Türk ekonomisine ciddi katkılar sağlayan Kahramanmaraş,
girişimciliği ile de adından söz ettiriyor. İki girişimci tarafından düşünülen
seyyar bakırcılık, vatandaşın ayağına kadar hizmet götürüyor. Böylelikle
eskiyen ve bakım gerektiren eşyalar ekonomiye dönüşümü sağlıyor.
Panelvan araç ile vatandaşın evinin önüne gelen iki
girişimci burada eskiyen ve ömrünü tamamlayan bakırlara adete yeniden can
veriyor.
Konu hakkında açıklama yapan girişimci Mahmut Okan: “Bizim
yaptığımız iş aslında belli bir iş yerinde yapılması gerekirken dükkân
kiralarının yapılan iş parasal olarak karşılamadığı için bizde böyle bir
yönteme başvurduk. Yani yeni nesil sistemi eski nesil işe uyarladık” dedi.
MARKA HALİN GELDİK
Okan şöyle konuştu: “Yaptığımız işi zaten birçok insan
bilir ve tanır. Biz bakır yapıyoruz, bakır kaynatıyoruz, çanak çömlek
parlatıyoruz ve birkaç çaydanlık gibi eşyalara kulp takıyoruz. Yani insanların
söylemiyle bakırcılık yapıyoruz. Yani seyyar bakırcılık. Bu işe dair bütün iş
araç ve gereçlerini arabada bulunduruyoruz. Gittiğimiz yerlere tek tek kapıları
çalıp burada olduğumuzu ve yaptığımız işi anlatıyoruz ve insanların ayağına
gidip hizmette bulunup ekmek paramızı kazanmaya çalışıyoruz. Bu iş anladığınız
gibi zaman zaman yani sezonluk oluyor”
HER YERDE
ÇALIŞIYORUZ
Diğer girişimci Salih Tokgöz ise Türkiye’nin her iline
giderek bu işi yaptıklarını belirterek şöyle konuştu: “Biz Türkiye’nin her
yerine seyyar olarak gidiyoruz. Bildiğiniz gibi bu işler Kahramanmaraş’ta
olduğu gibi diğer bölgelerde bu denli çok yapılmıyor. Burada da 20 gündür
seyyar olarak bu işi yapmaya devam ediyoruz. Şimdi insanlar bizleri görünce
şaşırıyorlar. Tabi işin kökenini içini kimse bilmiyor. İşin açığı atamızın
dedemizin bize bıraktığı bir varlık yok sadece öğretilen bir bu meslek var. Bu
sebepten ötürü bizde bu işi seyyar olarak yapıyoruz. Şimdi bir dükkân kirasına
güç yetmiyor. Okul desen ilk okul 4’e kadar okudum. Sadece elimizde bu meslek
var. Şimdi insanlar dükkan olsa daha iyi olur diye düşünüyorlar. Fakat dükkan
olsa kazandığımız dükkan kirasını kurtarmıyor. Sadece kirası da değil
elektriği, suyu ve doğal gazı gibi ek giderlerde olur. Ayrıca zaten makineleşme
ve fabrikalaşmanın verdiği bir iş ve esnaf çöküntüsü mevcuttur. Şimdi bir
çaydanlığın fiyatıyla tamir fiyatının arasında çok bir fark yok. Bundan dolayı
da insanlar yaptırmak yerine yenisini almayı tercih ediyorlar. Yani ekmek
davası bizi buralara kadar getirdi”
YORUMLAR