bizim aradığımız ürün sahipliği olarak bize gelmeniz, ‘ben şu ürünü
yapabilirim’ şeklinde olmalıdır. O yüzden sizden sektöre karşı merak ve ilgi
bekliyoruz.” Dedi
Kahramanmaraş’ta bu işe
meraklı işletmelerin kurumun internet sitesine girerek kayıt olmalarını ve
oradan yapabilecekleri kabiliyetlerini kendileriyle paylaşmalarını da isteyen
Aktaş Proje ihalesine çıkarken, nelerin yerli olması gerektiğini belirleyip,
firmaların yapabilirliğine göre ürünlerin yayılabileceğini kaydetti.
TARIM VE SAVUNMA SANAYİYLE İLGİLENMEYİŞİMİZ EN BÜYÜK
HATIMIZDI
KMTSO Meclis Başkanı
Hanifi Öksüz de Türkiye’nin düşmanlarının çok olduğuna vurgu yaptı. Geçmiş
dönemden örnekler veren Öksüz Osmanlı imparatorluğu ile büyük uğraşlar veren
batının bugün aynı mücadeleyi Türkiye için verdiğini söyledi. Tüm batının Türkiye’yle
uğraşmasına karşın tarım, hayvancılık ve bir de savunma sanayiyle
uğraşılmasının büyük bir hata olduğuna dikkat çeken Öksüz şöyle konuştu;
“Teknolojiyi ve sanayiyi de ihmal ettik. 19. yüzyıl sanayinin ve teknolojinin
öne çıkmaya başladığı bir dönem olmuştur. Eğer Osmanlı, buna ayak
uydurabilseydi şu anda çok çok farklı bir yerde olurduk. Savunma Sanayini ben
gururla izliyorum ve ülkemiz artık bunun bilincine varmıştır. Yıllarca NATO’ya
girdik bize hep dediler ki, “biz sizi koruruz, silahı bırakın siz tarım
ülkesisiniz tarımla uğraşın”. Eğer biz özel sektörü bu işin içinde olmaya devam
ettirseydik neden Rusların yaptığı silahları yapmayalım. Biz teknolojide o
kadar geri bir ülke değiliz. Son derece modern silahlar üretirdik. Şimdi tam
silah bize gerek olduğu zaman batı silah vermiyor, gizli ambargolar koyuyor Kahramanmaraş
sanayii olarak savunma sanayiine destek vermekten çok büyük gurur duyarız,
hepimiz heyecan duyarız. Ama hiç bilmediğimiz bir sektör. Yani hiç bilmediğimiz
bir sektörde devletimizin öncülük yapması gerekir. Savunma Sanayi sektörü hem
memleketimiz için önemli bir sektör olabilir, bizlere ikinci bir sanayi sahası
açar, hem de devletimize çok büyük bir katkıda bulunur.”
İLİMİZ SAVUNMA SANAYİ YATIRIMINA HAZIR
KMTSO Başkanı Serdar Zabun
ise odanın Eylül ve Ekim aylarında yaptığı faaliyetlerle ilgili Meclis
Üyelerine bilgiler verdi. Kahramanmaraş ekonomisinin geldiği noktayı da
değerlendiren Zabun 80’li yıllarda sanayileşen Kahramanmaraş’ın 2002 yılından
sonra ekonomisini 9 kat, ihracatını 6 kat artırdığını söyledi. Türkiye’nin
savunma sanayiinde son dönemde aldığı mesafenin güzel bir gelişmeyi işaret
ettiğini ifade eden KMTSO Başkanı Serdar Zabun şöyle konuştu; “Cumhurbaşkanımızın
bizzat ilgilendiği bu alandaki her yenilik, her yeni proje bizleri
gururlandırıyor, umut veriyor. Ülkemizin bekası adına bizlere güven duygusunu
aşılıyor. Bu bakımdan, Savunma Sanayi Müsteşarlığımız çok kritik bir rol
üstlenmiş durumda. Allah yardımcıları olsun, yollarını açık etsin diyorum.
Bizler de, Kahramanmaraş iş dünyası olarak; savunma sanayii projelerine katılım
sağlayarak hem ülkemizin hem de şehrimizin kalkınmasına önemli katkılar
sağlayabiliriz diye düşünüyorum. Savunma sanayiinin geliştirilmesi bakımından
gerek tekstil, gerek metal ve gerekse makine gibi alanlarda önemli bir altyapı
hazır. Kahramanmaraş, bu konudaki kredi ve teşviklerle birlikte savunma
sanayiinde önemli bir üs haline gelebilir.”
YORUMLAR